beslenmek

Sens de "beslenmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 10 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	beslenmek	be fed v.
Sami's dog hasn't been fed for days. Sami'nin köpeği günlerdir beslenmemiş. More Sentences
2	General	beslenmek	be nourished v.
The pastor is nourished by the church. Papaz kilise tarafından beslenir. More Sentences
3	General	beslenmek	feed v.
It will no longer be permitted to feed animals on protein derived from animals of the same species. Artık hayvanların aynı türden hayvanlardan elde edilen proteinle beslenmesine izin verilmeyecektir. More Sentences
4	General	beslenmek	live v.
She lives on vegetables and brown rice. Sebzeyle ve kahverengi pirinçle beslenir. More Sentences
5	General	beslenmek	take nourishment v.
6	General	beslenmek	nourish v.
7	General	beslenmek	battle [obsolete] v.
8	General	beslenmek	meal v.
9	General	beslenmek	gise v.
10	General	beslenmek	peck v.

Sens de "beslenmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 80 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	ile beslenmek	feed on v.
Lions feed on flesh. Aslanlar et ile beslenirler. More Sentences
2	General	dengeli beslenmek	eat properly v.
Can you learn to eat properly? Dengeli beslenmeyi öğrenebilir misin? More Sentences
3	General	iyi beslenmek	eat well v.
If you eat well, you're likely to live longer. İyi beslenirseniz, daha uzun yaşarsınız. More Sentences
4	General	sağlıklı beslenmek	eat healthily v.
It is important to keep drinking water and eat healthy things. Su içmeye devam etmek ve sağlıklI beslenmek önemlidir. More Sentences
5	General	sağlıklı beslenmek	eat healthy foods v.
I always try to eat healthy food. Her zaman sağlıklı beslenmeye çalışırım. More Sentences
Phrasals
6	Phrasals	(birinden/bir şeyden) beslenmek	feed on (someone or something) v.
That animal feeds on flesh. Bu hayvan, etle beslenir. More Sentences
7	Phrasals	(bir şeyle) beslenmek	graze on (something) v.
There is plenty of evidence that people grazed on mammoth meat. İnsanların mamut etiyle beslendiğine dair pek çok kanıt var. More Sentences
General
8	General	dengeli beslenmek	keep balanced diet v.
9	General	beslenmek (hayvan)	feed v.
10	General	ile beslenmek	live on v.
11	General	çöple beslenmek	scavenge v.
12	General	yetersiz beslenmek	undernourish v.
13	General	dengeli beslenmek	eat healthily v.
14	General	dengeli beslenmek	eat sensibly v.
15	General	sağlıklı beslenmek	eat properly v.
16	General	beslenmek (duygu)	fuel v.
17	General	tek tip beslenmek	eat one type of food v.
18	General	kendi kendini yiyerek beslenmek	self-cannibalize v.
19	General	kendi kendini yiyerek beslenmek	self-cannibalise v.
20	General	(şahin) parçalayarak veya yakalayarak beslenmek	pull v.
21	General	sağlıksız beslenmek	miseat v.
22	General	yanlış beslenmek	miseat v.
23	General	çöple beslenmek	garbage [obsolete] v.
24	General	(meradaki) otlarla beslenmek	graze v.
25	General	beslenmek için suya dalıp çıkmak (ördek)	dibble v.
26	General	(hayvan) gece yatıp gündüz beslenmek için uyanan	couchant and levant [obsolete] adj.
Phrasals
27	Phrasals	(bir şeyle) beslenmek	engorge itself on (something) v.
28	Phrasals	(kanla/kanıyla) beslenmek	engorge itself on (something) v.
29	Phrasals	ile beslenmek	engorge itself on (something) v.
30	Phrasals	(bir şeyi) sömürerek beslenmek	engorge itself on (something) v.
31	Phrasals	(bir kaynağı) emerek beslenmek	engorge itself on (something) v.
32	Phrasals	(bir şeyle) beslenmek	engorge itself with (something) v.
33	Phrasals	(kanla/kanıyla) beslenmek	engorge itself with (something) v.
34	Phrasals	ile beslenmek	engorge itself with (something) v.
35	Phrasals	(bir şeyi) sömürerek beslenmek	engorge itself with (something) v.
36	Phrasals	(bir kaynağı) emerek beslenmek	engorge itself with (something) v.
37	Phrasals	(birinden/bir şeyden) beslenmek	feed upon (someone or something) v.
38	Phrasals	(birini/bir şeyi) yiyerek/tüketerek beslenmek	feed upon (someone or something) v.
39	Phrasals	(birini/bir şeyi) yiyerek/tüketerek beslenmek	feed on (someone or something) v.
40	Phrasals	birini/bir şeyi yiyerek beslenmek	feed upon someone or something v.
41	Phrasals	birini/bir şeyi yiyerek beslenmek	feed on someone or something v.
42	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) beslenmek	feed off (of) (someone or something) v.
43	Phrasals	(birini/bir şeyi) yiyerek beslenmek	feed off (of) (someone or something) v.
44	Phrasals	(birinden/bir şeyden) beslenmek	feed off (of) (someone or something) v.
45	Phrasals	bir şeyle beslenmek	feed off (of) something v.
46	Phrasals	bir şeyle beslenmek	feed off v.
47	Phrasals	(kış aylarında (bir şeyle) beslenmek	winter on (something) v.
48	Phrasals	kış boyu (bir şeyle) beslenmek	winter on (something) v.
49	Phrasals	(birinin/bir şeyin) kanıyla beslenmek	engorge itself on (someone or something) v.
50	Phrasals	(birini/bir şeyi) sömürerek beslenmek	engorge itself on (someone or something) v.
51	Phrasals	(birinin/bir şeyin) kanını emerek beslenmek	engorge itself on (someone or something) v.
52	Phrasals	ile beslenmek	engorge on v.
53	Phrasals	kanıyla beslenmek	engorge on v.
54	Phrasals	-i sömürerek beslenmek	engorge on v.
55	Phrasals	-i emerek beslenmek	engorge on v.
56	Phrasals	-'den beslenmek	grow on v.
57	Phrasals	-'den beslenmek	grow upon v.
58	Phrasals	(bir şeyle) beslenmek	live off (of) (something) v.
59	Phrasals	(bir şeyi) avlayarak beslenmek	prey upon (something) v.
60	Phrasals	(bir şeyi) avlayarak beslenmek	prey on (something) v.
61	Phrasals	(bir şeyle) beslenmek	subsist on (something) v.
62	Phrasals	bir şeyden beslenmek	feed on v.
63	Phrasals	bir şey tüketerek beslenmek	feed on v.
Idioms
64	Idioms	konserve gıdalarla beslenmek	live out of cans v.
65	Idioms	(kanıyla) beslenmek	engorge itself on someone v.
66	Idioms	(kanıyla) beslenmek	engorge itself with something v.
67	Idioms	kaşıkla beslenmek	be spoon-fed v.
68	Idioms	elle beslenmek	be spoon-fed v.
69	Idioms	sağlıklı beslenmek	eat clean v.
Technical
70	Technical	tek fazlı akımla beslenmek	be supplied with single phase current v.
Aeronautic
71	Aeronautic	ile beslenmek	live on something v.
Medical
72	Medical	yanlış beslenmek	misdiet v.
Marine Biology
73	Marine Biology	(balık) küçük sineklerle beslenmek	smut v.
Zoology
74	Zoology	karıncalarla beslenmek için özelleşmiş (çene)	myrmecophagous adj.
Breeding
75	Breeding	anız ile beslenmek üzere serbest bırakılan at	stibbler n.
76	Breeding	kış aylarında bakılıp beslenmek (çiftlik hayvanları)	winter v.
Fishery
77	Fishery	(alabalık) böcekler ile beslenmek	smut v.
Sport
78	Sport	kaslardaki karbonhidrat rezervini artırmak için nişastalı gıdalarla beslenmek	carbo-load v.
Archaic
79	Archaic	çöple beslenmek	scavage v.
Ornithology
80	Ornithology	(kuş) tomurcukla beslenmek	bud v.