parliament - Turc Anglais Dictionnaire

parliament

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "parliament" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 21 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
parliament n. meclis
According to our Rules of Procedure, only the President of Parliament can decide whether to cancel a debate.
İçtüzüğümüze göre bir görüşmenin iptal edilip edilmeyeceğine sadece Meclis Başkanı karar verebilir.

More Sentences
General
parliament n. parlamento
The Commission shares the desire of Parliament and the Council to adopt the decision in the shortest possible timeframe.
Komisyon, Parlamento ve Konsey'in kararı mümkün olan en kısa süre içerisinde kabul etme arzusunu paylaşmaktadır.

More Sentences
Politics
parliament n. parlamento
If we look at the Commission's ambitious goals, they deserve Parliament's full and unequivocal support.
Komisyon'un iddialı hedeflerine bakacak olursak, bunlar Parlamento'nun tam ve açık desteğini hak etmektedir.

More Sentences
General
parliament n. (ingiltere) avam kamarası
parliament n. (fransa'da devrim öncesi) adliye mahkemesi
parliament n. bir grubu veya bir kurumun üyelerini temsil eden ve fikir sunma, kanun yapma vb. faaliyetler için toplanan meclis
parliament n. danışma meclisini andıran topluluk
parliament n. zencefilli bir kurabiye
parliament n. bir kart oyunu
Law
parliament n. büyük britanya yasama meclisi
parliament n. britanya kolonileri ve mülklerine ait yasama meclisi
parliament n. (1789 yılından önce fransa'da) yüksek mahkeme
parliament n. üst düzey toplantı
parliament n. kongre
parliament n. görüşme
parliament n. içtima
Politics
parliament n. millet meclisi
parliament n. meclisin iki kamarası
parliament n. meclisin iki seçim arasındaki üyelerinin tümü
Ornithology
parliament n. baykuş sürüsü
parliament n. ekin kargası sürüsü

Sens de "parliament" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 107 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
member of parliament n. milletvekili
I think it is the right of a Member of Parliament to raise his own concerns and fears.
Bir Milletvekilinin kendi endişe ve korkularını dile getirmesinin hakkı olduğunu düşünüyorum.

More Sentences
Trade/Economic
member of parliament n. parlamento üyesi
Exercise your rights as freely elected members of Parliament.
Özgürce seçilmiş Parlamento üyeleri olarak haklarınızı kullanın.

More Sentences
Politics
european parliament n. avrupa parlamentosu
The European Parliament is once again scrutinising the situation in Indonesia.
Avrupa Parlamentosu Endonezya'daki durumu bir kez daha mercek altına alıyor.

More Sentences
european parliament n. avrupa parlamentosu
The Ecofin Council and the European Parliament will monitor the Commission.
Ecofin Konseyi ve Avrupa Parlamentosu Komisyon'u izleyecektir.

More Sentences
member of parliament n. meclis üyesi
He was elected a member of parliament.
O bir meclis üyesi seçildi.

More Sentences
members of parliament n. milletvekilleri
The imprisoned members of parliament and other innocent detainees must be released.
Tutuklu milletvekilleri ve diğer masum tutuklular serbest bırakılmalıdır.

More Sentences
member of parliament n. parlamento üyesi
I feel that we Members of Parliament must now shoulder our responsibilities within the Convention.
Biz Parlamento Üyelerinin artık Sözleşme kapsamındaki sorumluluklarımızı üstlenmemiz gerektiğini düşünüyorum.

More Sentences
national parliament n. ulusal parlamento
And, unlike national parliaments, the European Parliament has no right of initiative.
Ulusal parlamentoların aksine, Avrupa Parlamentosu'nun inisiyatif hakkı yoktur.

More Sentences
danish parliament n. danimarka parlamentosu
In the Danish Parliament, we have a saying about the Finance Committee.
Danimarka Parlamentosu'nda Finans Komitesi ile ilgili bir deyiş vardır.

More Sentences
british parliament n. ingiliz parlamentosu
We took a tour of the British Parliament.
İngiliz Parlamentosu'nda bir tur attık.

More Sentences
General
great britain parliament n. büyük britanya parlamentosu
member of parliament n. mebus
member of parliament n. parlamenter
the parliament of europe n. avrupa parlamentosu
parliament hill n. ottawa'da meclis binalarının bulunduğu tepe
parliament hill n. kanada hükümeti
parliament hill n. kanada parlamentosu
get into parliament v. meclise girmek
stand for parliament v. adaylığını koymak
hold majority in parliament v. parlementoda çoğunluğu elinde bulundurmak
parliament-side adj. parlamento kanadındaki
Trade/Economic
act of parliament n. kanun
act of parliament n. meclis kararı
member of parliament n. milletvekili
Law
dissolution of the parliament n. meclisin feshi
act of parliament n. yasa
Politics
president of the european parliament n. avrupa parlamentosu başkanı
assent of the european parliament n. avrupa parlamentosunun uygun bulması
european parliament - committee on environment n. avrupa parlamentosu - çevre komitesi
european parliament (ep) n. avrupa parlamentosu (ap)
member of the european parliament (mep) n. avrupa parlamentosu üyesi
former member of the european parliament n. avrupa parlamentosu eski üyesi
commissions of the european parliament n. avrupa parlamentosu komisyonları
inter-parliamentary delegations of the european parliament n. avrupa parlamentosunun parlamentolar arası delegasyonları
european parliament resolution n. avrupa parlamentosu ilke kararı
lower house of parliament n. avam kamarası
european parliament sittings official reports n. avrupa parlamentosu resmi oturum tutanakları
members of the european parliament (meps) n. avrupa parlamentosu üyeleri
european parliament sitting official reports n. avrupa parlamentosu resmi oturum tutanakları
member of the european parliament n. avrupa parlementosu üyesi
commissions of the european parliament n. avrupa parlamentosunun komisyonları
european parliament internal regulation n. avrupa parlamentosu iç tüzüğü
quorum at the european parliament n. avrupa parlamentosunda oylama için yeterli kişi sayısı
composition of the european parliament n. avrupa parlamentosunun oluşumu
official position of the european parliament n. avrupa parlamentosu'nun resmi görüşü/duruşu
assent of the european parliament n. avrupa parlamentosunun uygunluk görüşü
hung parliament n. hiçbir partinin mutlak çoğunluk sağlayamadığı parlamento
act of parliament n. kanun (ingiltere)
hung parliament n. koalisyon hükümet (iktidarın tek partide olmadığı parlamento)
chairperson of the parliament n. meclis başkanı
chairperson of parliament n. meclis başkanı
parliament building n. meclis binası
member of parliament n. mebus
latin american parliament n. latin amerika parlamentosu
general assembly of the parliament n. meclis genel kurulu
parliament speech n. meclis konuşması
turkish parliament building n. meclis binası
act of parliament n. meclis kararı
speakership of parliament n. meclis/parlamento başkanlığı
member of parliament n. milletvekili
deputy to the parliament n. milletvekili
act of the parliament n. parlamento kararı
ordinance of parliament n. parlamento emri
member of the parliament n. parlamento üyesi
dissolution of parliament n. parlamentonun feshi
seat in parliament n. parlamento üyeliği
contempt of parliament n. parlamento faaliyetlerine engel teşkil eden fiiller
contempt of parliament n. parlamentonun uygunsuz hareket tarzı
act of parliament n. parlamento kararı
dissolution of parliament n. parlementonun feshi
ordinance of parliament n. parlamento kararı
proceedings of the parliament n. parlamento tutanakları
one chamber parliament n. tek meclisli parlamento
european parliament n. avrupa birliği parlamentosu
parliament of denmark n. danimarka parlamentosu
model parliament n. ilk ingiliz temsilci parlamentosu
rump parliament n. rump parlamentosu
rump parliament n. uzun parlamento'daki orduya uygun olmayan üyelerin ayıklanmasından sonraki 1648 ile 1660 yılları arasındaki dönemde görev yapmış ingiliz parlamentosu
parl (parliament) n. meclis
parl (parliament) n. parlamento
be stripped of one's seat in parliament v. düşürmek (milletvekilliğinden)
become a member of parliament v. milletvekili olmak
convene the parliament v. meclisi toplamak
be elected to the parliament v. milletvekili seçilmek
be elected as a member of parliament v. milletvekili olmak
be elected as a member of parliament v. milletvekili seçilmek
convene the parliament v. parlamentoyu toplamak
return the law to parliament v. yasayı meclise iade etmek
send back the law to parliament v. yasayı meclise iade etmek
mpp (member of the provincial parliament) abrev. (kanada) ontario il meclis üyesi
msp (member of the scottish parliament) abrev. iskoç parlamentosu üyesi
Institutes
national parliament representative in the european parliament n. avrupa parlamentosu ulusal parlamento temsilcisi
Construction
parliament hinge n. bir tür menteşe
Marine
parliament heel n. yükün veya balastın yer değiştirmesi sonucu oluşan sarsılma ile geminin bir yöne doğru eğilmesi
Medical
member of the european parliament n. avrupa parlamentosu üyesi
History
the first turkish parliament n. mebuslar meclisi
the first turkish parliament n. meclis-i mebusan
the first parliament n. meclis-i mebusan
the first parliament n. mebuslar meclisi
long parliament n. uzun parlamento (ingiltere)
long parliament n. rump parlamentosu
long parliament n. I. charles tarafından kurulan parlamento
rump parliament n. rump parlamentosu
rump parliament n. I. charles tarafından kurulan parlamento
long parliament n. cavalier parlamentosu
long parliament n. IV. henry döneminde toplanan bir parlamento
Star Wars
separatist parliament n. ayrılıkçı parlamentosu