ruck - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
ruck arbede n.
  • The police couldn't prevent the ruck between the groups.
  • Polis gruplar arasında yaşanan arbedeyi engelleyemedi.
Show More (-2)
ruck birbirine girme n.
  • He got into a ruck with his neighbour over a parking dispute.
  • Aracın park yeri yüzünden komşusuyla birbirine girdiler.
Show More (-2)
ruck (ragbide) top kapma mücadelesi n.
  • The players formed a ruck to gain possession of the ball.
  • Oyuncular topa sahip olmak için bir top kapma mücadelesine girdiler.
Show More (-2)