inflation - Turc Anglais Dictionnaire

inflation

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "inflation" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 26 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
inflation n. enflasyon
Inflation is already twice that and is expected to rise once the 10 new countries join.
Enflasyon şimdiden bunun iki katı ve 10 yeni ülke katıldığında yükselmesi bekleniyor.

More Sentences
Trade/Economic
inflation n. enflasyon
Mr Karas asked whether that could be indexed according to inflation.
Sayın Karas, bunun enflasyona göre endekslenip endekslenemeyeceğini sordu.

More Sentences
Politics
inflation n. enflasyon
The public deficit and inflation have been reduced, the latter through a change in wage and price indexation.
Kamu açığı ve enflasyon, ücret ve fiyat endekslemesinde yapılan değişiklikle azaltılmıştır.

More Sentences
General
inflation n. abartı
inflation n. şişme
inflation n. şişkinlik
inflation n. kendini beğenmişlik
inflation n. para şişkinliği
inflation n. para bolluğu
inflation n. (akademik notlarda) aşırı artış
inflation n. aşırı genişleme
inflation n. usulsüz artış
inflation n. şişirilme
Trade/Economic
inflation n. piyasadaki para bolluğundan ötürü fiyatlarda yaşanan aşırı artış
inflation n. para şişkinliği
inflation n. paranın değerinde düşüş
inflation n. paranın değer kaybı
inflation adj. enflasyona ait
inflation adj. enflasyon ile ilgili
inflation adj. enflasyon yaratan
inflation adj. enflasyona yol açan
Automotive
inflation n. şişirme
Medical
inflation n. inflasyon
Astronomy
inflation n. kozmik enflasyon
inflation n. evrenin genişlemesi
inflation n. evrenin şişmesi

Sens de "inflation" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 210 résultat(s)

Anglais Turc
General
annual inflation n. yıllık enflasyon
The average annual inflation rate in 2001, as measured by the Harmonised Index of Consumer Prices, was 2.5%.
2001 yılında, Uyumlaştırılmış Tüketici Fiyatları Endeksi ile ölçülen ortalama yıllık enflasyon oranı %2,5 olmuştur.

More Sentences
Trade/Economic
core inflation n. çekirdek enflasyon
The decline in core inflation is close to the target.
Çekirdek enflasyondaki gerileme hedefe yakındır.

More Sentences
low inflation n. düşük enflasyon
The European model has brought lower inflation and stable monetary policy conditions.
Avrupa modeli daha düşük enflasyon ve istikrarlı para politikası koşulları getirmiştir.

More Sentences
inflation rate n. enflasyon oranı
In some of them, inflation rates and budget deficits are too high.
Bazılarında enflasyon oranları ve bütçe açıkları çok yüksektir.

More Sentences
rate of inflation n. enflasyon oranı
To take an example, the annual rate of inflation has to be taken into account.
Bir örnek vermek gerekirse, yıllık enflasyon oranı dikkate alınmalıdır.

More Sentences
inflation rate n. enflasyon oranı
Imagine that the inflation rate in Germany stands at 6 or 7%.
Almanya'da enflasyon oranının %6 ya da %7 olduğunu düşünün.

More Sentences
fight inflation n. enflasyonla mücadele
The government adopted strong measures to fight inflation.
Hükümet enflasyonla mücadele etmek için güçlü önlemleri benimsedi.

More Sentences
consumer price inflation n. tüketici fiyat enflasyonu
For the first time in the 1990s, consumer price inflation declined throughout the year.
1990'lı yıllarda ilk kez tüketici fiyatları enflasyonu yıl boyunca düşmüştür.

More Sentences
asset inflation n. varlık enflasyonu
We have asset inflation of global proportions.
Bizde küresel boyutta bir varlık enflasyonu söz konusu.

More Sentences
General
effect of inflation on n. enflasyon/enflasyon etkisi
soaring inflation n. artan enflasyon
chronic inflation n. kronik enflasyon
demand pull inflation n. talep enflasyonu
effect of inflation on accounting n. muhasebede enflasyon etkisi
inflation level n. enflasyon düzeyi
bring down the rate of inflation v. enflasyonu aşağı çekmek
adjust for inflation v. enflasyona göre düzeltmek/düzeltme yapmak
adjust for inflation v. enflasyon düzeltmesi yapmak
cause inflation v. enflasyona neden olmak/yol açmak
lead to inflation v. enflasyona neden olmak/yol açmak
Trade/Economic
open economy inflation targeting n. açık enflasyon hedeflemesi
announced/declared inflation rate n. açıklanan enflasyon rakamı
announced/declared inflation rate n. açıklanan enflasyon oranı
inflation of gold n. altın enflasyonu
headline inflation n. ana enflasyon
runaway inflation n. aşırı enflasyon
suppressed inflation n. bastırılmış enflasyon
scapegoat theory of inflation n. başkalarının kabahati olarak enflasyon tezi
suppressed inflation n. baskı altında enflasyon
expected inflation n. beklenen enflasyon
unanticipated inflation n. beklenmeyen enflasyon
anticipated inflation n. beklenen enflasyon
repressed inflation n. bastırılmış enflasyon
suppress inflation n. baskı altına alınmış enflasyon
one-shot inflation n. bir defalık enflasyon artışı
rate of inflation n. bir önceki yıla göre fiyatlar genel düzeyindeki artış
bottleneck inflation n. bir tür talep çekişti enflasyon
core inflation n. çekirdek enflasyon
core inflation rate n. çekirdek enflasyon oranı
bottleneck inflation n. dar boğaz enflasyonu
receded inflation n. düşen enflasyon
galloping inflation n. dörtnala enflasyon
latent inflation n. durağan enflasyon
runaway inflation n. dört nala enflasyon
runaway inflation n. dörtnala enflasyon
galloping inflation n. dört nala enflasyon
runaway rate of inflation n. enflasyonun hızla yükselme oranı
expected inflation n. enflasyon beklentisi
inflation accounting n. enflasyon muhasebesi
loss from inflation adjustments n. enflasyon düzeltmesi zararları
inflation report n. enflasyon raporu
inflation-indexed bonds n. enflasyona endeksli tahvil
inflation premium n. enflasyon primi
damage of inflation n. enflasyon zararı
inflation tax n. enflasyon vergisi
inflation accounting n. enflasyon muhasebesi
inflation compensation n. enflasyon telafisi
inflation risk n. enflasyon riski
inflation risk premium n. enflasyon risk primi
inflation targeting n. enflasyon hedeflemesi
inflation tax n. enflasyon vergisi
inflation adjustment n. enflasyon düzeltmesi
non-accelerating inflation rate of unemployment (nairu) n. enflasyonu hızlandırmayan işsizlik oranı
inflation correction n. enflasyon düzeltmesi
inflation adjustment profits n. enflasyon düzeltme karları
inflation shocks n. enflasyon şokları
inflation risk n. enflasyon riski
inflation spiral n. enflasyon sarmalı
inflation sprial n. enflasyon sarmalı
inflation-unempioyment trade off n. enflasyon-istihdam arasında seçme zorunluluğu
profit arising from inflation n. enflasyon karı
fight against inflation n. enflasyonla mücadele
expectation of inflation n. enflasyon beklentisi
inflation correction differences n. enflasyon düzeltmesi farkları
inflation targeting n. enflasyon hedeflemesi
inflation hedge n. enflasyona karşı korumalı menkul değer
inflation bias n. enflasyon sapması
inflation-corrocted defictis n. enflasyonla düzeltilmiş açıklar
gains from inflation adjustments n. enflasyon düzeltmesi karları
risk of inflation n. enflasyon riski
premature inflation n. erken enflasyon
income inflation n. gelir enflasyonu
price inflation n. fiyat enflasyonu
profit arising from inflation n. fiktif kar
hidden inflation n. gizli enflasyon
food inflation n. gıda enflasyonu
receded inflation n. gerileyen enflasyon
hidden inflation n. gizli enflasyon
anticipated inflation n. gerçekleşeceğine inanılan enflasyon oranı
galloping inflation n. hızla artan enflasyon
runaway rate of inflation n. hızla yükselen enflasyon oranı
target inflation n. hedef enflasyon
hyper-inflation n. hiper enflasyon
targeted inflation rate n. hedeflenen enflasyon oranı
imported inflation n. ithal edilmiş enflasyon
chronic inflation n. kronik enflasyon
chronic inflation n. kronik enflasyon
credit inflation n. kredi enflasyonu
cost inflation n. maliyet enflasyonu
cost-push inflation n. maliyet itişli enflasyon
cost-push inflation n. maliyet enflasyonu
headline inflation n. manşet enflasyon
WPI inflation n. manşet enflasyon
cost push inflation n. maliyet enflasyonu
chronic inflation n. müzminleşmiş enflasyon
headline inflation n. ortalama enflasyon
implicit inflation n. örtülü enflasyon
capital reserves due to inflation accounting n. ödenmiş sermaye enflasyon düzeltme farkı
anticipated inflation n. öngörülen enflasyon
inflation adjustments on equity n. özsermaye enflasyon düzeltmesi farkları
unanticipated inflation n. öngörülmeyen enflasyon
implicit inflation targeting n. örtülü enflasyon hedeflemesi
pent-up inflation n. önlenen enflasyon
implicit inflation targeting n. örtük enflasyon hedeflemesi
inflation of currency n. para enflasyonu
currency inflation n. para enflasyonu
monetary inflation n. para enflasyonu
sustained inflation n. sönümsüz/devamlı enflasyon
virulent inflation n. şiddetli enflasyon
headline inflation n. temel enflasyon
demand-pull inflation n. talep çekişli enflasyon
demand-pull inflation n. talep enflasyonu
runaway inflation n. tehlikeli enflasyon
demand inflation n. talep enflasyonu
perfectly anticipated inflation n. tam olarak tahmin edilen enflasyon
anticipated inflation n. tahmini enflasyon
title inflation n. ünvan enflasyonu
wage-push inflation n. ücret itişli enflasyon
chronic inflation n. uzun zamanlardan beri süregelen enflasyon
wage inflation n. ücret enflasyonu
variance inflation factor n. varyans büyütme faktörü
inflation off setting n. yalnız enflasyonu karşılayabilen menkul kıymet
structural inflation n. yapısal enflasyon
annual inflation cost n. yıllık/senelik enflasyon maliyeti
imported inflation n. yurt dışından ithal edilen enflasyon
inflation adjustments on contract progress income n. yıllara yaygın inşaat enflasyon düzeltme hesabı
domestic inflation n. yurtiçi enflasyon
high inflation rate n. yüksek enflasyon oranı
high inflation periods n. yüksek enflasyon dönemleri
high rate of inflation n. yüksek enflasyon oranı
inflation adjustments on contract progress n. yıllara yaygın inşaat enflasyon düzeltme hesabı
annual consumer inflation n. yıllık tüketici enflasyonu
profit arising from inflation n. zahiri kar
housing inflation n. konut enflasyonu
cost-pull inflation n. üretim maliyetlerindeki artıştan kaynaklı enflasyon
inertial inflation n. süredurumsal enflasyon
curb inflation v. enflasyonu dizginlemek
keep inflation under control v. enflasyonu kontrol altında tutmak
inflation adjusted adj. enflasyona göre düzeltilmiş
inflation-protected adj. enflasyon korumalı
inflation-proof adj. enflasyondan etkilenmez
inflation-adjusted adj. enflasyondan arındırılmış
inflation adjusted adj. enflasyon düzeltilmiş
anti-inflation adj. enflasyonla mücadele eden
anti-inflation adj. enflasyonla mücadele tedbirlerine ait veya ilgili
Law
runaway inflation n. ani enflasyon
Politics
underlying inflation n. altta yatan enflasyon
core inflation n. çekirdek enflasyon
inflation inertia n. enflasyon ataleti
inflation expectation survey n. enflasyon beklenti anketi
inflation-targeting regime n. enflasyon hedeflemesi rejimi
inflation targeting framework n. enflasyon hedeflemesi çerçevesi
inflation pressure n. enflasyonist baskı
inflation outlook n. enflasyon görünümü
structural inertia in inflation n. enflasyonda yapısal atalet
inflation outturn n. gerçekleşen enflasyon
short-term inflation outlook n. kısa vadede enflasyon görünümü
medium term inflation outlook n. orta vadede enflasyon görünümü
headline inflation n. ortalama enflasyon
turkish cpi inflation n. türk tfe enflasyonu
Technical
tire inflation kit n. lastik şişirme kiti
tyre inflation hose n. lastik şişirme hortumu
tyre inflation unit n. lastik şişirme ünitesi
tyre inflation valve n. lastik şişirme valfi
tyre inflation gun n. lastik şişirme tabancası
ground inflation connection n. taban şişirme bağlantısı
loads and inflation pressures n. yükler ve şişirme basınçları
Telecom
inflation factor n. enflasyon faktörü
Automotive
over-inflation n. aşırı hava
tire inflation n. lastik şişirme
adjusting inflation pressure n. lastik hava basıncının ayarlanması
tire inflation devices n. lastik şişirme cihazları
tire inflation n. lastik hava basıncı
inflation pressure n. lastik şişirme basıncı
cold inflation pressure n. lastik soğukken şişirme basıncı
normal inflation n. normal lastik hava basıncı
reference inflation pressure n. referans şişirme basıncı
cold inflation pressure n. soğuk lastik basıncı
inflation sleeve n. şişirme rakoru
inflation control seam n. şişme kontrol yeri
inflation pressure gauge n. şişirme basıncı kontrolü
inflation pressure n. şişirme basıncı
load and inflation table n. yük ve şişirme tablosu
Aeronautic
canopy inflation n. kanopinin açık şekli
inflation net n. şişirme sistemi ağı
inflation shock load n. şişirme azami yükü
inflation time n. şişirme süresi
Medical
inflation device n. indeflatör
inflation device n. şişirme cihazı
inflation therapy n. su, oksijen veya ilacın solunan hava formunda uygulandığı bir tedavi yöntemi
Statistics
inflation factor n. enflasyon etkeni
Astronomy
inflation theory n. kozmik enflasyon teorisi
inflation theory n. evrenin genişlemesi teorisi
inflation theory n. şişme teorisi
inflation theory n. evrenin büyük patlama sonrasında genişlemeyi sürdürdüğüne ilişkin teori
cosmic inflation n. evrenin büyük patlama'dan sonra kısa süreli bir üstel genişleme döneminden geçtiğini öne süren bir teori
inflation theory n. evrenin büyük patlama'dan sonra kısa süreli bir üstel genişleme döneminden geçtiğini öne süren bir teori
cosmic inflation n. kozmik enflasyon
Education
grade inflation n. ortalama notu yükseltme
Environment
annual inflation rate n. yıllık enflasyon oranı