|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
General |
|
1 |
Genel |
ok i.
|
izin |
|
I was wondering if it would be OK if I took tomorrow off.
Yarın izin alsam sorun olur mu diye merak ediyordum.
More Sentences
|
2 |
Genel |
ok i.
|
onay |
|
I nodded OK.
Başımı sallayıp onay verdim.
More Sentences
|
3 |
Genel |
be ok f.
|
iyi olmak |
|
We know it's going to be OK now.
Artık bunun iyi olacağını biliyoruz.
More Sentences
|
4 |
Genel |
feel ok f.
|
iyi hissetmek |
|
I'm feeling OK except for the earache.
Kulak ağrısı dışında kendimi iyi hissediyorum.
More Sentences
|
5 |
Genel |
ok s.
|
iyi |
|
My French is OK, but not great.
Fransızcam iyi ama harika değil.
More Sentences
|
6 |
Genel |
ok s.
|
makbul |
|
Are you sure this is OK?
Bunun makbul olduğundan emin misin?
More Sentences
|
7 |
Genel |
ok s.
|
doğru |
|
It's not OK to smoke here.
Burada sigara içmek doğru değil.
More Sentences
|
8 |
Genel |
ok s.
|
hoş |
|
Tom read the French translation and thought it sounded OK.
Tom Fransızca çeviriyi okudu ve kulağa hoş geldiğini düşündü.
More Sentences
|
9 |
Genel |
ok ünl.
|
tamam |
|
Click OK to format the USB flash drive and continue.
USB flash sürücüyü biçimlendirmek için Tamam'a tıklayın ve devam edin.
More Sentences
|
10 |
Genel |
ok ünl.
|
pekala |
|
OK, no big deal.
Pekala, hiç önemli değil.
More Sentences
|
11 |
Genel |
ok? ünl.
|
tamam mı? |
|
Let's forget this, OK?
Bunu unutalım, tamam mı?
More Sentences
|
|
Colloquial |
|
12 |
Konuşma Dili |
give the ok f.
|
onay vermek |
|
Sami reluctantly gave the OK to end the marriage.
Sami isteksizce evliliğin bitmesine onay verdi.
More Sentences
|
13 |
Konuşma Dili |
be doing ok f.
|
iyi olmak |
|
I'm happy Tom is doing OK.
Tom iyi olduğu için mutluyum.
More Sentences
|
14 |
Konuşma Dili |
doing ok s.
|
iyi olan |
|
I'm glad to see you're doing OK.
İyi olduğunu gördüğüme memnun oldum.
More Sentences
|
15 |
Konuşma Dili |
everything's ok expr.
|
her şey yolunda |
|
I'm sure everything's OK.
Eminim her şey yolundadır.
More Sentences
|
16 |
Konuşma Dili |
ok but expr.
|
tamam ama |
|
OK, but what about the manager?
Tamam, ama ya müdür?
More Sentences
|
17 |
Konuşma Dili |
ok? expr.
|
tamam mı? |
|
Don't tell them the truth, OK?
Onlara gerçeği söyleme, tamam mı?
More Sentences
|
18 |
Konuşma Dili |
(that's) ok with me expr.
|
bana uyar |
|
I have no strong opinion about the matter, so whatever the majority thinks is good is OK with me.
Konuyla ilgili güçlü bir fikrim yok, bu yüzden çoğunluk neyin iyi olduğunu düşünüyorsa bana uyar.
More Sentences
|
19 |
Konuşma Dili |
doing ok? exclam.
|
iyi misin? |
|
Are you still doing OK?
Sen hâlâ iyi misin?
More Sentences
|
Idioms |
|
20 |
Deyim |
(have you) been ok? expr.
|
iyi misin? |
|
I came to see if you were OK.
İyi misin diye bakmaya geldim.
More Sentences
|
Speaking |
|
21 |
Konuşma |
everything is ok expr.
|
her şey tamam |
|
Tom pretended everything was OK.
Tom her şey tamammış gibi davrandı.
More Sentences
|
22 |
Konuşma |
is it ok expr.
|
sorun yaratır mı |
|
Is it OK not eat this?
Bunu yememek sorun yaratır mı?
More Sentences
|
Computer |
|
23 |
Bilgisayar |
ok button i.
|
tamam tuşu |
|
Click the OK button.
Tamam tuşuna tıklayın.
More Sentences
|
24 |
Bilgisayar |
ok i.
|
tamam düğmesi |
|
Click the OK button.
Tamam düğmesine bas.
More Sentences
|
General |
|
25 |
Genel |
ok i.
|
kabul |
|
26 |
Genel |
ok i.
|
rıza |
|
27 |
Genel |
ok i.
|
tasdik |
|
28 |
Genel |
o.k. i.
|
onay |
|
29 |
Genel |
o.k. i.
|
anlaşma |
|
30 |
Genel |
o.k. i.
|
sözleşme |
|
31 |
Genel |
o.k. i.
|
yetki |
|
|
32 |
Genel |
o.k. i.
|
tasdik |
|
33 |
Genel |
o.k. i.
|
onaylama |
|
34 |
Genel |
ok f.
|
okeylemek |
|
35 |
Genel |
o.k. f.
|
okeylemek |
|
36 |
Genel |
make sure something is ok f.
|
kontrol etmek |
|
37 |
Genel |
o.k. f.
|
onaylamak |
|
38 |
Genel |
ok f.
|
onaylamak |
|
39 |
Genel |
ok f.
|
peki demek |
|
40 |
Genel |
ok f.
|
kabul etmek |
|
41 |
Genel |
ok f.
|
tasdik etmek |
|
42 |
Genel |
o.k. f.
|
uygun bulmak |
|
43 |
Genel |
o.k. f.
|
doğrulamak |
|
44 |
Genel |
o.k. f.
|
yetki vermek |
|
45 |
Genel |
o.k. f.
|
izin vermek |
|
46 |
Genel |
o.k. f.
|
tasdik etmek |
|
47 |
Genel |
o.k. f.
|
(talep, kopya, çek) onaylamak |
|
48 |
Genel |
o.k. f.
|
(talep, kopya, çek) yetki vermek |
|
49 |
Genel |
o.k. f.
|
kopya, çek) paraflamak |
|
50 |
Genel |
o.k. f.
|
peki demek |
|
51 |
Genel |
o.k. f.
|
uygun bulmak |
|
52 |
Genel |
o.k. f.
|
münasip bulmak |
|
53 |
Genel |
o.k. f.
|
doğru bulmak |
|
54 |
Genel |
ok f.
|
yetkilendirmek |
|
55 |
Genel |
o.k. s.
|
makbul |
|
56 |
Genel |
o.k. s.
|
iyi |
|
57 |
Genel |
o.k. s.
|
hoş görülebilir |
|
58 |
Genel |
o.k. s.
|
olurlu |
|
59 |
Genel |
o.k. s.
|
doğru |
|
60 |
Genel |
o.k. s.
|
kabul edilebilir |
|
61 |
Genel |
o.k. s.
|
standartları karşılayan |
|
62 |
Genel |
o.k. s.
|
sağlıklı |
|
63 |
Genel |
o.k. s.
|
idare eden |
|
64 |
Genel |
o.k. s.
|
dayanılabilir |
|
65 |
Genel |
o.k. s.
|
şöyle böyle |
|
66 |
Genel |
o.k. s.
|
itibarlı |
|
67 |
Genel |
o.k. s.
|
saygıdeğer |
|
68 |
Genel |
o.k. s.
|
güvenilir |
|
69 |
Genel |
o.k. s.
|
güvenli |
|
70 |
Genel |
o.k. s.
|
hoşa giden |
|
71 |
Genel |
o.k. s.
|
sempatik |
|
|
72 |
Genel |
ok s.
|
tatmin edici |
|
73 |
Genel |
ok s.
|
kabul edilebilir |
|
74 |
Genel |
ok s.
|
uygun bir şekilde çalışan |
|
75 |
Genel |
ok s.
|
yeterli bir şekilde çalışan |
|
76 |
Genel |
ok s.
|
yaralanmamış |
|
77 |
Genel |
ok s.
|
ciddi bir şekilde yaralanmamış |
|
78 |
Genel |
ok s.
|
oldukça sağlıklı |
|
79 |
Genel |
ok s.
|
izin verilebilir |
|
80 |
Genel |
ok s.
|
güvenilir |
|
81 |
Genel |
ok s.
|
değerli |
|
82 |
Genel |
ok s.
|
hoşa giden |
|
83 |
Genel |
ok s.
|
sevimli |
|
84 |
Genel |
ok s.
|
makul düzeyde |
|
85 |
Genel |
ok s.
|
yeterli |
|
86 |
Genel |
ok s.
|
dayanılabilir |
|
87 |
Genel |
ok s.
|
kabul edilebilir |
|
88 |
Genel |
o.k. zf.
|
tatmin edici bir şekilde |
|
89 |
Genel |
o.k. zf.
|
yeterli bir şekilde |
|
90 |
Genel |
o.k. zf.
|
elbette |
|
91 |
Genel |
o.k. zf.
|
tabii ki |
|
92 |
Genel |
o.k. zf.
|
kesinlikle |
|
93 |
Genel |
ok zf.
|
hoş bir şekilde |
|
94 |
Genel |
ok zf.
|
yeterince iyi bir şekilde |
|
95 |
Genel |
ok zf.
|
yeterli bir şekilde |
|
96 |
Genel |
ok ünl.
|
geçer |
|
97 |
Genel |
ok! ünl.
|
iyi |
|
98 |
Genel |
ok ünl.
|
olur |
|
99 |
Genel |
ok! ünl.
|
haydi |
|
100 |
Genel |
o.k. ünl.
|
okey |
|
101 |
Genel |
ok! ünl.
|
tamam |
|
102 |
Genel |
ok ünl.
|
tamam anlamında kısa ifade |
|
103 |
Genel |
ok ünl.
|
okey |
|
104 |
Genel |
o.k. ünl.
|
tamam |
|
105 |
Genel |
o.k. ünl.
|
pekala |
|
106 |
Genel |
o.k. ünl.
|
peki! |
|
107 |
Genel |
o.k. ünl.
|
oldu! |
|
108 |
Genel |
o.k. ünl.
|
hayhay! |
|
109 |
Genel |
ok ünl.
|
evet |
|
110 |
Genel |
ok? ünl.
|
kabul ediyor musun? |
|
111 |
Genel |
o.k. exclam.
|
tamam mı? |
|
112 |
Genel |
o.k. exclam.
|
olur! |
|
Phrases |
|
113 |
İfadeler |
ok but expr.
|
tamam ancak |
|
Colloquial |
|
114 |
Konuşma Dili |
a-ok i.
|
harika |
|
115 |
Konuşma Dili |
give one the ok f.
|
(birine) onay vermek |
|
116 |
Konuşma Dili |
give one the ok f.
|
(birine) izin vermek |
|
117 |
Konuşma Dili |
give one the ok f.
|
(birine) müsaade vermek |
|
118 |
Konuşma Dili |
give one the ok f.
|
(birine) olur vermek |
|
119 |
Konuşma Dili |
give one the ok f.
|
kabul etmek |
|
120 |
Konuşma Dili |
give the ok f.
|
izin vermek |
|
121 |
Konuşma Dili |
give the ok f.
|
müsaade vermek |
|
122 |
Konuşma Dili |
give the ok f.
|
olur vermek |
|
123 |
Konuşma Dili |
give the ok f.
|
kabul etmek |
|
124 |
Konuşma Dili |
give somebody the ok f.
|
birine onay vermek |
|
125 |
Konuşma Dili |
give somebody the ok f.
|
birine izin vermek |
|
126 |
Konuşma Dili |
give somebody the ok f.
|
birine müsaade vermek |
|
127 |
Konuşma Dili |
give somebody the ok f.
|
birine olur vermek |
|
128 |
Konuşma Dili |
give somebody the ok f.
|
kabul etmek |
|
129 |
Konuşma Dili |
get the ok f.
|
birinden onay almak |
|
130 |
Konuşma Dili |
get the ok f.
|
birinden izin almak |
|
131 |
Konuşma Dili |
get the ok f.
|
birinden müsaade almak |
|
132 |
Konuşma Dili |
get the ok f.
|
birinden olur almak |
|
133 |
Konuşma Dili |
get the ok f.
|
kabul almak |
|
134 |
Konuşma Dili |
be doing ok f.
|
iyi hissetmek |
|
135 |
Konuşma Dili |
be doing ok f.
|
idare etmek |
|
136 |
Konuşma Dili |
be doing ok f.
|
fena işlememek |
|
137 |
Konuşma Dili |
be doing ok f.
|
ortalama bir başarı sergilemek |
|
138 |
Konuşma Dili |
be doing ok f.
|
makul olmak |
|
139 |
Konuşma Dili |
rule ok f.
|
en iyisi/iyi olmak |
|
140 |
Konuşma Dili |
rule ok f.
|
en baskını/baskın olmak |
|
141 |
Konuşma Dili |
rule ok f.
|
her şeyin üstünde olmak |
|
142 |
Konuşma Dili |
rule ok f.
|
en üstün olmak |
|
143 |
Konuşma Dili |
be doing ok f.
|
başarılı olmak |
|
144 |
Konuşma Dili |
be doing ok f.
|
çok para kazanmak |
|
145 |
Konuşma Dili |
be doing ok f.
|
başarılı olmak |
|
146 |
Konuşma Dili |
be doing ok f.
|
iyi iş yapmak |
|
147 |
Konuşma Dili |
be doing ok f.
|
iyi para kazanmak |
|
148 |
Konuşma Dili |
be doing ok f.
|
çok para kazanmak |
|
149 |
Konuşma Dili |
be doing ok f.
|
çok para yapmak |
|
150 |
Konuşma Dili |
be doing ok f.
|
fena para kazanmamak |
|
151 |
Konuşma Dili |
be ok f.
|
fena olmamak |
|
152 |
Konuşma Dili |
be ok f.
|
idare eder olmak |
|
153 |
Konuşma Dili |
give somebody the ok f.
|
birine olur vermek |
|
154 |
Konuşma Dili |
give somebody the ok f.
|
birine onay vermek |
|
155 |
Konuşma Dili |
give somebody the ok f.
|
birine izin vermek |
|
156 |
Konuşma Dili |
give somebody the ok f.
|
birine müsaade vermek |
|
157 |
Konuşma Dili |
get the ok f.
|
olur almak |
|
158 |
Konuşma Dili |
get the ok f.
|
onay almak |
|
159 |
Konuşma Dili |
get the ok f.
|
izin almak |
|
160 |
Konuşma Dili |
get the ok f.
|
kabul almak |
|
161 |
Konuşma Dili |
get the ok f.
|
müsaade almak |
|
162 |
Konuşma Dili |
doing ok s.
|
iyi hisseden |
|
163 |
Konuşma Dili |
doing ok s.
|
idare eden |
|
164 |
Konuşma Dili |
o.k.'ish s.
|
iyi sayılır |
|
165 |
Konuşma Dili |
o.k.'ish s.
|
iyi gibi |
|
166 |
Konuşma Dili |
o.k.'ish s.
|
iyimsi |
|
167 |
Konuşma Dili |
o.k.'ish s.
|
iyimtrak |
|
168 |
Konuşma Dili |
o.k.'ish s.
|
eh işte |
|
169 |
Konuşma Dili |
ok let's go but expr.
|
gitmesine gidelim de |
|
170 |
Konuşma Dili |
ok then expr.
|
peki öyleyse |
|
171 |
Konuşma Dili |
r u ok? expr.
|
iyi misin? |
|
172 |
Konuşma Dili |
r u ok? expr.
|
her şey yolunda mı? |
|
173 |
Konuşma Dili |
a-ok expr.
|
mükemmel |
|
174 |
Konuşma Dili |
a-ok expr.
|
çok iyi |
|
175 |
Konuşma Dili |
(is) everything ok? expr.
|
iyi misin? |
|
176 |
Konuşma Dili |
(is) everything ok? expr.
|
nasılsın? |
|
177 |
Konuşma Dili |
(is) everything ok? expr.
|
iyi misiniz? |
|
178 |
Konuşma Dili |
(is) everything ok? expr.
|
nasılsınız? |
|
179 |
Konuşma Dili |
(that's) ok by me expr.
|
bana uyar |
|
180 |
Konuşma Dili |
(that's) ok by me expr.
|
benim için hava hoş |
|
181 |
Konuşma Dili |
(that's) ok by me expr.
|
benim için sorun değil |
|
182 |
Konuşma Dili |
(that's) ok with me expr.
|
benim için hava hoş |
|
183 |
Konuşma Dili |
(that's) ok with me expr.
|
benim için sorun değil |
|
184 |
Konuşma Dili |
everything will be ok expr.
|
her şey yoluna girecek |
|
185 |
Konuşma Dili |
everything will be ok expr.
|
her şey güzel olacak |
|
186 |
Konuşma Dili |
everything will be ok expr.
|
her şey iyi olacak |
|
187 |
Konuşma Dili |
everything will be ok expr.
|
her şey düzelecek |
|
188 |
Konuşma Dili |
feeling ok expr.
|
iyi misin? |
|
189 |
Konuşma Dili |
feeling ok expr.
|
kendini iyi hissediyor musun? |
|
190 |
Konuşma Dili |
feeling ok expr.
|
iyi olmak |
|
191 |
Konuşma Dili |
feeling ok expr.
|
iyi hissetmek |
|
192 |
Konuşma Dili |
... rules, ok? exclam.
|
… en iyisidir, tamam mı? |
|
193 |
Konuşma Dili |
... rules, ok? exclam.
|
… mükemmeldir, anlaşıldı mı? |
|
194 |
Konuşma Dili |
... rules, ok? exclam.
|
on numaradır, anladın mı? |
|
195 |
Konuşma Dili |
... rule, ok? exclam.
|
… en iyisidir, tamam mı? |
|
196 |
Konuşma Dili |
... rule, ok? exclam.
|
… mükemmeldir, anlaşıldı mı? |
|
197 |
Konuşma Dili |
... rule, ok? exclam.
|
on numaradır, anladın mı? |
|
198 |
Konuşma Dili |
o.k. exclam.
|
evet |
|
199 |
Konuşma Dili |
o.k. exclam.
|
evet |
|
200 |
Konuşma Dili |
o.k. exclam.
|
katılıyor musun? |
|
201 |
Konuşma Dili |
egbok (everything is going to be ok) kısalt.
|
her şey güzel olacak |
|
202 |
Konuşma Dili |
egbok (everything is going to be ok) kısalt.
|
her şey yoluna girecek |
|
203 |
Konuşma Dili |
egbok (everything is going to be ok) kısalt.
|
her şey düzelecek |
|
204 |
Konuşma Dili |
ok kısalt.
|
ekim |
|
205 |
Konuşma Dili |
ok (okay) kısalt.
|
tm (tamam) |
|
Idioms |
|
206 |
Deyim |
get the ok f.
|
onay almak |
|
207 |
Deyim |
get the ok f.
|
izin almak |
|
208 |
Deyim |
get the ok f.
|
müsaade almak |
|
209 |
Deyim |
get the ok f.
|
olur almak |
|
210 |
Deyim |
get the ok f.
|
kabul almak |
|
211 |
Deyim |
give somebody the ok f.
|
onay vermek |
|
212 |
Deyim |
give somebody the ok f.
|
izin vermek |
|
213 |
Deyim |
give somebody the ok f.
|
müsaade vermek |
|
214 |
Deyim |
give somebody the ok f.
|
olur vermek |
|
215 |
Deyim |
give somebody the ok f.
|
kabul etmek |
|
216 |
Deyim |
(have you) been ok? expr.
|
her şey yolunda mı? |
|
217 |
Deyim |
ok yah expr.
|
genç ve zengin/üst orta sınıfa ait/mensup |
|
218 |
Deyim |
ok yah expr.
|
genç ve zengin/üst-orta sınıftan |
|
219 |
Deyim |
ok yah expr.
|
kalbur üstü |
|
220 |
Deyim |
ok yah expr.
|
seçkin |
|
Speaking |
|
221 |
Konuşma |
is it ok? ünl.
|
oldu mu? |
|
222 |
Konuşma |
are you ok? expr.
|
bir şeyin var mı? |
|
223 |
Konuşma |
it's ok to be selfish sometimes expr.
|
bazen bencil olabiliriz |
|
224 |
Konuşma |
it's ok to be selfish sometimes expr.
|
bazen bencil olmamız normaldir/doğaldır |
|
225 |
Konuşma |
it will be ok expr.
|
düzelir |
|
226 |
Konuşma |
there is no need to worry (everything will be ok) expr.
|
endişeye gerek yok (her şey yolunda gidecek) |
|
227 |
Konuşma |
everything's going to be ok expr.
|
her şey yoluna girecek |
|
228 |
Konuşma |
that's ok expr.
|
hiç önemli değil |
|
229 |
Konuşma |
is everything ok? expr.
|
her şey yolunda mı? |
|
230 |
Konuşma |
what's up? everything's ok expr.
|
hayrola! |
|
231 |
Konuşma |
if everything is ok expr.
|
her şey yolunda ise |
|
232 |
Konuşma |
what's up? everything's ok expr.
|
hayırdır! |
|
233 |
Konuşma |
if everything is ok expr.
|
her şey yolundaysa |
|
234 |
Konuşma |
it's ok expr.
|
hiç önemli değil |
|
235 |
Konuşma |
if it's ok with you expr.
|
izin verirseniz |
|
236 |
Konuşma |
I am glad you are ok expr.
|
iyi olmana sevindim |
|
237 |
Konuşma |
if it's ok with you expr.
|
izin verirsen |
|
238 |
Konuşma |
are you ok? expr.
|
iyi misin, her şey yolunda mı? |
|
239 |
Konuşma |
I am glad you are ok expr.
|
iyi olduğuna sevindim |
|
240 |
Konuşma |
if it's ok with you expr.
|
müsaade ederseniz |
|
241 |
Konuşma |
my morale is ok expr.
|
moralim iyi |
|
242 |
Konuşma |
is it ok for you? expr.
|
senin için uygun mu? |
|
243 |
Konuşma |
is it ok with you? expr.
|
senin için uygun mu? |
|
244 |
Konuşma |
that's ok expr.
|
sorun değil |
|
245 |
Konuşma |
it's ok expr.
|
sorun değil |
|
246 |
Konuşma |
is it ok for you? expr.
|
sizin için uygun mu? |
|
247 |
Konuşma |
if it's ok by you expr.
|
senin için sakıncası yoksa |
|
248 |
Konuşma |
is it ok? expr.
|
tamam mı? |
|
249 |
Konuşma |
ok then expr.
|
tamam o zaman |
|
250 |
Konuşma |
that's ok expr.
|
ziyanı yok |
|
251 |
Konuşma |
I hope that's ok expr.
|
umarım sakıncası yoktur |
|
252 |
Konuşma |
is it ok? expr.
|
uygun mu? |
|
253 |
Konuşma |
I hope you are ok expr.
|
umarım iyisindir |
|
254 |
Konuşma |
I hope it's ok with you expr.
|
umarım senin için bir sakıncası yoktur |
|
255 |
Konuşma |
I hope you are ok expr.
|
umarım iyisindir |
|
256 |
Konuşma |
I hope it's ok with you expr.
|
umarım sizin için bir sakıncası yoktur |
|
Chat Usage |
|
257 |
Chatleşme Dili |
are u ok expr.
|
iyi misin |
|
258 |
Chatleşme Dili |
ruok (are you ok) kısalt.
|
her şey yolunda mı |
|
259 |
Chatleşme Dili |
ruok (are you ok) kısalt.
|
iyi misin |
|
260 |
Chatleşme Dili |
ruok? (are you ok) kısalt.
|
her şey yolunda mı? |
|
261 |
Chatleşme Dili |
ruok? (are you ok) kısalt.
|
iyi misin? |
|
Computer |
|
262 |
Bilgisayar |
partial ok i.
|
kısmen tamam |
|
263 |
Bilgisayar |
battery ok led i.
|
pil normal ışığı |
|
264 |
Bilgisayar |
help for ok i.
|
tamam yardımı |
|
265 |
Bilgisayar |
tx ok i.
|
tx tamam |
|
266 |
Bilgisayar |
loaded ok/total i.
|
tam yüklenen/toplam |
|
267 |
Bilgisayar |
ok f.
|
tamam düğmesine basarak onaylamak |
|
268 |
Bilgisayar |
dialog ok expr.
|
iletişim tamam |
|
269 |
Bilgisayar |
tested ok expr.
|
sınama başarılı |
|
270 |
Bilgisayar |
rx ok expr.
|
rx tamam |
|
271 |
Bilgisayar |
click ok expr.
|
tamam'ı tıklatın |
|
272 |
Bilgisayar |
full ok expr.
|
tümüyle tamam |
|
273 |
Bilgisayar |
ok to all expr.
|
tümü için tamam |
|
Aeronautic |
|
274 |
Havacılık |
ceiling and visibility ok expr.
|
görüş uzaklığı ve tavan net |
|
275 |
Havacılık |
cavok (ceiling (cloud level) and visibility ok) expr.
|
görüş uzaklığı ve tavan net |
|
276 |
Havacılık |
cavok (ceiling (cloud level) and visibility ok) expr.
|
havacılık dilinde görüşün en az 10 kilometre olduğu, 5000 feet altında bulutun ve yağışın veya fırtınanın olmadığı hava koşullarını belirten ifade |
|
Geography |
|
277 |
Coğrafya |
o.k. (oklahoma) kısalt.
|
oklahoma |
|
278 |
Coğrafya |
ok (oklahoma) kısalt.
|
abd'nin oklahoma eyaleti |
|
279 |
Coğrafya |
ok kısalt.
|
oklahoma |
|
280 |
Coğrafya |
ok kısalt.
|
birleşik devletler'de bir eyalet |
|
Military |
|
281 |
Askeri |
clear air visibility ok i.
|
meydan meteorolojik olarak açık |
|
Slang |
|
282 |
Argo |
ok boomer ünl.
|
tamam moruk anladık |
|
283 |
Argo |
ok boomer expr.
|
tamam moruk |
|
284 |
Argo |
kthx (ok, thanks) expr.
|
tamam, teşekkürler |
|