joke - Türkçe İngilizce Sözlük

joke

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"joke" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 33 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
joke i. şaka
After so many debates and so little progress, it seems to have turned into a bad joke.
Bu kadar tartışmadan ve bu kadar az ilerlemeden sonra, kötü bir şakaya dönüşmüş gibi görünüyor.

More Sentences
General
joke i. şaka
The elections in Zimbabwe are a democratic joke.
Zimbabve'deki seçimler tam bir demokrasi şakasıdır.

More Sentences
joke i. espri
She took my joke seriously.
Esprimi ciddiye almış.

More Sentences
joke i. alay konusu
He's a complete joke.
O, tam bir alay konusu.

More Sentences
joke i. eşek şakası
What kind of a sick joke is this?
Bu ne biçim bir eşek şakası?

More Sentences
joke f. şaka yapmak
I wouldn't joke about anything else that happens here tonight.
Bu gece burada olacak başka hiçbir şey hakkında şaka yapmam.

More Sentences
joke f. espri yapmak
I thought he was joking.
Onun espri yaptığını düşündüm.

More Sentences
joke f. şaka etmek
You've got to be joking!
Şaka ediyor olmak zorundasın!

More Sentences
Common Usage
joke i. komiklik
joke f. fıkra
General
joke i. nükte
joke i. mizah
joke i. hayatta başarısız olmuş
joke i. muziplik
joke i. latife
joke i. fıkra
joke i. ağız şakası
joke i. gülünç bir şekilde dandik şey
joke i. soytarı
joke i. maskara
joke i. gülünecek haldeki kimse
joke i. (bir şeyin) esprisi
joke i. ana sebep
joke i. esas mevzu
joke i. değersiz şey
joke i. değersiz kimse
joke f. muziplik yapmak
joke f. eğlenmek
joke f. latife etmek
joke f. şaka söylemek
joke f. şaka yoluyla söylemek
joke f. şaka yoluyla yazmak
Colloquial
joke f. takılmak

"joke" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 286 sonuç

İngilizce Türkçe
General
take a joke f. şaka kaldırmak
Tom can't take a joke.
Tom hiç şaka kaldıramıyor.

More Sentences
tell a joke f. fıkra anlatmak
Have you ever tried telling a joke in French?
Hiç Fransızca fıkra anlatmayı denedin mi?

More Sentences
crack a joke f. şaka yapmak
Tom cracked a joke.
Tom bir şaka yaptı.

More Sentences
joke around f. şakalaşmak
My brothers are always joking around.
Kardeşlerim hep şakalaşır.

More Sentences
be no joke f. şaka değil
It is no joke.
Bu bir şaka değil.

More Sentences
take joke f. şaka kaldırmak
I can't take jokes anymore.
Artık şaka kaldıramıyorum.

More Sentences
Phrasals
joke around with (one) f. (birine) şaka yapmak
We mustn't joke around with love.
Aşkla şaka yapmamalıyız.

More Sentences
Colloquial
dirty joke i. müstehcen şaka
This book is full of dirty jokes.
Bu kitap müstehcen şakalarla dolu.

More Sentences
bad joke i. kötü şaka
It must be some sort of a bad joke.
Bir çeşit kötü şaka olmalı.

More Sentences
a joke expr. şaka gibi
That sounds like a joke.
Bu bir şaka gibi görünüyor.

More Sentences
Idioms
a practical joke i. eşek şakası
Ambition is a practical joke played by the gods on mankind.
Hırs, tanrıların insanoğluna yaptığı bir eşek şakasıdır.

More Sentences
take a joke f. şaka kaldırmak
Can't you take a joke?
Şaka kaldıramıyor musun?

More Sentences
Speaking
don't even joke expr. şakasını bile yapma
Don't even joke about it.
Şakasını bile yapma.

More Sentences
General
practical joke i. eşek şakası
a threadbare joke i. bayat espri
practical joke i. muziplik
practical joke i. el şakası
dirty joke i. kötü şaka
telephone joke i. telefon şakası
april 1st joke i. 1 nisan şakası
visual joke i. görsel malzemelerle yapılan mizah
visual joke i. görsel şaka
mediocre joke i. bayağı espri/şaka
knock knock joke i. tak tak kim var orda şakası
joke in poor taste i. tatsız şaka
ethnic joke i. etnik şaka
blue joke i. kaba şaka
play a joke on somebody f. oyun etmek
joke with one another f. şakalaşmak
play a joke on someone f. birine şaka yapmak
pass over (a matter) with a joke f. espriye vurmak
joke with each other f. cilveleşmek
crack a joke f. espri yapmak
take a joke f. şakaya gelmek
be able to take a joke f. şaka kaldırmak
joke with f. birine takılmak
play a joke on someone f. birine oyun oynamak
play a joke on somebody f. şaka yapmak
treat something as a joke f. işi şakaya vurmak
crack a joke f. takılmak
play a joke on somebody f. oyun oynamak
turn something into a joke f. şakaya bozmak
turn something into a joke f. şakaya dökmek
joke around f. maskaralık etmek
joke around f. çevresine şakalar yapmak
joke about f. alaya almak
joke about f. dalga geçmek
crack a joke f. güldürücü öykü anlatmak
joke about f. zevzeklenmek
joke about f. matrağa almak
be no joke f. şaka olmamak
joke [dated] f. alay etmek
joke [dated] f. dalga geçmek
by way of joke zf. şaka olsun diye
as a joke zf. şakacıktan
in joke zf. mahsus
in joke zf. şakadan
in joke zf. ciddi olmaksızın
at the end of the joke zf. şakanın sonunda
Phrasals
joke around with f. dalga geçmek
joke around with f. şakalaşmak
joke (with someone) (about someone or something) f. (biriyle biri/bir şey hakkında) espri yapmak
joke (with someone) (about someone or something) f. (biriyle biri/bir şey hakkında) şakalaşmak/şaka yapmak
joke (with someone) (about someone or something) f. (biri/bir şey hakkında biriyle karşılıklı) dalga geçmek
joke (with someone) (about someone or something) f. (biriyle karşılıklı biriyle/bir şeyle) alay etmek
joke (with someone) (about someone or something) f. (biriyle birini/bir şeyi) alaya almak
joke around with (one) f. (biriyle) neşeli/keyifli vakit geçirmek
joke around with (one) f. (biriyle) birbirine takılmak
joke around with (one) f. (biriyle) şakalaşıp eğlenmek
joke around with (one) f. (biriyle) şakalaşmak
joke around with (one) f. (biriyle) maskaralık etmek
joke around with (one) f. (birine) öylesine söylemek
joke around with (one) f. (birine) lafın gelişi söylemek
joke around with (one) f. (biriyle) dalga geçmek
joke around with (one) f. (biriyle) eğlenmek
joke around with (one) f. (biriyle) uğraşmak
joke around with (one) f. (birine) takılmak
Phrases
the joke of it is that expr. tuhafı şu ki
Proverb
rich man's joke is always funny zenginin yalakası boldur
rich man's joke is always funny zengin adamın yalakası çok olur
a rich man's joke is always funny zenginin yalakası boldur
a rich man's joke is always funny zengin adamın yalakası çok olur
a rich man's joke is always funny zengin adamın esprisi her zaman komiktir
a rich man's joke is always funny zenginin esprisine komik olmasa da gülünür
Colloquial
an inside joke i. bir grubun elemanları arasındaki şaka
an in-joke i. bir grubun elemanları arasındaki şaka
practical joke i. eşek şakası
dad joke i. (genelde babası tarafından çocuğuna yapılan) soğuk espri
dirty joke i. açık saçık espri
dirty joke i. ayıp şaka
dirty joke i. çok çirkin biri
dirty joke i. suratsız biri
dirty joke i. çok tipsiz biri
dirty joke i. eciş bücüş biri
dirty joke i. aptal/beyinsiz biri
bad joke i. şaka gibi
bad joke i. soğuk şaka
bad joke i. mantıksız durum
lame joke i. klişe şaka/espri
lame joke i. aptalca şaka/espri
lame joke i. modası geçmiş espri
lame joke i. bayat espri
lame joke i. komik olmayan şaka/espri
lame joke i. klişe espri
lame joke i. eskimiş şaka
lame joke i. modası geçmiş espri
lame joke i. bayat espri
lame joke i. sıkıcı espri
lame joke i. komik olmayan espri/şaka
in-joke i. belirli bir gruba özgü şaka
in-joke i. kişilerin kendi arasında anlamı olan şaka
play a joke on f. alaya almak
play a joke on f. dalga geçmek
play a joke on f. eğleşmek
play a joke on f. kafaya almak
play a joke on f. makaraya sarmak
play a joke on f. matrağa almak
play a joke on f. makara yapmak
play a joke on f. makara yapmak
play a joke on f. kafa bulmak
be able to take a joke f. şakayı kaldırabilmek
miss the joke f. şakayı anlamamak
no get the joke f. şakayı anlamamak
just a joke expr. sadece şakaydı
just for a joke expr. şaka olsun diye
Idioms
fourth wall joke i. dördüncü duvarı yıkan espri
fourth wall joke i. soyutlama esprisi
fourth wall joke i. yabancılaştırma esprisi
butt of a joke i. alay konusu
butt of a joke i. şakanın/esprinin hedefi
running joke i. tekrarlanan şaka/espri
running joke i. süregelen şaka/espri
standing joke i. uzun süre devam eden şaka/espri
standing joke i. sürüp giden şaka/espri
standing joke i. komik olmaya devam eden şaka/espri
standing joke i. sürekli alay konusu
standing joke i. her daim alay/espri konusu
standing joke i. komikliğini yitirmeyen şaka/espri
standing joke i. yerleşmiş şaka/espri
standing joke i. herkesin bildiği şaka/espri
a practical joke i. muzip bir şaka
a practical joke i. sinsice bir şaka
a practical joke i. muzipçe bir şaka
a practical joke i. el şakası
a practical joke i. muziplik
inside joke i. bir grubun elemanları arasındaki şaka
the butt of a joke i. alay konusu
the butt of a joke i. şakanın hedefi
the butt of the joke i. alay konusu
the butt of the joke i. şakanın hedefi
be made the butt of a joke f. alay konusu olmak
be a standing joke f. alay konusu olmak
get beyond a joke f. ciddileşmek
get beyond a joke f. ciddiye binmek
go beyond the joke f. ciddilik kazanmak
go beyond a joke f. ciddiye binmek
go beyond a joke f. ciddileşmek
crack a joke f. espri patlatmak
crack a good joke f. güzel bir espri patlatmak
crack a joke f. fıkra patlatmak
get beyond a joke f. şaka sınırlarını aşmak
crack a joke f. şaka yapmak
get beyond a joke f. şaka olmaktan çıkmak
get beyond a joke f. şakayı aşmak
go beyond a joke f. şakayı aşmak
go beyond the joke f. şaka olmaktan çıkmak
go beyond a joke f. şakanın dozu kaçmak
go beyond a joke f. şakanın ötesine geçmek
go beyond a joke f. şaka olmaktan çıkmak
get beyond a joke f. şakanın ötesine geçmek
get beyond a joke f. şakanın dozu kaçmak
go beyond a joke f. şaka sınırlarını aşmak
go beyond the joke f. şaka sınırını aşmak
make a joke of something f. bir şeyle alay etmek
make a joke of something f. bir şeyi alay konusu yapmak
make a joke of something f. bir konuda şaka yapmak
make a joke of something f. ciddi bir konuyla alay etmek
make a joke of something f. ciddi bir konuda şaka yapıp gülmek
make a joke of something f. ciddi bir şeye gülmek
play a practical joke (on one) f. (birine) muzip bir şaka yapmak
play a practical joke (on one) f. (birine) sinsice bir şaka yapmak
play a practical joke (on one) f. (birine) eşek şakası yapmak
play a practical joke (on one) f. (birine) eşek şakası yapmak
play a practical joke (on one) f. (birine) muzipçe bir şaka yapmak
play a practical joke (on one) f. (birine) muziplik yapmak
play a practical joke (on one) f. (birine) el şakası yapmak
able to take a joke f. bir şakayı kaldırabilmek
able to take a joke f. bir şakayı sakin/hoş karşılayabilmek
able to take a joke f. bir şakayı medeni bir şekilde karşılayabilmek
able to take a joke f. bir şakaya konu olmaktan/alay konusu olmaktan rahatsız olmamak
be beyond a joke f. şakayı aşmak
be beyond a joke f. şakanın ötesine geçmek
be beyond a joke f. ciddileşmek
be beyond a joke f. ciddiye binmek
be beyond a joke f. şaka sınırlarını aşmak
be beyond a joke f. şaka olmaktan çıkmak
be beyond a joke f. artık komik olmamak
be beyond a joke f. ciddi olmak
get beyond a joke f. şakayı aşmak
get beyond a joke f. şakanın ötesine geçmek
get beyond a joke f. ciddileşmek
get beyond a joke f. ciddiye binmek
get beyond a joke f. şaka sınırlarını aşmak
get beyond a joke f. şaka olmaktan çıkmak
get beyond a joke f. artık komik olmamak
get beyond a joke f. ciddi olmak
go beyond a joke f. şakayı aşmak
go beyond a joke f. şakanın ötesine geçmek
go beyond a joke f. ciddileşmek
go beyond a joke f. ciddiye binmek
go beyond a joke f. şaka sınırlarını aşmak
go beyond a joke f. şaka olmaktan çıkmak
go beyond a joke f. artık komik olmamak
go beyond a joke f. ciddi olmak
play a joke (on one) f. (birine) şaka yapmak
play a joke (on one) f. (birine) oyun oynamak
play a joke (on one) f. (birine) muzip bir şaka yapmak
play a joke (on one) f. (birine) muziplik yapmak
play a joke (on one) f. (biriyle) kafa bulmak
play a joke (on one) f. (birini) kafaya almak
play a joke (on one) f. (birini) makaraya sarmak
play a joke (on one) f. (birini) matrağa almak
play a joke (on one) f. (biriyle) taşak geçmek
play a joke (on one) f. (birini) işletmek
the joke is on someone expr. kazdığı çukura kendi düştü/düşecek
beyond a joke expr. iş ciddileşti
joke is on someone expr. alay konusu oldu
joke is on someone expr. şakanın esprinin hedefi oldu
joke is on someone expr. şakası geri tepti
joke is on someone expr. şaka aleyhine döndü
joke is on someone expr. şaka kendine döndü
in on the joke expr. şakaya dahil
in on the joke expr. şakanın içinde
in on the joke expr. şakanın parçası
in on the joke expr. şaka yapıldığını bilen
in on the joke expr. şakayı anlayan/çözen
joke is on expr. alay konusu oldu
joke is on expr. şakanın esprinin hedefi oldu
joke is on expr. şakası geri tepti
joke is on expr. şaka aleyhine döndü
joke is on expr. şaka kendine döndü
there's a grain of truth in every joke expr. her şakada bir gerçeklik payı vardır
Speaking
it was a stupid joke i. aptalca bir şakaydı
it's no joke expr. bu şaka değil
that doesn't look like a joke to me expr. bu bana pek şaka gibi gelmedi
this is not a joke expr. bu bir şaka değil
it's no joke out here expr. burada işlerin şakası yok
don't joke with me expr. benimle dalga geçme
don't joke with me expr. beni kafaya alma
is it a joke? expr. bu bir şaka mı?
am I joke to you? expr. benle dalga mı geçiyorsun?
are you a joke or what? expr. cins misin nesin?
you're not gonna joke your way out of this expr. espri yaparak sıyrılamazsın bu işten
is this supposed to be some kind of joke? expr. ne şimdi bu şaka falan mı?
it's no joke expr. kolay iş değil
what a joke expr. ne şaka ama
is this supposed to be some kind of joke? expr. nedir bu şaka falan mı?
I made a joke expr. şaka yaptım
beyond a joke expr. şaka olmaktan çıktı
is this a joke? expr. şaka mı?
take a joke way too seriously expr. şakayı çok ciddiye almak
no joke! expr. şaka yapmıyorum
it's no joke expr. şaka değil
no joke expr. şaka değil
no joke expr. şaka yapmıyorum
is this a joke? expr. şaka mı bu?
let me tell a joke expr. size bir fıkra anlatayım
it's just a joke expr. sadece şakaydı
it's no joke expr. şakaya gelmez
you're a joke expr. şaka gibisin
it's no joke expr. şakası yok
is that a joke? expr. şaka mı bu?
Computer
joke program i. şaka programı
Slang
sick joke i. iğrenç şey
sick joke i. kötü ve kaba şaka
sick joke i. saçmalık
saucy joke i. sulu şaka
be in on the joke f. bir şeyin sırrını bilmek
play a joke on f. dalgaya almak
play a joke on f. kafalamak
pop a joke f. şaka yapmak
pop a joke f. şaka patlatmak
play a joke on f. taşak geçmek
Modern Slang
ain't no joke exclam. şaka değil
ain't no joke exclam. şakası yok
ain't no joke exclam. ciddi