Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
takılmak
"takılmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 67 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
takılmak
stick around
f.
2
Genel
takılmak
lock
f.
3
Genel
takılmak
be attached
f.
4
Genel
takılmak
twit
f.
5
Genel
takılmak
be fastened
f.
6
Genel
takılmak
tease
f.
7
Genel
takılmak
razz
f.
8
Genel
takılmak
lock on
f.
9
Genel
takılmak
lark
f.
10
Genel
takılmak
hook
f.
11
Genel
takılmak
stick
f.
12
Genel
takılmak
chaff
f.
13
Genel
takılmak
haunt
f.
14
Genel
takılmak
dabble
f.
15
Genel
takılmak
hobnob
f.
16
Genel
takılmak
chip
f.
17
Genel
takılmak
lodge
f.
18
Genel
takılmak
jam in
f.
19
Genel
takılmak
kid
f.
20
Genel
takılmak
sport
f.
21
Genel
takılmak
lark around
f.
22
Genel
takılmak
banter
f.
23
Genel
takılmak
rib
f.
24
Genel
takılmak
jam
f.
25
Genel
takılmak
rot
f.
26
Genel
takılmak
get caught
f.
27
Genel
takılmak
lark about
f.
28
Genel
takılmak
wedge
f.
29
Genel
takılmak
guy
f.
30
Genel
takılmak
go round with
f.
31
Genel
takılmak
jolly
f.
32
Genel
takılmak
be affixed
f.
33
Genel
takılmak
josh
f.
34
Genel
takılmak
rag
f.
35
Genel
takılmak
frequent
f.
36
Genel
takılmak
hitch
f.
37
Genel
takılmak
hang out
f.
38
Genel
takılmak
seize
f.
39
Genel
takılmak
crack a joke
f.
40
Genel
takılmak
impose oneself on
f.
41
Genel
takılmak
catch
f.
42
Genel
takılmak
put in
f.
43
Genel
takılmak
jest
f.
44
Genel
takılmak
seise
f.
45
Genel
takılmak
tarry
f.
46
Genel
takılmak
bang
f.
47
Genel
takılmak
ride
f.
48
Genel
takılmak
spruce
f.
Phrasals
49
Öbek Fiiller
takılmak
attach oneself to
f.
50
Öbek Fiiller
takılmak
trip up
f.
51
Öbek Fiiller
takılmak
hold out
f.
Colloquial
52
Konuşma Dili
takılmak
chill
f.
53
Konuşma Dili
takılmak
joke
f.
54
Konuşma Dili
takılmak
mess about
f.
55
Konuşma Dili
takılmak
screw around
f.
56
Konuşma Dili
takılmak
kick it
f.
57
Konuşma Dili
takılmak
fool about
f.
58
Konuşma Dili
takılmak
fool around
f.
59
Konuşma Dili
takılmak
pal around
f.
Idioms
60
Deyim
takılmak
pull leg
f.
61
Deyim
takılmak
pull somebody's leg
f.
Technical
62
Teknik
takılmak
trip
f.
63
Teknik
takılmak
snag
f.
Slang
64
Argo
takılmak
max out
f.
British Slang
65
İngiliz Argosu
takılmak
take the piss
f.
66
İngiliz Argosu
takılmak
take the mickey
f.
67
İngiliz Argosu
takılmak
bugger about/around
f.
"takılmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 382 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kafasına takılmak
prepossess
f.
2
Genel
ayağı takılmak
trip
f.
3
Genel
ağa takılmak
get caught into the nets
f.
4
Genel
ayağı takılmak
stumble on
f.
5
Genel
birine takılmak (şaka)
poke fun at
f.
6
Genel
ağa takılmak
get caught in fishing net
f.
7
Genel
kafasına takılmak
obsess
f.
8
Genel
orada burada takılmak
consort
f.
9
Genel
birlikte takılmak
hang together
f.
10
Genel
birine takılmak (şaka)
mess with
f.
11
Genel
peşine takılmak
tag after
f.
12
Genel
peşine takılmak
tail
f.
13
Genel
peşine takılmak
tag behind
f.
14
Genel
başıboş takılmak
bum around
f.
15
Genel
aklına takılmak
be obsessed by
f.
16
Genel
birlikte takılmak
hobnob
f.
17
Genel
peşine takılmak
tag along
f.
18
Genel
ayağı takılmak
stumble
f.
19
Genel
akla takılmak
stick in (one's) mind
f.
20
Genel
entel takılmak
associate with intellectuals
f.
21
Genel
birine takılmak
joke with
f.
22
Genel
peşine takılmak
tag along after
f.
23
Genel
peşine takılmak
tag along with
f.
24
Genel
birine takılmak
pull someone's leg
f.
25
Genel
aklına takılmak
obsess
f.
26
Genel
birlikte takılmak
keep company with
f.
27
Genel
kafasına takılmak
fester
f.
28
Genel
peşine takılmak
tag along behind
f.
29
Genel
şaka yollu takılmak
tease
f.
30
Genel
akla takılmak
stick in (one's) mind and bother
f.
31
Genel
takılmak (makine)
seize
f.
32
Genel
peşine takılmak
dog somebody's steps
f.
33
Genel
trafiğe takılmak
be stuck in traffic
f.
34
Genel
oltaya takılmak
bite the bait
f.
35
Genel
oltaya takılmak
take the bait
f.
36
Genel
boş boş takılmak
wander about
f.
37
Genel
kafasına göre takılmak
have one's way
f.
38
Genel
-e takılmak
fasten upon
f.
39
Genel
-e takılmak
fasten on
f.
40
Genel
peşine takılmak
trail along after
f.
41
Genel
birisine takılmak
make sport of someone
f.
42
Genel
gözüne takılmak
catch someone's eye
f.
43
Genel
trafiğe takılmak
be stranded in traffic
f.
44
Genel
trafiğe takılmak
get/be stranded in traffic
f.
45
Genel
birine takılmak
tease someone
f.
46
Genel
probleme takılmak
linger on a problem
f.
47
Genel
bunalım takılmak
pretend to be depressed
f.
48
Genel
yanlış insanlarla takılmak
hang with the wrong people
f.
49
Genel
takılmak (makine)
seise
f.
50
Genel
bütün gün bilgisayarda takılmak
be on the computer all day
f.
51
Genel
soruda takılmak
get stuck on the question
f.
52
Genel
topuğu bir yere takılmak
catch a heel
f.
53
Genel
gümrükte takılmak
be stuck in customs
f.
54
Genel
engele takılmak
face an obstacle
f.
55
Genel
engele takılmak
have an obstacle
f.
56
Genel
engele takılmak
stumble
f.
57
Genel
(birine) takılmak
tease
f.
58
Genel
pazar günü evde takılmak
hang around at home on sunday
f.
59
Genel
birlikte takılmak
hang out together
f.
60
Genel
serum takılmak
be put on a drip
f.
61
Genel
sonuna takılmak
tail
f.
62
Genel
ucuna takılmak
tail
f.
63
Genel
arkasına takılmak
tag
f.
64
Genel
peşine takılmak
tag
f.
65
Genel
(aklı) takılmak
abstract
f.
66
Genel
(birine) (şaka yollu) takılmak
rally
f.
67
Genel
neşeli bir tavırla takılmak
badinage
f.
68
Genel
zihnine takılmak
nag
f.
69
Genel
aklına takılmak
nag
f.
70
Genel
gereksiz detaylara takılmak
nitpick
f.
71
Genel
gereksiz detaylara takılmak
nit-pick
f.
72
Genel
peşine takılmak
trail
f.
73
Genel
(birileriyle) takılmak
hang
f.
74
Genel
boş boş takılmak
vege out
f.
75
Genel
ayağı takılmak
offend [obsolete]
f.
76
Genel
(sevgili olarak) birlikte takılmak
bear company
f.
77
Genel
başka şeyin üzerine asılmak veya takılmak üzere tasarlanmış
tie-on
s.
Phrasals
78
Öbek Fiiller
(ortamda) takılmak
hold out
f.
79
Öbek Fiiller
dostça takılmak
put on
f.
80
Öbek Fiiller
boş boş takılmak
mooch around (somewhere)
f.
81
Öbek Fiiller
sahnede veya konuşurken bocalamak/takılmak/söyleyeceğini unutmak/kaçırmak/atlamak
go up
f.
82
Öbek Fiiller
sahnede veya konuşurken bocalamak/takılmak/söyleyeceğini unutmak
go up
f.
83
Öbek Fiiller
(birine bir şey hakkında) takılmak
chide (one) for (something)
f.
84
Öbek Fiiller
(birine bir şey hakkında) takılmak
chide someone for something
f.
85
Öbek Fiiller
boş boş takılmak
muddle about
f.
86
Öbek Fiiller
aylak aylak takılmak
muddle about
f.
87
Öbek Fiiller
miskin miskin dolanmak/takılmak
muddle about
f.
88
Öbek Fiiller
boş boş takılmak
muddle around
f.
89
Öbek Fiiller
aylak aylak takılmak
muddle around
f.
90
Öbek Fiiller
miskin miskin dolanmak/takılmak
muddle around
f.
91
Öbek Fiiller
birisiyle takılmak
hook up with
f.
92
Öbek Fiiller
biriyle takılmak
hang out with
f.
93
Öbek Fiiller
birinin peşinden gitmek/peşine takılmak
trail behind someone
f.
94
Öbek Fiiller
bir şeye takılmak
trip on something
f.
95
Öbek Fiiller
biriyle takılmak
hook up with someone
f.
96
Öbek Fiiller
bir şeye takılmak
trip over something
f.
97
Öbek Fiiller
bir ortama takılmak
hang out
f.
98
Öbek Fiiller
bunalım/mutsuz takılmak
mope around
f.
99
Öbek Fiiller
ile takılmak
consort with
f.
100
Öbek Fiiller
sürekli bir yere takılmak
hang out
f.
101
Öbek Fiiller
-ile takılmak
run around with someone
f.
102
Öbek Fiiller
ucuna takılmak
impale on
f.
103
Öbek Fiiller
(çalı/diken) bir şeye takılmak
catch onto something
f.
104
Öbek Fiiller
(romantik olarak) peşine takılmak
call on
f.
105
Öbek Fiiller
(birileriyle) takılmak
pal around with someone
f.
106
Öbek Fiiller
biriyle takılmak
run with
f.
107
Öbek Fiiller
biriyle/bir şeyle takılmak
run with someone or something
f.
108
Öbek Fiiller
şıp diye takılmak
snap on
f.
109
Öbek Fiiller
kolayca takılmak
snap on
f.
110
Öbek Fiiller
tık diye takılmak
snap onto (something)
f.
111
Öbek Fiiller
aklına takılmak
stick in
f.
112
Öbek Fiiller
bir şeye takılmak
stick in something
f.
113
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla takılmak
take up
f.
114
Öbek Fiiller
biriyle/bir grupla takılmak
16. take up with
f.
115
Öbek Fiiller
birine şaka yollu takılmak
josh around
f.
116
Öbek Fiiller
(bir şeye) ayağı takılmak
tumble on (something)
f.
117
Öbek Fiiller
(bir şeyde) takılmak
stumble over (something)
f.
118
Öbek Fiiller
(bir şeyi) söylerken takılmak
stumble over (something)
f.
119
Öbek Fiiller
hain (kimselerle) takılmak
swim with (someone)
f.
120
Öbek Fiiller
tehlikeli (kimselerle) takılmak
swim with (someone)
f.
121
Öbek Fiiller
güvenilmez (kimselerle) takılmak
swim with (someone)
f.
122
Öbek Fiiller
şeytanlık peşinde koşan (kimselerle) takılmak
swim with (someone)
f.
123
Öbek Fiiller
sakin sakin takılmak
breeze along
f.
124
Öbek Fiiller
-e takılmak
alight upon
f.
125
Öbek Fiiller
-e takılmak
alight on
f.
126
Öbek Fiiller
-e takılmak
alight upon
f.
127
Öbek Fiiller
-e takılmak
alight on
f.
128
Öbek Fiiller
ile birlikte takılmak
associate with
f.
129
Öbek Fiiller
bir şeye/gruba/kuruluşa takılmak
attach oneself to something
f.
130
Öbek Fiiller
bir şeye takmak/takılmak
attach to something
f.
131
Öbek Fiiller
devamlı barlarda takılmak
bum around
f.
132
Öbek Fiiller
devamlı gece kulüplerinde takılmak
bum around
f.
133
Öbek Fiiller
(biriyle) orada burada/sağda solda takılmak
bum around (with someone)
f.
134
Öbek Fiiller
-e takılmak
catch onto
f.
135
Öbek Fiiller
bir şey hakkında (birine) takılmak
chide for
f.
136
Öbek Fiiller
(bir şey) boğazına takılmak
choke on (something)
f.
137
Öbek Fiiller
biriyle takılmak
consort with someone
f.
138
Öbek Fiiller
(biriyle) takılmak
consort with (one)
f.
139
Öbek Fiiller
birine/bir şeye takılmak
fall over someone or something
f.
140
Öbek Fiiller
birine/bir şeye takılmak
fasten upon someone or something
f.
141
Öbek Fiiller
birine/bir şeye takılmak
fasten on someone or something
f.
142
Öbek Fiiller
(biriyle) takılmak
fool around with (someone)
f.
143
Öbek Fiiller
'-e takılmak
fool with
f.
144
Öbek Fiiller
(birine) takılmak
fool with (someone)
f.
145
Öbek Fiiller
(biriyle) fütursuzca/dikkatsizce takılmak
fool with (someone)
f.
146
Öbek Fiiller
biriyle/bir şeyle birlikte takılmak
go about with someone or something
f.
147
Öbek Fiiller
biriyle/bir şeyle birlikte takılmak
go around with someone or something
f.
148
Öbek Fiiller
(biriyle) birlikte takılmak
go about with (someone)
f.
149
Öbek Fiiller
(biriyle) takılmak
hang out with (one)
f.
150
Öbek Fiiller
(biriyle) takılmak
hang with (one)
f.
151
Öbek Fiiller
biriyle takılmak
hang with someone
f.
152
Öbek Fiiller
(birine) takılmak
jest with (one)
f.
153
Öbek Fiiller
(biriyle) birbirine takılmak
joke around with (one)
f.
154
Öbek Fiiller
(birine) takılmak
joke around with (one)
f.
155
Öbek Fiiller
(birine bir şeyle) ilgili takılmak
josh (one) about (something)
f.
156
Öbek Fiiller
(birinin) peşine takılmak
latch on to (someone)
f.
157
Öbek Fiiller
peşine takılmak
latch onto
f.
158
Öbek Fiiller
peşine takılmak
latch on to
f.
159
Öbek Fiiller
(birinin/bir grubun) peşine takılmak
latch onto (someone or something)
f.
160
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) takılmak
mess about with (someone or something)
f.
161
Öbek Fiiller
(biriyle) takılmak
chum (around)
f.
162
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) takılmak
pick on (someone or something)
f.
163
Öbek Fiiller
(birine) takılmak/sataşmak
play with (one)
f.
164
Öbek Fiiller
(boş bir yerde) takılmak
rattle around (something or some place)
f.
165
Öbek Fiiller
(boş bir yerde) takılmak
rattle around in
f.
166
Öbek Fiiller
(biriyle) takılmak
roll with (someone)
f.
167
Öbek Fiiller
ile takılmak
screw around with
f.
168
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) boş boş takılmak
screw around with (someone or something)
f.
169
Öbek Fiiller
(biriyle) takılmak
screw around with (someone)
f.
170
Öbek Fiiller
ayağı (birine/bir şeye) takılmak
stumble on (someone or something)
f.
171
Öbek Fiiller
ayağı (birine/bir şeye) takılmak
stumble upon (someone or something)
f.
172
Öbek Fiiller
(birinin) peşine takılmak
tag along after (someone)
f.
173
Öbek Fiiller
(birinin) peşine takılmak
tag along behind (someone)
f.
174
Öbek Fiiller
(birine) takılmak
toy with (someone)
f.
175
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) peşine takılmak
trail after (someone or something)
f.
176
Öbek Fiiller
peşine takılmak
trail after
f.
177
Öbek Fiiller
peşine takılmak
trail behind
f.
178
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) ayağı takılmak
trip on (someone or something)
f.
179
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) ayağı takılmak
trip over (someone or something)
f.
180
Öbek Fiiller
(bir şeye) takılmak
tumble upon (something)
f.
Colloquial
181
Konuşma Dili
bir yerde takılmak
hang around
f.
182
Konuşma Dili
biriyle takılmak
hang around
f.
183
Konuşma Dili
peşine takılmak
bird-dog
f.
184
Konuşma Dili
kuyruğuna takılmak
bird-dog
f.
185
Konuşma Dili
alışveriş merkezinde takılmak
hang out at the mall
f.
186
Konuşma Dili
arkadaşlarla takılmak
hang out with friends
f.
187
Konuşma Dili
arkadaşlarla takılmak
hang around with friends
f.
188
Konuşma Dili
boş boş takılmak
veg out
f.
189
Konuşma Dili
çevirmeye takılmak
got stopped in a spot check
f.
190
Konuşma Dili
gece kulübünde takılmak
hit up the clubs
f.
191
Konuşma Dili
gözü takılmak
can't help looking at
f.
192
Konuşma Dili
gözüne takılmak
catch someone's eye
f.
193
Konuşma Dili
internette takılmak
surf the net
f.
194
Konuşma Dili
trafiğe takılmak
get stuck in the traffic
f.
195
Konuşma Dili
trafiğe takılmak
hit a traffic jam
f.
196
Konuşma Dili
boş boş takılmak
crap around
f.
197
Konuşma Dili
(birine/bir şeye) şaka yollu takılmak
goof on (someone or something)
f.
198
Konuşma Dili
birine şaka yollu takılmak
goof on someone
f.
199
Konuşma Dili
şaka yollu takılmak
goof on
f.
200
Konuşma Dili
buluşup takılmak
hook up
f.
201
Konuşma Dili
(biriyle) takılmak
mess around (with someone)
f.
202
Konuşma Dili
(biriyle) günlük takılmak
mess around (with someone)
f.
203
Konuşma Dili
(birine) takılmak
mess around (with someone)
f.
204
Konuşma Dili
(biriyle) takılmak
mess about (with someone)
f.
205
Konuşma Dili
(biriyle) günlük takılmak
mess about (with someone)
f.
206
Konuşma Dili
(birine) takılmak
mess about (with someone)
f.
207
Konuşma Dili
(biriyle) takılmak
monkey around (with someone)
f.
208
Konuşma Dili
(biriyle) günlük takılmak
monkey around (with someone)
f.
209
Konuşma Dili
(birine) takılmak
monkey around (with someone)
f.
210
Konuşma Dili
(birine) takılmak
monkey with (someone)
f.
211
Konuşma Dili
kızlarla takılmak
hang out with girls
f.
212
Konuşma Dili
rahat takılmak
take it easy
f.
213
Konuşma Dili
önüne gelenle yatıp kalkmak/takılmak
be anyone's
f.
214
Konuşma Dili
(birine takılmak) kafa yapmak
be kidding
f.
215
Konuşma Dili
ile boş boş takılmak
dilly-dally with
f.
216
Konuşma Dili
ile (sağda solda) takılmak
dilly-dally with
f.
217
Konuşma Dili
ile (orada burada) takılmak
dilly-dally with
f.
218
Konuşma Dili
amaçsızca takılmak
fanny about [uk]
f.
219
Konuşma Dili
'-e takılmak
get tied up
f.
220
Konuşma Dili
(biriyle) takılmak
hit it up (with someone)
f.
221
Konuşma Dili
(birine) takılmak
mess with (someone)
f.
222
Konuşma Dili
arkadaşı olarak takılmak
pal up
f.
223
Konuşma Dili
(birine) takılmak
razz (one)
f.
224
Konuşma Dili
(birine) takılmak
rib (one)
f.
Idioms
225
Deyim
orada burada takılmak
bum around with (one)
f.
226
Deyim
(bir şeye) takılmak/kafayı takmak
be down with (something)
f.
227
Deyim
(biriyle) takılmak/samimi olmak
be down with (something)
f.
228
Deyim
(bir noktada) takılmak/takılıp kalmak
be stuck on
f.
229
Deyim
(şaka yollu) birine takılmak
mess about with
f.
230
Deyim
düşüp kalkmak/oynaşmak/takılmak
mess about with
f.
231
Deyim
arkadaşı olarak takılmak
pal up with someone
f.
232
Deyim
birileriyle takılmak
pal around with somebody
f.
233
Deyim
birine takılmak
play tricks on someone
f.
234
Deyim
birisiyle takılmak
go around with someone
f.
235
Deyim
birlikte takılmak
keep company with
f.
236
Deyim
birinin gözüne takılmak
catch someone's eye
f.
237
Deyim
başkasıyla takılmak/yatmak
mess around with somebody
f.
238
Deyim
birisiyle takılmak
hang around with someone
f.
239
Deyim
birisine takılmak
pull one's leg
f.
240
Deyim
biriyle takılmak
hang out with somebody
f.
241
Deyim
biriyle buluşmak/takılmak
hook up with someone
f.
242
Deyim
birine takılmak
make cracks about someone
f.
243
Deyim
birine takılmak
pull pranks on someone
f.
244
Deyim
gözüne takılmak
light on
f.
245
Deyim
gözüne takılmak
catch the eye of somebody
f.
246
Deyim
gözüne takılmak
get someone's eye
f.
247
Deyim
gözüne takılmak
catch somebody's eye
f.
248
Deyim
gözüne takılmak
light upon
f.
249
Deyim
ilk engele takılmak
fall at the first hurdle
f.
250
Deyim
kuyruğuna takılmak
be sitting on your tail
f.
251
Deyim
kafasına göre takılmak
let one's hair down
f.
252
Deyim
kafasına göre takılmak
play the field
f.
253
Deyim
sürekli aynı yere takılmak
prop up the bar
f.
254
Deyim
peşine takılmak
tail after
f.
255
Deyim
(göz/bakış) takılmak
light upon
f.
256
Deyim
yeni nesil gibi takılmak
down with the kids
f.
257
Deyim
yeni nesille takılmak
down with the kids
f.
258
Deyim
(göz/bakış) takılmak
light on
f.
259
Deyim
(birinin) kafasına çok takılmak
live in (one's) head rent-free
f.
260
Deyim
(birinin) kafasına çok takılmak
live rent-free in (one's) head
f.
261
Deyim
biriyle/bir şeyle boş boş takılmak
dilly-dally (around) with someone or something
f.
262
Deyim
biriyle/bir şeyle (sağda solda) takılmak
dilly-dally (around) with someone or something
f.
263
Deyim
biriyle/bir şeyle (orada burada) takılmak
dilly-dally (around) with someone or something
f.
264
Deyim
kötü insanlarla takılmak
get into bad company
f.
265
Deyim
kötü insanlarla takılmak
get into bad company
f.
266
Deyim
kötü insanlarla takılmak
keep bad company
f.
267
Deyim
aklına takılmak
get under (one's) skin
f.
268
Deyim
kötü insanlarla takılmak
keep bad company
f.
269
Deyim
(birine) takılmak
give (someone) a ribbing
f.
270
Deyim
son engele takılmak
fall at the final hurdle
f.
271
Deyim
son engele takılmak
fall at the last hurdle
f.
272
Deyim
(birinin) aklına takılmak
come back to haunt (one)
f.
273
Deyim
(birinin) aklına takılmak
return to haunt (one)
f.
274
Deyim
(birine/bir şeye) takılmak
take the mike (out of someone or something)
f.
275
Deyim
birine/bir şeye takılmak
take the rise out of someone/something [uk]
f.
276
Deyim
(birinin) kuyruğuna takılmak
be (sitting) on (one's) tail
f.
277
Deyim
(bir şeyde) takılmak
be stuck on (something)
f.
278
Deyim
aklı (birine/bir şeye) takılmak
be wrapped up in (someone or something)
f.
279
Deyim
(birinin) gözüne takılmak
catch (one's) eye
f.
280
Deyim
birinin gözüne takılmak
catch someone's eye
f.
281
Deyim
birinin gözüne takılmak
catch the eye of someone
f.
282
Deyim
gözüne takılmak
catch eye
f.
283
Deyim
(birinin) gözüne takılmak
catch the eye of (someone)
f.
284
Deyim
birinin peşine takılmak
dog somebody's footsteps
f.
285
Deyim
aklına takılmak
get under skin
f.
286
Deyim
aklına takılmak
get under somebody's skin
f.
287
Deyim
aklı/kafası (birine/bir şeye) takılmak
have (someone or something) on one's mind
f.
288
Deyim
aklı/kafası (birine/bir şeye) takılmak
have (someone or something) on the brain
f.
289
Deyim
aklı/kafası (birine/bir şeye) takılmak
have (someone or something) on the brain
f.
290
Deyim
bir şey aklına takılmak
have something on your mind
f.
291
Deyim
(birine/bir şeye) takılmak
make sport of (someone or something)
f.
292
Deyim
(insanlarla) takılmak
mix and mingle
f.
293
Deyim
-e takılmak
poke borak at [dated] [australia/new zealand]
f.
294
Deyim
(birine/bir şeye) takılmak
poke fun at (someone or something)
f.
295
Deyim
ayrıntılara takılmak
put too fine a point on it
f.
296
Deyim
aklına takılmak
return to haunt
f.
297
Deyim
bir engele takılmak
run into a brick wall
f.
298
Deyim
akla takılmak
stick in mind
f.
299
Deyim
aklına takılmak
stick in your mind
f.
Trade/Economic
300
Ticaret/Ekonomi
gümrüğe takılmak
be stuck in customs
f.
301
Ticaret/Ekonomi
gümrük engeline takılmak
not go through customs
f.
302
Ticaret/Ekonomi
gümrüğe takılmak
be detained by customs
f.
303
Ticaret/Ekonomi
mallar gümrüğe takılmak
be stuck in customs
f.
304
Ticaret/Ekonomi
mallar gümrüğe takılmak
be detained by customs
f.
305
Ticaret/Ekonomi
(mallar) gümrüğe takılmak
(goods) delay in customs
f.
Politics
306
Siyasal
bürokrasi engeline takılmak
encounter a bureaucratic obstacle
f.
Technical
307
Teknik
metal parçaları takılmak üzere kesilmemiş ahşap dipçik
blank
i.
308
Teknik
ucuna takılmak
tail
f.
Traffic
309
Trafik
trafiğe takılmak
be caught in traffic
f.
310
Trafik
trafiğe takılmak
be stuck in traffic
f.
Marine
311
Denizcilik
arka takılmak (gemi)
rig [obsolete]
f.
Fishery
312
Balıkçılık
balık ağına takılmak
gill
f.
313
Balıkçılık
(balık) oltaya takılmak
strike
f.
Football
314
Futbol
direğe takılmak
hit the woodwork
f.
315
Futbol
direğe takılmak
bounce off the goal post
f.
Slang
316
Argo
birileriyle takılmak için gidilen mekan
meat rack
i.
317
Argo
(birine) takılmak
break (one's) balls
f.
318
Argo
(birine) takılmak
break (someone's) balls
f.
319
Argo
şaka yollu takılmak
rag about
f.
320
Argo
ağır abi gibi takılmak
act like a big shot
f.
321
Argo
ağır abi gibi takılmak
act like hot shit
f.
322
Argo
ağır abi gibi takılmak
play the big shot
f.
323
Argo
ağır abi takılmak
play the big shot
f.
324
Argo
ağır abi takılmak
act like hot shit
f.
325
Argo
ağır abi takılmak
act like a big shot
f.
326
Argo
ağır takılmak
play the big shot
f.
327
Argo
amaçsızca takılmak
mess around
f.
328
Argo
arkadaşlarla takılmak
be chilling with your posse
f.
329
Argo
biseksüel takılmak
swing both ways
f.
330
Argo
boş boş takılmak
frack off
f.
331
Argo
beraber takılmak
hang with
f.
332
Argo
bir yerlere takılmak
jack around
f.
333
Argo
boş boş takılmak
fuck off
f.
334
Argo
boş boş takılmak
frack (fuck)
f.
335
Argo
beraber takılmak
hang out with
f.
336
Argo
ile takılmak
hang out with
f.
337
Argo
ile takılmak
hang with
f.
338
Argo
kafasına göre takılmak
veg out
f.
339
Argo
meth takılmak
tweak (rap slang)
f.
340
Argo
manüel takılmak
jack off
f.
341
Argo
mantar takılmak
shrooming
f.
342
Argo
lezbiyen takılmak
lez out
f.
343
Argo
kul takılmak
play the big shot
f.
344
Argo
lsd takılmak
drop acid
f.
345
Argo
kokain takılmak
do some blow
f.
346
Argo
tek tabanca takılmak
hang out on one's own
f.
347
Argo
uyuşturucu takılmak
do dope
f.
348
Argo
uyuşturucu takılmak
do drugs
f.
349
Argo
(uyuşturucu vb) takılmak
catch a buzz
f.
350
Argo
(birine) takılmak
yank (one's) crank
f.
351
Argo
uyuşturucu takılmak
do the drug thing
f.
352
Argo
uyuşturucu takılmak
goof
f.
353
Argo
(birine) takılmak
bust (one's) ass
f.
354
Argo
(birine) takılmak
bust (one's) balls
f.
355
Argo
birine biri/bir şey hakkında takılmak
rag out
f.
356
Argo
birbiriyle takılmak
screw around
f.
357
Argo
biriyle takılmak
sack up
f.
358
Argo
(eşinin dışında) biriyle takılmak
screw around (with somebody)
f.
359
Argo
birine takılmak
pull someone's pisser
f.
360
Argo
(biriyle) takılmak
sack up with (one)
f.
361
Argo
aylak aylak takılmak
hang out
f.
362
Argo
(birine) takılmak
bust (one's) stones
f.
363
Argo
(birlikte) takılmak
chill out
f.
364
Argo
(bir şeyle) ilgili şaka yollu takılmak
rag about (something)
f.
British Slang
365
İngiliz Argosu
amaçsızca takılmak
fanny about/around
f.
366
İngiliz Argosu
amaçsızca takılmak
piddle about
f.
367
İngiliz Argosu
amaçsızca takılmak
arse about /around
f.
368
İngiliz Argosu
avare avare takılmak
play silly buggers
f.
369
İngiliz Argosu
avare avare takılmak
play silly beggars
f.
370
İngiliz Argosu
aylak aylak takılmak
muck around
f.
371
İngiliz Argosu
aylak aylak takılmak
muck about
f.
372
İngiliz Argosu
boş boş takılmak
mooch
f.
373
İngiliz Argosu
boş boş takılmak
fart about/around
f.
374
İngiliz Argosu
boş boş takılmak
fart arse about
f.
375
İngiliz Argosu
boş boş takılmak
dilly-dally
f.
376
İngiliz Argosu
boş boş takılmak
dick around
f.
377
İngiliz Argosu
boş boş takılmak
doss around
f.
378
İngiliz Argosu
boş boş takılmak
dick about
f.
379
İngiliz Argosu
çok içmek/takılmak
cane it
f.
380
İngiliz Argosu
fazla/ağır takılmak
smack out
f.
381
İngiliz Argosu
esrar takılmak
chong it
f.
382
İngiliz Argosu
eks takılmak
pill it
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of takılmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy