Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
a walking
a walking
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"a walking"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Idioms
1
Deyim
a walking
i.
bir şeyin canlı örneği
2
Deyim
a walking
i.
ayaklı (bir şey)
3
Deyim
a walking
i.
yürüyen (bir şey)
4
Deyim
a walking
i.
insan şekline bürünmüş/insan şeklinde (bir şey)
"a walking"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Idioms
1
Deyim
a walking (something)
i.
yürüyen (bir şey)
Sami's medications made him feel like
a walking
zombie.
Sami'nin ilaçları onu
yürüyen
bir zombi gibi hissettiriyordu.
More Sentences
2
Deyim
a walking encyclopedia
i.
yürüyen ansiklopedi
He's what they call
a walking encyclopedia.
Ona
yürüyen ansiklopedi
derler.
More Sentences
3
Deyim
a walking dictionary
i.
ayaklı sözlük
He is a man of great knowledge, that is to say,
a walking dictionary.
Engin bilgi sahibi bir adam o; diğer bir ifadeyle
ayaklı sözlük
gibi.
More Sentences
4
Deyim
a walking dictionary
i.
yürüyen sözlük
He is what we call
a walking dictionary.
Biz ona
yürüyen sözlük
diyoruz.
More Sentences
Colloquial
5
Konuşma Dili
like walking a tightrope
expr.
ince ip üstünde yürümek gibi
6
Konuşma Dili
walking under a ladder brings bad luck
expr.
merdivenin altından geçmek uğursuzluk getirir
Idioms
7
Deyim
a walking (something)
i.
bir şeyin canlı örneği
8
Deyim
a walking (something)
i.
ayaklı (bir şey)
9
Deyim
a walking (something)
i.
insan şekline bürünmüş (bir şey)
10
Deyim
a walking (something)
i.
canlı (bir şey)
11
Deyim
a walking encyclopedia
i.
ayaklı ansiklopedi
12
Deyim
a walking encyclopedia
i.
insan şekline bürünmüş ansiklopedi
13
Deyim
a walking encyclopedia
i.
canlı ansiklopedi
14
Deyim
a walking dictionary
i.
canlı sözlük
15
Deyim
a walking encyclopedia
i.
ayaklı ansiklopedi
16
Deyim
a walking encyclopedia
i.
canlı ansiklopedi
17
Deyim
a walking encyclopedia
i.
yürüyen ansiklopedi
18
Deyim
a walking disaster
i.
yürüyen felaket
19
Deyim
a walking disaster
i.
ayaklı felaket
20
Deyim
a walking disaster
i.
ayaklı bela
21
Deyim
a walking thesaurus
i.
ayaklı sözlük
22
Deyim
a walking thesaurus
i.
canlı sözlük
23
Deyim
a walking thesaurus
i.
yürüyen sözlük
24
Deyim
be walking a tightrope
f.
temkinli hareket etmek
25
Deyim
be walking a tightrope
f.
ince ip üstünde yürümek
26
Deyim
be walking a tightrope
f.
ip üstünde yürümek
27
Deyim
be walking a tightrope
f.
bıçak sırtında olmak
28
Deyim
be walking a tightrope
f.
ince bir çizgide olmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of a walking
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy