overload - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
overload aşırı yükleme n.
  • We do not want to overload this system by taking it on here.
  • Bu sistemi buraya taşıyarak aşırı yüklenmek istemiyoruz.
  • Constant overload and misuse may cause permanent deformation.
  • Sürekli aşırı yükleme ve esnetme yapmak kalıcı deformasyona sebebiyet verebilir.
  • Constant overload and misuse may cause permanent deformation.
  • Sürekli aşırı yükleme ve yanlış kullanım kalıcı deformasyona yo açabilir.
Show More (1)
overload aşırı yük n.
  • Our institutional overload, as we all know, is quite dramatic in the Union and with enlargement it will get worse.
  • Hepimizin bildiği gibi Birlik'teki kurumsal aşırı yükümüz oldukça dramatik ve genişlemeyle birlikte daha da kötüleşecek.
  • We know that this overload sometimes gave rise to alcohol-related problems.
  • Bu aşırı yükün bazen alkolle ilgili sorunlara yol açtığını biliyoruz.
Show More (-1)
overload yüklenme n.
  • Please bear in mind that the meltdown in Seattle was due to an overload of the international agenda.
  • Lütfen Seattle'daki çöküşün uluslararası gündemin aşırı yüklenmesinden kaynaklandığını aklınızdan çıkarmayın.
  • Please bear in mind that the meltdown in Seattle was due to an overload of the international agenda.
  • Lütfen Seattle'daki çöküşün uluslararası gündemin aşırı yüklenmesinden kaynaklandığını unutmayın.
Show More (-1)