Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
ace
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"ace"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 58 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
ace
i.
as
2
Yaygın Kullanım
ace
i.
karşılanamayan atış
3
Yaygın Kullanım
ace
i.
birli
4
Yaygın Kullanım
ace
s.
birinci sınıf
General
5
Genel
ace
i.
iskambilde as
6
Genel
ace
i.
yıldız
7
Genel
ace
i.
zerre
8
Genel
ace
i.
yek
9
Genel
ace
i.
çok yetenekli kimse
10
Genel
ace
i.
az miktar
11
Genel
ace
i.
başarılı
12
Genel
ace
i.
(golfte) tek atışta deliği bulma
13
Genel
ace
i.
tek vuruşta yapılan sayı
14
Genel
ace
i.
bir alanda uzman
15
Genel
ace
i.
becerikli kimse
16
Genel
ace
i.
karşılanamayan servis (tenis)
17
Genel
ace
f.
çok başarılı olmak
18
Genel
ace
f.
mükemmel bir sonuç almak
19
Genel
ace
s.
birinci sınıf
20
Genel
ace
s.
en iyi
21
Genel
ace
s.
becerikli
Colloquial
22
Konuşma Dili
ace
i.
bir numara
23
Konuşma Dili
ace
i.
en iyi
24
Konuşma Dili
ace
i.
birinci sınıf
25
Konuşma Dili
ace
i.
mükemmel
26
Konuşma Dili
ace
i.
bir dolar
27
Konuşma Dili
ace
i.
aptal
28
Konuşma Dili
ace
i.
ahmak
29
Konuşma Dili
ace
i.
salak
30
Konuşma Dili
ace
i.
budala
31
Konuşma Dili
ace
i.
sersem
32
Konuşma Dili
ace
i.
beceriksiz
33
Konuşma Dili
ace
i.
kanka
34
Konuşma Dili
ace
i.
yakın arkadaş
35
Konuşma Dili
ace
f.
sınavdan yüz çekmek/yıldızlı beş almak
36
Konuşma Dili
ace
f.
gölgede bırakmak
37
Konuşma Dili
ace
f.
alt etmek
38
Konuşma Dili
ace
f.
üstün gelmek
39
Konuşma Dili
ace
f.
geçmek
40
Konuşma Dili
ace
f.
yenmek
Idioms
41
Deyim
ace
f.
sınavdan 100 çekmek
42
Deyim
ace
f.
sınavdan en yüksek notu almak
43
Deyim
ace
s.
mükemmel
Biochemistry
44
Biyokimya
ace
i.
anjiyotensin I'i anjiyotensin ii'ye dönüştüren proteolitik enzim
Geography
45
Coğrafya
ace
i.
teksas eyaletinde şehir
Military
46
Askeri
ace
i.
çok sayıda düşman uçağı düşürmüş pilot
Sport
47
Spor
ace
i.
yıldız oyuncu
48
Spor
ace
f.
tek vuruşta sayı kazanmak
Tennis
49
Tenis
ace
i.
karşılanamayan servis (tenis)
Card
50
İskambil
ace
i.
as
51
İskambil
ace
i.
birli
52
İskambil
ace
i.
bey
Abbreviation
53
Kısaltma
ace
kısalt.
koferanslar ve etkinlikler birliği
Slang
54
Argo
ace
i.
bir nefes sigara
55
Argo
ace
i.
hap amfetamin
56
Argo
ace
i.
1 dolar
57
Argo
ace
i.
aseksüel
58
Argo
ace
i.
aseksüel
"ace"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Geography
1
Coğrafya
açe
aceh
"ace"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 179 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
deuce ace
i.
iki bir (zar)
2
Genel
ace of spades
i.
maça beyi
3
Genel
ace of hearts
i.
kupa ası
4
Genel
deuce-ace
i.
üç
5
Genel
ambs-ace
i.
kötü şans
6
Genel
an ace up your sleeve
i.
avantaj olarak kullanılacak bir şey
7
Genel
ames-ace
i.
kötü şans
8
Genel
deuce-ace
i.
iki ve bir gelen zar
9
Genel
deuce-ace
i.
dü yek
10
Genel
have an ace up one's sleeve
f.
elinde kozu olmak
11
Genel
have an ace in the hole
f.
elinde kozu olmak
12
Genel
within an ace of
ed.
az kalsın
13
Genel
within an ace of
ed.
neredeyse
14
Genel
within an ace of
ed.
eli kulağında
15
Genel
within an ace of
ed.
kılpayı
Phrasals
16
Öbek Fiiller
ace in
f.
bir yere girebilmek
17
Öbek Fiiller
ace in
f.
kıl payıyla girebilmek
18
Öbek Fiiller
ace in (to something)
f.
bir yere girebilmek
19
Öbek Fiiller
ace in (to something)
f.
kıl payıyla girebilmek
20
Öbek Fiiller
ace into (something)
f.
(bir şeye/yere) girebilmek
21
Öbek Fiiller
ace into (something)
f.
(bir şeye/yere) girmeyi başarmak
22
Öbek Fiiller
ace into (something)
f.
(bir şeye/yere) şansı yaver gidip kabul edilmek
23
Öbek Fiiller
ace into (something)
f.
(bir şeye/yere) şans eseri kabul edilmek
24
Öbek Fiiller
ace into (something)
f.
(bir şeye/yere) girmeyi becermek
25
Öbek Fiiller
ace in (something)
f.
(bir şeye/yere) girebilmek
26
Öbek Fiiller
ace in (something)
f.
(bir şeye/yere) girmeyi başarmak
27
Öbek Fiiller
ace in (something)
f.
(bir şeye/yere) şansı yaver gidip kabul edilmek
28
Öbek Fiiller
ace in (something)
f.
(bir şeye/yere) şans eseri kabul edilmek
29
Öbek Fiiller
ace in (something)
f.
(bir şeye/yere) girmeyi becermek
Phrases
30
İfadeler
ace out
f.
birini alt etmek
31
İfadeler
ace out
f.
birini geçmek
Colloquial
32
Konuşma Dili
ace boom-boom
i.
yakın arkadaş
33
Konuşma Dili
ace boom-boom
i.
kanka
34
Konuşma Dili
ace boom-boom
i.
eküri
35
Konuşma Dili
ace boom-boom
i.
yakın arkadaş
36
Konuşma Dili
ace boom-boom
i.
kanka
37
Konuşma Dili
ace boom-boom
i.
pampa
38
Konuşma Dili
the ace in (one's) hand
i.
gizli silah
39
Konuşma Dili
the ace in (one's) hand
i.
koz
40
Konuşma Dili
the ace in your hand [uk]
i.
gizli silah
41
Konuşma Dili
the ace in your hand [uk]
i.
koz
42
Konuşma Dili
ace it
f.
çok başarılı olmak
43
Konuşma Dili
ace it
f.
kasıp kavurmak
44
Konuşma Dili
ace it
f.
fırtına gibi esmek
45
Konuşma Dili
ace it
f.
mükemmel sonuç almak
46
Konuşma Dili
ace the test
f.
sınavdan 100 çekmek
47
Konuşma Dili
ace it
f.
çok başarılı olmak
48
Konuşma Dili
ace it
f.
ondan sorulmak
49
Konuşma Dili
ace out
f.
şanslı olmak
50
Konuşma Dili
ace out
f.
şansı yaver gitmek
51
Konuşma Dili
ace (something)
f.
(bir şeyde) çok başarılı olmak
52
Konuşma Dili
ace (something)
f.
(bir şeyde) mükemmel bir sonuç almak
53
Konuşma Dili
ace (something)
f.
(bir şeyi) başarıyla geçmek/atlatmak
54
Konuşma Dili
ace out
f.
kıl payı sıyrılmak/kurtulmak
55
Konuşma Dili
ace out
f.
şans eseri kurtulmak/atlatmak
56
Konuşma Dili
ace out
f.
son anda kurtulmak
Idioms
57
Deyim
ace boom-boom
i.
kanka
58
Deyim
ace boom-boom
i.
canciğer dost
59
Deyim
ace boon-coon
i.
kanka
60
Deyim
ace boon-coon
i.
canciğer dost
61
Deyim
someone's ace in the hole
i.
insanın gizli silahı
62
Deyim
an ace in the hole
i.
insanın gizli silahı
63
Deyim
an ace in the hole
i.
son koz olarak saklanan as
64
Deyim
someone's ace in the hole
i.
son koz olarak saklanan as
65
Deyim
someone's ace in the hole
i.
son koz
66
Deyim
an ace in the hole
i.
son koz
67
Deyim
ace up (one's) sleeve
i.
(birinin) elindeki koz
68
Deyim
ace up (one's) sleeve
i.
(birinin) gizli kozu
69
Deyim
ace up (one's) sleeve
i.
(birinin) elindeki avantaj
70
Deyim
an ace
i.
(bir şeyde) çok başarılı kimse
71
Deyim
an ace
i.
(bir şeyin) ustası
72
Deyim
an ace
i.
(bir şeyde) çok yetenekli kimse
73
Deyim
an ace
i.
(bir şeyin) en iyisi
74
Deyim
an ace
i.
(bir şeyde) çok başarılı kimse
75
Deyim
an ace
i.
(bir şeyin) ustası
76
Deyim
an ace
i.
(bir şeyde) çok yetenekli kimse
77
Deyim
an ace
i.
(bir şeyde) uzaman
78
Deyim
an ace
i.
(bir şeyin) en iyisi
79
Deyim
an ace
i.
(bir şeyde) uzman
80
Deyim
bate an ace [obsolete]
f.
en az indirimi yapmak
81
Deyim
ace someone out
f.
birisini alt etmek
82
Deyim
have an ace up one's sleeve
f.
gizli bir kozu olmak
83
Deyim
play one's ace
f.
kozunu oynamak
84
Deyim
come within an ace
f.
ramak kalmak
85
Deyim
be within an ace of
f.
ramak kalmak
86
Deyim
ace out (of something)
f.
şans eseri atlatmak
87
Deyim
ace out (of something)
f.
şans eseri kurtulmak
88
Deyim
come within an ace of something
f.
'nın eşiğine gelmek
89
Deyim
ace someone out
f.
üstesinden gelmek
90
Deyim
be within an ace of (something)
f.
(bir şey) sınırına dayanmak
91
Deyim
have an ace up your sleeve [uk]
f.
gizli silahı olmak
92
Deyim
have an ace up your sleeve [uk]
f.
elinde bir kozu olmak
93
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
elinde kozu olmak
94
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
gizli bir kozu olmak
95
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
elinde avantaj olarak kullanılacak bir şey olmak
96
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
gizli silahı olmak
97
Deyim
come within an ace of
f.
nın eşiğine gelmek
98
Deyim
come within an ace of
f.
'-e ramak kalmak
99
Deyim
come within an ace of
f.
ile burun buruna gelmek
100
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
gizli bir silahı olmak
101
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
elinde bir kozu olmak
102
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
elinde kozu olmak
103
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
gizli bir kozu olmak
104
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
elinde avantaj olarak kullanılacak bir şey olmak
105
Deyim
have got an ace up (one's) sleeve
f.
elinde kozu olmak
106
Deyim
have got an ace up (one's) sleeve
f.
gizli bir kozu olmak
107
Deyim
play (one's) ace (card)
f.
en iyi kozunu oynamak
108
Deyim
play (one's) ace (card)
f.
başarıyı getirecek hamleyi yapmak
109
Deyim
play (one's) ace (card)
f.
en önemli/güçlü kozunu oynamak
110
Deyim
play your ace
f.
kozunu oynamak
111
Deyim
black as the ace of spades
s.
kapkara
112
Deyim
black as the ace of spades
s.
kömür gibi
113
Deyim
black as the ace of spades
s.
kömür kadar siyah
114
Deyim
black as the ace of spades
s.
simsiyah
115
Deyim
as black as the ace of spades
expr.
çok pis
116
Deyim
as black as the ace of spades
expr.
çok kirli
117
Deyim
black as the ace of spades
expr.
kapkara
118
Deyim
as black as the ace of spades
expr.
leş gibi
119
Deyim
black as the ace of spades
expr.
kömür kadar siyah
120
Deyim
as black as the ace of spades
expr.
kapkara
121
Deyim
black as the ace of spades
expr.
kömür gibi siyah
122
Deyim
as black as the ace of spades
expr.
kir pas içinde
123
Deyim
black as the ace of spades
expr.
simsiyah
124
Deyim
as black as the ace of spades
expr.
simsiyah
125
Deyim
within an ace of (doing) (something)
expr.
(bir şeyi yapmaya) çok yakın
126
Deyim
within an ace of (doing) (something)
expr.
(bir şeyi) elde etmeye çok yaklaşmış
127
Deyim
within an ace of (doing) (something)
expr.
neredeyse (bir şey yapmak)
128
Deyim
within an ace of (doing) (something)
expr.
(bir şey yapmaya) ramak kalmış
129
Deyim
within ames ace
expr.
yakınında
130
Deyim
within ames ace
expr.
(bir şeye) yakın
131
Deyim
within ames ace
expr.
yaklaşmakta
132
Deyim
within ames ace
expr.
(bir yere) çok az var
133
Deyim
within an ace of something
expr.
bir şeye çok yakın
134
Deyim
within an ace of something
expr.
bir şeyi elde etmeye çok yaklaşmış
135
Deyim
within an ace of something
expr.
neredeyse bir şey
136
Deyim
within an ace of something
expr.
bir şeye ramak kalmış
Institutes
137
Kurum/Kuruluş
architects' council of europe (ace)
i.
avrupa mimarlar konseyi
Medical
138
Medikal
ace inhibitor
i.
ace inhibitörleri
139
Medikal
ace inhibitor
i.
ace inhibitörü
140
Medikal
ace bandage
i.
(abd) kan akışını önleyen elastik bandaj
Pharmaceutics
141
Eczacılık
ace inhibitor
i.
kronik kalp yetmezliğini tedavide kullanılan kan basıncını düşürücü bir ilaç
Social Sciences
142
Sosyal Bilimler
ace (asexual)
i.
aseksüel
143
Sosyal Bilimler
grey ace
i.
gri aseksüel
Military
144
Askeri
allied command europe (ace)
i.
nato'nun büyük stratejik karargahı
145
Askeri
ace information flow system
i.
ace bilgi akış sistemi
146
Askeri
commander ace rapid reaction corps
i.
avrupa müttefik komutanlığı süratli reaksiyon kolordu komutanı
147
Askeri
ace rapid reaction centre
i.
avrupa müttefik komutanlığı süratli reaksiyon merkezi
Sport
148
Spor
american council on exercise (ace)
i.
amerikan egzersiz konseyi
Volleyball
149
Voleybol
serving an ace
i.
servis kullanma
150
Voleybol
serve an ace
f.
servis kullanmak
Card
151
İskambil
ace of diamonds
i.
karo ası
152
İskambil
ace of spades
i.
maça ası
153
İskambil
ace of clubs
i.
sinek ası
154
İskambil
ace high straight
i.
floş royal
Archaic
155
Eski Kullanım
deuce-ace
i.
talihsizlik
156
Eski Kullanım
deuce-ace
i.
şanssızlık
157
Eski Kullanım
deuce-ace
i.
uğursuzluk
158
Eski Kullanım
deuce-ace
i.
kötü şans
159
Eski Kullanım
deuce-ace
i.
kötü talih
Slang
160
Argo
ace boon coon
i.
en iyi arkadaş
161
Argo
ace in the hole
i.
son koz
162
Argo
ace in the hole
i.
sona bırakılan koz
163
Argo
ace boon coon
i.
yakın arkadaş
164
Argo
ace a test
f.
testten yüksek puan almak
165
Argo
ace out
f.
gölgede bırakmak
166
Argo
ace out
f.
alt etmek
167
Argo
ace out
f.
üstün gelmek
168
Argo
ace out
f.
geçmek
169
Argo
ace out
f.
yenmek
170
Argo
ace out
f.
keklemek
171
Argo
ace out
f.
katakulli yapmak
172
Argo
ace out
f.
kandırmak
173
Argo
ace an exam
f.
sınavdan çok yüksek bir not almak
174
Argo
ace!
expr.
harika!
British Slang
175
İngiliz Argosu
ace!
expr.
harika!
Modern Slang
176
Modern Argo
ace deuce
i.
ann arbour, michigan
177
Modern Argo
ace lesbian
i.
bir kadına romantik/duygusal olarak çekim hisseden ama cinsel çekim hissetmeyen lezbiyen
178
Modern Argo
ace ring
i.
genellikle sağ elin orta parmağına takılan ve kişinin aseksüel olduğunu gösteren siyah (genelde hematit) yüzük
179
Modern Argo
ace lesbian
i.
aseksüel lezbiyen
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ace
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy