|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
sonraki bakım |
aftercare n.
|
|
An enormous amount of money is still required, particularly for the aftercare of the victims and the relatives.
Özellikle kurbanların ve yakınlarının sonraki bakımı için hala muazzam miktarda paraya ihtiyaç vardır.
More Sentences
|
2 |
General |
bir sonraki yıl |
following year n.
|
|
There is the risk that the resources allocated for the following year would be released prematurely.
Bir sonraki yıl için tahsis edilen kaynakların zamanından önce serbest bırakılması riski bulunmaktadır.
More Sentences
|
3 |
General |
bir sonraki versiyon |
next version n.
|
|
I hope it will be successful in the next version of the directive.
Umarım direktifin bir sonraki versiyonunda başarılı olur.
More Sentences
|
4 |
General |
yarından sonraki gün |
day after tomorrow n.
|
|
Things can, though, seem quite different the day after tomorrow.
Yine de her şey yarından sonraki gün oldukça farklı görünebilir.
More Sentences
|
5 |
General |
sonraki aşama |
next phase n.
|
|
The discussions that will take place on 4 October will be the next phase of these important negotiations.
Bu önemli müzakerelerin bir sonraki aşaması 4 Ekim'de yapılacak görüşmeler olacaktır.
More Sentences
|
6 |
General |
sonraki haftalar |
following weeks n.
|
|
The meeting was adjourned until the following week.
Toplantı sonraki haftaya ertelendi.
More Sentences
|
7 |
General |
sonraki hamle |
next move n.
|
|
What will the Commission's next move be?
Komisyonun bir sonraki hamlesi ne olacak?
More Sentences
|
8 |
General |
sonraki soru |
next question n.
|
|
If so, then my next question is why is she here and is she planning to go?
Eğer öyleyse, o zaman bir sonraki sorum şu ki neden burada ve gitmeyi planlıyor mu?
More Sentences
|
9 |
General |
sonraki otobüs |
next bus n.
|
|
I had to wait twenty minutes for the next bus.
Bir sonraki otobüs için yirmi dakika beklemem gerekti.
More Sentences
|
10 |
General |
sonraki istasyon |
next station n.
|
|
We have to get off at the next station.
Bir sonraki istasyonda inmek zorundayız.
More Sentences
|
11 |
General |
sonraki yaz |
next summer n.
|
|
I'll ask my grandfather to take me there during the next summer vacation.
Bir sonraki yaz tatilinde büyükbabamın beni oraya götürmesini isteyeceğim.
More Sentences
|
12 |
General |
ölümden sonraki hayat |
afterlife n.
|
|
He wasn't concerned with his afterlife.
Ölümden sonraki hayatıyla ilgilenmiyordu.
More Sentences
|
13 |
General |
daha sonraki |
subsequent adj.
|
|
There was confirmation of that criticism from all quarters during the subsequent debates.
Daha sonraki tartışmalarda da her kesimden bu eleştirim teyit edildi.
More Sentences
|
|
14 |
General |
bundan sonraki |
next adj.
|
|
We must now wait for the next developments.
Şimdi bundan sonraki gelişmeleri beklemeliyiz.
More Sentences
|
15 |
General |
bir sonraki |
next adj.
|
|
The next item is the Commission statement on employment prospects in the EU automobile sector.
Bir sonraki konu ise Komisyonun AB otomobil sektöründeki istihdam beklentilerine ilişkin açıklamasıdır.
More Sentences
|
Computer |
|
16 |
Computer |
sonraki bölüm |
next chapter n.
|
|
I wait for the next chapter.
Bir sonraki bölümü bekliyorum.
More Sentences
|
General |
|
17 |
General |
elçiden sonraki diplomat |
counsellor n.
|
|
18 |
General |
göz kamaştıktan sonraki görüntü |
handling n.
|
|
19 |
General |
gece yarısından sonraki ilk saatler |
the small hours n.
|
|
20 |
General |
göz kamaştıktan sonraki görüntü |
spectrum n.
|
|
21 |
General |
sonraki etki |
aftereffect n.
|
|
22 |
General |
gece yarısından sonraki üç dört saat |
small hours n.
|
|
23 |
General |
paskalyadan sonraki yedinci pazar gününe rastlayan bir yortu |
whitsunday n.
|
|
24 |
General |
tıraştan sonraki bir iki gün içinde uzayan sakal |
stubble n.
|
|
25 |
General |
aday listesinin elemeler sonucunda bir sonraki seçim adımı için kısaltılması |
shortlist n.
|
|
26 |
General |
kazandığını sonraki yarışa oynama |
parlay n.
|
|
27 |
General |
gece yarısından sonraki zaman |
the wee hours n.
|
|
28 |
General |
doğumdan sonraki ilk süt |
colostrum n.
|
|
29 |
General |
ineğin doğumdan sonraki ilk sütü |
beestings n.
|
|
30 |
General |
paskalyadan sonraki yedinci pazar |
whit sunday n.
|
|
31 |
General |
sonraki yıl |
following year n.
|
|
32 |
General |
sonraki yıllar |
ensuing years n.
|
|
33 |
General |
paskalyadan sonraki ikinci pazartesi veya salı günü kutlanan festival |
hockday n.
|
|
34 |
General |
paskalyadan sonraki ikinci pazartesi veya salı günü kutlanan festival |
hocktide n.
|
|
35 |
General |
sonraki sayfa |
page down n.
|
|
36 |
General |
gece yarısından sonraki saatler |
small hours n.
|
|
37 |
General |
sonraki nesiller |
the next generations n.
|
|
38 |
General |
sonraki doğal adım |
next natural step n.
|
|
39 |
General |
sonraki sipariş |
next order n.
|
|
40 |
General |
sonraki sipariş |
following order n.
|
|
41 |
General |
asıl davetten sonraki parti |
after-party n.
|
|
42 |
General |
asıl davetten sonraki parti |
afterparty n.
|
|
43 |
General |
asıl davetten sonraki parti |
after party n.
|
|
44 |
General |
paskalya yortusundan sonraki yedinci pazar günü |
whitsunday n.
|
|
45 |
General |
paskalya yortusundan sonraki yedinci pazar günü |
whitweek n.
|
|
46 |
General |
paskalya yortusundan sonraki yedinci pazar günü |
whitsuntide n.
|
|
47 |
General |
paskalya yortusundan sonraki yedinci pazar günü |
whitsun n.
|
|
48 |
General |
paskalya yortusundan sonraki yedinci pazar günü |
pentecost n.
|
|
49 |
General |
ölümden sonraki sabah |
the morning after death n.
|
|
50 |
General |
modern dönemden sonraki döneme verilen ad |
postmodernism n.
|
|
51 |
General |
bir sonraki dünya savaşı |
the next world war n.
|
|
52 |
General |
bir sonraki boş sayfa |
the next blank page n.
|
|
53 |
General |
sonraki soru |
the next question n.
|
|
|
54 |
General |
-den sonraki hayat |
life after something n.
|
|
55 |
General |
evlendikten sonraki soyadı |
married name n.
|
|
56 |
General |
sonraki etki |
backwash n.
|
|
57 |
General |
elmastan sonraki en sert mineral |
corundum n.
|
|
58 |
General |
sonraki seçim |
next choice n.
|
|
59 |
General |
ineğin doğumdan sonraki ilk sütü |
beastings n.
|
|
60 |
General |
sonraki dönem |
next period n.
|
|
61 |
General |
yağmurdan sonraki toprak kokusu |
petrichor n.
|
|
62 |
General |
sonraki gün (yarından sonra) |
overmorrow n.
|
|
63 |
General |
paskalyadan sonraki 7. pazar gününe rastlayan bir yortu |
pentecost n.
|
|
64 |
General |
sonraki grup |
next group n.
|
|
65 |
General |
şükran gününden sonraki ilk pazartesi günü |
cyber monday n.
|
|
66 |
General |
abd'de şükran günü'nden sonraki ilk cuma günü kutlanan gün boyunca tüketicilerin hemen hemen tüm ürünleri son derece indirimli fiyatlarla aldıkları gün |
black friday n.
|
|
67 |
General |
sonraki oyun |
aftergame n.
|
|
68 |
General |
sonraki yıla/döneme aktarılan şey |
carry-forward n.
|
|
69 |
General |
zemin kattan sonraki ikinci kat |
third story n.
|
|
70 |
General |
zemin kattan sonraki üçüncü kat |
third story [brit] n.
|
|
71 |
General |
ölümden bir ay sonraki anma töreni |
a month mind n.
|
|
72 |
General |
ölümden bir yıl sonraki anma töreni |
a year's mind n.
|
|
73 |
General |
daha sonraki başarılar için dayanak noktası oluşturan basamak |
beachhead n.
|
|
74 |
General |
sonraki zaman |
evening n.
|
|
75 |
General |
sonraki dönem |
evening n.
|
|
76 |
General |
ölümden sonraki hayat |
everlasting life n.
|
|
77 |
General |
tatilden sonraki ilk okul günü olan pazartesi |
black monday n.
|
|
78 |
General |
halat bükümlerinin uçlarını sonraki iki halat gövdesi boyunca birbirine tutturarak yapılan boşa cevizi düğümü |
matthew walker n.
|
|
79 |
General |
halat bükümlerinin uçlarını sonraki iki halat gövdesi boyunca birbirine tutturarak yapılan boşa cevizi düğümü |
matthew walker knot n.
|
|
80 |
General |
bayramdan sonraki on beşinci gün |
quinzaine n.
|
|
81 |
General |
ölümden sonraki mesken |
home n.
|
|
82 |
General |
sonraki işlemlere hazırlık için malzemeleri ıslatan işçi |
dampener n.
|
|
83 |
General |
(halihazırda seçilmiş yetkiliyi) bir sonraki seçimde aday göstermeme |
deselection n.
|
|
84 |
General |
curling taşının başka bir taşla çarpışmasından sonraki hareketi |
roll n.
|
|
85 |
General |
canlı mikrobun içinde daha sonraki nesillerin yetiştiği yuva |
incasement n.
|
|
86 |
General |
izleyiciyi daha sonraki bir olaya hazırlamak için oyuna kasıtlı eklenen sahne |
plant n.
|
|
87 |
General |
sonraki vaka |
postfact n.
|
|
88 |
General |
genellikle yanlış veya batıl inanca dayalı olup geleneksel olarak sonraki nesillere aktarılan inanış veya hikaye |
folk tale n.
|
|
89 |
General |
(ödeme mühleti tamamlandıktan sonraki) fatura ödeme tarihi |
fourth [uk] n.
|
|
90 |
General |
Sonraki yolculuk |
next trip n.
|
|
91 |
General |
okuyucuları/izleyicileri bir nesne veya olay hakkında merak içerisinde bırakarak bir sonraki bölümü okumalarını/izlemelerini sağlamak amacıyla kullanılan hikaye anlatım tekniği |
mystery box n.
|
|
92 |
General |
son ses veya harfin bir sonraki sözcüğe aktarımı |
provection n.
|
|
93 |
General |
bir sonraki yarışa yatırmak (kazanılan parayı) |
parlay v.
|
|
94 |
General |
kazandığını sonraki yarışa yatırmak |
parlay v.
|
|
95 |
General |
bir sonraki adıma geçmek |
proceed to the next step v.
|
|
96 |
General |
bir sonraki adıma geçmek |
move on to the next step v.
|
|
97 |
General |
bir sonraki adıma geçmek |
go next step v.
|
|
98 |
General |
bir sonraki adımı atmak |
take the next step v.
|
|
99 |
General |
sonraki bir tarihi atmak |
post-date v.
|
|
100 |
General |
bir sonraki güne veya süresiz olarak ertelemek |
perendinate v.
|
|
101 |
General |
sonraki otobüse binmek |
take the next bus v.
|
|
102 |
General |
bir sonraki sınava girmek |
take the next exam v.
|
|
103 |
General |
bir satırdaki yazıyı bir sonraki satırda devam etmek üzere kesmek |
break v.
|
|
104 |
General |
gerçek veya uygun zamandan sonraki bir zamana tarihlendirmek |
overdate v.
|
|
105 |
General |
bir sonraki yanıtı vermek |
duply v.
|
|
106 |
General |
(evliliği) nikahtan sonraki ilk cinsel ilişki ile tamamlamak |
consummate v.
|
|
107 |
General |
(dizin, katalog) önceki sayıları daha sonraki sayılarda birleştirmek |
cumulate v.
|
|
108 |
General |
sonraki olmak |
follow v.
|
|
109 |
General |
en sonraki |
eventual adj.
|
|
110 |
General |
en sonraki |
rearmost adj.
|
|
111 |
General |
en sonraki |
last adj.
|
|
112 |
General |
öldükten sonraki |
postmortem adj.
|
|
113 |
General |
öğleden sonraki |
postmeridian adj.
|
|
114 |
General |
bir sonraki gün |
next-day adj.
|
|
115 |
General |
öldükten sonraki |
post-mortem adj.
|
|
116 |
General |
daha sonraki |
acolouthic adj.
|
|
117 |
General |
daha sonraki |
acoluthic adj.
|
|
118 |
General |
önceki ve sonraki arasında bulunan |
middle adj.
|
|
119 |
General |
(sonraki olaylara) dayalı |
dependant upon adj.
|
|
120 |
General |
(sonraki olaylara) dayalı |
depending on adj.
|
|
121 |
General |
bir sonraki yıl için tutulan |
overyear adj.
|
|
122 |
General |
bir sonraki |
immediate adj.
|
|
123 |
General |
(hastalık, deneyim) maruz kaldıktan sonraki döneme ait |
postexposure adj.
|
|
124 |
General |
(hastalık, deneyim) maruz kaldıktan sonraki dönem ile ilgili |
postexposure adj.
|
|
125 |
General |
(hastalık, deneyim) maruz kaldıktan sonraki dönemde gelişen |
postexposure adj.
|
|
126 |
General |
sonraki olay ile ilgili |
postfact adj.
|
|
127 |
General |
sonraki vaka ile ilgili |
postfact adj.
|
|
128 |
General |
mensural notasyonda belirli uzunluklardaki müzik notalarının bir sonraki nota değerinin iki yerine üçe eşit olduğu tempus veya prolasyona ait ya da ilgili |
perfect adj.
|
|
129 |
General |
sonraki bir aşamada |
at a later stage adv.
|
|
130 |
General |
sonraki on yıl izarfında |
in other ten years adv.
|
|
131 |
General |
sonraki bir zamanda uygun bir zamanda |
at a later time adv.
|
|
132 |
General |
sonraki on yıl içinde |
in other ten years adv.
|
|
133 |
General |
bir sonraki bildirime kadar |
until further notice adv.
|
|
134 |
General |
sonraki bir zamanda |
at a later time adv.
|
|
135 |
General |
sonraki bölümde |
thereinafter adv.
|
|
136 |
General |
sonraki kısımda |
thereinafter adv.
|
|
137 |
General |
bundan sonraki herhangi bir zamanda |
at any time thereafter adv.
|
|
138 |
General |
-den sonraki toparlanmada |
on the rebound from adv.
|
|
139 |
General |
sonraki aylarda |
in the months to come adv.
|
|
140 |
General |
bir sonraki |
nextly adv.
|
|
141 |
General |
daha sonraki bir zamanda |
upward adv.
|
|
142 |
General |
daha sonraki bir yaşta |
upward adv.
|
|
143 |
General |
bir metnin daha sonraki bölümünde |
below adv.
|
|
144 |
General |
ölümden sonraki hayatta |
hereafter adv.
|
|
145 |
General |
(bu belgenin, konuşmanın) sonraki kısmında |
hereinafter adv.
|
|
146 |
General |
(bu belgenin, konuşmanın) sonraki bölümünde |
hereinafter adv.
|
|
147 |
General |
(bu yazının, belgenin) sonraki bir noktasında |
hereinbelow adv.
|
|
148 |
General |
öğleden sonraki bir vakitte |
p.m. adv.
|
|
149 |
General |
-den sonraki |
following prep.
|
|
150 |
General |
bir sonraki tren lütfen |
the next available train, please expr.
|
|
Phrasals |
|
151 |
Phrasals |
(sözcüğü) satır sonundan sonraki satırın başına almak |
turn over v.
|
|
152 |
Phrasals |
bir sonraki adıma geçerek (bir şeyi yapmaya) devam etmek |
continue by (doing something) v.
|
|
153 |
Phrasals |
bir sonraki adıma geçerek (bir şeyi yapmaya) devam etmek |
continue by doing something v.
|
|
154 |
Phrasals |
daha sonraki nesillere devretmek |
pass down v.
|
|
155 |
Phrasals |
bir sonraki aşamaya geçmek |
go through v.
|
|
156 |
Phrasals |
bir sonraki aşamaya geçmek/ilerlemek |
go forward v.
|
|
157 |
Phrasals |
bir sonraki aşamaya terfi etmek |
go forward v.
|
|
158 |
Phrasals |
bir sonraki işe/göreve geçmek |
roll onto (someone or something) v.
|
|
159 |
Phrasals |
bir sonraki işe/göreve ilerlemek |
roll onto (someone or something) v.
|
|
160 |
Phrasals |
bir sonraki aşamaya geçirmemek |
hold back v.
|
|
161 |
Phrasals |
(bir sonraki aşamaya) geçmek/ulaşmak/yükselmek |
get through to (something) v.
|
|
162 |
Phrasals |
(bir sonraki aşamaya) geçirmek/ulaştırmak/yükseltmek |
get through to (something) v.
|
|
163 |
Phrasals |
bir şeyi babadan oğula/bir sonraki kuşağa geçirmek/bırakmak |
hand something on v.
|
|
164 |
Phrasals |
(sonraki bir tarihe/güne/zamana) ertelemek |
postpone until (some later date or time) v.
|
|
165 |
Phrasals |
bir sonraki işe/göreve ilerlemek |
roll onto v.
|
|
166 |
Phrasals |
bir sonraki işe/göreve geçmek |
roll onto v.
|
|
167 |
Phrasals |
patent hukukunda sonraki bir icatta oluşturulan bir kombinasyonu geçersiz kılmak için eleştirmek/kötülemek/kösteklemek |
teach away v.
|
|
Phrases |
|
168 |
Phrases |
bir sonraki/ilk/ikinci vs. seferinde |
(some) time around adv.
|
|
169 |
Phrases |
bir sonraki/ilk/ikinci vs. seferinde |
(some) time round adv.
|
|
170 |
Phrases |
bir sonraki kavşaktan sola dönün |
turn left at the next intersection expr.
|
|
171 |
Phrases |
bir sonraki kavşaktan sağa dönün |
turn right at the next intersection expr.
|
|
172 |
Phrases |
bir sonraki sayıda görüşmek üzere |
see you in the next issue expr.
|
|
173 |
Phrases |
daha sonraki yıllarda |
in the later years expr.
|
|
174 |
Phrases |
devamı sonraki slayta |
continued on next slide expr.
|
|
175 |
Phrases |
ikinci/sonraki durumda |
in the latter case expr.
|
|
176 |
Phrases |
sonraki yıllarda |
in the later years expr.
|
|
177 |
Phrases |
sonraki bir tarihte |
at a later date expr.
|
|
178 |
Phrases |
sonraki aşamada |
in the succeeding stage expr.
|
|
179 |
Phrases |
günbatımı esnasında kızıllaşmış gökyüzü (sonraki gün havanın güzel olacağına yorulur) |
red sky at night, sailor's delight expr.
|
|
Proverb |
|
180 |
Proverb |
sonraki neslin yararına bir şeyler yap/bırak |
plant pears for your heirs
|
|
Colloquial |
|
181 |
Colloquial |
uyuşturucuyu damara zerk ettikten sonraki karıncalanma hissi |
burn n.
|
|
182 |
Colloquial |
gece yarısından sonraki zaman |
dead of night n.
|
|
183 |
Colloquial |
golf alanında sağa veya sola keskin dönüşten sonraki delik |
dogleg n.
|
|
184 |
Colloquial |
bir sonraki seviyeye geçiş sınavı/yarışı/turu |
qual n.
|
|
185 |
Colloquial |
gün doğumundan kısa bir süre sonraki ve gün batımından kısa bir süre önceki, gökyüzünün kırmızı olduğu zaman |
golden hour n.
|
|
186 |
Colloquial |
şafaktan hemen sonraki zaman |
day-clean n.
|
|
187 |
Colloquial |
olacak bir sonraki kötü şeyi beklemek |
wait for the next bad thing to happen v.
|
|
188 |
Colloquial |
(video oyunlarında) bir sonraki tura hazır olmak |
ready up v.
|
|
189 |
Colloquial |
(video oyunlarında) bir sonraki tura hazır hale getirmek/hazırlamak |
ready up v.
|
|
190 |
Colloquial |
bir sonraki |
next in line adj.
|
|
191 |
Colloquial |
bir sonraki |
next in line adj.
|
|
192 |
Colloquial |
sonraki birkaç dakikada |
in the next few minutes expr.
|
|
193 |
Colloquial |
sabah ve öğleden sonraki dersleri arasında |
in the interim between her/his morning and afternoon classes expr.
|
|
194 |
Colloquial |
sabah ve öğleden sonraki dersleri arasında |
between her/his morning and afternoon classes expr.
|
|
195 |
Colloquial |
sonraki sefere |
(some) time around expr.
|
|
196 |
Colloquial |
sonraki sefere |
(some) time round expr.
|
|
197 |
Colloquial |
sonraki/birinci/ikinci seferinde |
(the) next, first, second time around/round expr.
|
|
198 |
Colloquial |
gece yarısından sonraki ilk saatler |
the early hours (of the night) expr.
|
|
199 |
Colloquial |
(birinin) ileri/sonraki planlarında |
on (one's) slate expr.
|
|
200 |
Colloquial |
bundan sonraki ilk hatasında kovulur/atılır |
one more strike and (one's) out expr.
|
|
Idioms |
|
201 |
Idioms |
tekerleğin icadından sonraki en iyi buluş |
sliced bread n.
|
|
202 |
Idioms |
gece yarısından hemen sonraki saatler |
the wee hours of the night n.
|
|
203 |
Idioms |
gece yarısından hemen sonraki saatler |
the small hours of the night n.
|
|
204 |
Idioms |
ölümden sonraki yaşam |
life beyond n.
|
|
205 |
Idioms |
abd'de insanların yardım bağışları yapmaya teşvik edildiği şükran günü'nden sonraki salı günü |
giving tuesday n.
|
|
206 |
Idioms |
öldükten sonraki ödül |
pie in the sky n.
|
|
207 |
Idioms |
indirimde olup kalmayan bir ürünü sonraki bir tarihte alabilme hakkı sağlayan kağıt |
rain check (on something) n.
|
|
208 |
Idioms |
bir sonraki kademe/seviye |
the next level n.
|
|
209 |
Idioms |
bir sonraki aşama |
the next level n.
|
|
210 |
Idioms |
bir sonraki kötü şeyi beklemek |
wait for the other shoe to drop v.
|
|
211 |
Idioms |
bir sonraki içkileri almak |
buy the next round of drinks v.
|
|
212 |
Idioms |
bir sonraki içkileri ısmarlamak |
buy the next round of drinks v.
|
|
213 |
Idioms |
sonraki dalgayı yakalamak |
catch the next wave v.
|
|
214 |
Idioms |
sonraki dalgayı beklemek |
wait for the next wave v.
|
|
215 |
Idioms |
vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak |
hit the sawdust trail [dated] [us] v.
|
|
216 |
Idioms |
vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak |
hit the sawdust trail [dated] [us] v.
|
|
217 |
Idioms |
(bir şeyi) bir sonraki aşamaya taşımak/ilerletmek |
take (something) to the next level v.
|
|
218 |
Idioms |
bir sonraki/sıradaki büyük yenilik/gelişme/adım |
next big thing expr.
|
|
219 |
Idioms |
sonraki şey … |
the next thing... expr.
|
|
Speaking |
|
220 |
Speaking |
bir sonraki uçağa bineceğim |
I'll take the next plane expr.
|
|
221 |
Speaking |
bir sonraki içkiler benden |
the next round is on me expr.
|
|
222 |
Speaking |
hepimiz bir sonraki yılın daha iyi bir yıl olmasını ümit edelim |
let's all hope next year is better expr.
|
|
223 |
Speaking |
sağdaki bir sonraki sokaktan git |
take the next street on the right expr.
|
|
224 |
Speaking |
sonraki adıma geçebiliriz |
we can proceed to the next step expr.
|
|
225 |
Speaking |
sağdaki bir sonraki sokağa gir |
take the next street on the right expr.
|
|
226 |
Speaking |
sonraki kurban olmak istemiyorlar |
they don't want to be the next victim expr.
|
|
227 |
Speaking |
seni yarından sonraki gün arayacağım |
I will call you the day after tomorrow expr.
|
|
228 |
Speaking |
sonraki birkaç hafta |
for the next few weeks expr.
|
|
229 |
Speaking |
bir sonraki tren ne zaman? |
when is the next train? expr.
|
|
Trade/Economic |
|
230 |
Trade/Economic |
bir sonraki mahsup gününe kadar ertelemek için ödenen ücret |
carry over n.
|
|
231 |
Trade/Economic |
sonraki zamana bırakılan şey |
carry-over n.
|
|
232 |
Trade/Economic |
teslimatın menkul kıymet satıcısı tarafından bir sonraki uzlaştırma dönemine kadar ertelenmesi |
backwardation n.
|
|
233 |
Trade/Economic |
bilanço tarihinden sonraki olaylar |
events after the balance sheet date n.
|
|
234 |
Trade/Economic |
bir hisse senedinin gelecekteki olası pay sayısı artışları dikkate alınarak en yüksek pay ayrıldıktan sonraki getirişi |
fully diluted earnings per share n.
|
|
235 |
Trade/Economic |
bir senedin iskonto edildikten sonraki net tutarı |
net avails n.
|
|
236 |
Trade/Economic |
bilanço tarihinden sonraki olaylar |
subsequent events n.
|
|
237 |
Trade/Economic |
bilanço tarihinden sonraki olaylar |
post-balance sheet events n.
|
|
238 |
Trade/Economic |
bir sonraki ay |
the ensuing month n.
|
|
239 |
Trade/Economic |
borsa kapanışından sonraki fiyat |
street price n.
|
|
240 |
Trade/Economic |
bir devreden sonraki döneme nakledilebilen tahsisat |
continuing appropriation n.
|
|
241 |
Trade/Economic |
denetimin tamamlanmasından sonraki kalite kontrolü |
post-audit quality review n.
|
|
242 |
Trade/Economic |
düzenlendiği tarihten sonraki bir tarih konan yasal belge |
postdate n.
|
|
243 |
Trade/Economic |
görüldükten sonraki belli vadede ödenecek poliçe |
after sight bill n.
|
|
244 |
Trade/Economic |
hisse senedi hakları kullanıldıktan sonraki hisse başına teorik değer |
theoretical ex-rights value per share n.
|
|
245 |
Trade/Economic |
her bir elemanın bir önceki ve sonraki elemandan farkının hep aynı olduğu dizi |
arithmetic progression n.
|
|
246 |
Trade/Economic |
ibrazından daha sonraki belirli tarihte ödenecek poliçe |
after sight bill n.
|
|
247 |
Trade/Economic |
iskontolar düşüldükten sonraki maliyet |
merchandise cost n.
|
|
248 |
Trade/Economic |
ibrazından sonraki günler poliçesi |
day's draft n.
|
|
249 |
Trade/Economic |
ibrazından sonraki günler |
days after sight n.
|
|
250 |
Trade/Economic |
ibrazdan sonraki günler |
days after sight n.
|
|
251 |
Trade/Economic |
kapanıştan sonraki mizan |
after classing trial balance n.
|
|
252 |
Trade/Economic |
ödemenden sonraki aylar |
months after payment n.
|
|
253 |
Trade/Economic |
sonraki yıla aktarılan zararlar |
losses brought forward n.
|
|
254 |
Trade/Economic |
sonraki siparişler |
further orders n.
|
|
255 |
Trade/Economic |
sonraki ciranta |
subsequent indorser n.
|
|
256 |
Trade/Economic |
sonraki yıla aktarılacak kar |
profit to be carried forward n.
|
|
257 |
Trade/Economic |
sonraki hesap kesimi |
next closing date n.
|
|
258 |
Trade/Economic |
sonraki giriş |
postdate entry n.
|
|
259 |
Trade/Economic |
sonraki hesap dönemlerinde ödenecek borçlar |
anticipated liabilities n.
|
|
260 |
Trade/Economic |
sonraki hamil |
subsequent holder n.
|
|
261 |
Trade/Economic |
vergiden sonraki olağan faaliyet zararı |
profit or loss on ordinary activities after taxation n.
|
|
262 |
Trade/Economic |
vergiden sonraki olağan faaliyet karı |
profit or loss on ordinary activities after taxation n.
|
|
263 |
Trade/Economic |
vergiden sonraki kar |
after tax profit n.
|
|
264 |
Trade/Economic |
vergilendirme açısından zararın sonraki yılın karı ile mahsup edilmesi |
tax loss carry forward n.
|
|
265 |
Trade/Economic |
vergiden sonraki kar |
profit after tax n.
|
|
266 |
Trade/Economic |
vergiden sonraki olağan faaliyet karı |
profit on ordinary activities after taxation n.
|
|
267 |
Trade/Economic |
vergiden sonraki olağan faaliyet karı veya zararı |
profit or loss on ordinary activities after taxation n.
|
|
268 |
Trade/Economic |
1944'de amerika'da bretton woods'ta (new hampshire) yapılan ve savaş'tan sonraki uluslararası para sisteminin kararlaştırıldığı |
bretton woods conference n.
|
|
269 |
Trade/Economic |
bütçe dahilindeki yıldan sonraki mali yıl |
outyear n.
|
|
270 |
Trade/Economic |
mevcut mali yıldan sonraki yıl |
out-year n.
|
|
271 |
Trade/Economic |
bir sonraki mahsup gününe kadar ertelemek |
carry over v.
|
|
272 |
Trade/Economic |
bir belgeye düzenlendiği tarihten daha sonraki bir tarihi atmak |
dating forward v.
|
|
273 |
Trade/Economic |
bir evrak üzerine tanzim tarihinden sonraki bir tarihi atmak |
post-date v.
|
|
274 |
Trade/Economic |
daha sonraki bir tarihi atmak |
afterdate v.
|
|
275 |
Trade/Economic |
sonraki yıla nakletmek |
carry over v.
|
|
276 |
Trade/Economic |
menkul kıymetlerin alımdan sonraki üçüncü iş gününde teslim edilmesini gerektiren (işlem) |
regular adj.
|
|
277 |
Trade/Economic |
bir sonraki hesabın başına nakledilen |
c/d (carried down) adj.
|
|
278 |
Trade/Economic |
vergiden sonraki gelir |
after tax income adj.
|
|
279 |
Trade/Economic |
(rüçhanlı temettü veya şarta bağlı istihkak) süresi geldiğinde ödenmemesi halinde bir sonraki ödemeye veya gelecekteki bir ödemeye eklenen |
cumulative adj.
|
|
280 |
Trade/Economic |
(hisse) süresi geldiğinde ödenmemesi halinde temettünün bir sonraki ödemeye veya gelecekteki bir ödemeye eklendiği |
cumulative adj.
|
|
281 |
Trade/Economic |
bir sonraki ihbara kadar |
until further notice expr.
|
|
282 |
Trade/Economic |
sonraki postayla |
by next mail expr.
|
|
Law |
|
283 |
Law |
bir olayın meydana gelmesinden sonraki bir tarihin konulmasıyla ortaya çıkan tarih hatası |
metachronism n.
|
|
284 |
Law |
bir önceki kiracı tarafından ekilmiş sonraki kiracı tarafından biçilen ürün |
away-going crop n.
|
|
285 |
Law |
sigorta poliçesinde sorumluluğun düzenleme tarihinden sonraki yıllara sarkmasını engellemek için konulan kloz |
sunset clause n.
|
|
286 |
Law |
sigorta poliçesinde sorumluluğun düzenleme tarihinden sonraki yıllara sarkmasını engellemek için konulan kloz |
sunset provision n.
|
|
287 |
Law |
sonraki imkansızlık |
subsequent impossibility n.
|
|
288 |
Law |
sonraki ihmal |
subsequent negligence n.
|
|
289 |
Law |
sonraki geçersizlik |
subsequent illegality n.
|
|
290 |
Law |
ingiltere yüksek mahkemesi'nin paskalya'dan sonraki salı gününden itibaren başlayan dönemi |
easter term n.
|
|
291 |
Law |
adalet bakanından sonraki en önemli hukukçu |
lord chief justice [uk] n.
|
|
292 |
Law |
açık artırmada en yüksek teklifi verenin daha iyi bir teklifte bulunamaması nedeniyle satışın bir sonraki en yüksek teklif yapana devri |
devolution [scotland] n.
|
|
293 |
Law |
(bazı avrupa birliği üyesi ülkelerde) sanatçı veya mirasçılarının, sanatçının yaşamı boyunca veya ölümünden sonraki 70 yıl içinde yeniden satılan sanat eserinden pay alma hakkı |
droit de suite n.
|
|
294 |
Law |
sonraki belge |
postfactum n.
|
|
295 |
Law |
sonraki olay |
postfactum n.
|
|
Politics |
|
296 |
Politics |
uzun parlamento'daki orduya uygun olmayan üyelerin ayıklanmasından sonraki 1648 ile 1660 yılları arasındaki dönemde görev yapmış ingiliz parlamentosu |
rump n.
|
|
297 |
Politics |
uzun parlamento'daki orduya uygun olmayan üyelerin ayıklanmasından sonraki 1648 ile 1660 yılları arasındaki dönemde görev yapmış ingiliz parlamentosu |
rump parliament n.
|
|
298 |
Politics |
(halihazırda seçilmiş yetkiliyi) bir sonraki seçimde aday göstermemek |
deselect [uk] v.
|
|
Insurance |
|
299 |
Insurance |
deniz sigortasında kurtarılan malların değeri düşüldükten sonraki tazminat miktarı |
salvage loss n.
|
|
300 |
Insurance |
hayat poliçesinde ilk yıllara ait primlerin sonraki yıllardakinden daha düşük olması |
reduced premium policy n.
|
|
301 |
Insurance |
primin sonraki yıllarda giderek indirildiği hayat poliçesi |
reduction of premium policy n.
|
|
Tourism |
|
302 |
Tourism |
hava yolculuğuna 72 saatten fazla ara veren yolcunun bir sonraki rezervasyonunu kullanma niyetini havayolu şirketine bildirmesini gerekli kılan kural |
reconfirmation n.
|
|
Media |
|
303 |
Media |
aynı gazetede birden fazla baskısı bulunan materyalin sonraki basımı |
reprint n.
|
|
Technical |
|
304 |
Technical |
bir sonraki kiriş |
next beam n.
|
|
305 |
Technical |
iz yapıldıktan sonraki yapışkanlık |
adhesion after indentation n.
|
|
306 |
Technical |
kaplanmamış çelik alt yüzeylerin önceki kaplamanın tamamen kaldırılmasından sonraki pas dereceleri |
rust grades of uncoated steel substrates after overall removal of previous coating n.
|
|
307 |
Technical |
sıkıştırma işleminden sonraki sıkıştırılmış hacim ve görünür yoğunluk |
tamped volume and apparent density after tamping n.
|
|
308 |
Technical |
sonraki etki |
after-effect n.
|
|
309 |
Technical |
madde parçacığının başlangıç pozisyonundan bir sonraki pozisyonuna çizilen vektör |
displacement n.
|
|
310 |
Technical |
sonraki işlemler için kabaca şekil verilmiş katı metal parçası |
slug n.
|
|
Computer |
|
311 |
Computer |
bir sonraki çalışma zamanı |
next run time n.
|
|
312 |
Computer |
bir sonraki parçayı tara |
scan next track n.
|
|
313 |
Computer |
bir sonraki durum |
next-state n.
|
|
314 |
Computer |
bir sonraki dizi |
nextseqnum n.
|
|
315 |
Computer |
sonraki hücre |
next cell n.
|
|
316 |
Computer |
sonraki bölüm |
next section n.
|
|
317 |
Computer |
sonraki dipnot |
next footnote n.
|
|
318 |
Computer |
sonraki kayıt |
next record n.
|
|
319 |
Computer |
sonraki eşleşme |
next match n.
|
|
320 |
Computer |
sonraki iletişim |
next conversation n.
|
|
321 |
Computer |
sonraki küme |
next set n.
|
|
322 |
Computer |
sonraki okunmamış ileti |
next unread message n.
|
|
323 |
Computer |
sonraki mektup |
next letter n.
|
|
324 |
Computer |
sonraki yordam |
next procedure n.
|
|
325 |
Computer |
sonraki atlamalar |
next hops n.
|
|
326 |
Computer |
sonraki güncelleştirme |
next update n.
|
|
327 |
Computer |
sonraki sürücü |
next drive n.
|
|
328 |
Computer |
sonraki durak |
next hop n.
|
|
329 |
Computer |
sonraki oturum kapatma |
next logoff n.
|
|
330 |
Computer |
sonraki işaret |
next mark n.
|
|
331 |
Computer |
sonraki alan |
next field n.
|
|
332 |
Computer |
sonraki çalışma zamanı |
next run time n.
|
|
333 |
Computer |
sonraki oturum açma |
next logon n.
|
|
334 |
Computer |
sonraki paragrafın biçemi |
style for following paragraph n.
|
|
335 |
Computer |
sonraki klasör |
next folder n.
|
|
336 |
Computer |
sonraki pencere |
next window n.
|
|
337 |
Computer |
sonraki belge |
next document n.
|
|
338 |
Computer |
sonraki deyim metni |
next statement text n.
|
|
339 |
Computer |
sonraki iz |
next track n.
|
|
340 |
Computer |
sonraki resim |
next picture n.
|
|
341 |
Computer |
sonraki sütun |
next column n.
|
|
342 |
Computer |
sonraki karakter |
next character n.
|
|
343 |
Computer |
sonraki tıklatma |
next click n.
|
|
344 |
Computer |
sonraki olay |
next event n.
|
|
345 |
Computer |
sonraki hücre |
next cell n.
|
|
346 |
Computer |
sonraki yer imi |
next bookmark n.
|
|
347 |
Computer |
sonraki satırlar |
lines after n.
|
|
348 |
Computer |
sonraki sayfa |
before sheet n.
|
|
349 |
Computer |
sonraki form alanı |
next form field n.
|
|
350 |
Computer |
sonraki öğe |
next item n.
|
|
351 |
Computer |
sonraki açıklama |
next comment n.
|
|
352 |
Computer |
sonraki sonnot |
next endnote n.
|
|
353 |
Computer |
sonraki anahtar |
next key n.
|
|
354 |
Computer |
sonraki biçem |
next style n.
|
|
355 |
Computer |
sonraki gün |
next day n.
|
|
356 |
Computer |
sonraki ilke |
next policy n.
|
|
357 |
Computer |
sonraki ayar |
next setting n.
|
|
358 |
Computer |
sonraki satır |
next line n.
|
|
359 |
Computer |
sonraki değer |
next value n.
|
|
360 |
Computer |
sonraki resim |
next image n.
|
|
361 |
Computer |
sonraki sayfa |
page forward n.
|
|
362 |
Computer |
sonraki düzenleme |
next edit n.
|
|
363 |
Computer |
sonraki sayfa |
next page n.
|
|
364 |
Computer |
sonraki tablo |
next table n.
|
|
365 |
Computer |
sonraki parça |
next track n.
|
|
366 |
Computer |
sonraki nesne |
next object n.
|
|
367 |
Computer |
sonraki alıntı |
next citation n.
|
|
368 |
Computer |
sonraki im |
next mark n.
|
|
369 |
Computer |
sonraki şarkı |
next track n.
|
|
370 |
Computer |
sonraki çerçeve |
next frame n.
|
|
371 |
Computer |
sonraki değişiklik |
next change n.
|
|
372 |
Computer |
sonraki tümce |
next sentence n.
|
|
373 |
Computer |
sonraki bölme |
next pane n.
|
|
374 |
Computer |
sonraki başlık |
next heading n.
|
|
375 |
Computer |
sonraki paragraf |
following paragraph n.
|
|
376 |
Computer |
sonraki ileti |
next message n.
|
|
377 |
Computer |
sonraki okunmamış iletişim |
next unread conversation n.
|
|
378 |
Computer |
sonraki başlatma |
next startup n.
|
|
379 |
Computer |
sonraki boşluk |
space after n.
|
|
380 |
Computer |
sonraki metin kutusu |
next text box n.
|
|
381 |
Computer |
sonraki atıf |
next citation n.
|
|
382 |
Computer |
sonraki işaretçi |
next marker n.
|
|
383 |
Computer |
sonraki grafik |
next graphic n.
|
|
384 |
Computer |
sonraki ipucu |
next tip n.
|
|
385 |
Computer |
sonraki metin |
next text n.
|
|
386 |
Computer |
sonraki adım |
next step n.
|
|
387 |
Computer |
sonraki başlık |
next header n.
|
|
388 |
Computer |
sonraki örnek |
next sample n.
|
|
389 |
Computer |
sonraki slayt |
next slide n.
|
|
390 |
Computer |
sonraki satır |
next row n.
|
|
391 |
Computer |
(özellikle iPhone veya iPad için) kullanıcının mesaj yazarken yaygın olarak kullandığı ifadeleri kaydedip bunları sonraki mesajlarda kullanıcıya sunan bir tür yazı tahmin sistemi |
predictive typing n.
|
|
392 |
Computer |
bilgisayar yazılımlarında isimlendirme yapılırken ilk harfin küçük sonraki her yeni sözcüğün ilk harfinin büyük yazılması |
camel case n.
|
|
393 |
Computer |
bilgisayar yazılımlarında isimlendirme yapılırken ilk harfin küçük sonraki her yeni sözcüğün ilk harfinin büyük yazılması |
camel caps n.
|
|
394 |
Computer |
bilgisayar yazılımlarında isimlendirme yapılırken ilk harfin küçük sonraki her yeni sözcüğün ilk harfinin büyük yazılması |
medial capitals n.
|
|
395 |
Computer |
sonraki atlama |
next hop n.
|
|
396 |
Computer |
(programlamada) bir sonraki yinelemeyi başlatıp devamındaki komutları atlamaya yol açan bir döngüye sebep olan komut |
continue n.
|
|
397 |
Computer |
(dizi gibi yapıları) sonraki öğelerde de kullanılabilecek şekilde ortak havuzda saklamak |
internalize v.
|
|
398 |
Computer |
(dizi gibi yapıları) sonraki öğelerde de kullanılabilecek şekilde ortak havuzda saklamak |
internalise v.
|
|
399 |
Computer |
sonraki ayı göster |
show next month expr.
|
|
400 |
Computer |
sonraki ile birlikte |
keep with next expr.
|
|
401 |
Computer |
sonraki sayfaya geçme komutu ekle |
add form feed expr.
|
|
402 |
Computer |
sonraki çerçeveyi bul |
find next frame expr.
|
|
403 |
Computer |
sonraki sayfaya |
page down expr.
|
|
404 |
Computer |
sonraki kayda git |
next record expr.
|
|
405 |
Computer |
sonraki ipucunu göster |
show next tip expr.
|
|
406 |
Computer |
sonraki sözcüğü sil |
delete next word expr.
|
|
407 |
Computer |
sonraki deyimi belirle |
set next statement expr.
|
|
408 |
Computer |
sonraki ile birlikte tut |
keep with next expr.
|
|
409 |
Computer |
sonraki okunmamış |
next unread expr.
|
|
410 |
Computer |
sonraki deyimi göster |
show next statement expr.
|
|
411 |
Computer |
sonraki bul/git |
next find/goto expr.
|
|
412 |
Computer |
sonraki alana git |
next field expr.
|
|
413 |
Computer |
sonraki komutu kaydet |
record next command expr.
|
|
414 |
Computer |
sonraki nesneyi seç |
select next object expr.
|
|
415 |
Computer |
sonraki sayfaya git |
go to next page expr.
|
|
416 |
Computer |
sonraki sese kadar |
loop until next expr.
|
|
417 |
Computer |
sonraki slayda ilerle |
advance to the next slide expr.
|
|
418 |
Computer |
sonraki sayfa |
page down expr.
|
|
419 |
Computer |
sonraki karaktere git |
next character expr.
|
|
420 |
Computer |
word alanı ekle: uygunsa sonraki kayda git |
insert word field: next record if expr.
|
|
Informatics |
|
421 |
Informatics |
sonraki sayfa |
page down n.
|
|
422 |
Informatics |
virgülden sonraki sıfırlar |
trailing zeros n.
|
|
Telecom |
|
423 |
Telecom |
bir sonraki uygun temsilci |
next available agent n.
|
|
424 |
Telecom |
bir sonraki alanın tersine çevrilmesi |
alternate space inversion n.
|
|
425 |
Telecom |
form gönderildikten sonraki hata mesajı |
error state after form submission n.
|
|
426 |
Telecom |
komşu ve bir sonraki kanal hassasiyet azalması |
adjacent and alternate channel desensitization n.
|
|
Electric |
|
427 |
Electric |
hatadan sonraki ilk periyotta gözlenen değişken akım |
subtransient current n.
|
|
428 |
Electric |
her bobini bir sonraki setteki bobinden 10 kat fazla dirence sahip olan bobin seti adımı |
decade n.
|
|
Textile |
|
429 |
Textile |
sonraki işlemler |
downstream processing n.
|
|
430 |
Textile |
sonraki işlem kademeleri |
downstream processing n.
|
|
Construction |
|
431 |
Construction |
yapının bittikten sonraki halini gösteren çizim |
as-built project n.
|
|
Dyeing |
|
432 |
Dyeing |
bir sonraki katın sabitlenmesi için yapılan pütürlü boya astarı |
tooth n.
|
|
Transportation |
|
433 |
Transportation |
daha sonraki depolama ve nakliye masrafları alıcı tarafından ödenecek şekilde depolama yerinde |
in store adj.
|
|
434 |
Transportation |
daha sonraki depolama ve nakliye masrafları alıcı tarafından ödenecek şekilde depolama yerinden |
in store adv.
|
|
Aeronautic |
|
435 |
Aeronautic |
hava trafik kontrolörü tarafından verilecek bir sonraki talimat zamanı |
expect further clearance time n.
|
|
Marine |
|
436 |
Marine |
bir sonraki liman |
next port n.
|
|
437 |
Marine |
sonraki uğrak limanı |
next port of call n.
|
|
438 |
Marine |
geminin bir uğrak noktasını ya da belli bir noktadan sonraki tüm uğraklarını (uğrayacağı limanları) iptal etmesi |
blank sailing n.
|
|
439 |
Marine |
geminin bir uğrak noktasını ya da belli bir noktadan sonraki tüm uğraklarını (uğrayacağı limanları) iptal etmesi |
void sailing n.
|
|
440 |
Marine |
bahar gelgiti yüksekliğinde bir sonraki gelgite kadar yüzmeyecek şekilde karaya oturtulmuş |
beneaped adj.
|
|
Petrol |
|
441 |
Petrol |
sondaj kulesinde bir sonraki boru mafsalının gerektiğinde kullanılmak üzere tutulduğu depo alanı |
mousehole n.
|
|
Mining |
|
442 |
Mining |
elmastan sonraki en sert mineral |
corindon n.
|
|
Medical |
|
443 |
Medical |
taburcu edilen yüksek riskteki bebeklerin sonraki takipleri |
post-discharge follow-up of high risk neonates n.
|
|
444 |
Medical |
kan parazitinin konak canlının damarlarına girdikten sonraki olgunlaşmamış formu |
schistosomulum n.
|
|
Pathology |
|
445 |
Pathology |
sifilizin şankr geçtikten sonraki evresi |
secondary syphilis n.
|
|
Math |
|
446 |
Math |
bir önceki ve sonraki sayının binom katsayısı |
choose n.
|
|
447 |
Math |
her bir orantının sonucunun bir sonraki orantının sonucuna eşit olduğu orantı türü |
continued proportion n.
|
|
448 |
Math |
toplama ve çarpma işlemlerinde sayıyı sonraki basamağa geçirmek |
carry v.
|
|
Physics |
|
449 |
Physics |
esnek katıda iç sürtünme nedeniyle çekme geriliminden sonraki uzama ve gerilimden sonraki büzülmenin gecikmesi |
hysteresis n.
|
|
Chemistry |
|
450 |
Chemistry |
su banyosunda buharlaştırıldıktan sonraki kuru kalıntının belirlenmesi |
determination of dry residue after evaporation on a water bath n.
|
|
451 |
Chemistry |
bileşiği homolog serinin sonraki üyesine dönüştüren reaksiyon |
homologation n.
|
|
Biology |
|
452 |
Biology |
birkaç nesil boyunca görülmeyen bir özelliğin daha sonraki nesillerden birinde yeniden ortaya çıkması |
atavism n.
|
|
453 |
Biology |
dna'yı bir sonraki nesle aktarmaktan sorumlu olan hücre |
reproductive cell n.
|
|
454 |
Biology |
dna'yı bir sonraki nesle aktarmaktan sorumlu olan hücre |
sex cell n.
|
|
455 |
Biology |
eşeyli üreyen organizmalarda genetik malzemelerin sonraki hücrelere aktarılmasını sağlayan, gamet üreten hücreler |
germ line n.
|
|
456 |
Biology |
eşeyli üreyen organizmalarda genetik malzemelerin sonraki hücrelere aktarılmasını sağlayan, gamet üreten hücreler |
germline n.
|
|
457 |
Biology |
sonraki nesle aktarılamayan küçük değişke |
fluctuation n.
|
|
458 |
Biology |
çevresel faktörlere yanıt olarak meydana gelip sonraki nesle aktarılamayan değişke |
fluctuation n.
|
|
459 |
Biology |
yalnızca dişilerde sonraki nesillere geçen |
hologynic adj.
|
|
Astronomy |
|
460 |
Astronomy |
ayın yeni aydan sonraki evresi |
waxing crescent n.
|
|
461 |
Astronomy |
evrenin oluşumundan sonraki ilk zamanları |
early universe n.
|
|
Zoology |
|
462 |
Zoology |
karınca veya termitlerde açlıktan ölüme mahkûm edilen ilk ya da daha sonraki kuluçkardaki cüce işciler |
nanitic n.
|
|
463 |
Zoology |
karınca veya termitlerde açlıktan ölüme mahkûm edilen ilk ya da daha sonraki kuluçkardaki cüce işciler |
nanitic workers n.
|
|
464 |
Zoology |
sonraki oğul |
after swarm n.
|
|
465 |
Zoology |
nauplius'tan sonraki evre olup yaklaşık yedi çift uzantıya sahip kabuklu hayvan larvası |
metanauplius n.
|
|
466 |
Zoology |
bir sonraki gelişim evresinde alacağı şeklin anahatları zarın altından belli olan (bazı böcek pupaları) |
masked adj.
|
|
467 |
Zoology |
gelişimin sonraki evrelerinde yerlerini başka dişlerin almadığı bir grup dişi olan |
monophyodont adj.
|
|
Botanic |
|
468 |
Botanic |
karahindibanın çiçek açtıktan sonraki beyaz tohumlu baş kısmı |
dandelion clock n.
|
|
469 |
Botanic |
farklılaşmanın sonraki aşamaları ile ilişkili |
secondary adj.
|
|
470 |
Botanic |
farklılaşmanın sonraki aşamalarından ileri gelen |
secondary adj.
|
|
471 |
Botanic |
büyümenin sonraki aşamaları ile ilişkili |
secondary adj.
|
|
Agriculture |
|
472 |
Agriculture |
ilk üründen sonraki biçilen ot |
aftermath n.
|
|
473 |
Agriculture |
bir sonraki yılın mahsulüne hazırlık amacıyla yaz boyunca sık sık sürülen arazi |
summer fallow n.
|
|
Breeding |
|
474 |
Breeding |
aynı veya yakın soyun daha sonraki nesillerinde olan |
in-and-in adj.
|
|
475 |
Breeding |
aynı veya yakın soyun daha sonraki nesillerinde olan |
in-and-in adj.
|
|
476 |
Breeding |
aynı veya yakın soyun daha sonraki nesillerinde |
in-and-in adv.
|
|
477 |
Breeding |
aynı veya yakın soyun daha sonraki nesillerinde |
in-and-in adv.
|
|
Apiculture |
|
478 |
Apiculture |
sonraki oğul |
afterswarm n.
|
|
479 |
Apiculture |
sonraki oğul |
after swarm n.
|
|
Social Sciences |
|
480 |
Social Sciences |
birbirleri ile etkileşim içerisinde olan bir grubun temelde daha sonraki etkileşimlerinde referans alabileceği bilgi, inançlar, değerler ve geleneklerden oluşan sistemin bütünü |
idioculture n.
|
|
481 |
Social Sciences |
1970'lerin feminist hareketinden sonraki dönem ile ilgili |
postfeminist adj.
|
|
482 |
Social Sciences |
1970'lerin feminist hareketinden sonraki dönemde gelişen |
postfeminist adj.
|
|
Education |
|
483 |
Education |
okuldan sonraki aktiviteler |
after school activities n.
|
|
484 |
Education |
oxford veya cambridge dışındaki ingiliz üniversitelerine giriş sınavından sonraki ilk yılda alınan |
intermediate adj.
|
|
Literature |
|
485 |
Literature |
dizedeki anlamın veya söz sanatının sonraki dizede devam etmesi |
overflow n.
|
|
Linguistics |
|
486 |
Linguistics |
cümledeki son kelimenin bir sonraki cümlenin başında tekrarlanması |
reduplication n.
|
|
487 |
Linguistics |
cümledeki son kelimenin bir sonraki cümlenin başında tekrarlanması |
anadiplosis n.
|
|
488 |
Linguistics |
cümledeki son kelimenin bir sonraki cümlenin başında tekrarlandığı söz sanatı |
epanastrophe n.
|
|
489 |
Linguistics |
bir sesli harfin bir sonraki harfle kısmı olarak birleşmesinin neden olduğu değişiklik |
modification n.
|
|
490 |
Linguistics |
bir sesli harfin bir sonraki harfle kısmı olarak birleşmesinin neden olduğu değişikliğe uğrayan bir sesli harf |
modification n.
|
|
491 |
Linguistics |
sesli harften sonraki sessiz harfi gösteren |
postvocalic n.
|
|
492 |
Linguistics |
kendinden sonraki veya önceki kelimeye ulayarak telaffuz etmek |
cliticize v.
|
|
493 |
Linguistics |
kendinden sonraki veya önceki kelimeye ulayarak telaffuz etmek |
cliticise v.
|
|
History |
|
494 |
History |
moğol hükümdarı cengiz han tarafından hizmete sokulup yoğun bir şekilde kullanılan ve büyütülen, daha sonraki hükümdarlar tarafından da kullanılan posta sistemi |
yam [mongolian] n.
|
|
495 |
History |
octavianus'tan sonraki roma imparatorlarına verilen bir unvan |
octavian n.
|
|
496 |
History |
imparatorluktan sonraki döneme ait |
postimperial adj.
|
|
497 |
History |
imparatorluktan sonraki dönem ile ilgili |
postimperial adj.
|
|
Religious |
|
498 |
Religious |
paskalya bayramından sonraki ilk pazar günü |
alb sunday n.
|
|
499 |
Religious |
genellikle gün doğumundan sonraki üçüncü saatte ibadet için ayrılan saat |
terce n.
|
|
500 |
Religious |
genellikle gün doğumundan sonraki üçüncü saatte ibadet için ayrılan saat |
tierce n.
|
|