|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
sınıf başkanı |
class president i.
|
|
Anyone can run for class president.
Herkes sınıf başkanlığına aday olabilir.
More Sentences
|
General |
|
2 |
Genel |
ikinci sınıf öğrencisi |
sophomore i.
|
|
He's a sophomore.
O bir ikinci sınıf öğrencisi.
More Sentences
|
3 |
Genel |
ikinci sınıf |
second class i.
|
|
Unfortunately, the European Union tends to regard the new members as second class countries.
Ne yazık ki Avrupa Birliği yeni üyeleri ikinci sınıf ülkeler olarak görme eğilimindedir.
More Sentences
|
4 |
Genel |
yönetici sınıf |
ruling class i.
|
|
The ruling class itself on the whole imagines this to be so.
Yönetici sınıfın kendisi de genelde bunun böyle olduğunu hayal ediyor.
More Sentences
|
5 |
Genel |
sınıf arkadaşı |
classmate i.
|
|
Tom is my classmate.
Tom benim sınıf arkadaşımdır.
More Sentences
|
6 |
Genel |
çalışan sınıf |
working class i.
|
|
It is a real attack on the working classes.
Çalışan sınıflara yönelik gerçek bir saldırıdır.
More Sentences
|
7 |
Genel |
son sınıf öğrencisi |
senior i.
|
|
Tom is now a senior at Harvard.
Tom şimdi Harvard'da bir son sınıf öğrencisi.
More Sentences
|
8 |
Genel |
birinci sınıf |
first grade i.
|
|
Tom has been in love with Mary since the first grade.
Tom birinci sınıftan beri Mary'ye aşık.
More Sentences
|
9 |
Genel |
birinci sınıf öğrencisi (kolej/üniversite) |
freshman i.
|
|
Tom's a freshman on the soccer team.
Tom futbol takımında birinci sınıf öğrencisi.
More Sentences
|
10 |
Genel |
birinci sınıf |
first class i.
|
|
I'm sorry we couldn't get you a seat on first class.
Size birinci sınıfta yer bulamadığımız için üzgünüm.
More Sentences
|
11 |
Genel |
orta sınıf |
middle class i.
|
|
I cannot say offhand that there are funds for the middle class.
Orta sınıf için fonlar olduğunu peşinen söyleyemem.
More Sentences
|
12 |
Genel |
en alt sınıf |
lowest class i.
|
|
Starvation and disease were rampant among the lowest classes.
Açlık ve hastalık en alt sınıflar arasında yaygındı.
More Sentences
|
13 |
Genel |
sınıf savaşı |
class war i.
|
|
It means that class war is being waged.
Bu, sınıf savaşının yürütüldüğü anlamına geliyor.
More Sentences
|
14 |
Genel |
sınıf arkadaşları |
classmates i.
|
|
Tom is better at French than most of his classmates.
Tom Fransızcada sınıf arkadaşlarının çoğundan daha iyi.
More Sentences
|
15 |
Genel |
aynı sınıf |
same class i.
|
|
Tom, Mary, John and Alice are in the same class.
Tom, Mary, John ve Alice aynı sınıfta.
More Sentences
|
16 |
Genel |
sekizinci sınıf |
eighth-grade i.
|
|
I'm an eighth-grade science teacher in Boston.
Boston'da sekizinci sınıf fen bilgisi öğretmeniyim.
More Sentences
|
17 |
Genel |
1.sınıf |
1st grade i.
|
|
I have been in theater since 1st grade.
1.sınıftan beri tiyatronun içindeyim.
More Sentences
|
18 |
Genel |
(üniversite) birinci sınıf |
fresher i.
|
|
The university organizes various activities to help freshers.
Üniversite, birinci sınıf öğrencilerine yardımcı olmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenliyor.
More Sentences
|
19 |
Genel |
sınıf geçmek |
pass f.
|
|
These are the names of the students who won't pass this class.
Bunlar bu sınıfı geçemeyecek öğrencilerin isimleri.
More Sentences
|
20 |
Genel |
birinci sınıf |
first-rate s.
|
|
I have to say that my task has been made much easier by the first-rate work of the current Council Presidency.
Mevcut Konsey Başkanlığının birinci sınıf çalışmaları sayesinde görevimin çok daha kolay hale geldiğini söylemeliyim.
More Sentences
|
21 |
Genel |
birinci sınıf |
first-class s.
|
|
Mr Wuermeling has done a first-class job on this report.
Bay Wuermeling bu raporda birinci sınıf bir iş çıkarmıştır.
More Sentences
|
22 |
Genel |
ikinci sınıf |
second-rate s.
|
|
They do not want a second-rate language, and neither do they want to be treated like second-class citizens.
Ne ikinci sınıf bir dil istiyorlar ne de ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmek istiyorlar.
More Sentences
|
23 |
Genel |
birinci sınıf |
world-class s.
|
|
The athlete showcased her world-class skills.
Sporcu birinci sınıf yeteneklerini sergiledi.
More Sentences
|
24 |
Genel |
üçüncü sınıf |
third-rate s.
|
|
This is third-rate tobacco.
Bu üçüncü sınıf tütün.
More Sentences
|
|
25 |
Genel |
yedinci sınıf |
7th grade s.
|
|
I dropped out of school when I was in the 7th grade.
Yedinci sınıftayken okulu bıraktım.
More Sentences
|
26 |
Genel |
üst sınıf |
high-class s.
|
|
Tom lives in a high-class neighborhood.
Tom üst sınıf bir semtte yaşıyor.
More Sentences
|
27 |
Genel |
ikinci sınıf |
second-class s.
|
|
Suddenly, you are prepared to make second-class members of these countries.
Birdenbire bu ülkeleri ikinci sınıf üye yapmaya hazırlandınız.
More Sentences
|
Idioms |
|
28 |
Deyim |
sınıf savaşımı |
class warfare i.
|
|
Such 20th-century class warfare has no place today.
Böyle bir 20. yüzyıl sınıf savaşının bugün yeri yoktur.
More Sentences
|
29 |
Deyim |
birinci sınıf |
top notch i.
|
|
Yo, man, this shit is top notch.
Dostum, bu şey birinci sınıf.
More Sentences
|
30 |
Deyim |
ikinci sınıf vatandaş |
a second-class citizen i.
|
|
That is perpetuating a second-class citizen status.
Bu, ikinci sınıf vatandaş statüsünü devam ettirmektir.
More Sentences
|
31 |
Deyim |
birinci sınıf |
top-notch s.
|
|
Tom is a top-notch swimmer.
Tom birinci sınıf bir yüzücüdür.
More Sentences
|
Speaking |
|
32 |
Konuşma |
kaçıncı sınıf? |
what grade? expr.
|
|
What grade are you in?
Kaçıncı sınıftasın?
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
33 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf |
first class i.
|
|
Tom traveled first class.
Tom birinci sınıf seyahat etti.
More Sentences
|
34 |
Ticaret/Ekonomi |
ikinci sınıf |
second class i.
|
|
These are not second class questions, nor is there any such practice.
Bunlar ikinci sınıf sorular değildir ve böyle bir uygulama da yoktur.
More Sentences
|
35 |
Ticaret/Ekonomi |
orta sınıf |
middle class i.
|
|
I cannot say offhand that there are funds for the middle class.
Orta sınıf için fon olduğunu hemen söyleyemem.
More Sentences
|
36 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf |
first-class s.
|
|
He makes a first-class contribution to the work of the committee which I have the honour to chair.
Başkanlığını yapmaktan onur duyduğum komitenin çalışmalarına birinci sınıf bir katkı sağlamaktadır.
More Sentences
|
37 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf |
first-rate s.
|
|
First-rate product quality, no matter what the production type, and the required income from it, is the second.
Üretim türü ne olursa olsun birinci sınıf ürün kalitesi ve bundan elde edilmesi gereken gelir ikincisidir.
More Sentences
|
Politics |
|
38 |
Siyasal |
ikinci sınıf vatandaş |
second-class citizen i.
|
|
These people are now second-class citizens.
Bu insanlar artık ikinci sınıf vatandaş.
More Sentences
|
Common Usage |
|
39 |
Yaygın Kullanım |
birinci sınıf |
ace s.
|
|
General |
|
40 |
Genel |
yöneten sınıf |
ruling clique i.
|
|
41 |
Genel |
sınıf öğretmeni |
form teacher i.
|
|
42 |
Genel |
ikinci sınıf |
cabin class i.
|
|
43 |
Genel |
mülk sahibi sınıf |
propertied class i.
|
|
44 |
Genel |
birinci sınıf |
banner class i.
|
|
45 |
Genel |
sınıf mücadelesi |
the class struggle i.
|
|
46 |
Genel |
sosyoekonomik üstünlüğü olan sınıf |
upper class i.
|
|
47 |
Genel |
sınıf öğretmeni |
form master i.
|
|
48 |
Genel |
sosyal sınıf |
social class i.
|
|
49 |
Genel |
sınıf (okullarda) |
form i.
|
|
50 |
Genel |
aylak sınıf |
leisure class i.
|
|
51 |
Genel |
yüksek sınıf |
higher rank i.
|
|
52 |
Genel |
orta sınıf erkekleri |
middle class men i.
|
|
53 |
Genel |
ikinci sınıf |
second rate i.
|
|
54 |
Genel |
toplumsal sınıf |
social class i.
|
|
55 |
Genel |
alt sınıf insan |
lowerclassman i.
|
|
56 |
Genel |
sınıf çatışması |
class conflict i.
|
|
57 |
Genel |
birinci sınıf şey |
topper i.
|
|
58 |
Genel |
birinci sınıf banka |
first class bank i.
|
|
59 |
Genel |
emekçi sınıf |
working class i.
|
|
60 |
Genel |
seçkin sınıf |
elite i.
|
|
61 |
Genel |
orta sınıf kadınlar |
middle class women i.
|
|
62 |
Genel |
sınıf mücadelesi |
class conflict i.
|
|
63 |
Genel |
sınıf öğretmeni |
class teacher i.
|
|
64 |
Genel |
birinci sınıf posta |
first class mail i.
|
|
65 |
Genel |
tahsil görmüş sınıf |
clerisy i.
|
|
66 |
Genel |
entelektüel sınıf |
clerisy i.
|
|
67 |
Genel |
aşağı sınıf otel |
flophouse i.
|
|
68 |
Genel |
sınıf yapısı |
class structure i.
|
|
69 |
Genel |
çok amaçlı sınıf |
multipurpose grade i.
|
|
70 |
Genel |
sınıf geçme |
promotion i.
|
|
71 |
Genel |
sınıf aralığı |
class interval i.
|
|
72 |
Genel |
sınıf ittifakı |
class allegiance i.
|
|
73 |
Genel |
varlıklı sınıf |
propertied class i.
|
|
74 |
Genel |
alt sınıf |
low class i.
|
|
75 |
Genel |
birinci sınıf mal |
super i.
|
|
76 |
Genel |
sınıf çatışması |
class struggle i.
|
|
77 |
Genel |
sınıf mücadelesi |
the class war i.
|
|
78 |
Genel |
alt sınıf öğrencilerini uşak gibi kullanma |
fagging i.
|
|
79 |
Genel |
normalden daha yüksek sınıf veya standart |
prestige i.
|
|
80 |
Genel |
üniversitenin birinci ve ikinci sınıf öğretim programını uygulayan iki senelik okul |
junior college i.
|
|
81 |
Genel |
sınıf bilinci |
class consciousness i.
|
|
82 |
Genel |
sınıf yönetimi |
classroom management i.
|
|
83 |
Genel |
sınıf başkanı |
monitor i.
|
|
84 |
Genel |
sınıf şuuru |
class consciousness i.
|
|
85 |
Genel |
ikinci sınıf |
second string i.
|
|
86 |
Genel |
üçüncü sınıf |
third estate i.
|
|
87 |
Genel |
sınıf veya önem bakımından ilk sırada |
premier i.
|
|
88 |
Genel |
sosyo ekonomik sınıf |
social economic class i.
|
|
89 |
Genel |
birinci sınıf şey |
crack i.
|
|
90 |
Genel |
sınıf öğretmeni |
form mistress i.
|
|
91 |
Genel |
alt sınıf uçuşu |
low level flight i.
|
|
92 |
Genel |
sınıf mücadelesi |
class struggle i.
|
|
93 |
Genel |
ikinci ve üçüncü sınıf öğrencisi |
sophister i.
|
|
94 |
Genel |
sosyal sınıf |
caste i.
|
|
95 |
Genel |
kalburüstü sınıf arabası |
shooting brake i.
|
|
96 |
Genel |
birinci sınıf |
world class i.
|
|
97 |
Genel |
sınıf başkanı |
class prefect i.
|
|
98 |
Genel |
yüksek yönetici sınıf ataması |
top executive appointment i.
|
|
99 |
Genel |
birinci sınıf |
first chop i.
|
|
100 |
Genel |
üçüncü sınıf |
third class i.
|
|
101 |
Genel |
sınıf (ilköğretimde) |
grade i.
|
|
102 |
Genel |
lise veya üniversitede sondan bir önceki sınıf öğrencisi |
junior i.
|
|
103 |
Genel |
ikinci sınıf öğrencisi (lisede/üniversitede) |
sophomore i.
|
|
104 |
Genel |
sınıf tahtası |
chalkboard i.
|
|
105 |
Genel |
iyi eğitimli sınıf |
clerisy i.
|
|
106 |
Genel |
emekçi sınıf |
proletariat i.
|
|
107 |
Genel |
toplumsal sınıf |
walk of life i.
|
|
108 |
Genel |
son sınıf öğrencisi |
a final year student i.
|
|
109 |
Genel |
son sınıf öğrencileri |
final year students i.
|
|
110 |
Genel |
üniversite son sınıf öğrencisi |
final year undergraduate student i.
|
|
111 |
Genel |
sınıf ortamı |
classroom environment i.
|
|
112 |
Genel |
sınıf mevcudu |
class size i.
|
|
113 |
Genel |
aşağı sınıf |
lower class i.
|
|
114 |
Genel |
sınıf çevresi |
classroom environment i.
|
|
115 |
Genel |
etkin sınıf ortamı |
efficient class environment i.
|
|
116 |
Genel |
sınıf birincisi |
top of the class i.
|
|
117 |
Genel |
etkin sınıf ortamı |
active class environment i.
|
|
118 |
Genel |
sınıf sırası |
classroom desk i.
|
|
119 |
Genel |
sınıf sıraları |
classroom desks i.
|
|
120 |
Genel |
sınıf olasılığı |
class probability i.
|
|
121 |
Genel |
sınıf sınırları |
class limits i.
|
|
122 |
Genel |
birinci sınıf balık restoranı |
first class fish restaurant i.
|
|
123 |
Genel |
üreten sınıf |
producing class i.
|
|
124 |
Genel |
üniversitede birinci sınıf öğrencisi |
freshman i.
|
|
125 |
Genel |
üniversitede birinci sınıf öğrencisi |
fresher i.
|
|
126 |
Genel |
birinci sınıf |
hunky-dory i.
|
|
127 |
Genel |
birinci sınıf hizmet |
first-class service i.
|
|
128 |
Genel |
birinci sınıf |
top-drawer i.
|
|
129 |
Genel |
üst orta sınıf |
upper-middle class i.
|
|
130 |
Genel |
kapitalist sınıf |
bourgeoisie i.
|
|
131 |
Genel |
birinci sınıf |
first rate i.
|
|
132 |
Genel |
sınıf arkadaşı |
schoolfellow i.
|
|
133 |
Genel |
sınıf arkadaşı |
schoolmate i.
|
|
134 |
Genel |
sınıf arkadaşı |
class fellow i.
|
|
135 |
Genel |
sınıf arası |
class interval i.
|
|
136 |
Genel |
sınıf fasılası |
class interval i.
|
|
137 |
Genel |
sınıf dolusu |
classful i.
|
|
138 |
Genel |
sınıf arkadaşı |
class mate i.
|
|
139 |
Genel |
üçüncü sınıf posta |
third class mail i.
|
|
140 |
Genel |
birinci sınıf öğrencisi |
first-year pupil i.
|
|
141 |
Genel |
birinci sınıf öğrencisi |
first grader i.
|
|
142 |
Genel |
ezilen sınıf |
the oppressed class i.
|
|
143 |
Genel |
sınıf düzeyi |
class level i.
|
|
144 |
Genel |
sınıf seviyesi |
class level i.
|
|
145 |
Genel |
üst sınıf müşteriler |
top-class clients i.
|
|
146 |
Genel |
ikinci sınıf posta |
second class mail i.
|
|
147 |
Genel |
sınıf pikniği |
class picnic i.
|
|
148 |
Genel |
sınıf nesneleri |
classroom objects i.
|
|
149 |
Genel |
3. sınıf |
third class i.
|
|
150 |
Genel |
3. sınıf |
third grade i.
|
|
151 |
Genel |
1. sınıf emniyet müdürü |
1st degree police chief i.
|
|
152 |
Genel |
2. sınıf emniyet müdürü |
2nd degree police chief i.
|
|
153 |
Genel |
4. sınıf emniyet müdürü |
4th degree police chief i.
|
|
154 |
Genel |
3. sınıf emniyet müdürü |
3rd degree police chief i.
|
|
155 |
Genel |
sınıf ve cinsiyet hiyerarşileri |
hierarchies of class and gender i.
|
|
156 |
Genel |
son sınıf öğrencisi |
senior student i.
|
|
157 |
Genel |
sınıf farkı |
class distinction i.
|
|
158 |
Genel |
ticari sınıf |
business class i.
|
|
159 |
Genel |
orta sınıf otel |
mid-range hotel i.
|
|
160 |
Genel |
orta sınıf otel |
middle-class hotel i.
|
|
161 |
Genel |
sınıf öğretmeni |
form tutor i.
|
|
162 |
Genel |
son sınıf şakası |
senior prank i.
|
|
163 |
Genel |
üst sınıf limiti |
upper class limit i.
|
|
164 |
Genel |
9. sınıf öğrencisi |
ninth-grader i.
|
|
165 |
Genel |
1.sınıf |
first grade i.
|
|
166 |
Genel |
1.sınıf |
1st class i.
|
|
167 |
Genel |
1.sınıf |
first class i.
|
|
168 |
Genel |
2.sınıf |
second grade i.
|
|
169 |
Genel |
2.sınıf |
2nd grade i.
|
|
170 |
Genel |
2.sınıf |
2nd class i.
|
|
171 |
Genel |
2.sınıf |
second class i.
|
|
172 |
Genel |
3.sınıf |
3rd class i.
|
|
173 |
Genel |
3.sınıf |
3rd grade i.
|
|
174 |
Genel |
3. sınıf öğrencisi |
third grade student i.
|
|
175 |
Genel |
8. sınıf |
8th grade i.
|
|
176 |
Genel |
3.sınıf |
third grade i.
|
|
177 |
Genel |
4.sınıf |
4th grade i.
|
|
178 |
Genel |
3. sınıf öğrencisi |
3rd grade student i.
|
|
179 |
Genel |
3.sınıf |
third class i.
|
|
180 |
Genel |
hindistan'da bir sosyal sınıf |
nayar i.
|
|
181 |
Genel |
hindistan'da bir sosyal sınıf |
nairs i.
|
|
182 |
Genel |
hindistan'da bir sosyal sınıf |
nair i.
|
|
183 |
Genel |
ikinci sınıf muamele |
inferior treatment i.
|
|
184 |
Genel |
rahat sınıf |
leisure class i.
|
|
185 |
Genel |
standart sınıf |
standard class i.
|
|
186 |
Genel |
sınıf anketi |
class survey i.
|
|
187 |
Genel |
sınıf kuralları |
classroom rules i.
|
|
188 |
Genel |
sınıf kuralları |
class rules i.
|
|
189 |
Genel |
örtük sınıf analizi |
latent class analysis i.
|
|
190 |
Genel |
dar görüşlü, orta sınıf değerlerine ve materyalizme bilinçsizce bağlı olan kendini beğenmiş kimse |
babbitt i.
|
|
191 |
Genel |
orta sınıf değerlerine ve materyalizme bilinçsizce bağlı olarak oluşan dar görüşlülük |
babbitry i.
|
|
192 |
Genel |
orta sınıf değerlerine ve materyalizme bilinçsizce bağlı olarak oluşan dar görüşlülük |
babbittry i.
|
|
193 |
Genel |
düşük görülen sınıf |
rabble i.
|
|
194 |
Genel |
hor görülen sınıf |
rabble i.
|
|
195 |
Genel |
belli bir sınıf veya tür oluşturan grup (köpekler, kuşlar, vb.) |
regiment [obsolete] i.
|
|
196 |
Genel |
en alt sosyal sınıf |
lag [obsolete] i.
|
|
197 |
Genel |
üçüncü sınıf |
thirds i.
|
|
198 |
Genel |
birinci sınıf araç |
thoroughbred i.
|
|
199 |
Genel |
5. sınıf |
5th grade i.
|
|
200 |
Genel |
kabile ve sosyal sınıf gibi belirli bir grup içinde gerçekleşen evlilik |
endomy i.
|
|
201 |
Genel |
eskiden belirli politik haklara sahip olan başlıca sosyal sınıf |
estate i.
|
|
202 |
Genel |
sınıf çizgisinin veya durumun izin verdiği kapsam |
verge i.
|
|
203 |
Genel |
orta sınıf kimse |
biedermeier i.
|
|
204 |
Genel |
sınıf başkanı |
marker i.
|
|
205 |
Genel |
alt sınıf eğlence mekanı |
hangout i.
|
|
206 |
Genel |
bir kelime veya isim olarak kullanılan bir ifade tarafından adlandırılan şey veya sınıf |
meaning in extension i.
|
|
207 |
Genel |
birinci sınıf kolombiya kahvesi |
medellín i.
|
|
208 |
Genel |
sınıfın üyesi ile sınıf arasındaki ilişki |
membership i.
|
|
209 |
Genel |
sınıf arkadaşı |
bookmate i.
|
|
210 |
Genel |
kalburüstü sınıf |
high-and-mighty i.
|
|
211 |
Genel |
alt sınıf tiyatro |
gaff [uk] i.
|
|
212 |
Genel |
alt sınıf müzikhol |
gaff [uk] i.
|
|
213 |
Genel |
alt sınıf tiyatro |
penny gaff [uk] i.
|
|
214 |
Genel |
alt sınıf müzikhol |
penny gaff [uk] i.
|
|
215 |
Genel |
alt sınıf |
gutter i.
|
|
216 |
Genel |
ikinci sınıf kimse |
bush-leaguer i.
|
|
217 |
Genel |
alt sınıf |
riffraff i.
|
|
218 |
Genel |
alt sınıf |
riff-raff i.
|
|
219 |
Genel |
sınıf ayrımını savunan kimse |
classist i.
|
|
220 |
Genel |
aracıyla çocuğunu okula bırakan ve spor müsabakalarına götüren tipik orta sınıf amerikalı anne |
hockey mom i.
|
|
221 |
Genel |
okul veya sınıf üyelerinin listesi |
roll i.
|
|
222 |
Genel |
alt sınıf |
roughscuff i.
|
|
223 |
Genel |
alt sınıf |
rough-scruff i.
|
|
224 |
Genel |
alt sınıf mensubu kimseler |
rout i.
|
|
225 |
Genel |
(ingiltere'de) üst sınıf entelektüel yaşam tarzı |
oxbridge i.
|
|
226 |
Genel |
sınıf arkadaşı |
condisciple i.
|
|
227 |
Genel |
(nesne yönelimli programlamada) bir sınıf işlevinin başka sınıf özelliklerinin aktarımıyla artırılması |
inheritance i.
|
|
228 |
Genel |
kast, sınıf veya benzeri bir grubun üyeleri |
people i.
|
|
229 |
Genel |
(özellikle komünist ülkelerde) ayrıcalıklı sınıf dışında kalan sıradan halk |
people i.
|
|
230 |
Genel |
alt sınıf |
scaff-raff [scotland] i.
|
|
231 |
Genel |
sınıf, laboratuvar ve idare merkezi yerine sahaya inilerek yapılan araştırma |
field work i.
|
|
232 |
Genel |
asiller, din adamları, orta sınıf ve basın dışında kalan toplumsal grup |
fifth estate i.
|
|
233 |
Genel |
birinci sınıf |
first water i.
|
|
234 |
Genel |
birinci sınıf araç |
first-class car i.
|
|
235 |
Genel |
birinci sınıf kimse |
first-rater i.
|
|
236 |
Genel |
avam sınıf |
scum i.
|
|
237 |
Genel |
varoş sınıf |
scum i.
|
|
238 |
Genel |
kötü insanlardan oluşan alt sınıf |
scum i.
|
|
239 |
Genel |
ikinci sınıf bir grubun üyesi |
second class i.
|
|
240 |
Genel |
(japonya'da) eski samuraylar ile onların aileleri ve torunlarından oluşan bir sosyal sınıf |
shizoku i.
|
|
241 |
Genel |
dördüncü sınıf |
fourth class i.
|
|
242 |
Genel |
(özellikle sınıf çalışmasında) otomatik ve hazırlıksız yazılan yazı |
freewriting i.
|
|
243 |
Genel |
köle tüccarlarından oluşan sınıf |
slavocracy i.
|
|
244 |
Genel |
ikinci sınıf şair |
poeticule i.
|
|
245 |
Genel |
akademik düzeyden ziyade yaşa bakılarak öğrenciye sınıf atlatma |
social promotion i.
|
|
246 |
Genel |
geçmek (sınav sınıf vb'ni) |
get through f.
|
|
247 |
Genel |
geçmek (sınav sınıf vb'ni) |
go through f.
|
|
248 |
Genel |
sınıf geçirmek |
promote f.
|
|
249 |
Genel |
sınıf birincisi olmak |
come top of the class f.
|
|
250 |
Genel |
sınıf birincisi olmak |
be top of the class f.
|
|
251 |
Genel |
sınıf atlamak |
advance f.
|
|
252 |
Genel |
sınıf atlamak |
climb the social ladder f.
|
|
253 |
Genel |
sınıf atlamak |
move up the social ladder f.
|
|
254 |
Genel |
ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmek |
be treated like a second-class citizen f.
|
|
255 |
Genel |
tam anlamıyla birinci sınıf bir skandal olmak |
have all the makings of a first-class scandal f.
|
|
256 |
Genel |
okulda sınıf atlamak |
promote f.
|
|
257 |
Genel |
sınıf değiştirmek |
change class f.
|
|
258 |
Genel |
geçmek (sınav, sınıf vb.) |
pass f.
|
|
259 |
Genel |
birinci sınıf |
of the first water s.
|
|
260 |
Genel |
birinci sınıf |
pukka s.
|
|
261 |
Genel |
alt sınıf |
underclass s.
|
|
262 |
Genel |
birinci sınıf |
pucka s.
|
|
263 |
Genel |
birinci sınıf |
tiptop s.
|
|
264 |
Genel |
birinci sınıf |
topping s.
|
|
265 |
Genel |
birinci sınıf |
jammy s.
|
|
266 |
Genel |
birinci sınıf |
best s.
|
|
267 |
Genel |
yüksek (rütbe, sınıf) |
superior s.
|
|
268 |
Genel |
birinci sınıf |
ace s.
|
|
269 |
Genel |
birinci sınıf |
topflight s.
|
|
270 |
Genel |
birinci sınıf |
super s.
|
|
271 |
Genel |
yüksek sınıf |
high class s.
|
|
272 |
Genel |
birinci sınıf |
classic s.
|
|
273 |
Genel |
birinci sınıf |
excellent s.
|
|
274 |
Genel |
birinci sınıf |
commanding s.
|
|
275 |
Genel |
sınıf farkı olmayan |
classless s.
|
|
276 |
Genel |
birinci sınıf |
high-grade s.
|
|
277 |
Genel |
birinci sınıf |
slap-up s.
|
|
278 |
Genel |
tek sınıf |
one-class s.
|
|
279 |
Genel |
birinci sınıf |
top-class s.
|
|
280 |
Genel |
birinci sınıf |
top-ranked s.
|
|
281 |
Genel |
pahalı ve üst sınıf |
fancy s.
|
|
282 |
Genel |
birinci sınıf |
top class s.
|
|
283 |
Genel |
sınıf geneli |
classwide s.
|
|
284 |
Genel |
birinci sınıf |
champion [dialect] s.
|
|
285 |
Genel |
üçüncü sınıf |
third-class s.
|
|
286 |
Genel |
üçüncü sınıf |
third-rater s.
|
|
287 |
Genel |
birinci sınıf |
thoroughbred s.
|
|
288 |
Genel |
birinci sınıf |
tip-top s.
|
|
289 |
Genel |
birinci sınıf |
top-ranking s.
|
|
290 |
Genel |
sınıf, tür veya alan sınırlaması olmayan |
general s.
|
|
291 |
Genel |
sınıf öncesi |
pre-class s.
|
|
292 |
Genel |
pahalı ve üst sınıf olmayan |
unfancy s.
|
|
293 |
Genel |
ikinci sınıf |
kutcha s.
|
|
294 |
Genel |
birinci sınıf |
major-league s.
|
|
295 |
Genel |
orta sınıf |
biedermeier s.
|
|
296 |
Genel |
birinci sınıf |
whiz-bang s.
|
|
297 |
Genel |
birinci sınıf |
whizbang s.
|
|
298 |
Genel |
birinci sınıf |
whizz-bang s.
|
|
299 |
Genel |
birinci sınıf |
marvelous s.
|
|
300 |
Genel |
yüksek sınıf |
haut s.
|
|
301 |
Genel |
birinci sınıf |
haut s.
|
|
302 |
Genel |
sınıf ayrımı ile ilgili |
classist s.
|
|
303 |
Genel |
sınıf düşmüş |
déclassé s.
|
|
304 |
Genel |
sınıf düşmüş |
déclassée s.
|
|
305 |
Genel |
birinci sınıf |
deinteous s.
|
|
306 |
Genel |
masada yapılan (büro, sınıf gibi mekanlarda) |
desk s.
|
|
307 |
Genel |
ikinci sınıf |
dime-store s.
|
|
308 |
Genel |
üçüncü sınıf |
hedge s.
|
|
309 |
Genel |
ikinci sınıf |
common s.
|
|
310 |
Genel |
birinci sınıf |
duckie s.
|
|
311 |
Genel |
birinci sınıf |
famous s.
|
|
312 |
Genel |
(özellikle yaş, mevki, sınıf açısından) aynı gruba ait olan |
peer s.
|
|
313 |
Genel |
üst sınıf |
first-class s.
|
|
314 |
Genel |
birinci sınıf yolculuğa ait |
first-class s.
|
|
315 |
Genel |
birinci sınıf yolculuk ile ilgili |
first-class s.
|
|
316 |
Genel |
birinci sınıf konaklamaya ait |
first-class s.
|
|
317 |
Genel |
birinci sınıf konaklama ile ilgili |
first-class s.
|
|
318 |
Genel |
birinci (sınıf) |
primary s.
|
|
319 |
Genel |
ikinci sınıf olan |
second-class s.
|
|
320 |
Genel |
birinci sınıf postadan daha yavaş iletilen |
second-class s.
|
|
321 |
Genel |
dördüncü sınıf ile ilgili |
fourth class s.
|
|
322 |
Genel |
dördüncü sınıf olarak tahsis edilen |
fourth class s.
|
|
323 |
Genel |
dördüncü sınıf olarak belirlenen |
fourth class s.
|
|
324 |
Genel |
dördüncü sınıf ile ilgili |
fourth-class s.
|
|
325 |
Genel |
dördüncü sınıf |
fourth-rate s.
|
|
326 |
Genel |
birinci sınıf |
skookum s.
|
|
327 |
Genel |
üst sınıf |
snooty s.
|
|
328 |
Genel |
birinci sınıf |
snooty s.
|
|
329 |
Genel |
ikinci sınıf öğrencisine ait veya ilgili |
sophomore s.
|
|
330 |
Genel |
birinci sınıf |
in style zf.
|
|
331 |
Genel |
daha üst sınıf olmaya doğru |
upmarket zf.
|
|
332 |
Genel |
sınıf atlama derdinde |
on the make zf.
|
|
333 |
Genel |
üst sınıf ile ilgili bir şekilde |
posh zf.
|
|
334 |
Genel |
üst sınıf ile ilgili bir şekilde |
poshly zf.
|
|
335 |
Genel |
ikinci sınıf vasıtayla |
second-class zf.
|
|
336 |
Genel |
ikinci sınıf ulaşımla |
second-class zf.
|
|
337 |
Genel |
ikinci sınıf vasıta ile |
second-class zf.
|
|
338 |
Genel |
ikinci sınıf konaklamayla |
second-class zf.
|
|
339 |
Genel |
tabaka veya sınıf anlamı veren son ek |
-ery snk.
|
|
340 |
Genel |
tabaka veya sınıf anlamı veren son ek |
-ry snk.
|
|
341 |
Genel |
(sınıf, meslek) belirli bir grubun tamamı anlamı veren son ek |
-hood snk.
|
|
342 |
Genel |
sınıf anlamına gelen son ek |
-cy snk.
|
|
343 |
Genel |
son sınıf öğrencisi |
snr (senior) kısalt.
|
|
Phrasals |
|
344 |
Öbek Fiiller |
sınıf tekrarı yaptırmak |
keep behind f.
|
|
345 |
Öbek Fiiller |
sınıf tekrarı yapmak |
stay back f.
|
|
346 |
Öbek Fiiller |
sınıf tekrarlatmak |
hold back f.
|
|
Phrases |
|
347 |
İfadeler |
(aksan) üst sınıf |
cut-glass s.
|
|
Colloquial |
|
348 |
Konuşma Dili |
özellikle sınıf içinde, tahta başında verilen eğitim |
chalkface i.
|
|
349 |
Konuşma Dili |
orta sınıf/direk kesiminden kişi |
buzhie i.
|
|
350 |
Konuşma Dili |
orta sınıf/direk |
buzhie i.
|
|
351 |
Konuşma Dili |
birinci sınıf |
a 10 i.
|
|
352 |
Konuşma Dili |
birinci sınıf |
a ten i.
|
|
353 |
Konuşma Dili |
birinci sınıf |
ace i.
|
|
354 |
Konuşma Dili |
birinci sınıf |
blue chip i.
|
|
355 |
Konuşma Dili |
birinci sınıf hisse senedi |
blue chip i.
|
|
356 |
Konuşma Dili |
üniversite birinci sınıf öğrencisi |
frosh i.
|
|
357 |
Konuşma Dili |
orta amerikada yaşayan orta sınıf ve politik yönden tutucu amerikan halkı |
middle america i.
|
|
358 |
Konuşma Dili |
toplu taşımayı kullanmak yerine ford mondeo marka otomobil kullanan orta sınıf erkek |
mondeo man [uk] i.
|
|
359 |
Konuşma Dili |
ikinci sınıf öğrencisi |
soph [us] i.
|
|
360 |
Konuşma Dili |
ikinci sınıf öğrencisi (lisede/üniversitede) |
soph [us] i.
|
|
361 |
Konuşma Dili |
ikinci sınıf |
soph [us] i.
|
|
362 |
Konuşma Dili |
(abd hava harp okulunda) birinci sınıf öğrencisi |
doolie i.
|
|
363 |
Konuşma Dili |
lise son sınıf öğrencilerinin özellikle üniversiteye kabul aldıktan sonra akademiye gösterdikleri ilgilerinin azalması veya akademik performanslarının düşmesi |
senioritis i.
|
|
364 |
Konuşma Dili |
birinci sınıf öğrencisi (kolej/üniversite) |
freshie i.
|
|
365 |
Konuşma Dili |
sınıf içinde bazı sorunlar yaşamak |
have certain problems in the class f.
|
|
366 |
Konuşma Dili |
sınıf atlatmak |
class up f.
|
|
367 |
Konuşma Dili |
sınıf atlamak |
class up f.
|
|
368 |
Konuşma Dili |
birinci sınıf |
a-one s.
|
|
369 |
Konuşma Dili |
aşırı birinci sınıf |
ultraposh s.
|
|
370 |
Konuşma Dili |
alt sınıf |
watered-down s.
|
|
371 |
Konuşma Dili |
birinci sınıf |
primo s.
|
|
372 |
Konuşma Dili |
birinci sınıf |
class s.
|
|
373 |
Konuşma Dili |
yüksek sınıf |
class s.
|
|
374 |
Konuşma Dili |
ikinci sınıf |
bush [us/canada] s.
|
|
375 |
Konuşma Dili |
birinci sınıf |
in the front rank expr.
|
|
Idioms |
|
376 |
Deyim |
(toplumda) üst sınıf |
a breed apart i.
|
|
377 |
Deyim |
sınıf çatışması |
class warfare i.
|
|
378 |
Deyim |
sonradan sınıf atlamış, türedi aristokrat |
codfish aristocracy i.
|
|
379 |
Deyim |
çalışan sınıf |
barney i.
|
|
380 |
Deyim |
emekçi sınıf |
barney i.
|
|
381 |
Deyim |
üst sınıf |
the culturally advantaged i.
|
|
382 |
Deyim |
ikinci sınıf bir işçi |
hole digger i.
|
|
383 |
Deyim |
toplumsal sınıf |
a walk of life i.
|
|
384 |
Deyim |
ikinci sınıf oyuncu |
bench warmer i.
|
|
385 |
Deyim |
kendini beğenmiş tip (üst sınıf ingiliz erkek) |
chinless wonder i.
|
|
386 |
Deyim |
kendini beğenmiş herif (üst sınıf ingiliz erkek) |
chinless wonder i.
|
|
387 |
Deyim |
kendini beğenmiş tip/herif (üst sınıf ingiliz erkek) |
chinless wonder i.
|
|
388 |
Deyim |
kendini bir şey sanan tip/herif (üst sınıf ingiliz erkek) |
chinless wonder i.
|
|
389 |
Deyim |
sınıf farkı yüksek biriyle evlenmek |
marry above oneself f.
|
|
390 |
Deyim |
birinci sınıf |
a number one s.
|
|
391 |
Deyim |
birinci sınıf |
a number 1 s.
|
|
392 |
Deyim |
birinci sınıf |
a1 s.
|
|
393 |
Deyim |
birinci sınıf |
a-1 s.
|
|
394 |
Deyim |
birinci sınıf |
the first water expr.
|
|
395 |
Deyim |
birinci sınıf |
top of the line expr.
|
|
Trade/Economic |
|
396 |
Ticaret/Ekonomi |
üst sınıf müşterilerin yaptığı alışveriş |
carriage trade i.
|
|
397 |
Ticaret/Ekonomi |
üçüncü sınıf kalitede olan mal |
thirds i.
|
|
398 |
Ticaret/Ekonomi |
alt sınıf tüketici |
low end consumer i.
|
|
399 |
Ticaret/Ekonomi |
bedeli önceden ödenmiş birinci sınıf posta |
prepaid first class mail i.
|
|
400 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf marka |
premium brand i.
|
|
401 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf müessese |
first-rate house i.
|
|
402 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf |
premium quality i.
|
|
403 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf posta |
1st-class mail i.
|
|
404 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf hisse senetleri |
gilt edged securities i.
|
|
405 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf değerli evrak |
fine paper i.
|
|
406 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf |
first rank i.
|
|
407 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf marka |
first class brand i.
|
|
408 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf tahvil ve hisse senedi |
gilt-edged securities i.
|
|
409 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf borçlu |
prime borrower i.
|
|
410 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf özkaynak getiri oranı |
gilt-equity yield ratio i.
|
|
411 |
Ticaret/Ekonomi |
birinci sınıf posta |
first class mail i.
|
|
412 |
Ticaret/Ekonomi |
dördüncü sınıf posta |
fourth class mail i.
|
|
413 |
Ticaret/Ekonomi |
emekçi sınıf |
proletariat i.
|
|
414 |
Ticaret/Ekonomi |
endüstriyel orta sınıf |
industrial middle class i.
|
|
415 |
Ticaret/Ekonomi |
genişçe bir orta sınıf yaratıp ekonomik sistemi bu orta sınıfın üzerine yerleştirmeye dayalı anlayış |
cameralism i.
|
|
416 |
Ticaret/Ekonomi |
ikinci sınıf |
second rate i.
|
|
417 |
Ticaret/Ekonomi |
ikinci sınıf |
secondary class i.
|
|
418 |
Ticaret/Ekonomi |
ikinci ve üçüncü sınıf evrak |
second and third class papers i.
|
|
419 |
Ticaret/Ekonomi |
ikinci sınıf (kalite) |
second class i.
|
|
420 |
Ticaret/Ekonomi |
ikinci sınıf menkul kıymetler |
subordinated securities i.
|
|
421 |
Ticaret/Ekonomi |
ikincil sınıf |
subordinated class i.
|
|
422 |
Ticaret/Ekonomi |
ikinci sınıf hisse senedi |
second rate stock i.
|
|
423 |
Ticaret/Ekonomi |
ikinci sınıf posta |
second class mail i.
|
|
424 |
Ticaret/Ekonomi |
kendiliğinden sınıf |
class in itself i.
|
|
425 |
Ticaret/Ekonomi |
kendi için sınıf |
class for itself i.
|
|
426 |
Ticaret/Ekonomi |
lüks ve birinci sınıf marka |
luxury brand i.
|
|
427 |
Ticaret/Ekonomi |
orta sınıf |
middle-class i.
|
|
428 |
Ticaret/Ekonomi |
sınıf fiyatı |
class price i.
|
|
429 |
Ticaret/Ekonomi |
sınıf dergisi |
class magazine i.
|
|
430 |
Ticaret/Ekonomi |
sınıf vergisi |
class tax i.
|
|
431 |
Ticaret/Ekonomi |
terapötik sınıf |
therapeutic class i.
|
|
432 |
Ticaret/Ekonomi |
üretici sınıf |
productive class i.
|
|
433 |
Ticaret/Ekonomi |
verimsiz sınıf |
sterile class i.
|
|
434 |
Ticaret/Ekonomi |
yevmiyeci sınıf |
proletariat i.
|
|
435 |
Ticaret/Ekonomi |
nasdaq hisse senetlerinde beşinci sınıf hisse sembolü |
z i.
|
|
436 |
Ticaret/Ekonomi |
orta vadeli birinci sınıf tahvil ve hisse senedi |
mediums i.
|
|
437 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir sınıf, tür veya gruba ait |
generic s.
|
|
438 |
Ticaret/Ekonomi |
üçüncü sınıf |
third-rate s.
|
|
439 |
Ticaret/Ekonomi |
üst sınıf müşterilere hitap eden |
up-market s.
|
|
440 |
Ticaret/Ekonomi |
üçüncü sınıf |
third-class s.
|
|
441 |
Ticaret/Ekonomi |
üst sınıf müşterilere hitap eden |
upmarket s.
|
|
Law |
|
442 |
Hukuk |
sınıf c uyuşturucu |
class c drug i.
|
|
443 |
Hukuk |
birinci sınıf |
a1 s.
|
|
Politics |
|
444 |
Siyasal |
asilzadeler ruhban sınıfı ve avamlardan oluşan üç siyasi sınıf |
estate of the realm i.
|
|
445 |
Siyasal |
baskın sınıf (rusça) |
nomenklatura i.
|
|
446 |
Siyasal |
elit sınıf |
elite i.
|
|
447 |
Siyasal |
egemen sınıf |
dominant class i.
|
|
448 |
Siyasal |
elit sınıf |
the elite class i.
|
|
449 |
Siyasal |
iktidardaki sınıf |
ruling class i.
|
|
450 |
Siyasal |
orta sınıf |
bourgeoisie i.
|
|
451 |
Siyasal |
proleteryanın iktidara gelmesini engelleyen ya da iktidarı elinde tutan sınıf |
class enemy i.
|
|
452 |
Siyasal |
sınıf siyaseti |
politics of class i.
|
|
453 |
Siyasal |
sınıf karşıtlığı |
class antagonism i.
|
|
454 |
Siyasal |
sınıf tasviri |
class description i.
|
|
455 |
Siyasal |
sınıf mevzuatı |
class legislation i.
|
|
456 |
Siyasal |
sınıf iktidarı |
class power i.
|
|
457 |
Siyasal |
üst sınıf |
ruling class i.
|
|
458 |
Siyasal |
yöneten sınıf |
ruling class i.
|
|
459 |
Siyasal |
gücünü toprak mülkiyetinden alan yönetici sınıf |
landocracy i.
|
|
460 |
Siyasal |
romanya'da eski bir ayrıcalıklı sınıf mensubu kimse |
boyar i.
|
|
461 |
Siyasal |
romanya'da eski bir ayrıcalıklı sınıf mensubu kimse |
boyard i.
|
|
462 |
Siyasal |
romanya'da eski bir ayrıcalıklı sınıf mensubu kimse |
boiar i.
|
|
463 |
Siyasal |
ayrıcalıklı sınıf |
royalty i.
|
|
464 |
Siyasal |
ırk ve sınıf farkı olmaksızın kadınların yetenekleri ve becerilerine inanan |
womanist s.
|
|
465 |
Siyasal |
ırk ve sınıf farkı olmaksızın kadınların yetenekleri ve becerilerine saygı duyan |
womanist s.
|
|
Tourism |
|
466 |
Turizm |
birinci sınıf |
business class i.
|
|
Technical |
|
467 |
Teknik |
birinci sınıf üçlü denge |
class - I ternary equilibrium i.
|
|
468 |
Teknik |
beşinci sınıf beşli denge |
class - v quinary equilibrium i.
|
|
469 |
Teknik |
birinci sınıf dörtlü denge |
class - I quaternary equilibrium i.
|
|
470 |
Teknik |
birinci sınıf beşli denge |
class - I quinary equilibrium i.
|
|
471 |
Teknik |
dördüncü sınıf dörtlü denge |
class-iv quaternary equilibrium i.
|
|
472 |
Teknik |
dördüncü sınıf beşli denge |
class-iv quinary equilibrium i.
|
|
473 |
Teknik |
hdek sınıf adı |
ldap class name i.
|
|
474 |
Teknik |
ikinci sınıf beşli denge |
class-2 quinary equilibrium i.
|
|
475 |
Teknik |
ikinci sınıf dörtlü denge |
class-2 quaternary equilibrium i.
|
|
476 |
Teknik |
ikinci sınıf üçlü denge |
class-2 ternary equilibrium i.
|
|
477 |
Teknik |
ldap sınıf adı |
ldap class name i.
|
|
478 |
Teknik |
sınıf analizi |
class analysis i.
|
|
479 |
Teknik |
sınıf kodu |
class code i.
|
|
480 |
Teknik |
sınıf sürücü listesi |
class driver list i.
|
|
481 |
Teknik |
sınıf deposu yolu |
class store path i.
|
|
482 |
Teknik |
sınıf b tek modlu fiber |
class b single-mode fibre i.
|
|
483 |
Teknik |
sınıf deposu |
class store i.
|
|
484 |
Teknik |
sınıf nesneleri |
class objects i.
|
|
485 |
Teknik |
sınıf sembollü vana |
class-designated valve i.
|
|
486 |
Teknik |
sınıf c ve sınıf d kaplamalar |
class c and d coatings i.
|
|
487 |
Teknik |
sınıf nesnesi |
class object i.
|
|
488 |
Teknik |
üçüncü sınıf levye |
third-class lever i.
|
|
489 |
Teknik |
üçüncü sınıf üçlü denge |
ternary equilibrium i.
|
|
490 |
Teknik |
üç sınıf ses kalibratörünün çalışma niteliği kuralları |
performance requirements for three classes of sound calibrator i.
|
|
491 |
Teknik |
üst düzey sınıf |
superior class i.
|
|
492 |
Teknik |
birinci sınıf |
high-class s.
|
|
493 |
Teknik |
ekonomik sınıf |
economic grade s.
|
|
494 |
Teknik |
üçüncü sınıf |
third-rate s.
|
|
Computer |
|
495 |
Bilgisayar |
ana sınıf |
parent class i.
|
|
496 |
Bilgisayar |
geçersiz sınıf dizini |
invalid class string i.
|
|
497 |
Bilgisayar |
geçersiz sınıf |
invalid class i.
|
|
498 |
Bilgisayar |
özel soyut sınıf |
private abstract class i.
|
|
499 |
Bilgisayar |
özgün sınıf |
class of origin i.
|
|
500 |
Bilgisayar |
sınıf kütüphanesi |
class library i.
|
|