Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
hang
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"hang"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 156 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
hang
f.
asmak
General
2
Genel
hang
i.
anlam
3
Genel
hang
i.
mana
4
Genel
hang
i.
duruş
5
Genel
hang
i.
asılış
6
Genel
hang
i.
kullanılış tarzı
7
Genel
hang
i.
döküm
8
Genel
hang
i.
sarkma
9
Genel
hang
i.
iğrenme ifadesi
10
Genel
hang
i.
aşağı doğru meyil
11
Genel
hang
i.
bir şeyin asılma şekli
12
Genel
hang
i.
gevşeme
13
Genel
hang
i.
asılı bırakma
14
Genel
hang
i.
aşağı doğru kıvrıklık
15
Genel
hang
i.
aşağı doğru düşüş
16
Genel
hang
i.
yanıt vermemeye başlama
17
Genel
hang
i.
asılı kalma
18
Genel
hang
i.
kilitlenme
19
Genel
hang
i.
donma
20
Genel
hang
f.
adam asmak
21
Genel
hang
f.
asılı olmak
22
Genel
hang
f.
batmak
23
Genel
hang
f.
bağlı olmak
24
Genel
hang
f.
kaplamak
25
Genel
hang
f.
eğmek (başını)
26
Genel
hang
f.
sarkıtmak
27
Genel
hang
f.
sallandırmak
28
Genel
hang
f.
ipe çekmek
29
Genel
hang
f.
sallanmak
30
Genel
hang
f.
asılı durmak
31
Genel
hang
f.
duvar kağıdı kaplamak
32
Genel
hang
f.
yapıştırmak
33
Genel
hang
f.
asmak
34
Genel
hang
f.
idam etmek
35
Genel
hang
f.
sarkmak
36
Genel
hang
f.
bağlanmak
37
Genel
hang
f.
eğilmek
38
Genel
hang
f.
ertelemek
39
Genel
hang
f.
yapışmak
40
Genel
hang
f.
takmak
41
Genel
hang
f.
dayanmak
42
Genel
hang
f.
eğmek
43
Genel
hang
f.
asarak idam etmek
44
Genel
hang
f.
asılmak
45
Genel
hang
f.
tutturmak
46
Genel
hang
f.
adalete teslim etmek
47
Genel
hang
f.
ceza olarak kötü eylemlere maruz bırakmak
48
Genel
hang
f.
serbestçe hareket edecek şekilde bir yere sabitlemek
49
Genel
hang
f.
oltayla balık tutmak
50
Genel
hang
f.
yumruk atmak
51
Genel
hang
f.
tamamen boşlamak
52
Genel
hang
f.
sallanarak durmak
53
Genel
hang
f.
düşecekmiş gibi durmak
54
Genel
hang
f.
asılı, ekli veya eğimli şeyleri desteklemek
55
Genel
hang
f.
destek almak için tutunmak
56
Genel
hang
f.
takip etmek
57
Genel
hang
f.
külfetli olmak
58
Genel
hang
f.
ağırlığıyla ezmek
59
Genel
hang
f.
kararsız olmak
60
Genel
hang
f.
emin olmamak
61
Genel
hang
f.
muallakta kalmak
62
Genel
hang
f.
gecikmek
63
Genel
hang
f.
iki şeyin arasında kalmak
64
Genel
hang
f.
dikkat kesilmek
65
Genel
hang
f.
boş gezmek
66
Genel
hang
f.
oyalanmak
67
Genel
hang
f.
sallanmak
68
Genel
hang
f.
yükü aşağıdaki taraf boşluk bırakacak şekilde bir tarafa sıkıştırmak
69
Genel
hang
f.
(top) beklenmedik şekilde geri tepmek
70
Genel
hang
f.
(atılan top) istendiği gibi düşmemek
71
Genel
hang
f.
(yarış atı) maksimum hızının altında koşmak
72
Genel
hang
f.
(birileriyle) takılmak
73
Genel
hang
f.
yetişmek
74
Genel
hang
f.
(oyun, yarış) berabere kalmak
75
Genel
hang
f.
etrafına bir şeyler asarak dekore etmek
76
Genel
hang
f.
asılarak ölmek
77
Genel
hang
f.
sımsıkı tutunmak
78
Genel
hang
f.
düşmek
79
Genel
hang
f.
inmek
80
Genel
hang
f.
düşürmek
81
Genel
hang
f.
yavaşça geçmek
82
Genel
hang
f.
kalmak
83
Genel
hang
f.
ısrar etmek
84
Genel
hang
f.
sergilenmek
85
Genel
hang
f.
yapışmak
86
Genel
hang
f.
sıkıca tutmak
87
Genel
hang
f.
adalete teslim etmek
88
Genel
hang
f.
cezalandırmak için kötülük yapmak
89
Genel
hang
f.
yaftalamak
90
Genel
hang
f.
hücum etmek
91
Genel
hang
f.
ikinci dereceden alakalı olmak
92
Genel
hang
f.
devam ettirmek
93
Genel
hang
f.
sürdürmek
94
Genel
hang
f.
sürüncemede kalmak
95
Genel
hang
f.
(oyunda veya yarışta) yakalamak
96
Genel
hang
f.
durumu eşitlemek
97
Genel
hang
f.
yavaşça infilak etmek
98
Genel
hang
f.
duvara (duvar kağıdı) yapıştırmak
99
Genel
hang
f.
askıda bırakmak
100
Genel
hang
f.
sebat etmek
101
Genel
hang
f.
(vücuda) uymak
102
Genel
hang
f.
tam oturmak
103
Genel
hang
f.
beyzbol topuna düzgün falso verememek
104
Genel
hang
f.
(arabayla, bisikletle) dönmek
105
Genel
hang
f.
(zihinde, akılda) takılı kalmak
106
Genel
hang
f.
ortalıkta öylece durmak
Irregular Verb
107
Irregular Verb
hang
f.
hung - hung
108
Irregular Verb
hang
f.
hanged/hung - hanged/hung
Colloquial
109
Konuşma Dili
hang
i.
yapış biçimi
110
Konuşma Dili
hang
i.
kullanma yöntemi
111
Konuşma Dili
hang
i.
önem
112
Konuşma Dili
hang
i.
değer
113
Konuşma Dili
hang
i.
asgari düzeyde ilgi
114
Konuşma Dili
hang
i.
kavrama
115
Konuşma Dili
hang
i.
kavrayış
116
Konuşma Dili
hang
f.
bir yere dönüş yapmak
117
Konuşma Dili
hang
f.
birine lakap takmak
118
Konuşma Dili
hang
f.
birisinin düşüncesine takılıp kalmak
Law
119
Hukuk
hang
f.
asarak idam etmek
120
Hukuk
hang
f.
asmak
121
Hukuk
hang
f.
asmak suretiyle infaz etmek
122
Hukuk
hang
f.
oy birliğiyle karar alamayarak jüriyi çıkmaza sokmak
Technical
123
Teknik
hang
f.
asılı durmak
124
Teknik
hang
f.
asılmak
125
Teknik
hang
f.
duvara yapıştırmak
126
Teknik
hang
f.
asılı kalacak şekilde monte etmek
Computer
127
Bilgisayar
hang
i.
giriş araçlarından gelen yanıtın kesilmesi
128
Bilgisayar
hang
f.
giriş aygıtlarının çalışmaması için (bilgisayar sistemini) durdurmak
129
Bilgisayar
hang
f.
giriş araçlarına yanıt vermeyi durdurmak
130
Bilgisayar
hang
s.
asılı
Textile
131
Tekstil
hang
f.
eteğin ucunu giyildiğinde düzgün ve uygun bir yükseklikte duracak şekilde ayarlamak
132
Tekstil
hang
f.
kumaşla kaplamak
133
Tekstil
hang
f.
(kıyafet) dökülmek
Traffic
134
Trafik
hang
f.
araba kullanırken dönüş yapmak
Marine
135
Denizcilik
hang
i.
çalım
136
Denizcilik
hang
i.
rüzgarın değişmesiyle rotayı kaybetme
137
Denizcilik
hang
i.
yana yatma
Gastronomy
138
Mutfak
hang
f.
(av etini) dinlendirmek
Military
139
Askeri
hang
f.
kapak takımını geride tutmak
140
Askeri
hang
f.
rötar yapmak
141
Askeri
hang
f.
ertelenmek
Sport
142
Spor
hang
i.
cimnastikte paralel çubukta asılı kalma hareketi
Baseball
143
Beysbol
hang
f.
başarısız olacak şekilde atış yapmak
Chess
144
Satranç
hang
f.
(taşı) askıda bırakmak
145
Satranç
hang
f.
rakip taşın yemesine açık hale getirmek
Art
146
Sanat
hang
f.
sergilemek
147
Sanat
hang
f.
(resmi) galeride sergilemek
Music
148
Müzik
hang
i.
bir müzik aleti
149
Müzik
hang
i.
kucağa yerleştirilip el yordamıyla çalınan bir perküsyon enstrümanı
150
Müzik
hang
i.
idyofon
Printery
151
Matbaa
hang
f.
(paragrafı) asılı girinti ile dizayn etmek
Slang
152
Argo
hang
i.
küfür
153
Argo
hang
i.
ehemmiyet
154
Argo
hang
f.
lanetlenmek
155
Argo
hang
f.
sövmek
156
Argo
hang
f.
lanet etmek
"hang"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
hang-up
i.
takıntı
2
Genel
hang-glider
i.
planörle uçan kimse
3
Genel
hang-man
i.
adamasmaca
4
Genel
lever hang
i.
halkalarla yapılan vücudun yatay pozisyonda olduğu bir hareket
5
Genel
hang-on
i.
bir yüzeye veya nesneye kolayca takılan şey
6
Genel
hang-up
i.
duygusal problem
7
Genel
hang-up
i.
psikolojik sorun
8
Genel
hang-up
i.
kaygı
9
Genel
hang-up
i.
kesilirken bir ağaca takılıp kalmış ağaç
10
Genel
hang-up
i.
yolda bulunan (ağaç kütüğü gibi) engel
11
Genel
hang-up
i.
engel
12
Genel
hang-up
i.
mani
13
Genel
hang-up
i.
armatür
14
Genel
hang-up
i.
bir yere takılabilen dekor
15
Genel
hang-up
i.
(duvar, tavan gibi) bir yere tutturulabilen şey
16
Genel
hang-up
i.
engel
17
Genel
hang-up
i.
gelişimi sekteye uğratan şey
18
Genel
hang-by
i.
asalak
19
Genel
hang-by
i.
beleşçi
20
Genel
reverse hang
i.
ters asılma
21
Genel
hang up
f.
kapamak
22
Genel
hang out
f.
oturmak
23
Genel
hang around
f.
aylak aylak dolaşmak
24
Genel
get the hang of
f.
anlamak
25
Genel
hang in the balance
f.
tehlikede olmak
26
Genel
hang out
f.
oyalanmak
27
Genel
hang out
f.
asmak
28
Genel
hang back
f.
geri kalmak
29
Genel
hang on
f.
tutunmak
30
Genel
hang over
f.
üstüne gelmek
31
Genel
hang back
f.
çekinmek
32
Genel
hang on
f.
ısrar etmek
33
Genel
hang out
f.
sarkmak
34
Genel
hang on
f.
dayanmak
35
Genel
hang by a thread
f.
risk altında olmak
36
Genel
hang down
f.
sarkıtmak
37
Genel
hang out
f.
sürtmek
38
Genel
hang behind
f.
geri kalmak
39
Genel
hang back
f.
duraksamak
40
Genel
hang on to
f.
yapışmak
41
Genel
get the hang of
f.
havasına girmek
42
Genel
get the hang of
f.
esasını kavramak
43
Genel
hang on somebody's lips
f.
ağzının içine bakmak
44
Genel
hang over
f.
abanmak
45
Genel
hang poster
f.
poster asmak
46
Genel
hang about
f.
gezinmek
47
Genel
hang over
f.
devam etmek
48
Genel
hang up in someone's ear
f.
telefonu yüzüne kapatmak
49
Genel
hang around
f.
beklemek
50
Genel
hang oneself
f.
kendini asmak
51
Genel
hang on
f.
bağlı olmak
52
Genel
hang up
f.
çamaşır asmak
53
Genel
hang someone in effigy
f.
protesto olarak sevilmeyen birinin kuklasını asmak
54
Genel
hang up on someone
f.
telefonu yüzüne kapatmak
55
Genel
hang up
f.
telefonu kapatmak
56
Genel
hang back
f.
sakınmak
57
Genel
hang in the air
f.
havada asılı kalmak
58
Genel
hang back
f.
gönülsüz olmak
59
Genel
hang down
f.
sallanmak
60
Genel
hang up
f.
asmak
61
Genel
hang up on someone
f.
telefonu suratına kapatmak
62
Genel
hang on
f.
asmak
63
Genel
hang down
f.
ağmak
64
Genel
hang on
f.
sallanmak
65
Genel
hang in the balance
f.
karara bağlanmamış olmak
66
Genel
hang up
f.
telefonu kapamak
67
Genel
hang in the balance
f.
nazik bir durumda olmak
68
Genel
hang on
f.
germek
69
Genel
hang over
f.
sürmek
70
Genel
hang up
f.
için yanıp tutuşmak
71
Genel
hang back
f.
tereddüt etmek
72
Genel
hang on
f.
sarılmak
73
Genel
hang fire
f.
geri kalmak
74
Genel
hang on to
f.
sıkı tutunmak
75
Genel
hang about
f.
sallanmak
76
Genel
get the hang of
f.
usulünü öğrenmek
77
Genel
hang on somebody's words
f.
ağzının içine bakmak
78
Genel
hang on
f.
takmak
79
Genel
hang together
f.
birlikte takılmak
80
Genel
hang out
f.
çamaşır asmak
81
Genel
hang on
f.
sıkı tutmak
82
Genel
hang down
f.
asılmak
83
Genel
let something hang down
f.
sarkıtmak
84
Genel
hang onto
f.
tutmaya çalışmak
85
Genel
hang on
f.
asılmak
86
Genel
hang on
f.
katlanmak
87
Genel
hang about
f.
dolanmak
88
Genel
hang around
f.
oyalanmak
89
Genel
hang about
f.
oyalanmak
90
Genel
hang on
f.
asılı durmak
91
Genel
hang up in someone's ear
f.
telefonu suratına kapatmak
92
Genel
hang back
f.
geri durmak
93
Genel
hang down
f.
sarkmak
94
Genel
hang around
f.
gezinmek
95
Genel
hang around
f.
sallanmak
96
Genel
hang up
f.
sermek
97
Genel
hang over
f.
eğilmek
98
Genel
hang on somebody's words
f.
ağzı açık dinlemek
99
Genel
get the hang of
f.
kavramak
100
Genel
hang out
f.
vakit öldürmek
101
Genel
hang out the laundry
f.
çamaşır asmak
102
Genel
hang in the balance
f.
muallakta olmak
103
Genel
hang out
f.
takılmak
104
Genel
hang up
f.
elbise asmak
105
Genel
hang about
f.
beklemek
106
Genel
hang about
f.
aylak aylak dolaşmak
107
Genel
let it all hang out
f.
koyvermek
108
Genel
let it all hang out
f.
boşlamak
109
Genel
let it all hang out
f.
rahatlamak
110
Genel
let it all hang out
f.
gevşemek
111
Genel
let it all hang out
f.
kendini koyvermek
112
Genel
hang on someone's every word
f.
can kulağıyla dinlemek
113
Genel
hang on somebody's lips
f.
can kulağıyla dinlemek
114
Genel
hang up
f.
ertelemek
115
Genel
hang out of (a window/balcony)
f.
dışarı sarkmak
116
Genel
hang on the wall
f.
duvara asmak
117
Genel
hang up high
f.
yükseğe asmak
118
Genel
hang from the ceiling
f.
tavandan sarkmak (lamba/ampul vb)
119
Genel
hang one's head
f.
başını eğmek
120
Genel
hang one's head
f.
başını öne eğmek
121
Genel
hang out a sign
f.
tabela asmak
122
Genel
hang banner
f.
pankart asmak
123
Genel
hang up
f.
-e kafasını takmak
124
Genel
hang up
f.
-i çok beğenmek
125
Genel
get the hang of
f.
-i anlamak
126
Genel
hang up
f.
-e bayılmak
127
Genel
get the hang of
f.
-i kavramak
128
Genel
get the hang of
f.
-in esasını kavramak
129
Genel
get the hang of
f.
-in usulünü öğrenmek
130
Genel
get the hang of
f.
-in havasına girmek
131
Genel
hang up
f.
-e tutulmak
132
Genel
hang on
f.
yapışmak
133
Genel
hang around
f.
sürtmek
134
Genel
hang about
f.
sürtmek
135
Genel
hang on
f.
tutmak
136
Genel
hang about
f.
başıboş gezerek oyalanmak
137
Genel
hang on
f.
beklemek
138
Genel
hang around
f.
başıboş gezerek oyalanmak
139
Genel
get into the hang of
f.
alışmak
140
Genel
get the hang of
f.
nasıl yapıldığını öğrenmek
141
Genel
get into the hang of
f.
alışkanlık kazanmak
142
Genel
get into the hang of
f.
yapma alışkanlığı kazanmak
143
Genel
get the hang of
f.
işi kavramak
144
Genel
get the hang of
f.
nasıl yapılacağını öğrenmek
145
Genel
get the hang of
f.
püf noktasını öğrenmek
146
Genel
let it all hang out
f.
kafa dağıtmak
147
Genel
hang up
f.
meşgule almak
148
Genel
hang out laundry
f.
çamaşır asmak
149
Genel
hang a picture on a wall
f.
duvara tablo asmak
150
Genel
hang clothes
f.
çamaşır asmak
151
Genel
hang a painting on a wall
f.
duvara tablo asmak
152
Genel
(one's belly) hang over one's trousers
f.
göbeği pantolonundan sarkmak
153
Genel
hang off
f.
beklemek
154
Genel
hang a notice
f.
ilan asmak
155
Genel
hang on tight
f.
sıkıca tutunmak
156
Genel
hang down from something
f.
bir şeyden sarkmak
157
Genel
hang someone for something
f.
birini bir şey için asmak
158
Genel
hang out of the window
f.
pencereden sarkmak
159
Genel
hang a banner
f.
afiş asmak
160
Genel
hang with the wrong people
f.
yanlış insanlarla takılmak
161
Genel
hang the laundry
f.
çamaşırları asmak
162
Genel
hang up
f.
telefon kapatmak
163
Genel
hang up
f.
telefon kapamak
164
Genel
hang curtains
f.
perde asmak
165
Genel
hang a picture
f.
resim asmak
166
Genel
hang a painting
f.
tablo asmak
167
Genel
hang around at home on sunday
f.
pazar günü evde takılmak
168
Genel
hang out together
f.
birlikte gezmek
169
Genel
hang out together
f.
birlikte takılmak
170
Genel
hang out a sign
f.
tabela asmak
171
Genel
hang up the phone
f.
telefonu kapatmak
172
Genel
hang in doubt
f.
tereddüt etmek
173
Genel
hang in the hedge
f.
durma noktasına gelmek
174
Genel
hang together
f.
birlik olmak
175
Genel
hang together
f.
kendi içinde tutarlı olmak
176
Genel
hang together
f.
anlamlı bir bütün oluşturmak
177
Genel
hang glide
f.
planör ile uçmak
178
Genel
hang glide
f.
planör uçurmak
179
Genel
hang out [obsolete]
f.
aşağı doğru çıkıntı yapmak
180
Genel
hang out
f.
sergilemek amacıyla dışarı asmak
181
Genel
hang together
f.
münasebette bulunmak
182
Genel
hang together
f.
hemfikir olmak
183
Genel
hang up
f.
tökezletmek
184
Genel
hang up
f.
engellemek
185
Genel
hang up
f.
muallakta bırakmak
186
Genel
hang up
f.
(bir ağacın) düşerken başka bir ağaca takılmasına neden olmak
187
Genel
hang up
f.
başarmak
188
Genel
hang up
f.
sıkışmak
189
Genel
hang up
f.
geceyi geçirmek için yolculuğa ara vermek
190
Genel
hang up [australia]
f.
(atı) direğe bağlamak
191
Genel
hang-glide
f.
planör ile uçmak
192
Genel
hang-glide
f.
planör uçurmak
193
Genel
hang-on
s.
bir yüzeye veya nesneye kolayca takılan bir şey ile ilgili
194
Genel
hang in there!
ünl.
dişini sık
195
Genel
hang about
ünl.
biraz bekle!
196
Genel
hang about
ünl.
dur!
Irregular Verb
197
Irregular Verb
hang a horseshoe on the door
f.
kapıya at nalı asmak
Phrasals
198
Öbek Fiiller
hang around
f.
boş boş dolaşmak
199
Öbek Fiiller
hang back
f.
isteksiz olmak
200
Öbek Fiiller
hang down
f.
alçalmak
201
Öbek Fiiller
hang on
f.
(hastalık) bünyeye yapışıp kalmak
202
Öbek Fiiller
hang out
f.
yansıtmak
203
Öbek Fiiller
hang out [obsolete]
f.
aşağı doğru çıkıntı yapmak
204
Öbek Fiiller
hang over
f.
tepeye yansıtmak
205
Öbek Fiiller
hang to
f.
tutunmak
206
Öbek Fiiller
hang upon
f.
tutkuyla hürmet etmek
207
Öbek Fiiller
hang on
f.
(ses) duyulmaya devam etmek
208
Öbek Fiiller
hang out
f.
ayak diremek
209
Öbek Fiiller
hang down
f.
öne eğilmek
210
Öbek Fiiller
hang over
f.
üstünde asılı olmak
211
Öbek Fiiller
hang down
f.
(boynunu) bükmek
212
Öbek Fiiller
hang on
f.
(telefonda) hatta kalmak
213
Öbek Fiiller
hang over
f.
henüz tamamlanmamış olmak
214
Öbek Fiiller
hang out
f.
sallanmak
215
Öbek Fiiller
hang out
f.
boş boş gezmek
216
Öbek Fiiller
hang over
f.
yapılmaya devam ediyor olmak
217
Öbek Fiiller
hang out
f.
ikamet etmek
218
Öbek Fiiller
hang out
f.
(bir yerde) yaşamak
219
Öbek Fiiller
hang out
f.
sergilemek amacıyla asmak
220
Öbek Fiiller
hang back
f.
ağır olmak
221
Öbek Fiiller
hang around
f.
amaçsızca ortalarda dolanmak
222
Öbek Fiiller
hang about
f.
amaçsızca ortalarda dolanmak
223
Öbek Fiiller
hang back
f.
askıya almak
224
Öbek Fiiller
hang up
f.
beklemeye almak (telefonda)
225
Öbek Fiiller
hang out
f.
bir ortama takılmak
226
Öbek Fiiller
hang from something
f.
bir şeyden/yerden sarkmak
227
Öbek Fiiller
hang on
f.
beklemeye almak (telefonda)
228
Öbek Fiiller
hang out with
f.
biriyle takılmak
229
Öbek Fiiller
hang on
f.
dişini sıkmak
230
Öbek Fiiller
hang around
f.
çevresine asmak
231
Öbek Fiiller
hang back
f.
geri durmak/beklemek
232
Öbek Fiiller
hang back
f.
geciktirmek
233
Öbek Fiiller
hang up
f.
hatta kalmak
234
Öbek Fiiller
hang back
f.
ilerleyememek
235
Öbek Fiiller
hang back
f.
oyalanmak
236
Öbek Fiiller
hang around
f.
oyalanmak
237
Öbek Fiiller
hang about
f.
oyalanmak
238
Öbek Fiiller
hang on to
f.
sıkıca tutmak
239
Öbek Fiiller
hang about
f.
sağda solda oyalanmak
240
Öbek Fiiller
hang around
f.
sağda solda oyalanmak
241
Öbek Fiiller
hang out
f.
sürekli bir yere takılmak
242
Öbek Fiiller
hang on to
f.
sımsıkı tutmak
243
Öbek Fiiller
hang up on someone
f.
telefonu yüzüne kapamak
244
Öbek Fiiller
hang up on someone
f.
telefonu yüze kapamak
245
Öbek Fiiller
hang up
f.
.... için can atmak
246
Öbek Fiiller
hang together
f.
(elbise/kıyafet) dağılmamak
247
Öbek Fiiller
hang together
f.
(elbise/kıyafet) parçalanmamak
248
Öbek Fiiller
hang off
f.
bir şey yapmadan beklemek
249
Öbek Fiiller
hang in
f.
direnmek
250
Öbek Fiiller
hang in
f.
sebat etmek
251
Öbek Fiiller
hang in
f.
yapışmak
252
Öbek Fiiller
hang about
f.
boşa vakit harcamak
253
Öbek Fiiller
hang about
f.
aylaklık etmek
254
Öbek Fiiller
hang about
f.
(birinin) kapısını aşındırmak
255
Öbek Fiiller
hang about
f.
vakit öldürmek
256
Öbek Fiiller
hang around
f.
boşa vakit harcamak
257
Öbek Fiiller
hang around
f.
aylaklık etmek
258
Öbek Fiiller
hang around
f.
(birinin) kapısını aşındırmak
259
Öbek Fiiller
hang around
f.
vakit öldürmek
260
Öbek Fiiller
hang back
f.
bocalamak
261
Öbek Fiiller
hang back
f.
sendelemek
262
Öbek Fiiller
hang behind
f.
geç çıkmak
263
Öbek Fiiller
hang on
f.
vazgeçmemek
264
Öbek Fiiller
hang on
f.
ısrarcı olmak
265
Öbek Fiiller
hang on
f.
sımsıkı sarılmak
266
Öbek Fiiller
hang on
f.
durmak
267
Öbek Fiiller
hang on
f.
kalmak
268
Öbek Fiiller
hang on
f.
takılıp kalmak
269
Öbek Fiiller
hang up [australia]
f.
(atı) direğe bağlamak
270
Öbek Fiiller
hang up
f.
(bir ağacın) düşerken başka bir ağaca takılmasına neden olmak
271
Öbek Fiiller
hang up
f.
başarmak
272
Öbek Fiiller
hang up
f.
sıkışmak
273
Öbek Fiiller
hang up
f.
geceyi geçirmek için yolculuğa ara vermek
274
Öbek Fiiller
hang something on someone or something
f.
birine/bir şeye bir şey asmak
275
Öbek Fiiller
hang something on someone or something
f.
birine/bir şeye bir şey takmak
276
Öbek Fiiller
hang something on someone or something
f.
birine/bir şeye bir şey tutturmak
277
Öbek Fiiller
hang on
f.
dikkatlice dinlemek
278
Öbek Fiiller
hang behind (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) gerisinde kalmak
279
Öbek Fiiller
hang behind (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında kalmak
280
Öbek Fiiller
hang by
f.
sallantıda bırakılmak
281
Öbek Fiiller
hang by
f.
ile sarkıtılmak
282
Öbek Fiiller
hang by
f.
ile sallandırılmak
283
Öbek Fiiller
hang by
f.
'-den asılmak
284
Öbek Fiiller
hang by
f.
ile asılmak
285
Öbek Fiiller
hang by something
f.
bir şeyin ucunda sallantıda bırakılmak
286
Öbek Fiiller
hang by something
f.
bir şeyle sallandırılmak
287
Öbek Fiiller
hang by something
f.
bir şeyle sarkıtılmak
288
Öbek Fiiller
hang by something
f.
bir şeyle asılmak
289
Öbek Fiiller
hang by something
f.
bir şeyden/bir yerden/bir yerinden asılmak
290
Öbek Fiiller
hang by something
f.
bir uzvundan/bir uzvuyla asılmak
291
Öbek Fiiller
hang down from (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) sarkmak
292
Öbek Fiiller
hang for
f.
için asmak
293
Öbek Fiiller
hang from
f.
-den sarkmak
294
Öbek Fiiller
hang from
f.
'-den sarkıtmak
295
Öbek Fiiller
hang from
f.
'-e asmak
296
Öbek Fiiller
hang someone or something from something
f.
birini/bir şeyi bir yerden sarkıtmak
297
Öbek Fiiller
hang someone or something from something
f.
birini/bir şeyi bir yere asmak
298
Öbek Fiiller
hang in (something)
f.
(bir şeyde) direnmek
299
Öbek Fiiller
hang in (something)
f.
(bir şeyde) sebat etmek
300
Öbek Fiiller
hang in (something)
f.
(bir şeye) yapışmak
301
Öbek Fiiller
hang on to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yapışmak
302
Öbek Fiiller
hang on to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sıkı tutunmak
303
Öbek Fiiller
hang on to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sıkıca tutmak
304
Öbek Fiiller
hang on to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sımsıkı tutmak
305
Öbek Fiiller
hang on to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tutunmak
306
Öbek Fiiller
hang onto (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) tutmaya çalışmak
307
Öbek Fiiller
hang onto (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) elde tutmak
308
Öbek Fiiller
hang onto (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) muhafaza etmek
309
Öbek Fiiller
hang onto (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tutunmak
310
Öbek Fiiller
hang onto (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yapışmak
311
Öbek Fiiller
hang (something) out (of something)
f.
(bir şeyi bir şeyden) dışarı sarkıtmak
312
Öbek Fiiller
hang (something) out (of something)
f.
(bir şeyi bir şeyden) dışarı sallandırmak
313
Öbek Fiiller
hang out with (one)
f.
(biriyle) takılmak
314
Öbek Fiiller
hang out with (one)
f.
(biriyle) vakit geçirmek
315
Öbek Fiiller
hang something over someone or something
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne asmak
316
Öbek Fiiller
hang something over someone or something
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin tepesine asmak
317
Öbek Fiiller
hang something over someone or something
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden/tepesinden sallandırmak
318
Öbek Fiiller
hang over someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstünde/tepesinde asılı olmak
319
Öbek Fiiller
hang over someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstünde/tepesinde asılı kalmak
320
Öbek Fiiller
hang over someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstünde/tepesinde uçmak
321
Öbek Fiiller
hang something on someone
f.
bir şeyi birinin üstüne atmak
322
Öbek Fiiller
hang something on someone
f.
birini suçlamak
323
Öbek Fiiller
hang something on someone
f.
birinin üstüne bir şeyin suçunu atmak
324
Öbek Fiiller
hang something on someone
f.
birine bir şeyle iftira atmak
325
Öbek Fiiller
hang something on someone
f.
bir suçu birinin üstüne atmak
326
Öbek Fiiller
hang something up
f.
telefonu kapatmak
327
Öbek Fiiller
hang someone or something with something
f.
birini/bir şeyi bir şeyle asmak
328
Öbek Fiiller
hang with (one)
f.
(biriyle) takılmak
329
Öbek Fiiller
hang with (one)
f.
(biriyle) vakit geçirmek
330
Öbek Fiiller
hang with someone
f.
biriyle takılmak
331
Öbek Fiiller
hang with someone
f.
biriyle vakit geçirmek
Proverb
332
Atasözü
give him enough rope and he'll hang himself
bırak kendi kuyusunu kazsın
333
Atasözü
give them enough rope to hang themselves
bırak kendi kuyusunu kazsın
334
Atasözü
give him enough rope and he'll hang himself
sen eline ipi ver o kendini asar
335
Atasözü
give them enough rope to hang themselves
sen eline ipi ver o kendini asar
336
Atasözü
give someone enough rope and he'll hang himself
bırak kendi kuyusunu kazsın
337
Atasözü
give somebody enough rope to hang themselves
bırak kendi kuyusunu kazsın
338
Atasözü
give a dog a bad name and hang him
adımız çıkmış bir kere ne yapsak nafile
339
Atasözü
give a dog a bad name and hang him
adımız çıkmış dokuza inmez sekize
340
Atasözü
home is where you hang your hat
ev, kişiyi ve sahip olduklarını barındıran yerdir
341
Atasözü
home is where you hang your hat
kişi nerede yaşıyorsa orası evidir
342
Atasözü
give a man enough rope and he will hang himself
sen eline ipi ver o kendini asar
343
Atasözü
give a man enough rope and he will hang himself
bırak kendi kuyusunu kazsın
Colloquial
344
Konuşma Dili
hang of a (someone or something)
i.
çok iyi (biri/bir şey)
345
Konuşma Dili
hang of a (someone or something)
i.
çok heyecan verici (biri/bir şey)
346
Konuşma Dili
hang of a (someone or something)
i.
çok ilginç (biri/bir şey)
347
Konuşma Dili
hang of a (someone or something)
i.
harika (biri/bir şey)
348
Konuşma Dili
hang [ireland]
i.
ucuz domuz jambonu
349
Konuşma Dili
hang time
i.
havada kalma süresi
350
Konuşma Dili
hang around
f.
bir yerde takılmak
351
Konuşma Dili
hang around
f.
biriyle takılmak
352
Konuşma Dili
hang around
f.
maça asılmak
353
Konuşma Dili
hang out at the mall
f.
alışveriş merkezinde takılmak
354
Konuşma Dili
hang out with friends
f.
arkadaşlarla takılmak
355
Konuşma Dili
hang around with friends
f.
arkadaşlarla takılmak
356
Konuşma Dili
hang on (to) like grim death
f.
asılmak
357
Konuşma Dili
hang onto
f.
elde tutmak
358
Konuşma Dili
hang up one's boots
f.
emekli olmak
359
Konuşma Dili
hang up one's boots
f.
işten ayrılmak
360
Konuşma Dili
hang one on
f.
kafa çekmek
361
Konuşma Dili
hang onto
f.
muhafaza etmek
362
Konuşma Dili
let it all hang out
f.
keyfine bak
363
Konuşma Dili
hang one on
f.
sarhoş olmak
364
Konuşma Dili
hang on (to) like grim death
f.
sıkıca elinden tutmak
365
Konuşma Dili
hang up one's boots
f.
ununu eleyip eleğini asmak
366
Konuşma Dili
hang paper
f.
karşılıksız çek yazmak
367
Konuşma Dili
hang out with girls
f.
kızlarla takılmak
368
Konuşma Dili
hang out [us]
f.
ağzına geleni söylemek
369
Konuşma Dili
hang out [us]
f.
pervasızca konuşmak
370
Konuşma Dili
hang up
f.
duygusal sorunlara sebep olmak
371
Konuşma Dili
hang up
f.
duygusal sorunları olmak
372
Konuşma Dili
hang a left/right [us]
f.
sola/sağa dönmek
373
Konuşma Dili
hang something [uk]
f.
bir şeye aldırmamak
374
Konuşma Dili
hang something [uk]
f.
bir şeyi takmamak
375
Konuşma Dili
hang something [uk]
f.
bir şeyi önemsememek
376
Konuşma Dili
hang something [uk]
f.
bir şeyi umursamamak
377
Konuşma Dili
hang something [uk]
f.
bir şeyi tınmamak
378
Konuşma Dili
hang something [uk]
f.
bir şeyi iplememek
379
Konuşma Dili
hang something [uk]
f.
bir şeyi sallamamak
380
Konuşma Dili
hang something [uk]
f.
bir şeyi kale almamak
381
Konuşma Dili
hang something [uk]
f.
bir şeyi kafaya takmamak
382
Konuşma Dili
hang up
s.
kafasını takmış
383
Konuşma Dili
hang up
s.
saplanıp kalmış
384
Konuşma Dili
hang up
s.
saplantılı
385
Konuşma Dili
hang up
s.
saplantı yapmış
386
Konuşma Dili
hang on a second
expr.
bir saniye bekleyin
387
Konuşma Dili
hang on a sec
expr.
bir saniye bekle
388
Konuşma Dili
hang on a moment
expr.
biraz bekle
389
Konuşma Dili
hang on a moment
expr.
bekle biraz
390
Konuşma Dili
so cold you could hang meat
expr.
buz gibi
391
Konuşma Dili
hang on a minute
expr.
bir dakika bekle
392
Konuşma Dili
hang on a mo
expr.
bir dakika/saniye
393
Konuşma Dili
hang on a minute
expr.
biraz bekle
394
Konuşma Dili
hang on a mo
expr.
biraz bekle
395
Konuşma Dili
hang on a second
expr.
bir saniye bekle
396
Konuşma Dili
hang on
expr.
dur biraz
397
Konuşma Dili
hang on!
expr.
dayan!
398
Konuşma Dili
hang on to your hat
expr.
dikkat edin
399
Konuşma Dili
let it all hang out
expr.
canının istediğini yap
400
Konuşma Dili
hang on
expr.
dayan
401
Konuşma Dili
and hang the cost/expense
expr.
fiyatını düşünmeden
402
Konuşma Dili
hang on!
expr.
ha gayret!
403
Konuşma Dili
let it all hang out
expr.
istediğin gibi davran
404
Konuşma Dili
hang on to your hat
expr.
kemerlerinizi bağlayın
405
Konuşma Dili
hang on there!
expr.
orada dur işte!
406
Konuşma Dili
and hang the cost/expense
expr.
masrafları düşünmeden
407
Konuşma Dili
let it all hang out
expr.
kafana göre takıl
408
Konuşma Dili
hang on to your hat
expr.
sıkı durun
409
Konuşma Dili
hang on to your hat!
expr.
sıkı dur! (bak ne anlatacağım)
410
Konuşma Dili
hang on
expr.
sık dişini
411
Konuşma Dili
hang on a mo
expr.
(kısa süreliğine) bekle beni
412
Konuşma Dili
do not hang noodles on my ears
expr.
beni kandırmaya çalışma
413
Konuşma Dili
do not hang noodles on my ears
expr.
bana dolma yutturamazsın
414
Konuşma Dili
do not hang noodles on my ears
expr.
bana yediremezsin
415
Konuşma Dili
do not hang noodles on my ears
expr.
bana yutturamazsın
416
Konuşma Dili
hang in there!
expr.
pes etme!
417
Konuşma Dili
hang on in there
expr.
dişini sık
418
Konuşma Dili
hang on in there
expr.
pes etme
419
Konuşma Dili
hang on in there
expr.
dayan
420
Konuşma Dili
hang on in there
expr.
kendini bırakma
421
Konuşma Dili
hang of a
expr.
çok iyi
422
Konuşma Dili
hang of a
expr.
harika
423
Konuşma Dili
hang of a
expr.
yüksek seviyede
424
Konuşma Dili
hang of a
expr.
büyük ölçüde
425
Konuşma Dili
hang of a
expr.
müthiş
426
Konuşma Dili
hang of a
expr.
müthiş derecede
427
Konuşma Dili
a hang of
expr.
çok iyi
428
Konuşma Dili
a hang of
expr.
harika
429
Konuşma Dili
a hang of
expr.
yüksek seviyede
430
Konuşma Dili
a hang of
expr.
büyük ölçüde
431
Konuşma Dili
a hang of
expr.
müthiş
432
Konuşma Dili
a hang of
expr.
müthiş derecede
433
Konuşma Dili
hang loose!
expr.
endişelenme!
434
Konuşma Dili
hang tight
exclam.
sıkı dur
435
Konuşma Dili
hang tight
exclam.
sık dişini
Idioms
436
Deyim
a peg on which to hang (something)
i.
bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey
437
Deyim
a peg on which to hang something
i.
bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey
438
Deyim
a peg to hang (something) on
i.
bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey
439
Deyim
a peg to hang a matter on
i.
asıl meseleye girmek için kullanılan bahane/vesile/fırsat
440
Deyim
a peg on which to hang (something)
i.
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
441
Deyim
a peg on which to hang something
i.
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
442
Deyim
a peg to hang (something) on
i.
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
443
Deyim
a peg on which to hang (something)
i.
fikir belirtmek için fırsat olarak değerlendirilen şey
444
Deyim
a peg on which to hang something
i.
fikir belirtmek için fırsat olarak değerlendirilen şey
445
Deyim
a peg to hang (something) on
i.
fikir belirtmek için fırsat olarak değerlendirilen şey
446
Deyim
a place to hang one's hat
i.
başını sokacak ev
447
Deyim
a peg on which to hang something
i.
görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
448
Deyim
a peg on which to hang something
i.
görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
449
Deyim
a peg on which to hang something
i.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
450
Deyim
a peg on which to hang something
i.
üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
451
Deyim
a peg to hang (something) on
i.
görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
452
Deyim
a peg to hang (something) on
i.
görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
453
Deyim
a peg to hang (something) on
i.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
454
Deyim
a peg to hang (something) on
i.
üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
455
Deyim
a peg to hang something on
i.
görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
456
Deyim
a peg to hang something on
i.
görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
457
Deyim
a peg to hang something on
i.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
458
Deyim
a peg to hang something on
i.
üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
459
Deyim
a peg on which to hang something
i.
görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
460
Deyim
a peg on which to hang something
i.
görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
461
Deyim
a peg on which to hang something
i.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
462
Deyim
a peg on which to hang something
i.
üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
463
Deyim
hang 10
i.
sörf tahtası üzerinde durmak/tutunmak
464
Deyim
hang 10
i.
sörfte sörfçünün sörf tahtasının ucuna doğru yaptığı manevra hareketi
465
Deyim
somewhere to hang hat
i.
başını sokacak bir ev
466
Deyim
somewhere to hang hat
i.
başını sokacak bir yer
467
Deyim
somewhere to hang hat
i.
başını sokacak yuva
468
Deyim
somewhere to hang (up) (one's) hat
i.
başını sokacak bir ev
469
Deyim
somewhere to hang (up) (one's) hat
i.
başını sokacak bir yer
470
Deyim
somewhere to hang (up) (one's) hat
i.
başını sokacak yuva
471
Deyim
some place to hang (up) (one's) hat
i.
başını sokacak bir ev
472
Deyim
some place to hang (up) (one's) hat
i.
başını sokacak bir yer
473
Deyim
some place to hang (up) (one's) hat
i.
başını sokacak yuva
474
Deyim
the hang of
i.
-in usulü
475
Deyim
the hang of
i.
-in esası
476
Deyim
the hang of
i.
-in nasıl yapılacağı/yapıldığı
477
Deyim
the hang of
i.
'-in püf noktası
478
Deyim
the hang of (something)
i.
(bir şeyin) usulü
479
Deyim
the hang of (something)
i.
(bir şeyin) esası
480
Deyim
the hang of (something)
i.
(bir şeyin) nasıl yapılacağı/yapıldığı
481
Deyim
the hang of (something)
i.
(bir şeyin) püf noktası
482
Deyim
(don't) care a hang
f.
azıcık bile umursamamak
483
Deyim
(don't) care a hang
f.
hiç takmamak
484
Deyim
hang a left (or right)
f.
sola (ya da sağa) dönmek
485
Deyim
hang by the eyelids
f.
pamuk ipliğine bağlı olmak
486
Deyim
hang on the lips
f.
büyülenmişçesine dinlemek
487
Deyim
hang out the white flag
f.
ateşkes istemek
488
Deyim
hang the flag half-mast high
f.
bayrağı yarıya indirmek
489
Deyim
hang out the white flag
f.
beyaz bayrak çekmek
490
Deyim
hang by the eyelids
f.
koptu kopacak bir durumda olmak
491
Deyim
hang by the eyelids
f.
eksik kalmak
492
Deyim
hang by the eyelids
f.
yarım kalmak
493
Deyim
hang up (one's) fiddle when (one) comes home
f.
eve gelince tüm neşesini yitirmek
494
Deyim
hang up (one's) fiddle when (one) comes home
f.
ailesinin yanındayken keyfi kaçmak
495
Deyim
hang up (one's) fiddle when (one) comes home
f.
eve gelince kendini kapatmak
496
Deyim
not care a hang (about something)
f.
zerre kadar umurunda olmamak
497
Deyim
not care a hang (about something)
f.
zerre kadar aldırmamak
498
Deyim
not care a hang (about something)
f.
bir nebze dahi önemsememek
499
Deyim
not care a hang (about something)
f.
bir nebze olsun umursamamak
500
Deyim
not care a hang (about something)
f.
zerre kadar önem vermemek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hang
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy