impatient - Turc Anglais Dictionnaire

impatient

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "impatient" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 21 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
impatient adj. sabırsız
You cannot therefore tell me that I am being impatient.
Bu nedenle bana sabırsız davrandığımı söyleyemezsiniz.

More Sentences
General
impatient adj. sabırsız
We have apparently been too impatient.
Görünüşe göre çok sabırsız davranmışız.

More Sentences
Technical
impatient adj. sabırsız
Impatient citizens complain that the wheels of European bureaucracy turn infinitely slowly.
Sabırsız vatandaşlar, Avrupa bürokrasisinin çarklarının sonsuz derecede yavaş döndüğünden yakınıyor.

More Sentences
General
impatient n. sabırsız kimse
impatient n. ivecen kimse
impatient n. tahammülsüz kimse
impatient n. endişeli kimse
impatient adj. titiz
impatient adj. aceleci
impatient adj. ivecen
impatient adj. acul
impatient adj. tahammülsüz
impatient adj. evegen
impatient adj. tez canlı
impatient adj. hoşgörüsüz
impatient adj. canı tez
impatient adj. endişeli
impatient adj. aşırı istekli
impatient adj. beklemeye tahammülü olmayan
impatient adj. geçmeyen
impatient adj. sabrı taşmış

Sens de "impatient" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Anglais Turc
General
grow impatient v. sabırsızlanmak
Tom felt himself growing impatient.
Tom sabırsızlandığını hissetti.

More Sentences
get impatient v. sabırsızlanmak
I often get impatient when I see the silly mistakes the United States is making, for example in Iraq or Iran.
ABD'nin yaptığı aptalca hataları gördüğümde, örneğin Irak veya İran'da, sık sık sabırsızlanıyorum.

More Sentences
become impatient v. kurtlanmak
grow impatient v. daha fazla dayanamamak/sabredememek
impatient at adj. -den sabırsız
unpatient (impatient) adj. sabırsız
impatient [obsolete] adj. çekilmez
impatient [obsolete] adj. dayanılmaz
impatient [obsolete] adj. katlanılmaz