|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
sınıf başkanı |
class president n.
|
|
Tom and Mary both ran for class president.
Tom ve Mary sınıf başkanlığına aday oldular.
More Sentences
|
General |
|
2 |
General |
ikinci sınıf öğrencisi |
sophomore n.
|
|
She is a sophomore.
O ikinci sınıf öğrencisi.
More Sentences
|
3 |
General |
ikinci sınıf |
second class n.
|
|
Unfortunately, the European Union tends to regard the new members as second class countries.
Ne yazık ki Avrupa Birliği yeni üyeleri ikinci sınıf ülkeler olarak görme eğilimindedir.
More Sentences
|
4 |
General |
yönetici sınıf |
ruling class n.
|
|
The ruling class itself on the whole imagines this to be so.
Yönetici sınıfın kendisi de genelde bunun böyle olduğunu hayal ediyor.
More Sentences
|
5 |
General |
sınıf arkadaşı |
classmate n.
|
|
My classmate told me he'd be glad to help me.
Sınıf arkadaşım bana yardım etmekten memnun olacağını söyledi.
More Sentences
|
6 |
General |
çalışan sınıf |
working class n.
|
|
It is a real attack on the working classes.
Çalışan sınıflara yönelik gerçek bir saldırıdır.
More Sentences
|
7 |
General |
son sınıf öğrencisi |
senior n.
|
|
Fadil appeared to be a typical high school senior.
Fadıl tipik bir lise son sınıf öğrencisi olarak görünüyordu.
More Sentences
|
8 |
General |
birinci sınıf |
first grade n.
|
|
Tom has been in love with Mary since the first grade.
Tom birinci sınıftan beri Mary'ye aşık.
More Sentences
|
9 |
General |
birinci sınıf öğrencisi (kolej/üniversite) |
freshman n.
|
|
My brother is a freshman.
Kardeşim birinci sınıf öğrencisi.
More Sentences
|
10 |
General |
birinci sınıf |
first class n.
|
|
Sami traveled first class.
Sami birinci sınıfta seyahat etti.
More Sentences
|
11 |
General |
orta sınıf |
middle class n.
|
|
I cannot say offhand that there are funds for the middle class.
Orta sınıf için fonlar olduğunu peşinen söyleyemem.
More Sentences
|
12 |
General |
en alt sınıf |
lowest class n.
|
|
Starvation and disease were rampant among the lowest classes.
Açlık ve hastalık en alt sınıflar arasında yaygındı.
More Sentences
|
13 |
General |
sınıf savaşı |
class war n.
|
|
It means that class war is being waged.
Bu, sınıf savaşının yürütüldüğü anlamına geliyor.
More Sentences
|
14 |
General |
sınıf arkadaşları |
classmates n.
|
|
He's friendly with all his classmates.
O, bütün sınıf arkadaşlarına karşı samimidir.
More Sentences
|
15 |
General |
aynı sınıf |
same class n.
|
|
We were in the same class then.
O zamanlar aynı sınıftaydık.
More Sentences
|
16 |
General |
sekizinci sınıf |
eighth-grade n.
|
|
I'm an eighth-grade science teacher in Boston.
Boston'da sekizinci sınıf fen bilgisi öğretmeniyim.
More Sentences
|
17 |
General |
1.sınıf |
1st grade n.
|
|
I have been in theater since 1st grade.
1.sınıftan beri tiyatronun içindeyim.
More Sentences
|
18 |
General |
(üniversite) birinci sınıf |
fresher n.
|
|
The university organizes various activities to help freshers.
Üniversite, birinci sınıf öğrencilerine yardımcı olmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenliyor.
More Sentences
|
19 |
General |
sınıf geçmek |
pass v.
|
|
These are the names of the students who won't pass this class.
Bunlar bu sınıfı geçemeyecek öğrencilerin isimleri.
More Sentences
|
20 |
General |
birinci sınıf |
first-rate adj.
|
|
First-rate product quality, no matter what the production type, and the required income from it, is the second.
Üretim türü ne olursa olsun birinci sınıf ürün kalitesi ve bundan elde edilmesi gereken gelir ikincisidir.
More Sentences
|
21 |
General |
birinci sınıf |
first-class adj.
|
|
Mr Wuermeling has done a first-class job on this report.
Bay Wuermeling bu raporda birinci sınıf bir iş çıkarmıştır.
More Sentences
|
22 |
General |
ikinci sınıf |
second-rate adj.
|
|
They do not want a second-rate language, and neither do they want to be treated like second-class citizens.
Ne ikinci sınıf bir dil istiyorlar ne de ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmek istiyorlar.
More Sentences
|
23 |
General |
birinci sınıf |
world-class adj.
|
|
The athlete showcased her world-class skills.
Sporcu birinci sınıf yeteneklerini sergiledi.
More Sentences
|
24 |
General |
üçüncü sınıf |
third-rate adj.
|
|
This is third-rate tobacco.
Bu üçüncü sınıf tütün.
More Sentences
|
|
25 |
General |
yedinci sınıf |
7th grade adj.
|
|
I dropped out of school when I was in the 7th grade.
Yedinci sınıftayken okulu bıraktım.
More Sentences
|
26 |
General |
üst sınıf |
high-class adj.
|
|
Tom lives in a high-class neighborhood.
Tom üst sınıf bir semtte yaşıyor.
More Sentences
|
27 |
General |
ikinci sınıf |
second-class adj.
|
|
Otherwise, we would be establishing two-speed citizenship with first- and second-class Europeans.
Aksi takdirde birinci ve ikinci sınıf Avrupalılarla iki vitesli vatandaşlık kurmuş oluruz.
More Sentences
|
Idioms |
|
28 |
Idioms |
sınıf savaşımı |
class warfare n.
|
|
Such 20th-century class warfare has no place today.
Böyle bir 20. yüzyıl sınıf savaşının bugün yeri yoktur.
More Sentences
|
29 |
Idioms |
birinci sınıf |
top notch n.
|
|
Yo, man, this shit is top notch.
Dostum, bu şey birinci sınıf.
More Sentences
|
30 |
Idioms |
ikinci sınıf vatandaş |
a second-class citizen n.
|
|
That is perpetuating a second-class citizen status.
Bu, ikinci sınıf vatandaş statüsünü devam ettirmektir.
More Sentences
|
31 |
Idioms |
birinci sınıf |
top-notch adj.
|
|
Adobe and Apple both have top-notch video editing programs.
Adobe ve Apple'ın her ikisinin de birinci sınıf video düzenleme programları var.
More Sentences
|
Speaking |
|
32 |
Speaking |
kaçıncı sınıf? |
what grade? expr.
|
|
What grade is Tom in?
Tom kaçıncı sınıfta?
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
33 |
Trade/Economic |
birinci sınıf |
first class n.
|
|
Sami traveled first class.
Sami birinci sınıfta seyahat etti.
More Sentences
|
34 |
Trade/Economic |
ikinci sınıf |
second class n.
|
|
Unfortunately, the European Union tends to regard the new members as second class countries.
Ne yazık ki Avrupa Birliği yeni üyeleri ikinci sınıf ülkeler olarak görme eğilimindedir.
More Sentences
|
35 |
Trade/Economic |
orta sınıf |
middle class n.
|
|
I cannot say offhand that there are funds for the middle class.
Orta sınıf için fonlar olduğunu peşinen söyleyemem.
More Sentences
|
36 |
Trade/Economic |
birinci sınıf |
first-class adj.
|
|
Mr Wuermeling has done a first-class job on this report.
Bay Wuermeling bu raporda birinci sınıf bir iş çıkarmıştır.
More Sentences
|
37 |
Trade/Economic |
birinci sınıf |
first-rate adj.
|
|
First-rate product quality, no matter what the production type, and the required income from it, is the second.
Üretim türü ne olursa olsun birinci sınıf ürün kalitesi ve bundan elde edilmesi gereken gelir ikincisidir.
More Sentences
|
38 |
Trade/Economic |
üçüncü sınıf |
third-rate adj.
|
|
This is third-rate tobacco.
Bu üçüncü sınıf tütün.
More Sentences
|
Politics |
|
39 |
Politics |
ikinci sınıf vatandaş |
second-class citizen n.
|
|
The Coptic Christians feel like second-class citizens.
Kıpti Hristiyanlar kendilerini ikinci sınıf vatandaş gibi hissediyor.
More Sentences
|
Technical |
|
40 |
Technical |
üçüncü sınıf |
third-rate adj.
|
|
This is third-rate tobacco.
Bu üçüncü sınıf tütün.
More Sentences
|
Common Usage |
|
41 |
Common Usage |
birinci sınıf |
ace adj.
|
|
General |
|
42 |
General |
yöneten sınıf |
ruling clique n.
|
|
43 |
General |
sınıf öğretmeni |
form teacher n.
|
|
44 |
General |
ikinci sınıf |
cabin class n.
|
|
45 |
General |
mülk sahibi sınıf |
propertied class n.
|
|
46 |
General |
birinci sınıf |
banner class n.
|
|
47 |
General |
sınıf mücadelesi |
the class struggle n.
|
|
48 |
General |
sosyoekonomik üstünlüğü olan sınıf |
upper class n.
|
|
49 |
General |
sınıf öğretmeni |
form master n.
|
|
50 |
General |
alt sınıf insan |
lowerclassman n.
|
|
51 |
General |
sınıf çatışması |
class conflict n.
|
|
52 |
General |
birinci sınıf şey |
topper n.
|
|
53 |
General |
birinci sınıf banka |
first class bank n.
|
|
54 |
General |
sosyal sınıf |
social class n.
|
|
55 |
General |
sınıf (okullarda) |
form n.
|
|
56 |
General |
aylak sınıf |
leisure class n.
|
|
57 |
General |
yüksek sınıf |
higher rank n.
|
|
58 |
General |
ikinci sınıf |
second rate n.
|
|
59 |
General |
orta sınıf erkekleri |
middle class men n.
|
|
60 |
General |
toplumsal sınıf |
social class n.
|
|
61 |
General |
birinci sınıf |
first chop n.
|
|
62 |
General |
üçüncü sınıf |
third class n.
|
|
63 |
General |
sınıf (ilköğretimde) |
grade n.
|
|
64 |
General |
lise veya üniversitede sondan bir önceki sınıf öğrencisi |
junior n.
|
|
65 |
General |
ikinci sınıf öğrencisi (lisede/üniversitede) |
sophomore n.
|
|
66 |
General |
sınıf tahtası |
chalkboard n.
|
|
67 |
General |
iyi eğitimli sınıf |
clerisy n.
|
|
68 |
General |
emekçi sınıf |
proletariat n.
|
|
69 |
General |
toplumsal sınıf |
walk of life n.
|
|
70 |
General |
emekçi sınıf |
working class n.
|
|
71 |
General |
seçkin sınıf |
elite n.
|
|
72 |
General |
orta sınıf kadınlar |
middle class women n.
|
|
73 |
General |
sınıf mücadelesi |
class conflict n.
|
|
74 |
General |
tahsil görmüş sınıf |
clerisy n.
|
|
75 |
General |
entelektüel sınıf |
clerisy n.
|
|
76 |
General |
alt sınıf |
low class n.
|
|
77 |
General |
birinci sınıf mal |
super n.
|
|
78 |
General |
aşağı sınıf otel |
flophouse n.
|
|
79 |
General |
sınıf yapısı |
class structure n.
|
|
80 |
General |
çok amaçlı sınıf |
multipurpose grade n.
|
|
81 |
General |
sınıf geçme |
promotion n.
|
|
82 |
General |
sınıf aralığı |
class interval n.
|
|
83 |
General |
sınıf ittifakı |
class allegiance n.
|
|
84 |
General |
varlıklı sınıf |
propertied class n.
|
|
85 |
General |
sınıf çatışması |
class struggle n.
|
|
86 |
General |
sınıf mücadelesi |
the class war n.
|
|
87 |
General |
alt sınıf öğrencilerini uşak gibi kullanma |
fagging n.
|
|
88 |
General |
normalden daha yüksek sınıf veya standart |
prestige n.
|
|
89 |
General |
üniversitenin birinci ve ikinci sınıf öğretim programını uygulayan iki senelik okul |
junior college n.
|
|
90 |
General |
sınıf bilinci |
class consciousness n.
|
|
91 |
General |
sınıf yönetimi |
classroom management n.
|
|
92 |
General |
sınıf başkanı |
monitor n.
|
|
93 |
General |
sınıf şuuru |
class consciousness n.
|
|
94 |
General |
ikinci sınıf |
second string n.
|
|
95 |
General |
üçüncü sınıf |
third estate n.
|
|
96 |
General |
sınıf veya önem bakımından ilk sırada |
premier n.
|
|
97 |
General |
sosyo ekonomik sınıf |
social economic class n.
|
|
98 |
General |
birinci sınıf şey |
crack n.
|
|
99 |
General |
sınıf öğretmeni |
form mistress n.
|
|
100 |
General |
alt sınıf uçuşu |
low level flight n.
|
|
101 |
General |
sınıf mücadelesi |
class struggle n.
|
|
102 |
General |
ikinci ve üçüncü sınıf öğrencisi |
sophister n.
|
|
103 |
General |
sosyal sınıf |
caste n.
|
|
104 |
General |
kalburüstü sınıf arabası |
shooting brake n.
|
|
105 |
General |
birinci sınıf |
world class n.
|
|
106 |
General |
sınıf başkanı |
class prefect n.
|
|
107 |
General |
yüksek yönetici sınıf ataması |
top executive appointment n.
|
|
108 |
General |
sınıf öğretmeni |
class teacher n.
|
|
109 |
General |
birinci sınıf posta |
first class mail n.
|
|
110 |
General |
son sınıf öğrencisi |
a final year student n.
|
|
111 |
General |
son sınıf öğrencileri |
final year students n.
|
|
112 |
General |
üniversite son sınıf öğrencisi |
final year undergraduate student n.
|
|
113 |
General |
sınıf ortamı |
classroom environment n.
|
|
114 |
General |
sınıf mevcudu |
class size n.
|
|
115 |
General |
aşağı sınıf |
lower class n.
|
|
116 |
General |
sınıf çevresi |
classroom environment n.
|
|
117 |
General |
etkin sınıf ortamı |
efficient class environment n.
|
|
118 |
General |
sınıf birincisi |
top of the class n.
|
|
119 |
General |
etkin sınıf ortamı |
active class environment n.
|
|
120 |
General |
sınıf sıraları |
classroom desks n.
|
|
121 |
General |
sınıf sırası |
classroom desk n.
|
|
122 |
General |
sınıf olasılığı |
class probability n.
|
|
123 |
General |
sınıf sınırları |
class limits n.
|
|
124 |
General |
birinci sınıf balık restoranı |
first class fish restaurant n.
|
|
125 |
General |
üreten sınıf |
producing class n.
|
|
126 |
General |
üniversitede birinci sınıf öğrencisi |
freshman n.
|
|
127 |
General |
üniversitede birinci sınıf öğrencisi |
fresher n.
|
|
128 |
General |
birinci sınıf |
hunky-dory n.
|
|
129 |
General |
birinci sınıf hizmet |
first-class service n.
|
|
130 |
General |
birinci sınıf |
top-drawer n.
|
|
131 |
General |
üst orta sınıf |
upper-middle class n.
|
|
132 |
General |
kapitalist sınıf |
bourgeoisie n.
|
|
133 |
General |
birinci sınıf |
first rate n.
|
|
134 |
General |
sınıf arkadaşı |
schoolfellow n.
|
|
135 |
General |
sınıf arkadaşı |
schoolmate n.
|
|
136 |
General |
sınıf arkadaşı |
class fellow n.
|
|
137 |
General |
sınıf arası |
class interval n.
|
|
138 |
General |
sınıf fasılası |
class interval n.
|
|
139 |
General |
sınıf dolusu |
classful n.
|
|
140 |
General |
sınıf arkadaşı |
class mate n.
|
|
141 |
General |
üçüncü sınıf posta |
third class mail n.
|
|
142 |
General |
birinci sınıf öğrencisi |
first-year pupil n.
|
|
143 |
General |
birinci sınıf öğrencisi |
first grader n.
|
|
144 |
General |
ezilen sınıf |
the oppressed class n.
|
|
145 |
General |
sınıf düzeyi |
class level n.
|
|
146 |
General |
sınıf seviyesi |
class level n.
|
|
147 |
General |
üst sınıf müşteriler |
top-class clients n.
|
|
148 |
General |
ikinci sınıf posta |
second class mail n.
|
|
149 |
General |
sınıf pikniği |
class picnic n.
|
|
150 |
General |
sınıf nesneleri |
classroom objects n.
|
|
151 |
General |
3. sınıf |
third class n.
|
|
152 |
General |
3. sınıf |
third grade n.
|
|
153 |
General |
1. sınıf emniyet müdürü |
1st degree police chief n.
|
|
154 |
General |
2. sınıf emniyet müdürü |
2nd degree police chief n.
|
|
155 |
General |
3. sınıf emniyet müdürü |
3rd degree police chief n.
|
|
156 |
General |
4. sınıf emniyet müdürü |
4th degree police chief n.
|
|
157 |
General |
sınıf ve cinsiyet hiyerarşileri |
hierarchies of class and gender n.
|
|
158 |
General |
son sınıf öğrencisi |
senior student n.
|
|
159 |
General |
sınıf farkı |
class distinction n.
|
|
160 |
General |
ticari sınıf |
business class n.
|
|
161 |
General |
orta sınıf otel |
mid-range hotel n.
|
|
162 |
General |
orta sınıf otel |
middle-class hotel n.
|
|
163 |
General |
sınıf öğretmeni |
form tutor n.
|
|
164 |
General |
son sınıf şakası |
senior prank n.
|
|
165 |
General |
üst sınıf limiti |
upper class limit n.
|
|
166 |
General |
9. sınıf öğrencisi |
ninth-grader n.
|
|
167 |
General |
1.sınıf |
1st class n.
|
|
168 |
General |
1.sınıf |
first class n.
|
|
169 |
General |
1.sınıf |
first grade n.
|
|
170 |
General |
2.sınıf |
second grade n.
|
|
171 |
General |
2.sınıf |
2nd grade n.
|
|
172 |
General |
2.sınıf |
2nd class n.
|
|
173 |
General |
2.sınıf |
second class n.
|
|
174 |
General |
3.sınıf |
3rd grade n.
|
|
175 |
General |
3.sınıf |
3rd class n.
|
|
176 |
General |
3. sınıf öğrencisi |
third grade student n.
|
|
177 |
General |
8. sınıf |
8th grade n.
|
|
178 |
General |
3.sınıf |
third grade n.
|
|
179 |
General |
4.sınıf |
4th grade n.
|
|
180 |
General |
3. sınıf öğrencisi |
3rd grade student n.
|
|
181 |
General |
3.sınıf |
third class n.
|
|
182 |
General |
hindistan'da bir sosyal sınıf |
nayar n.
|
|
183 |
General |
hindistan'da bir sosyal sınıf |
nairs n.
|
|
184 |
General |
hindistan'da bir sosyal sınıf |
nair n.
|
|
185 |
General |
ikinci sınıf muamele |
inferior treatment n.
|
|
186 |
General |
rahat sınıf |
leisure class n.
|
|
187 |
General |
standart sınıf |
standard class n.
|
|
188 |
General |
sınıf anketi |
class survey n.
|
|
189 |
General |
sınıf kuralları |
classroom rules n.
|
|
190 |
General |
sınıf kuralları |
class rules n.
|
|
191 |
General |
örtük sınıf analizi |
latent class analysis n.
|
|
192 |
General |
dar görüşlü, orta sınıf değerlerine ve materyalizme bilinçsizce bağlı olan kendini beğenmiş kimse |
babbitt n.
|
|
193 |
General |
orta sınıf değerlerine ve materyalizme bilinçsizce bağlı olarak oluşan dar görüşlülük |
babbitry n.
|
|
194 |
General |
orta sınıf değerlerine ve materyalizme bilinçsizce bağlı olarak oluşan dar görüşlülük |
babbittry n.
|
|
195 |
General |
düşük görülen sınıf |
rabble n.
|
|
196 |
General |
hor görülen sınıf |
rabble n.
|
|
197 |
General |
belli bir sınıf veya tür oluşturan grup (köpekler, kuşlar, vb.) |
regiment [obsolete] n.
|
|
198 |
General |
en alt sosyal sınıf |
lag [obsolete] n.
|
|
199 |
General |
üçüncü sınıf |
thirds n.
|
|
200 |
General |
birinci sınıf araç |
thoroughbred n.
|
|
201 |
General |
5. sınıf |
5th grade n.
|
|
202 |
General |
kabile ve sosyal sınıf gibi belirli bir grup içinde gerçekleşen evlilik |
endomy n.
|
|
203 |
General |
eskiden belirli politik haklara sahip olan başlıca sosyal sınıf |
estate n.
|
|
204 |
General |
sınıf çizgisinin veya durumun izin verdiği kapsam |
verge n.
|
|
205 |
General |
orta sınıf kimse |
biedermeier n.
|
|
206 |
General |
sınıf başkanı |
marker n.
|
|
207 |
General |
alt sınıf eğlence mekanı |
hangout n.
|
|
208 |
General |
bir kelime veya isim olarak kullanılan bir ifade tarafından adlandırılan şey veya sınıf |
meaning in extension n.
|
|
209 |
General |
birinci sınıf kolombiya kahvesi |
medellín n.
|
|
210 |
General |
sınıfın üyesi ile sınıf arasındaki ilişki |
membership n.
|
|
211 |
General |
sınıf arkadaşı |
bookmate n.
|
|
212 |
General |
kalburüstü sınıf |
high-and-mighty n.
|
|
213 |
General |
alt sınıf tiyatro |
gaff [uk] n.
|
|
214 |
General |
alt sınıf müzikhol |
gaff [uk] n.
|
|
215 |
General |
alt sınıf tiyatro |
penny gaff [uk] n.
|
|
216 |
General |
alt sınıf müzikhol |
penny gaff [uk] n.
|
|
217 |
General |
alt sınıf |
gutter n.
|
|
218 |
General |
ikinci sınıf kimse |
bush-leaguer n.
|
|
219 |
General |
alt sınıf |
riffraff n.
|
|
220 |
General |
alt sınıf |
riff-raff n.
|
|
221 |
General |
sınıf ayrımını savunan kimse |
classist n.
|
|
222 |
General |
aracıyla çocuğunu okula bırakan ve spor müsabakalarına götüren tipik orta sınıf amerikalı anne |
hockey mom n.
|
|
223 |
General |
okul veya sınıf üyelerinin listesi |
roll n.
|
|
224 |
General |
alt sınıf |
roughscuff n.
|
|
225 |
General |
alt sınıf |
rough-scruff n.
|
|
226 |
General |
alt sınıf mensubu kimseler |
rout n.
|
|
227 |
General |
(ingiltere'de) üst sınıf entelektüel yaşam tarzı |
oxbridge n.
|
|
228 |
General |
sınıf arkadaşı |
condisciple n.
|
|
229 |
General |
(nesne yönelimli programlamada) bir sınıf işlevinin başka sınıf özelliklerinin aktarımıyla artırılması |
inheritance n.
|
|
230 |
General |
kast, sınıf veya benzeri bir grubun üyeleri |
people n.
|
|
231 |
General |
(özellikle komünist ülkelerde) ayrıcalıklı sınıf dışında kalan sıradan halk |
people n.
|
|
232 |
General |
alt sınıf |
scaff-raff [scotland] n.
|
|
233 |
General |
sınıf, laboratuvar ve idare merkezi yerine sahaya inilerek yapılan araştırma |
field work n.
|
|
234 |
General |
asiller, din adamları, orta sınıf ve basın dışında kalan toplumsal grup |
fifth estate n.
|
|
235 |
General |
birinci sınıf |
first water n.
|
|
236 |
General |
birinci sınıf araç |
first-class car n.
|
|
237 |
General |
birinci sınıf kimse |
first-rater n.
|
|
238 |
General |
avam sınıf |
scum n.
|
|
239 |
General |
varoş sınıf |
scum n.
|
|
240 |
General |
kötü insanlardan oluşan alt sınıf |
scum n.
|
|
241 |
General |
ikinci sınıf bir grubun üyesi |
second class n.
|
|
242 |
General |
(japonya'da) eski samuraylar ile onların aileleri ve torunlarından oluşan bir sosyal sınıf |
shizoku n.
|
|
243 |
General |
dördüncü sınıf |
fourth class n.
|
|
244 |
General |
(özellikle sınıf çalışmasında) otomatik ve hazırlıksız yazılan yazı |
freewriting n.
|
|
245 |
General |
köle tüccarlarından oluşan sınıf |
slavocracy n.
|
|
246 |
General |
ikinci sınıf şair |
poeticule n.
|
|
247 |
General |
akademik düzeyden ziyade yaşa bakılarak öğrenciye sınıf atlatma |
social promotion n.
|
|
248 |
General |
geçmek (sınav sınıf vb'ni) |
get through v.
|
|
249 |
General |
geçmek (sınav sınıf vb'ni) |
go through v.
|
|
250 |
General |
sınıf geçirmek |
promote v.
|
|
251 |
General |
sınıf birincisi olmak |
come top of the class v.
|
|
252 |
General |
sınıf birincisi olmak |
be top of the class v.
|
|
253 |
General |
sınıf atlamak |
advance v.
|
|
254 |
General |
sınıf atlamak |
move up the social ladder v.
|
|
255 |
General |
sınıf atlamak |
climb the social ladder v.
|
|
256 |
General |
ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmek |
be treated like a second-class citizen v.
|
|
257 |
General |
tam anlamıyla birinci sınıf bir skandal olmak |
have all the makings of a first-class scandal v.
|
|
258 |
General |
okulda sınıf atlamak |
promote v.
|
|
259 |
General |
sınıf değiştirmek |
change class v.
|
|
260 |
General |
geçmek (sınav, sınıf vb.) |
pass v.
|
|
261 |
General |
birinci sınıf |
best adj.
|
|
262 |
General |
birinci sınıf |
of the first water adj.
|
|
263 |
General |
birinci sınıf |
pukka adj.
|
|
264 |
General |
birinci sınıf |
jammy adj.
|
|
265 |
General |
alt sınıf |
underclass adj.
|
|
266 |
General |
birinci sınıf |
pucka adj.
|
|
267 |
General |
yüksek (rütbe, sınıf) |
superior adj.
|
|
268 |
General |
birinci sınıf |
topping adj.
|
|
269 |
General |
birinci sınıf |
tiptop adj.
|
|
270 |
General |
birinci sınıf |
commanding adj.
|
|
271 |
General |
yüksek sınıf |
high class adj.
|
|
272 |
General |
birinci sınıf |
ace adj.
|
|
273 |
General |
birinci sınıf |
topflight adj.
|
|
274 |
General |
birinci sınıf |
super adj.
|
|
275 |
General |
birinci sınıf |
classic adj.
|
|
276 |
General |
birinci sınıf |
excellent adj.
|
|
277 |
General |
sınıf farkı olmayan |
classless adj.
|
|
278 |
General |
birinci sınıf |
high-grade adj.
|
|
279 |
General |
birinci sınıf |
slap-up adj.
|
|
280 |
General |
tek sınıf |
one-class adj.
|
|
281 |
General |
birinci sınıf |
top-class adj.
|
|
282 |
General |
birinci sınıf |
top-ranked adj.
|
|
283 |
General |
pahalı ve üst sınıf |
fancy adj.
|
|
284 |
General |
birinci sınıf |
top class adj.
|
|
285 |
General |
sınıf geneli |
classwide adj.
|
|
286 |
General |
birinci sınıf |
champion [dialect] adj.
|
|
287 |
General |
üçüncü sınıf |
third-class adj.
|
|
288 |
General |
üçüncü sınıf |
third-rater adj.
|
|
289 |
General |
birinci sınıf |
thoroughbred adj.
|
|
290 |
General |
birinci sınıf |
tip-top adj.
|
|
291 |
General |
birinci sınıf |
top-ranking adj.
|
|
292 |
General |
sınıf, tür veya alan sınırlaması olmayan |
general adj.
|
|
293 |
General |
sınıf öncesi |
pre-class adj.
|
|
294 |
General |
pahalı ve üst sınıf olmayan |
unfancy adj.
|
|
295 |
General |
ikinci sınıf |
kutcha adj.
|
|
296 |
General |
birinci sınıf |
major-league adj.
|
|
297 |
General |
orta sınıf |
biedermeier adj.
|
|
298 |
General |
birinci sınıf |
whiz-bang adj.
|
|
299 |
General |
birinci sınıf |
whizbang adj.
|
|
300 |
General |
birinci sınıf |
whizz-bang adj.
|
|
301 |
General |
birinci sınıf |
marvelous adj.
|
|
302 |
General |
yüksek sınıf |
haut adj.
|
|
303 |
General |
birinci sınıf |
haut adj.
|
|
304 |
General |
sınıf ayrımı ile ilgili |
classist adj.
|
|
305 |
General |
sınıf düşmüş |
déclassé adj.
|
|
306 |
General |
sınıf düşmüş |
déclassée adj.
|
|
307 |
General |
birinci sınıf |
deinteous adj.
|
|
308 |
General |
masada yapılan (büro, sınıf gibi mekanlarda) |
desk adj.
|
|
309 |
General |
ikinci sınıf |
dime-store adj.
|
|
310 |
General |
üçüncü sınıf |
hedge adj.
|
|
311 |
General |
ikinci sınıf |
common adj.
|
|
312 |
General |
birinci sınıf |
duckie adj.
|
|
313 |
General |
birinci sınıf |
famous adj.
|
|
314 |
General |
(özellikle yaş, mevki, sınıf açısından) aynı gruba ait olan |
peer adj.
|
|
315 |
General |
üst sınıf |
first-class adj.
|
|
316 |
General |
birinci sınıf yolculuğa ait |
first-class adj.
|
|
317 |
General |
birinci sınıf yolculuk ile ilgili |
first-class adj.
|
|
318 |
General |
birinci sınıf konaklamaya ait |
first-class adj.
|
|
319 |
General |
birinci sınıf konaklama ile ilgili |
first-class adj.
|
|
320 |
General |
birinci (sınıf) |
primary adj.
|
|
321 |
General |
ikinci sınıf olan |
second-class adj.
|
|
322 |
General |
birinci sınıf postadan daha yavaş iletilen |
second-class adj.
|
|
323 |
General |
dördüncü sınıf ile ilgili |
fourth class adj.
|
|
324 |
General |
dördüncü sınıf olarak tahsis edilen |
fourth class adj.
|
|
325 |
General |
dördüncü sınıf olarak belirlenen |
fourth class adj.
|
|
326 |
General |
dördüncü sınıf ile ilgili |
fourth-class adj.
|
|
327 |
General |
dördüncü sınıf |
fourth-rate adj.
|
|
328 |
General |
birinci sınıf |
skookum adj.
|
|
329 |
General |
üst sınıf |
snooty adj.
|
|
330 |
General |
birinci sınıf |
snooty adj.
|
|
331 |
General |
ikinci sınıf öğrencisine ait veya ilgili |
sophomore adj.
|
|
332 |
General |
birinci sınıf |
in style adv.
|
|
333 |
General |
daha üst sınıf olmaya doğru |
upmarket adv.
|
|
334 |
General |
sınıf atlama derdinde |
on the make adv.
|
|
335 |
General |
üst sınıf ile ilgili bir şekilde |
posh adv.
|
|
336 |
General |
üst sınıf ile ilgili bir şekilde |
poshly adv.
|
|
337 |
General |
ikinci sınıf vasıtayla |
second-class adv.
|
|
338 |
General |
ikinci sınıf ulaşımla |
second-class adv.
|
|
339 |
General |
ikinci sınıf vasıta ile |
second-class adv.
|
|
340 |
General |
ikinci sınıf konaklamayla |
second-class adv.
|
|
341 |
General |
tabaka veya sınıf anlamı veren son ek |
-ery suf.
|
|
342 |
General |
tabaka veya sınıf anlamı veren son ek |
-ry suf.
|
|
343 |
General |
(sınıf, meslek) belirli bir grubun tamamı anlamı veren son ek |
-hood suf.
|
|
344 |
General |
sınıf anlamına gelen son ek |
-cy suf.
|
|
345 |
General |
son sınıf öğrencisi |
snr (senior) abrev.
|
|
Phrasals |
|
346 |
Phrasals |
sınıf tekrarı yaptırmak |
keep behind v.
|
|
347 |
Phrasals |
sınıf tekrarı yapmak |
stay back v.
|
|
348 |
Phrasals |
sınıf tekrarlatmak |
hold back v.
|
|
Phrases |
|
349 |
Phrases |
(aksan) üst sınıf |
cut-glass adj.
|
|
Colloquial |
|
350 |
Colloquial |
özellikle sınıf içinde, tahta başında verilen eğitim |
chalkface n.
|
|
351 |
Colloquial |
orta sınıf/direk kesiminden kişi |
buzhie n.
|
|
352 |
Colloquial |
orta sınıf/direk |
buzhie n.
|
|
353 |
Colloquial |
birinci sınıf |
a 10 n.
|
|
354 |
Colloquial |
birinci sınıf |
a ten n.
|
|
355 |
Colloquial |
birinci sınıf |
ace n.
|
|
356 |
Colloquial |
birinci sınıf |
blue chip n.
|
|
357 |
Colloquial |
birinci sınıf hisse senedi |
blue chip n.
|
|
358 |
Colloquial |
üniversite birinci sınıf öğrencisi |
frosh n.
|
|
359 |
Colloquial |
orta amerikada yaşayan orta sınıf ve politik yönden tutucu amerikan halkı |
middle america n.
|
|
360 |
Colloquial |
toplu taşımayı kullanmak yerine ford mondeo marka otomobil kullanan orta sınıf erkek |
mondeo man [uk] n.
|
|
361 |
Colloquial |
ikinci sınıf öğrencisi |
soph [us] n.
|
|
362 |
Colloquial |
ikinci sınıf öğrencisi (lisede/üniversitede) |
soph [us] n.
|
|
363 |
Colloquial |
ikinci sınıf |
soph [us] n.
|
|
364 |
Colloquial |
(abd hava harp okulunda) birinci sınıf öğrencisi |
doolie n.
|
|
365 |
Colloquial |
lise son sınıf öğrencilerinin özellikle üniversiteye kabul aldıktan sonra akademiye gösterdikleri ilgilerinin azalması veya akademik performanslarının düşmesi |
senioritis n.
|
|
366 |
Colloquial |
birinci sınıf öğrencisi (kolej/üniversite) |
freshie n.
|
|
367 |
Colloquial |
sınıf içinde bazı sorunlar yaşamak |
have certain problems in the class v.
|
|
368 |
Colloquial |
sınıf atlatmak |
class up v.
|
|
369 |
Colloquial |
sınıf atlamak |
class up v.
|
|
370 |
Colloquial |
birinci sınıf |
a-one adj.
|
|
371 |
Colloquial |
aşırı birinci sınıf |
ultraposh adj.
|
|
372 |
Colloquial |
alt sınıf |
watered-down adj.
|
|
373 |
Colloquial |
birinci sınıf |
primo adj.
|
|
374 |
Colloquial |
birinci sınıf |
class adj.
|
|
375 |
Colloquial |
yüksek sınıf |
class adj.
|
|
376 |
Colloquial |
ikinci sınıf |
bush [us/canada] adj.
|
|
377 |
Colloquial |
birinci sınıf |
in the front rank expr.
|
|
Idioms |
|
378 |
Idioms |
(toplumda) üst sınıf |
a breed apart n.
|
|
379 |
Idioms |
sınıf çatışması |
class warfare n.
|
|
380 |
Idioms |
sonradan sınıf atlamış, türedi aristokrat |
codfish aristocracy n.
|
|
381 |
Idioms |
çalışan sınıf |
barney n.
|
|
382 |
Idioms |
emekçi sınıf |
barney n.
|
|
383 |
Idioms |
üst sınıf |
the culturally advantaged n.
|
|
384 |
Idioms |
ikinci sınıf bir işçi |
hole digger n.
|
|
385 |
Idioms |
toplumsal sınıf |
a walk of life n.
|
|
386 |
Idioms |
ikinci sınıf oyuncu |
bench warmer n.
|
|
387 |
Idioms |
kendini beğenmiş tip (üst sınıf ingiliz erkek) |
chinless wonder n.
|
|
388 |
Idioms |
kendini beğenmiş herif (üst sınıf ingiliz erkek) |
chinless wonder n.
|
|
389 |
Idioms |
kendini beğenmiş tip/herif (üst sınıf ingiliz erkek) |
chinless wonder n.
|
|
390 |
Idioms |
kendini bir şey sanan tip/herif (üst sınıf ingiliz erkek) |
chinless wonder n.
|
|
391 |
Idioms |
sınıf farkı yüksek biriyle evlenmek |
marry above oneself v.
|
|
392 |
Idioms |
birinci sınıf |
a number one adj.
|
|
393 |
Idioms |
birinci sınıf |
a number 1 adj.
|
|
394 |
Idioms |
birinci sınıf |
a1 adj.
|
|
395 |
Idioms |
birinci sınıf |
a-1 adj.
|
|
396 |
Idioms |
birinci sınıf |
top of the line expr.
|
|
397 |
Idioms |
birinci sınıf |
the first water expr.
|
|
Trade/Economic |
|
398 |
Trade/Economic |
üst sınıf müşterilerin yaptığı alışveriş |
carriage trade n.
|
|
399 |
Trade/Economic |
üçüncü sınıf kalitede olan mal |
thirds n.
|
|
400 |
Trade/Economic |
alt sınıf tüketici |
low end consumer n.
|
|
401 |
Trade/Economic |
bedeli önceden ödenmiş birinci sınıf posta |
prepaid first class mail n.
|
|
402 |
Trade/Economic |
birinci sınıf posta |
1st-class mail n.
|
|
403 |
Trade/Economic |
birinci sınıf hisse senetleri |
gilt edged securities n.
|
|
404 |
Trade/Economic |
birinci sınıf müessese |
first-rate house n.
|
|
405 |
Trade/Economic |
birinci sınıf |
premium quality n.
|
|
406 |
Trade/Economic |
birinci sınıf marka |
premium brand n.
|
|
407 |
Trade/Economic |
birinci sınıf değerli evrak |
fine paper n.
|
|
408 |
Trade/Economic |
birinci sınıf |
first rank n.
|
|
409 |
Trade/Economic |
birinci sınıf tahvil ve hisse senedi |
gilt-edged securities n.
|
|
410 |
Trade/Economic |
birinci sınıf özkaynak getiri oranı |
gilt-equity yield ratio n.
|
|
411 |
Trade/Economic |
birinci sınıf borçlu |
prime borrower n.
|
|
412 |
Trade/Economic |
birinci sınıf posta |
first class mail n.
|
|
413 |
Trade/Economic |
birinci sınıf marka |
first class brand n.
|
|
414 |
Trade/Economic |
dördüncü sınıf posta |
fourth class mail n.
|
|
415 |
Trade/Economic |
emekçi sınıf |
proletariat n.
|
|
416 |
Trade/Economic |
endüstriyel orta sınıf |
industrial middle class n.
|
|
417 |
Trade/Economic |
genişçe bir orta sınıf yaratıp ekonomik sistemi bu orta sınıfın üzerine yerleştirmeye dayalı anlayış |
cameralism n.
|
|
418 |
Trade/Economic |
ikinci sınıf |
secondary class n.
|
|
419 |
Trade/Economic |
ikinci sınıf |
second rate n.
|
|
420 |
Trade/Economic |
ikinci ve üçüncü sınıf evrak |
second and third class papers n.
|
|
421 |
Trade/Economic |
ikinci sınıf (kalite) |
second class n.
|
|
422 |
Trade/Economic |
ikinci sınıf menkul kıymetler |
subordinated securities n.
|
|
423 |
Trade/Economic |
ikincil sınıf |
subordinated class n.
|
|
424 |
Trade/Economic |
ikinci sınıf posta |
second class mail n.
|
|
425 |
Trade/Economic |
ikinci sınıf hisse senedi |
second rate stock n.
|
|
426 |
Trade/Economic |
kendiliğinden sınıf |
class in itself n.
|
|
427 |
Trade/Economic |
kendi için sınıf |
class for itself n.
|
|
428 |
Trade/Economic |
lüks ve birinci sınıf marka |
luxury brand n.
|
|
429 |
Trade/Economic |
orta sınıf |
middle-class n.
|
|
430 |
Trade/Economic |
sınıf fiyatı |
class price n.
|
|
431 |
Trade/Economic |
sınıf vergisi |
class tax n.
|
|
432 |
Trade/Economic |
sınıf dergisi |
class magazine n.
|
|
433 |
Trade/Economic |
terapötik sınıf |
therapeutic class n.
|
|
434 |
Trade/Economic |
üretici sınıf |
productive class n.
|
|
435 |
Trade/Economic |
verimsiz sınıf |
sterile class n.
|
|
436 |
Trade/Economic |
yevmiyeci sınıf |
proletariat n.
|
|
437 |
Trade/Economic |
nasdaq hisse senetlerinde beşinci sınıf hisse sembolü |
z n.
|
|
438 |
Trade/Economic |
orta vadeli birinci sınıf tahvil ve hisse senedi |
mediums n.
|
|
439 |
Trade/Economic |
belirli bir sınıf, tür veya gruba ait |
generic adj.
|
|
440 |
Trade/Economic |
üst sınıf müşterilere hitap eden |
up-market adj.
|
|
441 |
Trade/Economic |
üçüncü sınıf |
third-class adj.
|
|
442 |
Trade/Economic |
üst sınıf müşterilere hitap eden |
upmarket adj.
|
|
Law |
|
443 |
Law |
sınıf c uyuşturucu |
class c drug n.
|
|
444 |
Law |
birinci sınıf |
a1 adj.
|
|
Politics |
|
445 |
Politics |
asilzadeler ruhban sınıfı ve avamlardan oluşan üç siyasi sınıf |
estate of the realm n.
|
|
446 |
Politics |
baskın sınıf (rusça) |
nomenklatura n.
|
|
447 |
Politics |
elit sınıf |
elite n.
|
|
448 |
Politics |
egemen sınıf |
dominant class n.
|
|
449 |
Politics |
elit sınıf |
the elite class n.
|
|
450 |
Politics |
iktidardaki sınıf |
ruling class n.
|
|
451 |
Politics |
orta sınıf |
bourgeoisie n.
|
|
452 |
Politics |
proleteryanın iktidara gelmesini engelleyen ya da iktidarı elinde tutan sınıf |
class enemy n.
|
|
453 |
Politics |
sınıf tasviri |
class description n.
|
|
454 |
Politics |
sınıf siyaseti |
politics of class n.
|
|
455 |
Politics |
sınıf iktidarı |
class power n.
|
|
456 |
Politics |
sınıf karşıtlığı |
class antagonism n.
|
|
457 |
Politics |
sınıf mevzuatı |
class legislation n.
|
|
458 |
Politics |
üst sınıf |
ruling class n.
|
|
459 |
Politics |
yöneten sınıf |
ruling class n.
|
|
460 |
Politics |
gücünü toprak mülkiyetinden alan yönetici sınıf |
landocracy n.
|
|
461 |
Politics |
romanya'da eski bir ayrıcalıklı sınıf mensubu kimse |
boyar n.
|
|
462 |
Politics |
romanya'da eski bir ayrıcalıklı sınıf mensubu kimse |
boyard n.
|
|
463 |
Politics |
romanya'da eski bir ayrıcalıklı sınıf mensubu kimse |
boiar n.
|
|
464 |
Politics |
ayrıcalıklı sınıf |
royalty n.
|
|
465 |
Politics |
ırk ve sınıf farkı olmaksızın kadınların yetenekleri ve becerilerine inanan |
womanist adj.
|
|
466 |
Politics |
ırk ve sınıf farkı olmaksızın kadınların yetenekleri ve becerilerine saygı duyan |
womanist adj.
|
|
Tourism |
|
467 |
Tourism |
birinci sınıf |
business class n.
|
|
Technical |
|
468 |
Technical |
birinci sınıf üçlü denge |
class - I ternary equilibrium n.
|
|
469 |
Technical |
beşinci sınıf beşli denge |
class - v quinary equilibrium n.
|
|
470 |
Technical |
birinci sınıf dörtlü denge |
class - I quaternary equilibrium n.
|
|
471 |
Technical |
birinci sınıf beşli denge |
class - I quinary equilibrium n.
|
|
472 |
Technical |
dördüncü sınıf dörtlü denge |
class-iv quaternary equilibrium n.
|
|
473 |
Technical |
dördüncü sınıf beşli denge |
class-iv quinary equilibrium n.
|
|
474 |
Technical |
hdek sınıf adı |
ldap class name n.
|
|
475 |
Technical |
ikinci sınıf beşli denge |
class-2 quinary equilibrium n.
|
|
476 |
Technical |
ikinci sınıf dörtlü denge |
class-2 quaternary equilibrium n.
|
|
477 |
Technical |
ikinci sınıf üçlü denge |
class-2 ternary equilibrium n.
|
|
478 |
Technical |
ldap sınıf adı |
ldap class name n.
|
|
479 |
Technical |
sınıf analizi |
class analysis n.
|
|
480 |
Technical |
sınıf kodu |
class code n.
|
|
481 |
Technical |
sınıf sembollü vana |
class-designated valve n.
|
|
482 |
Technical |
sınıf sürücü listesi |
class driver list n.
|
|
483 |
Technical |
sınıf deposu yolu |
class store path n.
|
|
484 |
Technical |
sınıf nesnesi |
class object n.
|
|
485 |
Technical |
sınıf b tek modlu fiber |
class b single-mode fibre n.
|
|
486 |
Technical |
sınıf c ve sınıf d kaplamalar |
class c and d coatings n.
|
|
487 |
Technical |
sınıf nesneleri |
class objects n.
|
|
488 |
Technical |
sınıf deposu |
class store n.
|
|
489 |
Technical |
üçüncü sınıf üçlü denge |
ternary equilibrium n.
|
|
490 |
Technical |
üçüncü sınıf levye |
third-class lever n.
|
|
491 |
Technical |
üç sınıf ses kalibratörünün çalışma niteliği kuralları |
performance requirements for three classes of sound calibrator n.
|
|
492 |
Technical |
üst düzey sınıf |
superior class n.
|
|
493 |
Technical |
birinci sınıf |
high-class adj.
|
|
494 |
Technical |
ekonomik sınıf |
economic grade adj.
|
|
Computer |
|
495 |
Computer |
ana sınıf |
parent class n.
|
|
496 |
Computer |
geçersiz sınıf dizini |
invalid class string n.
|
|
497 |
Computer |
geçersiz sınıf |
invalid class n.
|
|
498 |
Computer |
özel soyut sınıf |
private abstract class n.
|
|
499 |
Computer |
özgün sınıf |
class of origin n.
|
|
500 |
Computer |
sınıf kapsayıcısı |
class container n.
|
|