Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
catch
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"catch"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 154 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
catch
i.
tutma
2
Yaygın Kullanım
catch
i.
yakalama
3
Yaygın Kullanım
catch
i.
aldatmaca
4
Yaygın Kullanım
catch
f.
yakalamak
5
Yaygın Kullanım
catch
f.
yetişmek
General
6
Genel
catch
i.
kar
7
Genel
catch
i.
parça
8
Genel
catch
i.
bölüm
9
Genel
catch
i.
kilit dili
10
Genel
catch
i.
voli
11
Genel
catch
i.
kanca
12
Genel
catch
i.
topluca söylenen şarkı
13
Genel
catch
i.
av
14
Genel
catch
i.
tutma av
15
Genel
catch
i.
bityeniği
16
Genel
catch
i.
tuzak
17
Genel
catch
i.
hile
18
Genel
catch
i.
kapı tutucusu
19
Genel
catch
i.
devvar köprü dişleri
20
Genel
catch
i.
mandal
21
Genel
catch
i.
tutucu
22
Genel
catch
i.
mandal katılığı
23
Genel
catch
i.
köprü dişleri
24
Genel
catch
i.
devlet kuşu
25
Genel
catch
i.
kolay bulunmaz fırsat
26
Genel
catch
i.
(şarkı, şiir vb.) akılda kalan ufak kısım
27
Genel
catch
i.
kelepir
28
Genel
catch
i.
yakalayış
29
Genel
catch
i.
sorun
30
Genel
catch
i.
yakalanan balık miktarı
31
Genel
catch
i.
avdan elde edilen miktar
32
Genel
catch
f.
yayılmak
33
Genel
catch
f.
bulaşmak
34
Genel
catch
f.
duymak
35
Genel
catch
f.
tutuşmak
36
Genel
catch
f.
olmak
37
Genel
catch
f.
büyülemek
38
Genel
catch
f.
tutulmak
39
Genel
catch
f.
basmak
40
Genel
catch
f.
yakalanmak (bir hastalığa)
41
Genel
catch
f.
yetişmek (trene/vapura/uçağa)
42
Genel
catch
f.
inmek
43
Genel
catch
f.
gafil avlamak
44
Genel
catch
f.
tutturmak
45
Genel
catch
f.
kapmak
46
Genel
catch
f.
kapmak (hastalık)
47
Genel
catch
f.
eline geçmek
48
Genel
catch
f.
çalışmak (mekanizma)
49
Genel
catch
f.
yakalanmak
50
Genel
catch
f.
çarpmak
51
Genel
catch
f.
maruz kalmak
52
Genel
catch
f.
baskın yapmak
53
Genel
catch
f.
sıkışmak
54
Genel
catch
f.
yakalamak
55
Genel
catch
f.
edinmek (alışkanlık)
56
Genel
catch
f.
geçmek
57
Genel
catch
f.
birdenbire fark etmek
58
Genel
catch
f.
yetişmek
59
Genel
catch
f.
cezbetmek
60
Genel
catch
f.
anlamak
61
Genel
catch
f.
(hastalık) yakalanmak
62
Genel
catch
f.
tokat atmak
63
Genel
catch
f.
bir an gözüne çarpmak
64
Genel
catch
f.
çekmek
65
Genel
catch
f.
avlamak
66
Genel
catch
f.
takılmak
67
Genel
catch
f.
ansızın bulmak
68
Genel
catch
f.
kavramak
69
Genel
catch
f.
vurmak
70
Genel
catch
f.
çekmek (ilgi vb)
71
Genel
catch
f.
tutmak
72
Genel
catch
f.
tutunmak
73
Genel
catch
f.
görmek
74
Genel
catch
f.
ele geçirmek
75
Genel
catch
f.
(soğuk) almak
76
Genel
catch
f.
(bir şey yapan kişiyi) durdurmak
77
Genel
catch
f.
çevrelemek
78
Genel
catch
f.
içine almak
79
Genel
catch
f.
denk gelmek
80
Genel
catch
f.
birden karşısına çıkmak
81
Genel
catch
f.
mahsur bırakmak
82
Genel
catch
f.
(bir şeyi) başka bir şeye çarpacak şekilde ilerletmek
83
Genel
catch
f.
kapılmak (parti, yaşanan an vb.)
84
Genel
catch
f.
etkili biçimde temsil etmek
85
Genel
catch
f.
kandırmak
86
Genel
catch
f.
aklını çelmek
87
Genel
catch
f.
(birinin peşinden koşup elde ederek) evlenmek
88
Genel
catch
f.
(ses) kulağa gelmek
89
Genel
catch
f.
(nefes) tutmak
90
Genel
catch
f.
tutturmak
91
Genel
catch
f.
iliştirmek
92
Genel
catch
f.
toplamak
93
Genel
catch
f.
büyülenmek
94
Genel
catch
f.
etkilenmek
95
Genel
catch
f.
aldanmak
96
Genel
catch
f.
izlemek
97
Genel
catch
f.
seyretmek
98
Genel
catch
f.
fark etmek
99
Genel
catch
f.
(alev) almak
100
Genel
catch
f.
alev almak
101
Genel
catch
f.
isabet etmek
Irregular Verb
102
Irregular Verb
catch
f.
caught - caught
Colloquial
103
Konuşma Dili
catch
i.
bityeniği
104
Konuşma Dili
catch
i.
ses titremesi
105
Konuşma Dili
catch
i.
hasılat
106
Konuşma Dili
catch
i.
tespit
107
Konuşma Dili
catch
i.
farkına varma
108
Konuşma Dili
catch
i.
saptama
109
Konuşma Dili
catch
i.
teşhis
110
Konuşma Dili
catch
i.
ideal eş
111
Konuşma Dili
catch
i.
müstakbel eş
112
Konuşma Dili
catch
i.
eş adayı
113
Konuşma Dili
catch
f.
azar işitmek
114
Konuşma Dili
catch
f.
ceza almak
115
Konuşma Dili
catch
f.
fırça yemek
116
Konuşma Dili
catch
f.
fark etmek
117
Konuşma Dili
catch
f.
algılamak
118
Konuşma Dili
catch
s.
ilgi çeken
119
Konuşma Dili
catch
s.
dikkat çeken
120
Konuşma Dili
catch
s.
aldatıcı
121
Konuşma Dili
catch
s.
ilgi çekici
122
Konuşma Dili
catch
s.
kolay akılda kalan
123
Konuşma Dili
catch
s.
hileli
124
Konuşma Dili
catch
s.
kafa karıştırıcı
Technical
125
Teknik
catch
i.
hızı belli seviyede tutmaya yarayan aygıt
126
Teknik
catch
i.
dil (kapı)
127
Teknik
catch
i.
kilit mandalı
128
Teknik
catch
i.
mandal
129
Teknik
catch
i.
sürgü
130
Teknik
catch
i.
tutucu
131
Teknik
catch
i.
tespit mandalı
132
Teknik
catch
i.
çalışmak (mekanizma)
133
Teknik
catch
f.
tutmak
134
Teknik
catch
f.
yakalamak
135
Teknik
catch
f.
yetiştirmek
Textile
136
Tekstil
catch
i.
mandal
137
Tekstil
catch
i.
tutucu
Construction
138
İnşaat
catch
i.
kapı tutucusu
Gastronomy
139
Mutfak
catch
i.
av
Agriculture
140
Tarım
catch
i.
bitkinin toprakta kesin olarak tutması
141
Tarım
catch
f.
filizlenmek
142
Tarım
catch
f.
(toprakta) tutmak
Breeding
143
Hayvancılık
catch
f.
(evcil memeli hayvan) gebe olmak
Military
144
Askeri
catch
f.
ele geçirmek
Hunting
145
Silah/Atıcılık
catch
i.
süngü
Sport
146
Spor
catch
i.
(topu vb.) zamanında tutma ya da vurma
147
Spor
catch
i.
top atıp yakalama oyunu
Baseball
148
Beysbol
catch
f.
yakalayıcı olarak oynamak
149
Beysbol
catch
f.
(topu) yere değmeden yakalamak
Music
150
Müzik
catch
i.
ingilizlere özgü güldürücü sözlü bir rond
151
Müzik
catch
i.
rondo
Slang
152
Argo
catch
i.
iyi gelin/koca adayı
153
Argo
catch
i.
püf noktası
154
Argo
catch
f.
enselemek
"catch"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
catch unawares
f.
gafil avlamak
General
2
Genel
safety catch
i.
susta
3
Genel
hidden catch
i.
gizli açma mekanizması (mücevher kutusu vb)
4
Genel
hidden catch
i.
gizli bir tuzak
5
Genel
hidden catch
i.
gizli şart
6
Genel
hidden catch
i.
bit yeniği
7
Genel
catch basin
i.
toplama çukuru
8
Genel
cocking catch
i.
kurma mandalı
9
Genel
by-catch of the fishing
i.
balıklarla birlikte yakalananlar
10
Genel
catch-all
i.
öteberi torbası
11
Genel
catch-as-catch-can
i.
serbest güreş
12
Genel
catch-all
i.
malzeme torbası
13
Genel
catch-phrase
i.
slogan
14
Genel
a catch-all term
i.
kapsamlı/kapsayıcı terim
15
Genel
phone catch fire
i.
telefonun ateş alması/yanması
16
Genel
tallow catch
i.
yağ topağı
17
Genel
tallow catch
i.
kasap tarafından rulo haline getirilen iç yağı
18
Genel
catch phrase
i.
herkesin dilindeki slogan
19
Genel
catch-all
i.
çeşitli durumları ve olasılıkları kapsayacak şekilde tasarlanmış şey
20
Genel
catch-all
i.
öteberi çantası
21
Genel
catch-up
i.
telafi
22
Genel
catch-up
i.
bir dezavantajın üstesinden gelmeyi amaçlayan strateji
23
Genel
catch-up
i.
miktar veya oranı belli bir standarda getirmeyi amaçlayan artış
24
Genel
catch fish
f.
balık tutmak
25
Genel
catch someone in the act
f.
birini suçüstü yakalamak
26
Genel
catch flu
f.
grip olmak
27
Genel
catch one's eye
f.
gözüne çarpmak
28
Genel
catch fire
f.
alev almak
29
Genel
catch attention of
f.
gözüne ilişmek
30
Genel
catch an illness
f.
hastalığa yakalanmak
31
Genel
catch a glimpse
f.
görür gibi olmak
32
Genel
catch someone's eye
f.
birinin dikkatini çekmek
33
Genel
catch one's breath
f.
nefes almak
34
Genel
catch on
f.
anlamak
35
Genel
catch on
f.
kavramak
36
Genel
catch unawares
f.
hazırlıksız yakalamak
37
Genel
catch the fancy of
f.
hoşuna gitmek
38
Genel
catch cold
f.
üşütmek
39
Genel
catch out
f.
meydana çıkarmak
40
Genel
catch an advantage
f.
avantaj yakalamak
41
Genel
catch on
f.
kapmak
42
Genel
catch someone's eyes
f.
birisinin dikkatini çekmek
43
Genel
catch up on
f.
yakalamak
44
Genel
catch a cold
f.
nezle olmak
45
Genel
catch the blame
f.
sorumluluğu üstlenmek
46
Genel
catch tightly
f.
kıskıvrak yakalamak
47
Genel
catch birds
f.
kuş tutmak
48
Genel
catch up with
f.
arayı kapatmak
49
Genel
catch up
f.
yetişmek
50
Genel
catch sight
f.
gözüne ilişmek
51
Genel
catch on with somebody
f.
gözde olmak
52
Genel
catch on
f.
popüler olmak
53
Genel
catch one's breath
f.
soluk almak
54
Genel
catch fire
f.
ateş almak
55
Genel
catch up
f.
yakalamak
56
Genel
catch somebody by the tail
f.
kuyruğunu kısmak
57
Genel
catch on with somebody
f.
popüler olmak
58
Genel
catch a chill
f.
üşütmek
59
Genel
catch someone's eyes
f.
göze çarpmak
60
Genel
catch someone napping
f.
gafil avlamak
61
Genel
catch someone napping
f.
birini gafil avlamak
62
Genel
catch up on
f.
(arada olup biteni) öğrenmek
63
Genel
catch fish
f.
balık yakalamak
64
Genel
catch on
f.
gözde olmak
65
Genel
catch someone’s attention
f.
ilgi çekmek
66
Genel
catch hold of
f.
yakalamak
67
Genel
catch one's breath
f.
soluklanmak
68
Genel
catch up on
f.
ihmal edilmiş bir işi yapmak
69
Genel
catch on
f.
tutunmak
70
Genel
catch fire
f.
tutuşmak
71
Genel
catch up on
f.
yetişmek
72
Genel
catch each other's eye
f.
göz göze gelmek
73
Genel
catch on
f.
farkına varmak
74
Genel
catch up on
f.
tamamlamak
75
Genel
catch an infection
f.
yakalanmak
76
Genel
catch flu
f.
gribe yakalanmak
77
Genel
catch on
f.
tutulmak
78
Genel
catch cold
f.
nezle olmak
79
Genel
catch one's breath
f.
dinlenmek
80
Genel
catch someone unawares
f.
birini gafil avlamak
81
Genel
catch alight
f.
tutuşmak
82
Genel
catch someone off guard
f.
birini gafil avlamak
83
Genel
catch up with
f.
yetişmek
84
Genel
catch a glimpse
f.
gözüne ilişmek
85
Genel
catch someone napping
f.
birini hazırlıksız yakalamak
86
Genel
catch someone's attention
f.
birinin dikkatini çekmek
87
Genel
catch one's eye
f.
dikkatini çekmek
88
Genel
catch up on
f.
biriken işleri yapmak
89
Genel
catch up on
f.
ertelenmiş bir işi yapmak
90
Genel
catch cold
f.
soğuk almak
91
Genel
catch sight of
f.
gözüne ilişmek
92
Genel
catch a glimpse
f.
bir an için görmek
93
Genel
catch up
f.
seviyesine ulaşmak
94
Genel
catch sight of
f.
görmek
95
Genel
catch up
f.
kapıp kaçmak
96
Genel
catch up
f.
bilgilendirmek
97
Genel
catch up
f.
büyülemek
98
Genel
catch up
f.
geri kalmamak
99
Genel
catch up
f.
etkilemek
100
Genel
catch one´s eye
f.
dikkatini çekmek
101
Genel
catch the impression
f.
izlenim edinmek
102
Genel
catch somebody napping
f.
gafil avlamak
103
Genel
catch somebody unawares
f.
gafil avlamak
104
Genel
catch the trend of
f.
trend yakalamak
105
Genel
catch up with
f.
aynı düzeye gelmek
106
Genel
catch up with
f.
yakalamak
107
Genel
catch up on
f.
zaman açığını gidermek
108
Genel
catch up on
f.
arayı kapatmak
109
Genel
catch the era
f.
çağı yakalamak
110
Genel
catch in a trap
f.
kapana kısılmak
111
Genel
catch in a trap
f.
kapana kıstırmak
112
Genel
catch someone's eyes
f.
ilgisini çekmek
113
Genel
catch someone's eyes
f.
dikkatini çekmek
114
Genel
catch at
f.
aniden yakalamaya çalışmak
115
Genel
catch at
f.
birden kapmak
116
Genel
catch pneumonia
f.
zatürreeye yakalanmak
117
Genel
fail to catch the bus on time
f.
otobüsü kaçırmak
118
Genel
catch on
f.
ünlü olmak
119
Genel
catch someone's eyes
f.
dikkatini çekmek
120
Genel
catch up
f.
aynı düzeye getirmek
121
Genel
catch an infection
f.
enfeksiyon almak
122
Genel
catch an infection
f.
mikrop kapmak
123
Genel
catch on
f.
sevilmek
124
Genel
catch someone's eyes
f.
bakışlarını yakalamak
125
Genel
catch a smell
f.
koku duymak
126
Genel
catch a scent
f.
koku duymak
127
Genel
catch the glances
f.
bakışları yakalamak
128
Genel
catch an infection
f.
enfeksiyon kapmak
129
Genel
catch the ball
f.
topu yakalamak
130
Genel
catch somebody red-handed
f.
suçüstü yakalamak
131
Genel
catch someone red-handed
f.
birini suçüstü yakalamak
132
Genel
catch a whiff of
f.
-in kokusunu duymak
133
Genel
catch up with
f.
-e yetişmek
134
Genel
catch a disease
f.
bir hastalığa yakalanmak
135
Genel
catch out
f.
kötü bir şey yaparken yakalamak
136
Genel
catch out
f.
uygunsuz bir biçimde yakalamak
137
Genel
catch out
f.
suçüstü yakalamak
138
Genel
catch up with
f.
hızına yetişmek
139
Genel
catch fire
f.
alevler içinde kalmak
140
Genel
catch fire
f.
yanmak
141
Genel
catch a chill
f.
soğuk almak
142
Genel
release the safety catch
f.
emniyet mandalını açmak
143
Genel
catch sight of
f.
gözü ilişmek
144
Genel
catch some shuteye
f.
uyku bastırmak
145
Genel
catch the attention
f.
dikkat çekmek
146
Genel
catch on
f.
meşhur olmak
147
Genel
catch disease
f.
hastalığa yakalanmak
148
Genel
catch a cold
f.
şifayı kapmak
149
Genel
catch one's breath
f.
soluğunu tutmak
150
Genel
catch a mouse
f.
fare yakalamak
151
Genel
catch a bird
f.
kuş yakalamak
152
Genel
catch someone's eye
f.
gözüne takılmak
153
Genel
catch someone's eye
f.
dikkatini çekmek
154
Genel
catch the criminals
f.
suçluları yakalamak
155
Genel
catch measles
f.
kızamık olmak
156
Genel
catch measles
f.
kızamığa yakalanmak
157
Genel
catch a fish
f.
balık yakalamak
158
Genel
catch a fish
f.
balık tutmak
159
Genel
catch her husband in bed with another woman
f.
kocasını yatakta başka bir kadınla yakalamak
160
Genel
catch a connecting flight
f.
aktarmalı bir uçuşa yetişmek
161
Genel
catch the abductor by day one
f.
(çocuğu vb) kaçıran kişiyi kaçırdığı gün yakalamak
162
Genel
catch someone smoking
f.
birini sigara içerken yakalamak
163
Genel
catch a jellyfish
f.
denizanası yakalamak
164
Genel
catch the bride's bouquet
f.
gelinin buketini yakalamak
165
Genel
catch a flight
f.
uçağa yetişmek
166
Genel
catch a flight
f.
uçuşa yetişmek
167
Genel
catch the plane
f.
uçuşu/uçağı yakalamak
168
Genel
catch the plane
f.
uçuşa yetişmek
169
Genel
catch a flight
f.
uçuşu/uçağı yakalamak
170
Genel
catch the plane
f.
uçağa yetişmek
171
Genel
catch the thief
f.
hırsızı yakalamak
172
Genel
one's performance catch the eye
f.
performansıyla göz doldurmak
173
Genel
catch someone by
f.
bileğinden tutmak/yakalamak
174
Genel
catch attention of
f.
dikkatini çekmek
175
Genel
have a plane to catch
f.
uçağa yetişmesi gerekmek
176
Genel
catch up with the others
f.
diğerlerini yakalamak
177
Genel
catch a cold
f.
soğuk algınlığına yakalanmak
178
Genel
catch the sun
f.
güneş almak (ev)
179
Genel
catch the main points
f.
önemli noktaları yakalamak
180
Genel
catch a heel
f.
topuğu bir yere takılmak
181
Genel
catch a bus
f.
otobüsü yakalamak
182
Genel
catch the school bus
f.
okul otobüsünü yakalamak
183
Genel
catch a criminal
f.
suçlu yakalamak
184
Genel
catch chickenpox
f.
suçiçeği hastalığına yakalanmak
185
Genel
catch chickenpox
f.
suçiçeği olmak
186
Genel
catch the ball
f.
topu yakalamak
187
Genel
play catch
f.
yakalamaç oynamak
188
Genel
catch a ball
f.
top yakalamak
189
Genel
catch sight of
f.
birdenbire fark etmek
190
Genel
catch [obsolete]
f.
erişmek
191
Genel
catch [obsolete]
f.
elde etmek
192
Genel
catch pneumonia
f.
zatürre olmak
193
Genel
catch sight
f.
fark etmek
194
Genel
catch a movie
f.
sinemada film izlemek
195
Genel
catch a movie
f.
sinemaya gitmek
196
Genel
cony-catch
f.
aldatmak
197
Genel
cony-catch
f.
kandırmak
198
Genel
cony-catch
f.
hile yapmak
199
Genel
cony-catch
f.
keklemek
200
Genel
cony-catch
f.
oyuna getirmek
201
Genel
cony-catch
f.
oyun etmek
202
Genel
catch-all
s.
çeşitli durumları ve olasılıkları kapsayacak şekilde tasarlanmış
203
Genel
catch-all
s.
kapsayıcı
204
Genel
with a catch in one's voice
zf.
tıkanarak
205
Genel
with a catch in one's voice
zf.
sesi titreyerek
206
Genel
with a catch in one's voice
zf.
duygusal bir sesle
Phrasals
207
Öbek Fiiller
catch at
f.
havada kapmak
208
Öbek Fiiller
catch at
f.
çabucak razı olmak
209
Öbek Fiiller
catch oneself on
f.
(kendini) yanlış iş yaparken yakalamak
210
Öbek Fiiller
catch oneself on
f.
hata yaptığını fark etmek
211
Öbek Fiiller
catch over
f.
(su) yavaş yavaş donmak
212
Öbek Fiiller
catch on
f.
çabucak anlamak
213
Öbek Fiiller
catch on
f.
işe girmek
214
Öbek Fiiller
catch up
f.
aniden tutup kaldırmak
215
Öbek Fiiller
catch up
f.
istemeden katılmak
216
Öbek Fiiller
catch up with
f.
hoş olmayan sonuçlar yaratmak
217
Öbek Fiiller
catch up with
f.
tutuklamak
218
Öbek Fiiller
catch up with
f.
enselemek
219
Öbek Fiiller
catch out
f.
(krikette) topu yere düşmeden yakalamak
220
Öbek Fiiller
catch out
f.
hazırlıksız yakalanmak
221
Öbek Fiiller
catch up
f.
kapana kıstırmak
222
Öbek Fiiller
catch up
f.
hapsetmek
223
Öbek Fiiller
catch up
f.
sözünü kesmek
224
Öbek Fiiller
catch up
f.
(atları, katırları, öküzleri) seyahat için hazırlamak
225
Öbek Fiiller
catch up
f.
tamamlayıp nihayete erdirmek
226
Öbek Fiiller
catch up [brit]
f.
yetişip geçmek
227
Öbek Fiiller
catch up with
f.
güncelleştirmek
228
Öbek Fiiller
catch up with
f.
(bilgiyi) tazelemek
229
Öbek Fiiller
catch (someone or something) in (something)
f.
tuzakla yakalamak
230
Öbek Fiiller
catch (someone or something) in (something)
f.
tuzakta (bir şey, hayvan) bulmak
231
Öbek Fiiller
catch (someone or something) in (something)
f.
(birini veya bir şeyi) tuzağa yakalanmış bulmak
232
Öbek Fiiller
catch (someone or something) in (something)
f.
kötü bir şey yaparken yakalamak
233
Öbek Fiiller
catch (someone or something) in (something)
f.
kötü bir şey yaptığını anlamak
234
Öbek Fiiller
catch (someone) with (someone or something)
f.
(birini) çalıntı vs. bir şeyle yakalamak
235
Öbek Fiiller
catch (someone) with (someone or something)
f.
(birini) çalıntı vs. bir şey üstündeyken yakalamak
236
Öbek Fiiller
catch (someone) with (someone or something)
f.
(birini) bir yöntemle yakalamak
237
Öbek Fiiller
catch (someone) with (someone or something)
f.
(birini) köpeklerle peşine düşerek vs. yakalamak
238
Öbek Fiiller
catch (someone) with (someone or something)
f.
(birini) bir şey yardımıyla yakalamak
239
Öbek Fiiller
catch (someone) with (someone or something)
f.
(birini) biriyle yakalamak
240
Öbek Fiiller
catch (someone) with (someone or something)
f.
(birini) biriyle beraberken yakalamak
241
Öbek Fiiller
catch (someone) with (someone or something)
f.
(birini) biriyle beraberken görmek
242
Öbek Fiiller
catch something from someone
f.
birinden bir hastalık kapmak
243
Öbek Fiiller
catch something from someone
f.
birinden bir hastalık bulaşmak
244
Öbek Fiiller
catch something from someone
f.
birinden bir hastalık geçmek
245
Öbek Fiiller
catch on to
f.
anlamak
246
Öbek Fiiller
catch up
f.
arayı kapatmak
247
Öbek Fiiller
catch it
f.
azar işitmek
248
Öbek Fiiller
catch it
f.
azarlanmak
249
Öbek Fiiller
catch someone doing something
f.
birini bir şey yaparken/iş üzerinde yakalamak
250
Öbek Fiiller
catch someone at something
f.
birini bir şey yaparken/iş üzerinde yakalamak
251
Öbek Fiiller
catch it
f.
ceza yemek
252
Öbek Fiiller
catch on to
f.
farkına varmak
253
Öbek Fiiller
catch on
f.
moda olmaya başlamak
254
Öbek Fiiller
catch up
f.
kızışmak
255
Öbek Fiiller
catch on to
f.
kavramak
256
Öbek Fiiller
catch it
f.
papara yemek
257
Öbek Fiiller
catch it
f.
paylanmak
258
Öbek Fiiller
catch on
f.
popülerleşmek
259
Öbek Fiiller
catch on
f.
tutmaya başlamak
260
Öbek Fiiller
catch on with someone
f.
(ürün vb) popüler olmak
261
Öbek Fiiller
catch onto something
f.
(çalı/diken) bir şeye takılmak
262
Öbek Fiiller
catch up to
f.
yakalamak
263
Öbek Fiiller
catch on with someone
f.
(ürün) tutmak
264
Öbek Fiiller
catch (one) with (someone or something)
f.
(birini biriyle/bir şeyle) yakalamak
265
Öbek Fiiller
catch (one) with (someone or something)
f.
(birini biriyle/bir şeyle) görmek/basmak
266
Öbek Fiiller
catch (one) with (someone or something)
f.
(birini) belli bir yöntemle/araçla yakalamak
267
Öbek Fiiller
catch (one) with (someone or something)
f.
(birini) belli bir yöntemle/araçla tutuklamak
268
Öbek Fiiller
catch (one) with (someone)
f.
(birini başka biriyle) yakalamak
269
Öbek Fiiller
catch (one) with (someone)
f.
(birini biriyle) basmak
270
Öbek Fiiller
catch (one) with (someone)
f.
(birini başka biriyle) iş üstünde yakalamak/basmak
271
Öbek Fiiller
catch (one) with (someone)
f.
(birini biriyle) yasadışı bir şey yaparken bulmak/basmak
272
Öbek Fiiller
catch someone with something
f.
birini bir şeyle yakalamak
273
Öbek Fiiller
catch someone with something
f.
birini çalıntı/yasadışı bir şeyle yakalamak
274
Öbek Fiiller
catch someone with something
f.
birini bir şeyle basmak
275
Öbek Fiiller
catch someone with something
f.
birini bir şeyle bulmak
276
Öbek Fiiller
catch someone with something
f.
birini bir şey yardımıyla yakalamak/tutuklamak
277
Öbek Fiiller
catch onto (something)
f.
(bir şeye) tutunmak
278
Öbek Fiiller
catch onto (something)
f.
(bir şeye) geçmek
279
Öbek Fiiller
catch onto (something)
f.
(bir şeye) kilitlenmek
280
Öbek Fiiller
catch at (something)
f.
(birini) suçüstü yakalamak
281
Öbek Fiiller
catch at (something)
f.
(birini) iş üstünde yakalamak
282
Öbek Fiiller
catch at (something)
f.
(bir şeye) yapışmak
283
Öbek Fiiller
catch at (something)
f.
(bir şeyi) sıkıca tutmak
284
Öbek Fiiller
catch from
f.
-den kapmak
285
Öbek Fiiller
catch from
f.
-den bulaşmak
286
Öbek Fiiller
catch from
f.
-den geçmek
287
Öbek Fiiller
catch hell (about someone or something)
f.
(biri/bir şey hakkında) azar işitmek
288
Öbek Fiiller
catch hell (about someone or something)
f.
(biri/bir şey hakkında) azarlanmak
289
Öbek Fiiller
catch hell (about someone or something)
f.
(biri/bir şey hakkında) fırça yemek
290
Öbek Fiiller
catch hell (for something)
f.
(biri/bir şey hakkında) azar işitmek
291
Öbek Fiiller
catch hell (for something)
f.
(biri/bir şey hakkında) azarlanmak
292
Öbek Fiiller
catch hell (for something)
f.
(biri/bir şey hakkında) fırça yemek
293
Öbek Fiiller
catch in
f.
yakalamak
294
Öbek Fiiller
catch in
f.
kıstırmak
295
Öbek Fiiller
catch something on something
f.
bir şeyi bir şeye takmak
296
Öbek Fiiller
catch something on something
f.
bir şeyini (bir çıkıntıya, bir şeyin ucuna) takmak
297
Öbek Fiiller
catch on with (one)
f.
(birileri arasında) popüler olmak
298
Öbek Fiiller
catch on with (one)
f.
(birileri tarafından) tutmak
299
Öbek Fiiller
catch on with (one)
f.
(birileri tarafından) ilgi görmek
300
Öbek Fiiller
catch on with (one)
f.
(birileri arasında) rağbet görmek
301
Öbek Fiiller
catch one off
f.
(birini) gafil avlamak
302
Öbek Fiiller
catch one off
f.
(birini) hazırlıksız yakalamak
303
Öbek Fiiller
catch one off
f.
(birini) boş bir anında yakalamak
304
Öbek Fiiller
catch one off
f.
(birini) savunmasız yakalamak
305
Öbek Fiiller
catch onto
f.
-e takılmak
306
Öbek Fiiller
catch onto
f.
-e kilitlenmek
307
Öbek Fiiller
catch onto
f.
-e tutunmak
308
Öbek Fiiller
catch onto
f.
-e geçmek
309
Öbek Fiiller
catch someone out
f.
birinin foyasını ortaya çıkarmak
310
Öbek Fiiller
catch someone out
f.
birini faka bastırmak
311
Öbek Fiiller
catch someone out
f.
birinin hilesini ortaya çıkartmak
312
Öbek Fiiller
catch someone out
f.
birini enselemek
313
Öbek Fiiller
catch up
f.
görüşüp son havadisleri almak/vermek
314
Öbek Fiiller
catch up
f.
hasret gidermek
315
Öbek Fiiller
catch up
f.
görüşüp son görüşmeden beri neler olup bittiğini konuşmak
316
Öbek Fiiller
catch up
f.
aradaki mesafeyi kapatmak
317
Öbek Fiiller
catch up
f.
kapılmak
318
Öbek Fiiller
catch up
f.
kaldırmak
319
Öbek Fiiller
catch up
f.
yükseltmek
320
Öbek Fiiller
catch up
f.
havalandırmak
321
Öbek Fiiller
catch up
f.
bulaşmak
322
Öbek Fiiller
catch up
f.
karışmak
323
Öbek Fiiller
catch up
f.
batmak
324
Öbek Fiiller
catch someone up in something
f.
birinin (bir duyguya) kapılmasına neden olmak
325
Öbek Fiiller
catch someone up in something
f.
birinin bir şeye ilgisini çekmek
326
Öbek Fiiller
catch someone up in something
f.
birinin (zihnen) bir şeye takılmasına neden olmak
327
Öbek Fiiller
catch something up in something
f.
bir şeyi bir şeyin içinde tuzağa düşürmek
328
Öbek Fiiller
catch something up in something
f.
bir şeyi kapanla/ağ atarak yakalamak
329
Öbek Fiiller
catch something up in something
f.
bir şeyi ağına düşürmek
330
Öbek Fiiller
catch up in (something)
f.
(biri şeye) kapılmak
331
Öbek Fiiller
catch up in (something)
f.
(bir şeye) kaptırmak
332
Öbek Fiiller
catch up in (something)
f.
(bir şeyin) içine çekmek
333
Öbek Fiiller
catch up in (something)
f.
(bir şeye) dahil etmek
334
Öbek Fiiller
catch up in (something)
f.
(bir şeye) bulaştırmak
335
Öbek Fiiller
catch up in (something)
f.
(bir şeye) karıştırmak
336
Öbek Fiiller
catch someone up on (someone or something)
f.
birine (birinde/bir şeyden) haber vermek
337
Öbek Fiiller
catch up on (something)
f.
(bir şeyi) öğrenmek
338
Öbek Fiiller
catch up on (something)
f.
gündemi yakalamak
339
Öbek Fiiller
catch up on (something)
f.
(bir şeyle) ilgili arayı kapatmak
340
Öbek Fiiller
catch up on (something)
f.
(ihmal edilmiş bir işi) yapmak
341
Öbek Fiiller
catch up on (something)
f.
(ertelenmiş bir işi) yapmak
342
Öbek Fiiller
catch up on (something)
f.
(bir şeyi) telafi etmek
343
Öbek Fiiller
catch up to (something or someone)
f.
(birini/bir şeyi) yakalamak
344
Öbek Fiiller
catch up to (something or someone)
f.
(birine/bir şeye) yetişmek
345
Öbek Fiiller
catch up to (something or someone)
f.
(biriyle/bir şeyle) arayı kapatmak
346
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
(biriyle) görüşüp son havadisleri almak/vermek
347
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
(biriyle) hasret gidermek
348
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
(biriyle) görüşüp son görüşmeden beri neler olup bittiğini konuşmak
349
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
(biriyle) arayı kapatmak)
350
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
(birini) enselemek
351
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
(birini) tutuklamak
352
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
uzun süredir aranan (birini) yakalamak
353
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
(birini) yakalamak
354
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
(birine) yetişmek
355
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
(biriyle) aradaki mesafeyi kapatmak
356
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
(birinin) hızına yetişmek
357
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
(biriyle) görüşmek
358
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
(biriyle) sonra görüşmek
359
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
(biri için) hoş olmayan sonuçlar yaratmak
360
Öbek Fiiller
catch up with (someone)
f.
(birinin) sonradan başına bela olmak
361
Öbek Fiiller
catch with
f.
yetişmek
362
Öbek Fiiller
catch with
f.
arayı kapatmak
363
Öbek Fiiller
catch with
f.
yakalamak
Phrases
364
İfadeler
there's always a catch
expr.
hep bir bityeniği var
365
İfadeler
with a safety catch
expr.
sustalı
Proverb
366
Atasözü
set a thief to catch a thief
çivi çiviyi söker
367
Atasözü
a drowning man will catch at a straw
denize düşen yılana sarılır
368
Atasözü
you can catch more flies with honey than with vinegar
çanakta balın olsun arı yemenden gelir
369
Atasözü
you can catch more flies with honey than with vinegar
tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır
370
Atasözü
set a thief to catch a thief
bir hırsızı ancak bir başka hırsız yakalar
371
Atasözü
if you run after two hares you will catch neither
aynı anda iki şeyi birden yapmak için çabalarsan ikisinden de olursun
372
Atasözü
if you run after two hares you will catch neither
iki karpuz bir koltuğa sığmaz
373
Atasözü
you must lose a fly to catch a trout
kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez
374
Atasözü
set a thief to catch a thief
dinsizin hakkından imansız gelir
375
Atasözü
you must lose a fly to catch a trout
kaz gelen yerden tavuk esirgenmez
376
Atasözü
if you run after two hares you will catch neither
aynı anda iki tavşan kovalayan hiçbirini yakalayamaz
377
Atasözü
keep no more cats than can catch mice
ne kadar az, o kadar iyi
378
Atasözü
keep no more cats than can catch mice
az olsun öz olsun
379
Atasözü
if you chase two rabbits, you will not catch either one
iki karpuz bir koltuğa sığmaz
380
Atasözü
if you chase two rabbits, you will not catch either one
aynı anda iki şeyi birden yapmak için çabalarsan ikisinden de olursun
381
Atasözü
if you chase two rabbits, you will not catch either one
aynı anda iki tavşan kovalayan hiçbirini yakalayamaz
382
Atasözü
you can catch more flies with honey than you can with vinegar
tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır
383
Atasözü
you can catch more flies with honey than you can with vinegar
çanakta balın olsun arı yemenden gelir
384
Atasözü
you need to bait the hook to catch the fish
bir şeyi yapabilmek/bir işi yürütebilmek için önce gereken hazırlıkları yapmalısın
385
Atasözü
you will catch more flies with honey than (with) vinegar
tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır
386
Atasözü
you will catch more flies with honey than (with) vinegar
çanakta balın olsun arı yemenden gelir
Colloquial
387
Konuşma Dili
catch phrase
i.
meşhur laf/söz
388
Konuşma Dili
catch someone's eye
f.
bakışını yakalanmak
389
Konuşma Dili
catch the fancy-of
f.
beğenmek
390
Konuşma Dili
catch the fancy-of
f.
çekici gelmek
391
Konuşma Dili
catch napping
f.
gafil avlamak
392
Konuşma Dili
catch napping
f.
hazırlıksız yakalamak
393
Konuşma Dili
catch one's death (of cold)
f.
fena soğuk almak
394
Konuşma Dili
catch the fancy-of
f.
hoşuna gitmek
395
Konuşma Dili
catch someone's eye
f.
göz göze gelmek
396
Konuşma Dili
catch someone's eye
f.
gözüne takılmak
397
Konuşma Dili
catch the fancy-of
f.
ilgisini çekmek
398
Konuşma Dili
catch one's death (of cold)
f.
öldürücü derecede soğuk algınlığına yakalanmak
399
Konuşma Dili
catch napping
f.
uykuda yakalamak
400
Konuşma Dili
catch flat-footed
f.
hazırlıksız yakalamak
401
Konuşma Dili
catch flat-footed
f.
gafil avlamak
402
Konuşma Dili
catch flat-footed
f.
habersiz yakalamak
403
Konuşma Dili
not let someone catch someone doing something
f.
(bir daha) bir şey yaparken görülmemek
404
Konuşma Dili
not let someone catch someone doing something
f.
(bir daha) bir şey yaparken yakalanmamak
405
Konuşma Dili
not let someone catch someone doing something
f.
(bir daha sakın) bir şeyi yapmamak
406
Konuşma Dili
catch up on sleep
f.
uykusunu alabilmek
407
Konuşma Dili
catch (one) (doing something)
f.
(birini bir şey yaparken) yakalamak
408
Konuşma Dili
catch (one) (doing something)
f.
(birini bir şey yaparken) basmak
409
Konuşma Dili
catch a smooch
f.
öpüşmek
410
Konuşma Dili
catch a smooch
f.
öpücük almak
411
Konuşma Dili
catch something
f.
bir şeyi dinleyebilmek
412
Konuşma Dili
catch something
f.
bir şeyi izleyebilmek
413
Konuşma Dili
catch-22
expr.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık durumu
414
Konuşma Dili
quite a catch
expr.
çok çekici
415
Konuşma Dili
quite a catch
expr.
çok uygun bir eş
416
Konuşma Dili
just catch your breath a minute
expr.
dur da biraz soluklan
417
Konuşma Dili
if you catch my drift
expr.
eğer beni anladıysan
418
Konuşma Dili
good catch!
expr.
iyi yakaladın!
419
Konuşma Dili
catch me some other time
expr.
sonra/başka zaman konuşalım/görüşelim
420
Konuşma Dili
(one) catch no ball
expr.
(biri) anlamıyor
421
Konuşma Dili
(one) catch no ball
expr.
(biri) tam olarak anlamıyor
422
Konuşma Dili
(one) catch no ball
expr.
(biri) idrak edemiyor
423
Konuşma Dili
I didn't (quite) catch that
exclam.
dediğini/söylediğini anlamadım (tekrar söyler misin)
424
Konuşma Dili
you'll catch your death
(kötü/fena) üşütürsün/şifayı kaparsın
Idioms
425
Deyim
catch-22
i.
ikilem
426
Deyim
catch-22
i.
aldatmaca
427
Deyim
catch-22
i.
iki kanuni hüküm arasında çıkmaza düşülen durum
428
Deyim
catch-22
i.
amaçlananın tam tersi etki yaratan eylem ya da tedbir
429
Deyim
a catch to (something)
i.
mahzur
430
Deyim
a catch to (something)
i.
engel
431
Deyim
a catch to (something)
i.
güçlük
432
Deyim
a catch to (something)
i.
sorun
433
Deyim
a catch to (something)
i.
dezavantaj
434
Deyim
a catch to (something)
i.
mani
435
Deyim
a catch to (something)
i.
pürüz
436
Deyim
a catch to (something)
i.
handikap
437
Deyim
a catch to (something)
i.
aksaklık
438
Deyim
a catch to (something)
i.
problem
439
Deyim
a catch to (something)
i.
aksaklık
440
Deyim
a catch to (something)
i.
sıkıntı
441
Deyim
a catch to (something)
i.
pürüz
442
Deyim
a catch to (something)
i.
bityeniği
443
Deyim
a catch to (something)
i.
dezavantaj
444
Deyim
springes to catch woodcocks
i.
ancak ahmakları yakalayacak tuzak
445
Deyim
springes to catch woodcocks
i.
sadece kuş beyinlilerin düşeceği tuzak
446
Deyim
catch to it
i.
bit yeniği
447
Deyim
catch 22 situation
i.
çıkmaz durum
448
Deyim
catch 22
i.
çıkmaz durum
449
Deyim
time to catch one's breath
i.
dinlenecek zaman
450
Deyim
catch 22
i.
kısır döngü
451
Deyim
time to catch one's breath
i.
soluklanacak zaman
452
Deyim
catch penny
i.
ucuz mal
453
Deyim
a catch-22 situation
i.
bir ikilem
454
Deyim
a catch-22 situation
i.
açmaz bir durum
455
Deyim
a catch-22 situation
i.
çıkmaz bir durum
456
Deyim
a catch-22 situation
i.
zor bir durum
457
Deyim
a catch-22 situation
i.
güç bir durum
458
Deyim
a catch-22 situation
i.
çözümsüz bir durum
459
Deyim
a catch 22
i.
ikilem
460
Deyim
a catch 22
i.
açmaz
461
Deyim
a catch 22
i.
çıkmaz
462
Deyim
a catch 22
i.
zor/güç bir durum
463
Deyim
a catch 22
i.
çözümsüz bir durum
464
Deyim
a catch 22
i.
arada kalınan bir durum
465
Deyim
a catch 22
i.
kısır döngü
466
Deyim
a catch 22
i.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık durumu
467
Deyim
a catch to it
i.
bir bit yeniği
468
Deyim
a catch to it
i.
altında yatan bir sıkıntı/problem
469
Deyim
a catch to it
i.
şüpheli bir durum
470
Deyim
a catch to it
i.
ilk bakışta görünmeyen bir hata/sıkıntı
471
Deyim
a sprat to catch a mackerel [old-fashioned] [uk]
i.
kaz gelecek yerden tavuğu esirgememe
472
Deyim
a sprat to catch a mackerel [old-fashioned] [uk]
i.
küçük bir girişimle/çabayla büyük kazanç sağlama
473
Deyim
a sprat to catch a mackerel [old-fashioned] [uk]
i.
küçük bir risk alarak büyük bir kazanç sağlama
474
Deyim
(be) a sprat to catch a mackerel
i.
büyük kazanç sağlayacak küçük bir girişim/çaba (olmak)
475
Deyim
(be) a sprat to catch a mackerel
i.
büyük bir kazanç sağlayacak küçük bir risk (olmak)
476
Deyim
(be) a sprat to catch a mackerel
i.
kaz gelecek yerden tavuk esirgememek
477
Deyim
time to catch breath
i.
soluklanacak zaman
478
Deyim
time to catch breath
i.
dinlenecek zaman
479
Deyim
catch someone with his hand in the cookie jar
f.
birini suç üstü yakalamak
480
Deyim
catch someone with his pants down
f.
birini suç üstü yakalamak
481
Deyim
catch fire
f.
çok hevesli olmak
482
Deyim
catch fire
f.
büyük ilgi ve heyecanlara konu olmak
483
Deyim
catch fire
f.
ilginç bir hal almak
484
Deyim
catch a wink
f.
şekerleme yapmak
485
Deyim
catch a wink
f.
kestirmek (uyku)
486
Deyim
catch (one) flatfooted
f.
(birini) hazırlıksız yakalamak
487
Deyim
catch a tartar
f.
sert kayaya çarpmak
488
Deyim
catch fire
f.
çok ses getirmek
489
Deyim
catch one's eye
f.
biri konuşurken tenkit eder biçimde sözünü kesmek
490
Deyim
catch upon the hip
f.
avantajlı olmak
491
Deyim
catch (one) flatfooted
f.
(birini) beklemediği bir anda yakalamak
492
Deyim
catch upon the hip
f.
avantajı elde etmek
493
Deyim
catch a tartar
f.
kendine nazaran çok güçlü olan biriyle karşı karşıya gelmek
494
Deyim
catch fire
f.
ortalığı kasıp kavurmak
495
Deyim
catch a weasel asleep
f.
onun gibi kurnaz birini gafil avlamak
496
Deyim
catch a weasel asleep
f.
onun gibi bir tilkiyi hazırlıksız yakalamak
497
Deyim
catch big air
f.
havayı yakalamak
498
Deyim
catch big air
f.
snowboard/kayak/kaykay ya da bisikletle zıplamak
499
Deyim
catch flat-footed
f.
umulmadık bir anda yakalamak
500
Deyim
catch flat-footed
f.
beklenmedik bir anda yakalamak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of catch
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy