Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Deyim | yürüyen (bir şey) | a walking (something) i. | ||
Sami's medications made him feel like a walking zombie. Sami'nin ilaçları onu yürüyen bir zombi gibi hissettiriyordu. More Sentences |
||||
Deyim | yürüyen (bir şey) | a walking i. |