1 |
frown |
kaşını çatmak |
v. |
|
- In Milan, it is illegal to frown except during funerals or hospital visits.
- Milano'da cenazeler veya hastane ziyaretleri dışında kaşlarını çatmak yasa dışıdır.
- Tom frowned to himself.
- Tom kendi kendine kaşlarını çattı.
- The whole family frowned on the match.
- Maçta bütün aile kaşlarını çattı.
- She frowned.
- O, kaşlarını çattı.
- Tom frowned.
- Tom kaşlarını çattı.
- He frowned and turned away.
- O, kaşlarını çattı ve sırtını döndü.
- I couldn't understand why she frowned at him.
- Ona neden kaşlarını çattığını anlayamadım.
- Tom glanced at his watch, and frowned.
- Tom saatine baktı ve kaşlarını çattı.
- Tom frowned at Mary.
- Tom, Mary'ye kaşlarını çattı.
- I frowned.
- Ben kaşlarımı çattım.
- Tom couldn't understand why Mary frowned at him.
- Tom, Mary'nin ona neden kaşlarını çattığını anlayamadı.
- Tom frowned at me.
- Tom bana kaşlarını çattı.
- The whole family frowned on the match.
- Bütün aile kaşlarını çattı.
- Tom frowned to himself.
- Tom kaşlarını çattı.
- He took off his glasses and frowned at the nurse.
- O, gözlüğünü çıkardı ve hemşireye kaşlarını çattı.
- Markku frowned.
- Markku kaşlarını çattı.
- In spite of our congratulations, he frowned and turned away.
- Tebriklerimize rağmen kaşlarını çattı ve arkasını döndü.
- Tom frowned nervously.
- Tom endişeyle kaşlarını çattı.
- He took off his glasses and frowned at the nurse.
- Gözlüklerini çıkardı ve hemşireye kaşlarını çattı.
- Tom frowned slightly.
- Tom hafifçe kaşlarını çattı.
- She frowned.
- Kaşlarını çattı.
- He frowned.
- Kaşlarını çattı.
- I frowned.
- Kaşlarımı çattım.
- Tom frowned nervously.
- Tom gergin bir şekilde kaşlarını çattı.
- Tom frowned at Mary.
- Tom Mary'ye kaşlarını çattı.
- He frowned and turned away.
- Kaşlarını çattı ve arkasını döndü.
Show More (23)
|
2 |
frown |
kaş çatmak |
v. |
|
- Stop frowning.
- Kaşlarını çatmayı bırak.
- Tom and Mary were both frowning.
- Tom ve Mary ikisi de kaşlarını çatıyordu.
- The man who stepped out was frowning.
- Dışarı çıkan adam kaşlarını çatıyordu.
- Tom was frowning slightly.
- Tom hafifçe kaşlarını çatıyordu.
- Why are you frowning?
- Neden kaşlarını çatıyorsun?
Show More (2)
|
3 |
frown |
kaş çatma |
n. |
|
- In Milan, it is illegal to frown except during funerals or hospital visits.
- Milano'da cenaze törenleri veya hastane ziyaretleri dışında kaşları çatmak yasaktır.
- A frown may express anger or displeasure.
- Kaş çatma, öfke ya da hoşnutsuzluk ifade edebilir.
- A frown may express anger or displeasure.
- Kaş çatmak, kızgınlık veya hoşnutsuzluk ifade edebilir.
Show More (0)
|
4 |
frown |
surat asmak |
v. |
|
- In Milan, it is illegal to frown except during funerals or hospital visits.
- Milano'da cenazeler ve hasta ziyaretleri dışında surat asmak yasaklanmıştı.
- Turn that frown upside down.
- Suratını asma.
Show More (-1)
|