donmuş

Sens de "donmuş" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	donmuş	frozen adj.
As we speak it is frozen over, which illustrates how problematic the natural conditions are there. Biz konuşurken donmuş durumda, bu da oradaki doğal koşulların ne kadar sorunlu olduğunu gösteriyor. More Sentences
General
2	General	donmuş	frostbitten adj.
Your toes are frostbitten. Ayak parmaklarınız donmuş. More Sentences
3	General	donmuş	frosted adj.
The trees sparkled with their frosted branches. Ağaçlar donmuş dallarıyla parıldıyordu. More Sentences
4	General	donmuş	frozen adj.
A bottle of cold water or a frozen banana might help. Bir şişe soğuk su veya donmuş bir muz işe yarayabilir. More Sentences
Technical
5	Technical	donmuş	frozen adj.
Physical materials are nice, but frozen; they're dead. Fiziksel materyaller güzel ama donmuş durumda; onlar ölü. More Sentences
Medical
6	Medical	donmuş	frostbitten adj.
Your toes are frostbitten. Ayak parmakların donmuş. More Sentences
General
7	General	donmuş	frosty adj.
8	General	donmuş	gelid adj.
9	General	donmuş	chilled adj.
10	General	donmuş	icy adj.
11	General	donmuş	glacé adj.
12	General	donmuş	glacious adj.
13	General	donmuş	felted adj.
Trade/Economic
14	Trade/Economic	donmuş	closed adj.
Technical
15	Technical	donmuş	frore adj.
Geography
16	Geography	donmuş	rimy adj.
British Slang
17	British Slang	donmuş	shrammed (south-west use/dialect) adj.
18	British Slang	donmuş	nithered adj.

Sens de "donmuş" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 89 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	donmuş portakal suyu	frozen orange juice n.
Did you buy fresh orange juice or frozen orange juice? Taze portakal suyu mu yoksa donmuş portakal suyu mu aldın? More Sentences
2	General	donmuş yoğurt	frozen yogurt n.
I'm dying for frozen yogurt. Donmuş yoğurt için ölüyorum. More Sentences
3	General	donmuş toprak	permafrost n.
If the permafrost starts to thaw in the north many kinds of disasters will result. Kuzeyde donmuş topraklar çözülmeye başlarsa birçok felaket meydana gelecektir. More Sentences
4	General	erimek (donmuş şey)	thaw v.
The snow has started to thaw out. Karlar erimeye başladı. More Sentences
Colloquial
5	Colloquial	(cihaz) donmuş	hung adj.
My computer is hung up. Bilgisayarım dondu. More Sentences
Gastronomy
6	Gastronomy	donmuş yoğurt	frozen yogurt n.
Do you like frozen yogurt? Donmuş yoğurt sever misin? More Sentences
General
7	General	eriyerek akıp donmuş yağ damlası	dripping n.
8	General	donmuş puding	frozen pudding n.
9	General	donmuş besin	frozen food n.
10	General	donmuş tatlı	water ice n.
11	General	kutuplarda bulunan donmuş kara parçaları	permafrost n.
12	General	kutuplarda sürekli donmuş toprak	permafrost n.
13	General	donmuş pancar	frozen beet n.
14	General	donmuş yol	frozen road n.
15	General	donmuş madde	congelation n.
16	General	donmuş pizza	frozen pizza n.
17	General	donmuş ekmek hamuru	frozen bread dough n.
18	General	donmuş zemin	tjaele n.
19	General	donmuş zemin	ground frost n.
20	General	donmuş buz tabakası	ice n.
21	General	donmuş karbondioksit	drice n.
22	General	süt, yumurta akı veya jelatinli donmuş tatlı	sherbert n.
23	General	misk sıçanlarının suya erişmek için kullandığı donmuş su bitkisi kütlesi	push-up n.
24	General	görünümü kara benzeyen donmuş veya kristalleşmiş madde	snow n.
25	General	erimek (donmuş toprak)	give v.
26	General	çözülmek (donmuş toprak)	give v.
27	General	(donmuş balık) depodayken ve nakliyat sırasında su kaybını önlemek için buz tabakası ile kaplamak	glaze v.
28	General	kanı donmuş	petrified adj.
29	General	geç donmuş	late frost adj.
30	General	soğuktan donmuş	frostbitten adj.
31	General	donmuş (jöle/pelte vb)	firm adj.
32	General	donmuş halde olan	unthawed adj.
33	General	kısmen donmuş	half-frozen adj.
34	General	toz veya mumdan örtü sebebiyle donmuş gibi görünen	glaucous adj.
35	General	kanı donmuş bir şekilde	petrifiedly adv.
Colloquial
36	Colloquial	mikrodalgada ısıtılabilen donmuş hazır yemek	tv dinner n.
Idioms
37	Idioms	kanı donmuş/çekilmiş	white around the gills adj.
Trade/Economic
38	Trade/Economic	donmuş sermaye	frozen capital n.
39	Trade/Economic	donmuş krediler	frozen credits n.
40	Trade/Economic	donmuş sermaye	frozen assets n.
41	Trade/Economic	donmuş kıymetler	frozen assets n.
42	Trade/Economic	donmuş fiyatlar	frozen prices n.
43	Trade/Economic	donmuş kredi	frozen credit n.
Politics
44	Politics	donmuş ihtilaf	frozen conflict n.
Technical
45	Technical	donmuş karbondioksit	dry ice n.
46	Technical	donmuş çamlık	frozen fir n.
47	Technical	donmuş kuru toprak	dry frozen ground n.
48	Technical	donmuş gıda depolama dolapları	frozen food storage cabinets n.
49	Technical	donmuş lav	lava n.
50	Technical	donmuş malzeme	frozen material n.
51	Technical	donmuş gıda depolama dolabı	frozen food storage cabinet n.
52	Technical	donmuş toprağın kabarma kuvveti	frost heaving n.
53	Technical	donmuş kesit	frozen section n.
54	Technical	donmuş zemini gevşetme	frozen soil loosening n.
55	Technical	donmuş toprak	frozen ground n.
56	Technical	donmuş sulu numune	frozen hydrated specimen n.
57	Technical	donmuş çağlayan	icefall n.
58	Technical	donmuş co2	dry ice n.
59	Technical	sabit veya hareket halinde donmuş deniz suyu	sea ice n.
60	Technical	elektrolit donmuş	electrolyte frozen adj.
Construction
61	Construction	donmuş dinamiti eritmek için hazırlanmış ve ayarlanmış küçük bina	thaw house n.
Automotive
62	Automotive	donmuş motor	frozen engine n.
Medical
63	Medical	donmuş omuz	adhesive capsulitis n.
64	Medical	donmuş omuz	frozen shoulder n.
65	Medical	taze donmuş plazma	fresh frozen plasma n.
Optics
66	Optics	donmuş dal anjitisi	frosted branch angiitis n.
Food Engineering
67	Food Engineering	donmuş gıda depolama dolapları	frozen food storage cabinets n.
68	Food Engineering	donmuş pancar	frozen beet n.
Gastronomy
69	Gastronomy	doğranmış ve haşlanmış kestane, maraska kirazı, meyve şekerlemesi, likör veya rom ile yapılan zengin içerikli, donmuş puding	nesselrode pudding n.
70	Gastronomy	donmuş gıdaların çözülmesi	thaw n.
Marine Biology
71	Marine Biology	donmuş kurutma	freeze drying n.
72	Marine Biology	taze donmuş	fresh frozen adj.
Astronomy
73	Astronomy	güneşin yörüngesindeki kuiper kuşağı'nda yer alan plüton'dan daha küçük boyuttaki donmuş cisim	kuiper belt object n.
74	Astronomy	donmuş yıldız	frozen star n.
Agriculture
75	Agriculture	donmuş pancar	frozen beet n.
Environment
76	Environment	donmuş zemin	frozen ground n.
Geography
77	Geography	donmuş zemin	frozen ground n.
78	Geography	donmuş toprak	frozen ground n.
79	Geography	donmuş toprakların erimesinden sonra da varlığını sürdüren tepe	pingo n.
Meteorology
80	Meteorology	donmuş yağış	frozen precipitation n.
81	Meteorology	donmuş bölge	frozen region n.
82	Meteorology	donmuş kar	snow grains n.
83	Meteorology	kutup bölgelerinde su üzerinde görülen donmuş sis	barber n.
84	Meteorology	kutup bölgelerinde su üzerinde görülen donmuş sis	frost smoke n.
Geology
85	Geology	sürekli donmuş tabaka	permafrost n.
Sport
86	Sport	(donmuş göl üzerinde sürüş becerilerinin test edildiği) bir araba yarışı	icekhana n.
Mythology
87	Mythology	(iskandinav mitolojisinde) donmuş devlerin atası	ymer n.
88	Mythology	(iskandinav mitolojisinde) donmuş devlerin atası	ymir n.
Slang
89	Slang	donmuş yoğurt	frogurt n.