|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
evin arkasındaki bahçe |
backyard i.
|
|
2 |
Genel |
sahilin arkasındaki bölge |
hinterland i.
|
|
3 |
Genel |
okun arkasındaki kiriş kertiği |
nock i.
|
|
4 |
Genel |
bunun arkasındaki düşünce |
the thinking behind it i.
|
|
5 |
Genel |
perde arkasındaki güç |
eminence grise i.
|
|
6 |
Genel |
tahtın arkasındaki kuvvet |
eminence grise i.
|
|
7 |
Genel |
perde arkasındaki asıl güç |
éminence grise i.
|
|
8 |
Genel |
bi şeyin en arkasındaki bölüm |
tail-end i.
|
|
9 |
Genel |
sıra sıra evlerin arkasındaki geçit |
backing i.
|
|
10 |
Genel |
dar eteğin arkasındaki etek ucu çizgisine kadar çıkan plikaşe |
kick pleat i.
|
|
11 |
Genel |
böceklerde, çokayaklılarda, kabuklularda ve bazı eklembacaklılarda görülen, alt çenenin arkasındaki ağız uzuvlarının ilk veya ikinci çifti |
maxillae i.
|
|
12 |
Genel |
kişinin davranışlarının arkasındaki amaç |
motive i.
|
|
13 |
Genel |
barda sergilenen içkilerin arkasındaki bölüm |
gantry i.
|
|
14 |
Genel |
(termostat) cihaz faaliyeti arkasındaki duraklama kaynaklı devir çeşitliliği |
cycling i.
|
|
15 |
Genel |
tiyatro zemininin orkestra arkasındaki kısmı |
parterre i.
|
|
16 |
Genel |
(uçakta, motorlu araçlarda) koltuğun arkasındaki destek |
seatback i.
|
|
17 |
Genel |
mihrabın arkasındaki heykel/tablo |
altar piece i.
|
|
18 |
Genel |
sahne arkasındaki |
upstage s.
|
|
19 |
Genel |
arkasındaki parlak ışığın veya soluk renkli fonun oluşturduğu dış hatlara sahip (üç boyutlu şekil) |
silhouetted s.
|
|
|
Phrasals |
|
20 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) arkasındaki itici güç olmak |
serve as the driving force (behind someone or something) f.
|
|
21 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) arkasındaki itici güç olmak |
serve as the driving force f.
|
|
22 |
Öbek Fiiller |
arkasındaki (birine/bir şeye) bir göz atmak |
glance back at (someone or something) f.
|
|
23 |
Öbek Fiiller |
arkasındaki (birini/bir şeyi) hızlıca kolaçan etmek |
glance back at (someone or something) f.
|
|
24 |
Öbek Fiiller |
hızlıca dönüp arkasındaki (birine/bir şeye) bakmak |
glance back at (someone or something) f.
|
|
Colloquial |
|
25 |
Konuşma Dili |
motosiklette, sürücünün arkasındaki ek oturma yeri |
crack-rack i.
|
|
26 |
Konuşma Dili |
motosiklette, sürücünün arkasındaki ek oturma yeri |
crack-rack i.
|
|
27 |
Konuşma Dili |
olayın arkasındaki güç olmak |
be at the back of f.
|
|
Idioms |
|
28 |
Deyim |
işin perde arkasındaki kişiler |
back room boys [uk] i.
|
|
29 |
Deyim |
(bir projenin/operasyonun arkasındaki) beyin |
brains i.
|
|
30 |
Deyim |
arkasındaki itici güç |
the driving force behind i.
|
|
31 |
Deyim |
bir şeyin arkasındaki beyin |
the brains behind something i.
|
|
32 |
Deyim |
olayın arkasındaki insan |
driving force i.
|
|
33 |
Deyim |
perde arkasındaki kişiler |
the backroom boys i.
|
|
34 |
Deyim |
perde arkasındaki lider |
a whole nother story i.
|
|
35 |
Deyim |
perde arkasındaki kişileri |
the boys in the back room i.
|
|
36 |
Deyim |
perde arkasındaki kişiler |
the boys in the back room i.
|
|
37 |
Deyim |
perde arkasındaki kişi |
power behind the throne i.
|
|
38 |
Deyim |
perde arkasındaki adamlar |
the backroom boys i.
|
|
39 |
Deyim |
perdenin arkasındaki kişi |
the power behind the throne i.
|
|
|
40 |
Deyim |
perde arkasındaki kişileri |
the backroom boys i.
|
|
41 |
Deyim |
perde arkasındaki adamlar |
the boys in the back room i.
|
|
42 |
Deyim |
perde arkasındaki adam |
a backroom boy i.
|
|
43 |
Deyim |
perdenin arkasındaki kişi |
gray eminence i.
|
|
44 |
Deyim |
kişinin davranışının arkasındaki motivasyon |
base motive i.
|
|
45 |
Deyim |
bir şeyin/operasyonun arkasındaki asıl kişi |
the brains of the operation i.
|
|
46 |
Deyim |
bir şeyin/operasyonun arkasındaki asıl kişi |
the brains of this operation i.
|
|
47 |
Deyim |
bir şeyin/operasyonun arkasındaki asıl kişi |
the brains of that operation i.
|
|
48 |
Deyim |
bir başarının arkasındaki asıl kişi |
the whole team and the dog under the wagon [old-fashioned] [us] i.
|
|
49 |
Deyim |
(birinin/bir şeyin) arkasındaki kişi |
a credit to (someone or something) i.
|
|
50 |
Deyim |
(bir şeyin arkasındaki) itici güç |
the driving force (behind something) i.
|
|
51 |
Deyim |
(bir şeyin arkasındaki) neden/sebep |
the driving force (behind something) i.
|
|
52 |
Deyim |
(bir şeyin arkasındaki) kışkırtıcı güç/unsur |
the driving force (behind something) i.
|
|
53 |
Deyim |
(bir şeyin arkasındaki) motive edici güç |
the driving force (behind something) i.
|
|
54 |
Deyim |
(bir şeyin) arkasındaki itici güç |
driving force behind (something) i.
|
|
55 |
Deyim |
(bir şeyin) arkasındaki neden/sebep |
driving force behind (something) i.
|
|
56 |
Deyim |
(bir şeyin) arkasındaki kışkırtıcı güç/unsur |
driving force behind (something) i.
|
|
57 |
Deyim |
(bir şeyin) arkasındaki motive edici güç |
driving force behind (something) i.
|
|
58 |
Deyim |
arkasındaki göz |
eyes in the back of (one's) head i.
|
|
59 |
Deyim |
perde arkasındaki adamlar |
the back-room boys [uk] i.
|
|
60 |
Deyim |
arkasındaki neden/sebep/itici güç olmak |
serve as the driving force (behind someone or something) f.
|
|
61 |
Deyim |
arkasındaki anlama inmek |
go behind f.
|
|
62 |
Deyim |
birinin arkasındaki itici güç olmak |
become the driving force behind someone f.
|
|
63 |
Deyim |
birinin arkasındaki itici güç olmak |
be the driving force behind someone f.
|
|
64 |
Deyim |
(başarı, görev) arkasındaki kişi olmak |
be a credit to (someone or something) f.
|
|
65 |
Deyim |
(bir şeyin) arkasındaki beyin olmak |
be the brains behind (something) f.
|
|
66 |
Deyim |
başarının/bir şeyin arkasındaki güç olmak |
be the power behind the throne f.
|
|
67 |
Deyim |
perdenin arkasındaki kişi olmak |
be the power behind the throne f.
|
|
68 |
Deyim |
başarının/bir şeyin arkasındaki (gerçek) güç olmak |
be the (real) power behind the throne f.
|
|
69 |
Deyim |
perdenin arkasındaki (asıl) kişi olmak |
be the (real) power behind the throne f.
|
|
70 |
Deyim |
perde arkasındaki işleyişi/süreci bilmek |
know how the sausage gets made f.
|
|
71 |
Deyim |
perde arkasındaki işleyişi/süreci görmek |
see how the sausage gets made f.
|
|
72 |
Deyim |
kamera arkasındaki |
off camera zf.
|
|
73 |
Deyim |
kamera arkasındaki |
off camera zf.
|
|
Technical |
|
74 |
Teknik |
gemi başı süsünün arkasındaki çıta |
hair bracket i.
|
|
75 |
Teknik |
demirci ocağının arkasındaki demir plaka |
hair plate i.
|
|
76 |
Teknik |
bir kuruluşun, hareketin arkasındaki asıl yönlendirici güç |
wheelman i.
|
|
77 |
Teknik |
dokuma tezgahındaki taraklar arkasındaki rulo veya çubuk |
whip roll i.
|
|
78 |
Teknik |
hareketli nesnenin arkasındaki azalmış hava basıncı cebi |
draft i.
|
|
79 |
Teknik |
metalürji fırını arkasındaki delik |
floss hole i.
|
|
|
Textile |
|
80 |
Tekstil |
kadın şapkalarının arkasındaki ağ |
caul i.
|
|
81 |
Tekstil |
dini cüppenin arkasındaki süs kıvrımı |
hood i.
|
|
Construction |
|
82 |
İnşaat |
binanın arkasındaki merdiven |
back stairs i.
|
|
Automotive |
|
83 |
Otomotiv |
araç arkasındaki yuvarlak çıkıntı |
turtleback i.
|
|
84 |
Otomotiv |
eski iki kişilik arabaların arkasındaki küçük üçüncü koltuk |
dickey-seat i.
|
|
85 |
Otomotiv |
eski iki kişilik arabaların arkasındaki küçük üçüncü koltuk |
dicky-seat i.
|
|
86 |
Otomotiv |
eski iki kişilik arabaların arkasındaki küçük üçüncü koltuk |
dickie i.
|
|
87 |
Otomotiv |
eski iki kişilik arabaların arkasındaki küçük üçüncü koltuk |
dickie-seat i.
|
|
Transportation |
|
88 |
Ulaştırma |
erkek eyerinin arkasındaki hafif kadın selesi |
pillion i.
|
|
Railway |
|
89 |
Demiryolu |
vagonun hemen arkasındaki kapısız tren yüklüğü platformu |
blind i.
|
|
Aeronautic |
|
90 |
Havacılık |
pervane arkasındaki hava akımı |
airstream i.
|
|
91 |
Havacılık |
pervane arkasındaki hava akımı |
slipstream i.
|
|
92 |
Havacılık |
uçaklarda bir koltuğun ön kenarıyla arkasındaki koltuğun ön kenarı arasındaki mesafe |
pitch i.
|
|
Marine |
|
93 |
Denizcilik |
çapa kolunun demir tırnaklarının düz kısmının arkasındaki bölümü |
blade i.
|
|
94 |
Denizcilik |
üçten fazla direği olan yelkenli gemide mizana direğinin arkasındaki direklerden biri |
pusher i.
|
|
Medical |
|
95 |
Medikal |
göz damarı tabakası arkasındaki parça |
choroid i.
|
|
96 |
Medikal |
midenin arkasındaki karın içinde bulunan sempatik sinirler ağı |
abdominal nerve plexus i.
|
|
97 |
Medikal |
kulağın arkasındaki temporal kemikte yer alan ve çocuklarda yetişkinlerde olduğu gibi belirgin olmayan çıkıntı |
mastoidal i.
|
|
98 |
Medikal |
retinanın gözün arkasındaki damar tabakasından ayrılması ile meydana gelen görme kaybı |
detached retina i.
|
|
99 |
Medikal |
retinanın gözün arkasındaki damar tabakasından ayrılması ile meydana gelen görme kaybı |
detachment of the retina i.
|
|
100 |
Medikal |
femurun arkasındaki uzunlamasına kemikli sırt |
pilaster i.
|
|
101 |
Medikal |
kulağın arkasındaki temporal kemikte yer alan ve çocuklarda yetişkinlerde olduğu gibi belirgin olmayan çıkıntı ile ilişkili |
mastoidal s.
|
|
102 |
Medikal |
kulağın arkasındaki temporal kemikte yer alan ve çocuklarda yetişkinlerde olduğu gibi belirgin olmayan çıkıntı ile ilişkili |
mastoideal s.
|
|
103 |
Medikal |
kulağın arkasındaki temporal kemikte yer alan ve çocuklarda yetişkinlerde olduğu gibi belirgin olmayan çıkıntı ile ilişkili |
mastoidean s.
|
|
Anatomy |
|
104 |
Anatomi |
üst kol kemiğinden lateral epikondile doğru uzanan, elin arkasındaki deriye ve kol-bacak kaslarına giden sinir |
nervus radialis i.
|
|
105 |
Anatomi |
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu |
third tonsil i.
|
|
106 |
Anatomi |
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu |
tonsilla pharyngealis i.
|
|
107 |
Anatomi |
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu |
tonsilla adenoidea i.
|
|
108 |
Anatomi |
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu |
pharyngeal tonsil i.
|
|
109 |
Anatomi |
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu |
luschka's tonsil i.
|
|
110 |
Anatomi |
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu |
adenoid i.
|
|
111 |
Anatomi |
kafatasının arkasındaki çıkıntı |
tylion i.
|
|
112 |
Anatomi |
diz arkasındaki kiriş |
hamstring i.
|
|
113 |
Anatomi |
talamusun arkasındaki iki küçük çıkıntıdan her biri |
geniculate body i.
|
|
114 |
Anatomi |
beynin her iki yarım küresinin kafa arkasındaki kısmı |
occipital cortex i.
|
|
115 |
Anatomi |
baldırın önemli bir kısmını oluşturan, bacağın arkasındaki kas |
gastrocnemius muscle i.
|
|
116 |
Anatomi |
kulağın arkasındaki temporal kemikte yer alan ve çocuklarda yetişkinlerde olduğu gibi belirgin olmayan çıkıntı ile ilişkili |
mastoid s.
|
|
Biology |
|
117 |
Biyoloji |
yılanlarda burun deliğinin hemen arkasındaki pullar |
internasal i.
|
|
Zoology |
|
118 |
Zooloji |
at toynağının arkasındaki iki sivri kısımdan her biri |
buttress i.
|
|
Agriculture |
|
119 |
Tarım |
çanak yaprağın arkasındaki yuvarlak çıkıntı |
grain i.
|
|
Breeding |
|
120 |
Hayvancılık |
(tazı gibi köpek ırklarında) kaburgaların arkasındaki kısmın yukarı doğru yaptığı keskin eğri |
tuck-up i.
|
|
Fishery |
|
121 |
Balıkçılık |
balıkçı teknesinin arkasındaki akıntıyla sürüklenen çok uzun bir balık ağı |
drift net i.
|
|
Military |
|
122 |
Askeri |
(cephane arabasını) arkasındaki iki tekerlekli el arabasından ayırmak |
unlimber f.
|
|
123 |
Askeri |
(topu) arkasındaki iki tekerlekli el arabasından ayırmak |
unlimber f.
|
|
Hunting |
|
124 |
Silah/Atıcılık |
kuyruktan dolmalı silahların arkasındaki metal kapak |
breech closer i.
|
|
Sport |
|
125 |
Spor |
amerikan futbolunda ileriler arkasındaki oyuncu |
quarter back i.
|
|
126 |
Spor |
(kriket) vurucunun arkasındaki oyuncu |
leg i.
|
|
127 |
Spor |
saha arkasındaki rakip oyuncuya geçen topları durduran kimse |
long-stop i.
|
|
128 |
Spor |
(kriket) kale arkasındaki rakip oyuncunun ardında gerçekleşen saha savunma pozisyonu |
long-stop i.
|
|
129 |
Spor |
(kriket) kale arkasındaki rakip oyuncunun ardında gerçekleşen saha savunma pozisyonu |
long stop i.
|
|
130 |
Spor |
savunma veya hedefin arkasındaki alana doğru |
backdoor zf.
|
|
131 |
Spor |
savunma veya hedefin arkasındaki alandan |
backdoor zf.
|
|
Chess |
|
132 |
Satranç |
(satranç oyunu) piyonların arkasındaki taşların sınırlı şekilde hareket ettiği |
close s.
|
|
Bookbindery |
|
133 |
Ciltçilik |
sayfanın arkasındaki tabakayı kaldırmak için tasarlanmış bant |
lift-off tape i.
|
|
Archaic |
|
134 |
Eski Kullanım |
çiftlik evinin arkasındaki ek binalar |
barton [dialect] i.
|
|
Entomology |
|
135 |
Böcek Bilimi |
eklembacaklılarda ağzın arkasındaki bir yükselti |
metastoma i.
|
|
Slang |
|
136 |
Argo |
şoförün arkasındaki koltuk |
shotty back i.
|
|