pub - Türkçe İngilizce Sözlük

pub

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"pub" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 16 sonuç

İngilizce Türkçe
General
pub i. meyhane
Tom wrote the song that Mary sang last night at the pub.
Mary'nin dün gece meyhanede söylediği şarkıyı Tom yazdı.

More Sentences
pub i. birahane
Where is the nearest pub?
En yakın birahane nerededir?

More Sentences
Computer
pub i. bar
They are at the pub.
Bardalar.

More Sentences
Gastronomy
pub i. birahane
He's a regular at the bars and pubs around here.
Bu civardaki barlara ve birahanelere sürekli takılır.

More Sentences
General
pub i. taverna
pub i. pab
pub i. yayım
Colloquial
pub f. bara gitmek
pub f. pub'a gitmek
pub f. yayımlamak
pub f. yazdırmak
pub f. bastırmak
Technical
pub i. otomatik özel santral
Pub i. PaBX
Gastronomy
pub i. İngiliz tipi bar
Ottoman Turkish
pub i. hanut

"pub" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
General
pub hostelry i.
pub public house i.
pub porterhouse i.
pub tap i.
pub tapstry [old-fashioned] i.
Slang
pub hotel i.
pub boozer i.
pub gin palace i.
pub guzzery i.
pub guzzlery i.
British Slang
pub rub-a-dub i.

"pub" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

İngilizce Türkçe
General
pub-crawl i. bar bar dolaşıp içki içme
pub crawl i. bir bardan çıkıp ötekine gitme
pub crawl i. (aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme
pub grub i. pub'larda sunulan yemek veya yiyecekler
pub grub i. pub yemeği
pub-crawl f. o bar senin bu bar benim dolaşmak
pub-crawl f. (barları) turlamak
Idioms
spit-and-sawdust pub i. döküntü
a pub crawl [uk] i. o bar senin bu bar benim gezme
a pub crawl [uk] i. bardan bara gezip içme
a pub crawl [uk] i. bir bardan çıkıp ötekine gitme
a pub crawl [uk] i. bar bar dolaşıp içki içme
go on a pub crawl f. o bar senin bu bar benim gezmek
couldn't organise a chook raffle in a (country) pub f. kendine hayrı dokunmamak
couldn't organise a chook raffle in a (country) pub f. kendine bile hayrı olmamak
couldn't organise a chook raffle in a (country) pub f. en kolay işi bile becerememek
couldn't organise a chook raffle in a (country) pub f. beceriksiz olmak
spit-and-sawdust pub s. salaş
spit-and-sawdust pub expr. eski püskü
spit-and-sawdust pub expr. kir pas içinde
couldn't raffle a chook in a pub [australia] expr. tam beceriksiz
couldn't raffle a chook in a pub [australia] expr. aşırı yeteneksiz
couldn't raffle a chook in a pub [australia] expr. elinden bir iş gelmeyen
couldn't raffle a chook in a pub [australia] expr. en kolay şeyi bile yapmaktan aciz
couldn't raffle a chook in a pub [australia] expr. en basit şeyi bile beceremeyen
he couldn't raffle a chook in a pub expr. elinden hiçbir iş gelmez
he couldn't raffle a chook in a pub expr. tam bir beceriksiz
he couldn't raffle a chook in a pub expr. kendine hayrı yok
Trade/Economic
pub [australia/new zealand] i. otel
Computer
unsaved pub i. kaydedilmemiş yayın
Gastronomy
gastro-pub i. restoran kalitesinde yemek servis eden bar