üzerine düşen

"üzerine düşen" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	üzerine düşen	incumbent s.
2	Genel	üzerine düşen	incumbent on s.
3	Genel	üzerine düşen	incumbent upon s.

"üzerine düşen" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	üzerine düşen görev	(one's) part i.
I believe that this House stands ready to play its part. İnanıyorum ki bu Meclis üzerine düşen görevi yerine getirmeye hazırdır. More Sentences
2	Genel	üzerine düşen görev	(one's) share i.
3	Genel	(bir kimsenin) üzerine düşen görev	bit i.
4	Genel	üzerine düşen görevi yapmak	do one's part f.
5	Genel	kendi üzerine düşen görevi yapmak	do one's part f.
6	Genel	anlaşmanın üzerine düşen kısmını yerine getirmek	hold up f.
7	Genel	anlaşmanın üzerine düşen kısmını gerçekleştirmek	hold up f.
Phrasals
8	Öbek Fiiller	anlaşmanın üzerine düşen kısmını yerine getirmek	hold up f.
Idioms
9	Deyim	üzerine düşen görevi yerine getirmek	keep your end up [uk] f.
10	Deyim	üzerine düşen görevi yerine getirmek	hold your end up [uk] f.
11	Deyim	üzerine düşen görevi yerine getir	keep your end up [uk] expr.
12	Deyim	üzerine düşen görevi yerine getir	hold your end up [uk] expr.
Forestry
13	Ormancılık	bir diğerinin üzerine düşen ağaç	sidewinder i.
Social Sciences
14	Sosyal Bilimler	çocuğunun üzerine çok düşen ve onun her yaptığını takip eden baba	helicopter father i.
15	Sosyal Bilimler	çocuğunun üzerine çok düşen ve onun her yaptığını takip eden anne	helicopter mother i.
16	Sosyal Bilimler	çocuğunun üzerine çok düşen ve onun her yaptığını takip eden anne/baba	helicopter parent i.
17	Sosyal Bilimler	çocuğunun üzerine çok düşen ve onun her yaptığını takip eden ebeveyn	helicopter parents i.
18	Sosyal Bilimler	çocuklarının üzerine çok düşen ve onun her yaptığını takip eden anne ve baba	helicopter parents i.
19	Sosyal Bilimler	çocuklarının üzerine çok düşen ve onun her yaptığını takip eden ebeveyn	helicopter parents i.
Philosophy
20	Felsefe	(platonculuk) devletteki vatandaşların üzerine düşen görevleri yaparak yarattığı uyum	justice i.