tarafsızlık - Turc Anglais Dictionnaire

tarafsızlık

Sens de "tarafsızlık" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 41 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
tarafsızlık objectivity n.
What we have instead is a political debate demanding objectivity and arguments on both sides.
Bunun yerine her iki tarafın da tarafsızlığını ve argümanlarını talep eden siyasi bir tartışmayla karşı karşıyayız.

More Sentences
tarafsızlık neutrality n.
The role of umpire leads to neutrality and neutrality in crises is not the best option.
Hakem rolü tarafsızlığa yol açar ve krizlerde tarafsızlık en iyi seçenek değildir.

More Sentences
tarafsızlık impartiality n.
Firstly, I believe that the priority should be to resolve the problem of impartiality.
İlk olarak önceliğin tarafsızlık sorununu çözmek olması gerektiğine inanıyorum.

More Sentences
General
tarafsızlık impartiality n.
I believe that it is urgent and important to recover impartiality towards everybody, in particular towards Israel.
Başta İsrail olmak üzere herkese karşı tarafsızlığın yeniden tesis edilmesinin acil ve önemli olduğuna inanıyorum.

More Sentences
Trade/Economic
tarafsızlık objectivity n.
The question of recruitment is important because it is a question of objectivity.
İşe alım sorunu önemlidir çünkü bu bir tarafsızlık sorunudur.

More Sentences
tarafsızlık impartiality n.
Lastly, ladies and gentlemen, the principle of impartiality is wholly in line with the Oslo accords.
Son olarak bayanlar ve baylar, tarafsızlık ilkesi Oslo anlaşmalarıyla tamamen uyumludur.

More Sentences
tarafsızlık neutrality n.
Mr Barón Crespo said he had no faith in my neutrality as chairman of the Committee on Fisheries.
Sayın Barón Crespo, Balıkçılık Komitesi Başkanı olarak benim tarafsızlığıma güvenmediğini söyledi.

More Sentences
Law
tarafsızlık impartiality n.
Therefore, equidistance may be an instrument, although I do not doubt that the objective is impartiality.
Bu nedenle eşit mesafe bir araç olabilir ancak amacın tarafsızlık olduğundan şüphe duymuyorum.

More Sentences
Politics
tarafsızlık impartiality n.
The aims of the regulation regarding clear rules, comparability and impartiality deserve support.
Düzenlemenin açık kurallar, karşılaştırılabilirlik ve tarafsızlığa ilişkin amaçları desteklenmeyi hak etmektedir.

More Sentences
tarafsızlık neutrality n.
In view of this I welcome the declaration of Irish neutrality at the summit in Seville.
Bu bağlamda, Sevilla'daki zirvede İrlanda'nın tarafsızlığını ilan etmesini memnuniyetle karşılıyorum.

More Sentences
Common Usage
tarafsızlık candor n.
General
tarafsızlık evenness n.
tarafsızlık evenhandedness n.
tarafsızlık disinterestedness n.
tarafsızlık dispassion n.
tarafsızlık detachment n.
tarafsızlık disinterest n.
tarafsızlık dispassionateness n.
tarafsızlık neurality n.
tarafsızlık detachedness n.
tarafsızlık objectiveness n.
tarafsızlık equitableness n.
tarafsızlık indifference n.
tarafsızlık candour n.
tarafsızlık fairness n.
tarafsızlık equity n.
tarafsızlık fair play n.
tarafsızlık neutralness n.
tarafsızlık impartialness n.
tarafsızlık netrality n.
tarafsızlık fair mindedness n.
tarafsızlık nonalignment n.
tarafsızlık adiaphory n.
tarafsızlık noncommital n.
tarafsızlık justice n.
tarafsızlık justness n.
tarafsızlık disinteressment n.
Trade/Economic
tarafsızlık equity n.
Politics
tarafsızlık nonalinement n.
Marine Biology
tarafsızlık neutralism n.
Linguistics
tarafsızlık fairness n.

Sens de "tarafsızlık" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 31 résultat(s)

Turc Anglais
General
duygusal tarafsızlık emotional neutrality n.
tarafsızlık ve açıklık ilkesi impartiality and openness n.
siyasi tarafsızlık yanlısı neutralist n.
mutlak tarafsızlık absolute objectivity n.
tarafsızlık yanılsaması illusion of objectivity n.
tartışmalı konularda tarafsızlık mugwumpism n.
tartışmalı konularda tarafsızlık mugwumpery n.
Trade/Economic
belgelendirme ve testte tarafsızlık impartiality in certification and testing n.
mali tarafsızlık fiscal neutrality n.
tarafsızlık politikası policy of neutrality n.
tarafsızlık anlaşması neutrality agreement n.
Law
tarafsızlık kanunları neutrality laws n.
Politics
daimi tarafsızlık permanent neutrality n.
daimi tarafsızlık perpetual neutrality n.
silahlı tarafsızlık armed neutrality n.
sürekli tarafsızlık permanent neutrality n.
sürekli tarafsızlık perpetual neutrality n.
tarafsızlık siyaseti neutralism n.
tarafsızlık siyaseti neutrality policy n.
tarafsızlık belgesi certificate of neutrality n.
tarafsızlık antlaşması treaty of neutrality n.
tarafsızlık ilanı neutrality proclamation n.
tarafsızlık anlaşması neutrality agreement n.
tarafsızlık mevzuatı neutrality legislation n.
sovyetler birliği etkisi altındaki komünist olmayan ülkelerin benimsediği tarafsızlık politikası finlandization n.
komünist olmayan ülkelerin benimsediği tarafsızlık politikasının uygulanması finlandization n.
sovyetler birliği etkisi altındaki komünist olmayan ülkelerin benimsediği tarafsızlık politikası finlandisation n.
komünist olmayan ülkelerin benimsediği tarafsızlık politikasının uygulanması finlandisation n.
tarafsızlık siyaseti güden neutralist adj.
Religious
dinsel konularda tarafsızlık indifferentism n.
Military
silahlı tarafsızlık armed neutrality n.