tree - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

tree

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "tree" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 34 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
tree n. ağaç
General
tree n. darağacı
tree n. mil
tree n. çarmıh
tree n. ağaç
tree n. eyer kaltağı
tree n. soyağacı
tree n. şecere
tree n. direk
tree n. ayakkabı şekillendirmekte kullanılan ahşap kalıp
tree n. noel ağacı
tree v. ağaca çıkarmak
tree v. ağaçlarla örtmek
tree v. ağaçlarla gizlemek
tree v. zor duruma sokmak
tree v. köşeye sıkıştırmak
tree v. ağaç şeklini almak
tree v. ağaca asmak
tree adj. ağaçtan
Colloquial
tree v. zor duruma sokmak
Technical
tree n. ağaç şeklinde kristalleşme
tree v. (ayakkabıları) ahşap kalıp ile şekillendirmek/genişletmek
Computer
tree n. ağaç yapısı
tree n. ağaç şeklinde diyagram
Woodworking
tree v. ağaçtan inşa etmek
tree v. ağaç malzemeyle kaplamak
tree v. (eyeri) ağaç üzerinde şekillendirmek
Chemistry
tree n. ağaç
Biology
tree n. vücutta çok dallı kanal sistemi
Hunting
tree v. (avı kovalayarak) ağaca çıkmaya zorlamak
Archaic
tree n. darağacı
tree n. isa mesih'in asıldığı çarmıh
tree n. ağaçtan elde edilen öz
tree n. kereste

Sens de "tree" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
judas tree n. erguvan
plane tree n. çınar
General
silk tree n. gülibrişim
sap of the pine tree n. yalamuk
tree frog n. yeşilbağa
objective tree n. hedef ağacı
pine tree n. çam ağacı
judas tree n. cercis siliquastrum
plane tree n. çınar ağacı
varnish tree n. süslü ağaç
tulip tree n. lale ağacı
coffee tree n. kahve ağacı
tree sparrow n. ağaç serçesi
chinaberry tree n. tespihağacı
rubber tree n. kauçuk ağacı
tree farmer n. ağaç çiftçisi
lime tree n. ıhlamur ağacı
mastic tree n. damlasakızağacı
tea tree n. çay ağacı
nettle tree n. çitlembik
amber tree n. amberağacı
golden rain tree n. sarısalkım
family tree n. soy ağacı
apricot tree n. kayısı ağacı
tree age n. ağaç yaşı
tree of heaven n. tuba ağacı
tonka bean tree n. tonka ağacı
camphor tree n. büyük defne ağacı
tree snake n. ağaç yılanı
calabash tree n. su kabağı
brazil nut tree n. brezilya kestanesi
spruce tree n. ladin
tree cricket n. cırcır böceği
poplar tree n. kavak ağacı
locust tree n. akasya
plum tree n. erik ağacı
tree of life n. tuğba
tree stump n. çotuk
big tree n. anıt ağaç
tree of life n. hayat ağacı
nutmeg tree n. hindistancevizi
pear tree n. armut ağacı
ornamental tree n. süs ağacı
strawberry tree n. dağçileği
cacao tree n. kakao ağacı
olive tree n. zeytin ağacı
smoke tree n. sarı ağaç
lead tree n. kurşun ağacı
ash tree n. dişbudak
tree mallow n. ağaç ebegümeci
tree fern n. çanakeğrelti
tree pipit n. ağaç incirkuşu
tree frog n. ağaçkurbağası
fault tree n. hata ağacı
guava tree n. hintarmudu
coral tree n. mercanağacı
mahogany tree n. maun ağacı
tree frog n. ağaç kurbağası
tulip tree n. ağaç lalesi
tree frogs n. ağaç kurbağasıgiller
bark of the pine tree n. yalamuk
fault tree analysis n. hata ağacı analizi
gum tree n. okaliptüs
coconut tree n. hindistan cevizi ağacı
smoke tree n. kotinus
fig tree n. incir ağacı
lemon tree n. limon ağacı
bay tree n. defne ağacı
gum tree n. sıtmaağacı
tree branches n. ağaç dalları
young tree n. fidan
family tree n. hayatağacı
tree of life n. tubaağacı
cacao tree n. hintbademi
tree surgery n. ağaç budama
tree nut n. ağaç yemişi
breadfruit tree n. ekmekağacı
lime tree n. ıhlamur
roof tree n. saçak
tree toad n. yeşilbağa
strawberry tree n. kocayemiş ağacı
cedar tree n. erz ağacı
walnut tree n. ceviz ağacı
linden tree n. ıhlamur
tree of knowledge n. insan anlayışının kökleri
tree worship n. ağaca tapınma
turpentine tree n. menengiç
rowan tree n. üvez
mulberry tree n. dut ağacı
tree of heaven n. kokarağaç
gallows tree n. darağacı
family tree n. aile ağacı
tree of life n. tuba
cherry tree n. kiraz ağacı
tree toad n. ağaçkurbağası
banyan tree n. banyan ağacı
spindle tree n. iğağacı
chestnut tree wood n. kestane ağacı kerestesi
genealogical tree n. hayatağacı
rubber tree n. kauçuk
jujube tree n. çiğde
tulip tree n. laleağacı
papaya tree n. kavun ağacı
drumstick tree n. hinthıyarı
turpentine tree n. terebentinsakızağacı
fir tree n. köknar
maidenhair tree n. gingko
palm tree n. palmiye
genealogical tree n. şecere
henna tree n. kınakına ağacı
coffee tree n. kahve
coniferous tree n. iğne yapraklı ağaç
tree sparrow n. dağserçesi
genealogical tree n. soyağacı
apple tree n. elma ağacı
cull tree n. kusurlu ağaç
beech tree n. kayın ağacı
maidenhair tree n. kızsaçı
quince tree n. ayva ağacı
judas tree n. erguvanağacı
olive tree n. zeytin
mastic tree n. sakızağacı
tree toad n. ağaç kurbağası
tree house n. ağaç evi
tree trunk n. ağaç gövdesi
strawberry tree n. kocayemiş
tree creeper n. orman tırmaşıkkuşu
turpentine tree n. melengiç
family tree n. soyağacı
tree branch n. ağaç dalı
shade tree n. geniş gölgesiyle altındakileri güneşten koruyan ağaç
smoke tree n. boyacısumağı
camphor tree n. kafuru ağacı
tree diagram n. ağaç şeması
forest tree seed n. orman ağacı tohumu
tree heath n. süpürge ağacı
tree clubmoss n. küçük ağaç
tree pipit n. incirkuşu
tree root n. ağaç kökü
tree suitable for firewood n. odunluk
christmas tree n. noel ağacı
big tree n. filmahmudi ağacı
tree of heaven n. aylantus
rose tree n. gül ağacı
peach tree n. şeftali ağacı
tree of life n. hayatağacı
family tree n. şecere
tree cotton n. ağaç pamuğu
small tree n. ağaççık
fruit tree n. meyve ağacı
tree of heaven n. aylandız
tree decoration n. ağaç süsleme
fruit on a tree n. ağaçtaki meyve
a bird in a tree n. ağaçtaki kuş
abandoned tree n. terk edilmiş ağaç
abandoned tree n. korunmasız ağaç
life tree n. yaşam ağacı
orange tree n. portakal ağacı
tree pruning n. ağaç budaması
tree farming n. ağaç yetiştiriciliği
clove tree n. karanfil ağacı
aloes-wood tree n. ödağacı
axle-tree n. dingil
ben-tree n. sorkun
axle-tree n. mil
bay-tree n. defne
co-tree n. tümler-ağaç
ebony-tree n. abanoz ağacı
locust-tree n. keçiboynuzu
short-toed tree creeper n. bahçe tırmaşıkkuşu
olive-tree warbler n. zeytin mukallidi
pine-tree n. çam ağacı
tree-creeper n. tırmaşıkkuşu
silk cotton tree n. ceiba familyasından bir tür pamuk ağacı
family tree n. aile tarihçesi
family tree n. aile şeceresi
bounded tree n. sınır ağacı
christmas tree n. yılbaşı ağacı
tree crown n. ağaç tepesi
tree crown n. ağacın tepesi
prefix tree n. önek ağacı
ornamental tree n. süs ağaç
tree agate n. ağaç akik
upper part of the tree n. ağacın üst kısmı
upper part of the tree n. ağacın üst bölümü
hall tree n. palto askısı
hall tree n. şapka askısı
hall tree n. ceket askısı
tree leaves n. ağaç yaprakları
leaves of the tree n. ağacın yaprakları
tree leaf n. ağaç yaprağı
leaves of tree n. ağaç yaprakları
edible leaves of tree n. yenilir ağaç yaprakları
leaf of tree n. ağaç yaprağı
tree surgeon n. ağaçlarla ilgilenen uzman
tree surgeon n. ağaç uzmanı
metrical tree n. metrik ağaç
tree planting ceremony n. ağaç dikme töreni
monumental tree n. anıt ağaç
tree hugger n. çevreci
tree hollow n. ağaç kovuğu
tree hole n. ağaç kovuğu
hollow tree n. içi boş ağaç
shade-intolerant tree n. gölge sevmez ağaç
bodhi tree n. bo ağacı
bo tree n. bilgelik ağacı
bodhi tree n. bilgelik ağacı
bodhi tree n. bodi ağacı
bodhi tree n. bodhi ağacı
bo tree n. bodhi ağacı
bo tree n. bo ağacı
tree trimming n. ağaç budama
camphor tree n. kafur ağacı
bread tree n. ekmekağacı
coat tree n. elbise askısı
clothes tree n. elbise askısı
coat tree n. askılık
clothes tree n. askılık
hanging tree n. darağacı
giant plane tree n. dev çınar
tree specie n. ağaç türü
bonsai tree n. bonzai ağacı
tree fort n. ağaç ev
tree house n. ağaç ev
shade of tree n. ağaç gölgesi
tree shade n. ağaç gölgesi
banana tree n. muz ağacı
neem tree n. nim ağacı
wish tree n. dilek ağacı
wish-fulfilling tree n. dilek ağacı
tree of life (etz chaim) n. hayat ağacı
spooky tree n. ürkütücü ağaç
spooky tree n. korkunç ağaç
spooky tree n. ürpertici ağaç
tree trunk n. ağacın gövdesi
palm tree n. palmiye ağacı
alder tree n. kızılağaç
cat tree n. kedi kulesi
cat tree n. kedi ağacı
genealogic tree n. soy ağacı
tree [scottish] n. çomak
tree [scottish] n. değnek
tree [scottish] n. ahşaptan yapılmış kap/fıçı
tree [dialect] n. ahşaptan yapılmış sap
tree [obsolete] n. mızrak gövdesi
tree of a saddle n. eyer çerçevesi
tree lawn n. yol ve kaldırım arasındaki çimden şerit
tree belt n. yol ve kaldırım arasındaki çimden şerit
black tree fern n. yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı
boot tree n. bot kalıbı
gallow tree n. darağacı
gallows-tree n. darağacı
christmas tree [dialect] n. noel buluşması
christmas tree [dialect] n. noel kutlaması
gibbet tree n. idam edilen mahkumların asıldığı zincirli direk
gibbet tree n. darağacı
dead-tree n. devrilmemiş ölü ağaç
technology tree n. teknoloji ağacı
cut down a tree v. ağaç kesmek
be up a gum tree v. zor bir durumda olmak
bark up the wrong tree v. yanlış kapı çalmak
climb a tree v. ağaca çıkmak
fell a tree v. ağaç devirmek
plant a tree v. ağaç dikmek
fell a tree v. ağaç kesmek
climb a tree v. ağaca tırmanmak
chop down a tree v. ağaç kesmek
decorate a tree v. ağaç süslemek
uproot a tree v. ağaç sökmek
climb the tree v. ağaca tırmanmak
climb down the tree v. ağaçtan inmek
water a tree v. ağaç sulamak
bark up the wrong tree v. yanlış kişiyi suçlamak
bark up the wrong tree v. yanlış kapıyı çalmak
career off the road and hit a tree v. yoldan çıkıp ağaca çarpmak
climb the tree v. ağaca çıkmak
lay down under a tree v. bir ağacın altına/altında uzanmak
tie someone to a tree v. birini bir ağaca bağlamak
saw the branch off of the tree v. dalı ağaçtan testereyle kesmek
grow a tree v. ağaç yetiştirmek
grow a tree v. ağaç büyütmek
decorate a pine tree v. çam ağacı süslemek
plant a tree v. ağaç dikmek
tree shaped adj. ağaç şeklinde
tree-shaped adj. ağaç biçiminde
tree-shaped adj. ağaç gibi
tree-like adj. ağaçsı
tree-shaped adj. ağaç biçimli
tree-shaped adj. ağaca benzeyen
tree-shaped adj. ağaçsı
tree-shaking adj. ağaçları sarsan/sallayan
tree-lined adj. ağaç sırası ile donatılmış (yol)
up a tree adv. zor bir durumda
up a tree adv. tereddütte
up a tree adv. kararsızlık içinde
at the top of the tree adv. mesleğinde en yüksek derecede
under one's vine and fig tree adv. kendi evinde rahat
in the green tree adv. gençlik veya zindelik çağında
under a big tree adv. büyük bir ağacın altında
Phrases
under the tree adv. ağaç altında
a monkey knows what tree to climb expr. herkes ne yapacağını bilir
every monkey knows what tree to climb expr. herkes ne yapacağını bilir
Proverb
as the twig is bent, so grows the tree ağaç yaşken eğilir
as the twig is bent so is the tree inclined ağaç yaş iken eğilir
as the twig is bent so is the tree inclined ağaç yaşken eğilir
tree is known by its fruit ayinesi iştir adamın lafa bakılmaz
acorn does not fall far from the tree armut dibine düşer
tree is known by its fruit ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
an apple never falls far from the tree armut dibine düşer
the apple never falls far from the tree armut dibine düşer
the apple doesn't fall far from the tree armut dibine düşer
even monkeys fall from tree herkes hata yapar
the apple doesn't fall far from the tree armut dibine düşermiş
the tree that bears fruit will be stoned meyve veren ağaç taşlanır
he that would eat the fruit must climb the tree meyveyi yemek isteyenin ağaca tırmanması gerekir
he that would eat the fruit must climb the tree emek olmadan yemek olmaz
a tree is known by its fruit ağaç meyvesinden bellidir
a tree is known by its fruit ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
a tree is known by its fruit dene altını mihenk taşında, dene insanı iş başında
a tree is known by its fruit, a man by his deeds ağaç meyvesinden bellidir
a tree is known by its fruit, a man by his deeds ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
a tree is known by its fruit, a man by his deeds dene altını mihenk taşında, dene insanı iş başında
he that would eat the fruit must climb the tree bir amaca ulaşmak için çalışmak/çaba sarf etmek gerekir
every monkey knows what tree to climb herkes ne yapacağını bilir
every monkey knows what tree to climb tecrübeli insanlar/tecrübeli biri ne yapıp yapmayacağını bilir
a monkey knows what tree to climb herkes ne yapacağını bilir
a monkey knows what tree to climb tecrübeli insanlar/tecrübeli biri ne yapıp yapmayacağını bilir
the apple does not fall far from the tree armut dibine düşer
the apple does not fall far from the tree armut dibine düşermiş
Colloquial
christmas tree n. sarhoş
christmas tree n. ayyaş
christmas tree n. içkici
christmas tree n. akşamcı
pine-tree state n. maine
pine-tree state n. abd'nin kuzeydoğusunda bir eyalet
dead-tree adj. kağıda basılmış
go climb a tree! expr. defol git ve beni rahatsız etme!
Idioms
3-on-the-tree n. üç vitesli
christmas tree bill n. yılbaşı ağacı yasa tasarısı
christmas tree bill n. küçük yasa değişikleri içeren yasa tasarısı
christmas tree bill n. torba yasa
christmas tree bill [us/south africa] n. yılbaşı ağacı yasa taslağı
christmas tree bill [us/south africa] n. küçük yasa değişikleri içeren yasa tasarısı
christmas tree bill [us/south africa] n. torba yasa
the top of the tree n. kariyerinin zirvesi
dead-tree edition n. ölü ağaç baskısı
dead-tree edition n. kağıda basılmış yazılı bir eserin her bir kopyası
dead-tree format n. ölü ağaç biçimi
dead-tree format n. kağıda basılmış yazılı bir eserin her bir kopyası
dead-tree press n. ölü ağaç basını
dead-tree press n. kağıt baskı olarak çıkan gazeteler
dead-tree press n. genel olarak gazetecilik
go between the bark and the tree v. (özellikle aile meselelerine) burnunu sokmak
go between the bark and the tree v. (özellikle aile meselelerine) müdahale etmek
go between the bark and the tree v. (özellikle aile meselelerine) karışmak
go between the bark and the tree v. etle tırnak arasına girmek (girilmez)
shake the pagoda tree (india) v. kısa yoldan köşeyi dönmek (hindistan)
shake the pagoda tree (india) v. kısa yoldan servet sahibi olmak (hindistan)
be up a gum tree v. şapa oturmak
bark up the wrong tree v. yanlış taşın altına bakmak
be barking up the wrong tree v. yanılgı içine düşmek
be barking up the wrong tree v. yanılgıya düşmek
bark up the wrong tree v. yanlış kapı çalmak
bark up the wrong tree v. yanlış kapıyı çalmak
flourish like a green bay tree v. çiçek gibi açmak
flourish like a green bay tree v. iyi bir gelişim göstermek
flourish like a green bay tree v. canlanmak
flourish like a green bay tree v. hızla gelişmek
shake (one's) tree v. (birini) sarsmak
shake (one's) tree v. (birini) sarsıp kendine getirmek
shake (one's) tree v. (birini) iyileşmeye teşvik etmek
shake (one's) tree v. (birini) harekete geçmek/bir şey yapmak zorunda bırakmak
shake someone's tree v. birini sarsmak
shake someone's tree v. birini sarsıp kendine getirmek
shake someone's tree v. birini canlandırmak
shake someone's tree v. birini tepki vermeye/harekete geçmeye teşvik etmek
shake someone's tree v. birini sallamak
live in a tree [old-fashioned] v. çok şanslı olmak
live in a tree [old-fashioned] v. bahtı açık olmak
go between the bark and the tree v. birinin kişisel meselelerine gereğinden fazla burnunu sokmak
go between the bark and the tree v. karı koca arasına girmek
bark up the wrong tree v. yanlış kapıyı çalmak
bark up the wrong tree v. yanlış kapı çalmak
bark up the wrong tree v. yanlış yolda olmak
bark up the wrong tree v. boşa kürek çekmek
bark up the wrong tree v. boşa çaba harcamak
bark up the wrong tree v. yanlış iz sürmek
bark up the wrong tree v. yanlış iz üzerinde olmak
be barking up the wrong tree v. boşuna uğraşmak
be barking up the wrong tree v. boş yere uğraşmak
be barking up the wrong tree v. olmayacak bir işe kalkışmak
nail jell-o to a tree v. deveye hendek atlatmak
nail jell-o to a tree v. deveyi iğne deliğinden geçirmek
nail jell-o to a tree v. havanda su dövmek
nail jell-o to a tree v. boşuna uğraşmak
nail jell-o to a tree v. imkansız bir şeyi yapmaya çalışmak
shake tree v. sarsmak
shake tree v. sarsıp kendine getirmek
shake tree v. iyileşmeye teşvik etmek
shake tree v. harekete geçmek/bir şey yapmak zorunda bırakmak
close as the bark to the tree adj. etle tırnak gibi
tight as the bark on a tree adj. cimri
close as the bark to the tree adj. etle tırnak kadar yakın
tight as the bark on a tree adj. çok/aşırı tutumlu
close as the bark to the tree adj. içtikleri su ayrı gitmeyen
tight as the bark on a tree adj. varyemez
close as the bark to the tree adj. çok yakın/samimi
tight as the bark on a tree adj. pinti
close as the bark to the tree adj. sıkı fıkı (dost/arkadaş)
tight as the bark on a tree adj. cebinde akrep var
tight as the bark on a tree adj. eli cebine/cüzdanına/kesesine gitmez
tight as the bark on a tree adj. elini cebine atmaz
close as the bark to the tree adj. etle tırnak kadar yakın
close as the bark to the tree adj. etle tırnak gibi
close as the bark to the tree adj. can ciğer kuzu sarması
close as the bark to the tree adj. yediği içtiği ayrı gitmeyen
close as the bark to the tree adj. sıkı fıkı
tight as the bark on a tree adj. cimri
tight as the bark on a tree adj. eli sıkı
tight as the bark on a tree adj. pinti
tight as the bark on a tree adj. bitli
tight as the bark on a tree adj. varyemez
tight as the bark on a tree adj. bitli
tight as the bark on a tree adj. ekti
tight as the bark on a tree adj. hasis
tight as the bark on a tree adj. kısmık
tight as the bark on a tree adj. kibritçi
tight as the bark on a tree adj. mıhsıçtı
tight as the bark on a tree adj. nekes
tight as the bark on a tree adj. sıkı
tree is known by its fruit expr. ağaç meyvesinden bellidir
the pear doesn't fall away from its tree expr. armut ağacın dibine düşer
up a gum tree expr. çetrefilli
up a gum-tree expr. darda
up a gum tree expr. güç durumda
up a tree expr. kafası karışmış
up a gum tree expr. kötü durumda
up a tree expr. kafayı bulmuş
up a gum-tree expr. sıkışmış vaziyette
as cool as a tree expr. sepserin/ağaç gibi serin
up a tree expr. sarhoş olmuş
up a gum-tree expr. sıkıntıda
up a tree expr. sarhoş
and a partridge in a pear tree expr. uzun bir liste saydıktan sonra sonuna kafiyeli/eğlenceli bir bitiriş yapmak için eklenen ifade (the twelve days of christmas şarkısından bir alıntı)
like nailing jell-o to a tree expr. deveye hendek atlatmak kadar zor
like nailing jell-o to a tree expr. deveyi iğne deliğinden geçirmek gibi
like nailing jell-o to a tree expr. havansa su dövmek gibi
like nailing jell-o to a tree expr. yapılması çok zor
like trying to nail jell-o to a tree expr. deveye hendek atlatmak kadar zor
like trying to nail jell-o to a tree expr. deveyi iğne deliğinden geçirmek gibi
like trying to nail jell-o to a tree expr. havanda su dövmek gibi
like trying to nail jell-o to a tree expr. yapılması çok zor
like trying to nail jell-o to a tree expr. imkansız
out of your tree expr. aklını kaçırmış
out of your tree expr. çıldırmış
out of your tree expr. delirmiş
out of your tree expr. kafayı yemiş
out of your tree expr. keçileri kaçırmış
out of your tree expr. kafayı üşütmüş
out of your tree expr. kafayı sıyırmış
out of your tree expr. uçmuş
out of your tree expr. sarhoş
out of your tree expr. uyuşturucunun/alkolün etkisinde
out of your tree expr. pilot olmuş
out of your tree expr. zom olmuş
out of your tree expr. kafası iyi
out of your tree expr. kafası yüksek
out of your tree expr. kafası güzel
out of your tree expr. küfelik
out of your tree expr. kafayı bulmuş
Speaking
this huge tree grew from a little seed expr. bu büyük ağaç küçük bir tohumdan büyüdü
Trade/Economic
decision tree n. karar şeması
decision tree n. karar ağacı
decision tree n. karar ağacı
Law
tree warden n. ağaçların bakımından sorumlu memur
fruit of the poisonous tree n. haksız toplanmış kanıt
fruit of a poisonous tree n. kanunsuz elde edilmiş delil
fruit of the poisonous tree n. yasal olmayan yollarla toplanmış delil
christmas tree n. yılın sonuna yakın değerlendirmeye alınan yasa önerisi
christmas tree n. noel dönemi yasa tasarısı
Politics
target tree n. hedef ağacı
problem tree n. sorun ağacı
state tree n. bir abd eyaletinin resmi sembolü olarak seçilmiş ağaç
state tree n. (abd) resmi eyalet ağacı
Institutes
tree protective association n. ağaçları koruma derneği
sweetgum tree protection and monitoring action plan n. sığla ağacı koruma ve izleme eylem planı
Media
dead-tree edition n. basılı kopya
dead-tree edition n. kağıda basılı kopya
dead-tree edition n. dijital formatta olan bir metnin basılı kopyası
Technical
alder tree n. gürgen
tongue tree n. araba oku
triple-tree n. at arabasına bağlanan üç atı eşit aralıklı hale getiren araç
tree structure n. ağaç yapı
master directory tree n. ana dizin ağacı
axle tree n. araba dingili
fault tree analysis n. arıza ağacı analizi
fault tree analysis (fta) n. başarısızlık analizi
puzzle tree n. bulmaca ağacı
overlay tree n. bindirmeli yükleme ağacı
pine-tree crystal n. çam ağaçsı kristal