Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
asla
"asla"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 84 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
asla
never
ünl.
2
Yaygın Kullanım
asla
ever
zf.
General
3
Genel
asla
neer
i.
4
Genel
asla
on no account
zf.
5
Genel
asla
none
zf.
6
Genel
asla
by no means
zf.
7
Genel
asla
not once
zf.
8
Genel
asla
not at all
zf.
9
Genel
asla
not
zf.
10
Genel
asla
noways
zf.
11
Genel
asla
nevermore
zf.
12
Genel
asla
on no consideration
zf.
13
Genel
asla
never more
zf.
14
Genel
asla
nothing
zf.
15
Genel
asla
by no manner of means
zf.
16
Genel
asla
not by a long sight
zf.
17
Genel
asla
at all
zf.
18
Genel
asla
e'er
zf.
19
Genel
asla
in the least
zf.
20
Genel
asla
nowise
zf.
21
Genel
asla
never
zf.
22
Genel
asla
in no wise
zf.
23
Genel
asla
ne’er
zf.
24
Genel
asla
half
zf.
25
Genel
asla
hardly
zf.
26
Genel
asla
in no shape
zf.
27
Genel
asla
not a bit
ünl.
28
Genel
asla
no such thing
ünl.
Phrases
29
İfadeler
asla
not under any circumstances
expr.
30
İfadeler
asla
under no circumstances
expr.
31
İfadeler
asla
in no sense
expr.
Colloquial
32
Konuşma Dili
asla
not for a moment
expr.
33
Konuşma Dili
asla
not by a long sight
expr.
34
Konuşma Dili
asla
not by a blame sight
expr.
35
Konuşma Dili
asla
on no account
expr.
36
Konuşma Dili
asla
by no means
expr.
37
Konuşma Dili
asla
not by any means
expr.
38
Konuşma Dili
asla
not on any account
expr.
39
Konuşma Dili
asla
not for a instant
expr.
40
Konuşma Dili
asla
not for a minute
expr.
41
Konuşma Dili
asla
not for a second
expr.
42
Konuşma Dili
asla
not for one instant
expr.
43
Konuşma Dili
asla
not for one minute
expr.
44
Konuşma Dili
asla
not for one moment
expr.
45
Konuşma Dili
asla
not for one second
expr.
46
Konuşma Dili
asla
not a jot
expr.
47
Konuşma Dili
asla
not a tittle
expr.
48
Konuşma Dili
asla
not one jot
expr.
49
Konuşma Dili
asla
not one tittle
expr.
50
Konuşma Dili
asla
never a whit
expr.
51
Konuşma Dili
asla
no sir
exclam.
52
Konuşma Dili
asla
no sirree
exclam.
53
Konuşma Dili
asla
no way, josé
exclam.
Idioms
54
Deyim
asla
over the left
zf.
55
Deyim
asla
a cold day in hell
expr.
56
Deyim
asla
a cold day in july
expr.
57
Deyim
asla
when two fridays come together
expr.
58
Deyim
asla
not on your life
expr.
59
Deyim
asla
till the cows come home
expr.
60
Deyim
asla
no way jose
expr.
61
Deyim
asla
in a pig's eye
expr.
62
Deyim
asla
on no account should
expr.
63
Deyim
asla
not one iota
expr.
64
Deyim
asla
when hell freezes over
expr.
65
Deyim
asla
when two sundays come together
expr.
66
Deyim
asla
on no account must
expr.
67
Deyim
asla
when hell freezes over and the devil learns to (ice) skate
expr.
68
Deyim
asla
as a pig loves marjoram
expr.
69
Deyim
asla
when two sundays meet
expr.
70
Deyim
asla
not in a month of sundays
expr.
71
Deyim
asla
never in a month of sundays
expr.
72
Deyim
asla
not for a month of sundays
expr.
73
Deyim
asla
not in a month of sundays
expr.
74
Deyim
asla
in a month of sundays
expr.
75
Deyim
asla
in the devil
expr.
76
Deyim
asla
'til the cows come home
expr.
Speaking
77
Konuşma
asla
nohow
zf.
78
Konuşma
asla
no chance
expr.
79
Konuşma
asla
not a chance
expr.
80
Konuşma
asla
no way
expr.
Literature
81
Edebiyat
asla
ne'er
zf.
Latin
82
Latince
asla
nunquam
expr.
Archaic
83
Eski Kullanım
asla
naught
zf.
Slang
84
Argo
asla
when pigs fly
expr.
"asla"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 269 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
asla yaşlanmamazlık
agelessness
i.
2
Genel
asla tükenmeyen enerji
never ending energy
i.
3
Genel
asla anlaşamamak
never get along with
f.
4
Genel
asla yaşlanmayan
ageless
s.
5
Genel
asla unutulmayan
never-forgotten
s.
6
Genel
asla ait
radical
s.
7
Genel
asla unutulamayacak
never-to-be-forgotten
s.
8
Genel
asla ihanet etmeyen
thick-and-thin
s.
9
Genel
asla ele geçirilmemiş (kale)
maiden
s.
10
Genel
asla ve asla
never and ever
zf.
11
Genel
bir daha asla
never ever
zf.
12
Genel
bir daha asla
nathemore [obsolete]
zf.
13
Genel
-den pek uzak, asla ... değil, hiç
near
zf.
14
Genel
bir daha asla
nevermore
zf.
15
Genel
asla asla deme
never say never
ünl.
Phrases
16
İfadeler
hayallerinden asla vazgeçme
never let go of your dreams
i.
17
İfadeler
asla kabul edilemez
something else entirely
f.
18
İfadeler
asla suçlanmadan af dileme
never ask pardon before you are accused
expr.
19
İfadeler
asla geldiğin yeri unutma
never forget where you came from
expr.
20
İfadeler
asla nereden geldiğini unutma
never forget where you came from
expr.
21
İfadeler
asla yalnız yürümeyeceksin
you will never walk alone
expr.
22
İfadeler
azınlığın gücünü asla yabana atma
never underestimate the power of a few
expr.
23
İfadeler
davandan asla vazgeçme
never say die
expr.
24
İfadeler
geldiğin yeri asla unutma
never forget where you came from
expr.
25
İfadeler
nereden geldiğini asla unutma
never forget where you came from
expr.
26
İfadeler
yarın asla beklemez
tomorrow never waits
expr.
27
İfadeler
asla pes etme
fall seven times, stand up eight
expr.
28
İfadeler
asla arkasına bakmadı
have never looked back
expr.
29
İfadeler
asla eski günlere geri dönmedi
have never looked back
expr.
30
İfadeler
asla arkasına bakmadı
have not looked back
expr.
31
İfadeler
asla eski günlere geri dönmedi
have not looked back
expr.
32
İfadeler
bir sihirbaz asla sırlarını açıklamaz
a magician never reveals his secrets
expr.
33
İfadeler
hayalinden asla vazgeçme
never give up on your dream
expr.
34
İfadeler
asla hafife alınmamalıdır
should never be taken for granted
expr.
Proverb
35
Atasözü
asla suçlanmadan af dileme
never ask pardon before you are accused
i.
36
Atasözü
korkaklar asla hedefine ulaşamaz anlamında atasözü
faint heart never won fair lady
37
Atasözü
başında kaynasın diye beklenen su asla kaynamaz
watched pot never boils
38
Atasözü
bir kadının işi asla bitmez
a woman's work is never done
39
Atasözü
asla yerine getiremeyeceğin bir tehdit savurma
never make a threat you cannot carry out
40
Atasözü
yarın asla gelmez
tomorrow never comes
41
Atasözü
savaşa karar verenler asla savaşmazlar
councils of war never fight
42
Atasözü
asla umudunu kaybetme
never quit certainty for hope
43
Atasözü
pürüzsüz bir deniz asla usta bir denizci yapmaz
a smooth sea never made a skillful sailor.
44
Atasözü
babanın kim olduğundan asla emin olamazsın
it is a wise child that knows its own father
45
Atasözü
asla suçlanmadan özür dileme
never ask pardon before you are accused
46
Atasözü
asla gerçek babanın kim olduğunu kesin olarak bilemezsin
It is a wise child that knows its own father
47
Atasözü
asla yerine getiremeyeceğin tehditler savurma
never make threats you cannot carry out
Colloquial
48
Konuşma Dili
asla umulmadık bir şey yapmak
do the unthinkable
f.
49
Konuşma Dili
bir şeyi asla yapmamak
not think of something/of doing something
f.
50
Konuşma Dili
asla bozulmaz/durmaz
something never fails
expr.
51
Konuşma Dili
bu asla eskimez
this never gets old
expr.
52
Konuşma Dili
efsaneler asla ölmez
legends never die
expr.
53
Konuşma Dili
kavga etmek asla bir şeyi çözmez
fighting never solves anything
expr.
54
Konuşma Dili
şimdi ya da asla
now or never
expr.
55
Konuşma Dili
(izin vermeme anlamında) asla
nothing doing
expr.
56
Konuşma Dili
asla!
no fear! [uk]
expr.
57
Konuşma Dili
kalemini asla çalıştığın şirketin mürekkebine batırma
never dip your pen into the company's ink
expr.
58
Konuşma Dili
bir daha asla yapmam
I'll be hanged if I (do something)
expr.
59
Konuşma Dili
asla olmaz
not if you paid me
expr.
60
Konuşma Dili
asla öyle değil
nothing of the kind
expr.
61
Konuşma Dili
asla öyle bir şey ...
nothing of the kind
expr.
62
Konuşma Dili
asla öyle değil
nothing of the sort
expr.
63
Konuşma Dili
asla öyle bir şey ...
nothing of the sort
expr.
64
Konuşma Dili
(birinden/bir şeyden) asla emin olmazsın
you never know with (someone or something)
expr.
65
Konuşma Dili
asla olmaz
not on your tintype [obsolete] [us]
expr.
66
Konuşma Dili
asla öyle değil
nothing of the kind
expr.
67
Konuşma Dili
asla öyle değil
nothing of the sort
expr.
68
Konuşma Dili
(biri) asla tahmin edemezdi
(one) never would have guessed
expr.
69
Konuşma Dili
bir şeyi bir daha asla yapmam
I won't do something again in a hurry
expr.
70
Konuşma Dili
bazı şeyler asla değişmez
some things never change
expr.
71
Konuşma Dili
asla!
no sir!
exclam.
72
Konuşma Dili
asla!
no sirree!
exclam.
73
Konuşma Dili
asla!
no siree!
exclam.
Idioms
74
Deyim
asla gerçekleşmeyecek vaat/söz
jam tomorrow
i.
75
Deyim
hep iyi olan, asla kötü olamayan, mükemmel davrandığını sanan kişi
goody two shoes person
i.
76
Deyim
sonucu/çözümü asla bilinemeyecek olan şey
the lady or the tiger
i.
77
Deyim
asla arkasına bakmamak
never look back
f.
78
Deyim
asla geriye/eskiye dönüp bakmamak
never look back
f.
79
Deyim
asla eski koşullara geri dönme belirtisi göstermemek
never look back
f.
80
Deyim
(bir yere) asla/hiç geri dönmemek
not darken the doorstep of (some place)
f.
81
Deyim
bir daha asla (birinin) kapısını çalmamak
never darken (one's) door again
f.
82
Deyim
bir daha asla (birinin) kapısına gelmemek
never darken (one's) door again
f.
83
Deyim
bir daha asla (birinin) kapısını çalmamak
never darken (one's) doorstep again
f.
84
Deyim
bir daha asla (birinin) kapısına gelmemek
never darken (one's) doorstep again
f.
85
Deyim
bir daha asla (birinin) kapısını çalmamak
never darken (one's) doorway again
f.
86
Deyim
bir daha asla (birinin) kapısına gelmemek
never darken (one's) doorway again
f.
87
Deyim
asla (bir yere) ayak basmamak
never set foot in (some place)
f.
88
Deyim
asla (bir yere) gitmemek/girmemek
never set foot in (some place)
f.
89
Deyim
bir daha asla (birinin) kapısını çalmamak
not darken (one's) door again
f.
90
Deyim
bir daha asla (birinin) kapısına gelmemek
not darken (one's) door again
f.
91
Deyim
asla bir yerin kapısını çalmamak
not darken somewhere's door
f.
92
Deyim
asla bir yere gitmemek
not darken somewhere's door
f.
93
Deyim
asla bir yerin kapısını çalmamak
not darken somewhere's doorstep [old-fashioned]
f.
94
Deyim
asla bir yere gitmemek
not darken somewhere's doorstep [old-fashioned]
f.
95
Deyim
(birini/bir şeyi) asla kabul etmemek
not give (someone or something) houseroom [old-fashioned]
f.
96
Deyim
(bir şeye) asla/katiyen izin vermemek
not hear of (something)
f.
97
Deyim
(birine/bir şeye) asla bulaşmak istememek
not touch (someone or something) with a barge pole [uk/australia]
f.
98
Deyim
(birine/bir şeye) asla bulaşmak istememek
not touch (someone or something) with a ten-foot pole [us]
f.
99
Deyim
asla bulaşmak istememek
not touch with a ten-foot pole
f.
100
Deyim
(birine) asla güvenmemek
not trust (someone) as far as (one) can throw (them)
f.
101
Deyim
(birine) asla güvenmemek
not trust (someone) farther than (one) can throw (them)
f.
102
Deyim
birine asla güvenmemek
not trust someone as far as one can throw him/her
f.
103
Deyim
birine asla güvenmemek
not trust someone as far as you can throw them
f.
104
Deyim
birine asla güvenmemek
not trust someone as far as you could throw them
f.
105
Deyim
(bir şeye) asla girmemek
wouldn't be caught dead at (something)
f.
106
Deyim
(bir şeyde) asla bulunmamak
wouldn't be caught dead at (something)
f.
107
Deyim
(bir şeye) asla girmemek
wouldn't be caught dead in (something)
f.
108
Deyim
(bir şeyde) asla bulunmamak
wouldn't be caught dead in (something)
f.
109
Deyim
(bir şeye) asla girmemek
wouldn't be seen dead in (something)
f.
110
Deyim
(bir şeyde) asla bulunmamak
wouldn't be seen dead in (something)
f.
111
Deyim
asla (biriyle) görünmemek
wouldn't be seen dead with
f.
112
Deyim
asla boyun eğdirilemeyen
never-say-die
s.
113
Deyim
asla!
not a bit of it!
expr.
114
Deyim
asla olmaz
no way jose
expr.
115
Deyim
asla olmaz
that'll be the day
expr.
116
Deyim
asla olmaz/gerçekleşmez
it'll be a long day in january (when something happens)
expr.
117
Deyim
bir hatayı düzeltmek için asla geç değildir
It is never too late to mend
expr.
118
Deyim
gönül almak için asla geç değildir
It is never too late to mend
expr.
119
Deyim
hayatta/asla olmaz
not on your life
expr.
120
Deyim
hayatta/asla olmaz
not for anything in the world
expr.
121
Deyim
hiç asla katiyen
not by a long sight
expr.
122
Deyim
hayatta/asla olmaz
not for love nor money
expr.
123
Deyim
ne olursa olsun/asla
not for love nor money
expr.
124
Deyim
ne olursa olsun/asla
not on your life
expr.
125
Deyim
ne olursa olsun/asla
not for anything in the world
expr.
126
Deyim
tesadüfen sadece bir iki defa karşılaşıp bir daha asla karşılaşmayacak iki insan gibi
like ships that pass in the night
expr.
127
Deyim
cesedimi çiğnemeden asla
from my cold, dead hands
expr.
128
Deyim
filler asla unutmaz (birinin her şeyi hatırladığını dile getirmek için söylenir)
an elephant never forgets
expr.
129
Deyim
(biri bir şeyi) bir daha asla yapmaz
(one) won't (do something) again in a hurry
expr.
130
Deyim
(biri bir şeyi) bir daha asla yapmaz
(one) won't be (doing something) again in a hurry
expr.
131
Deyim
(biri bir şeyi) bir daha asla yapmaz
(one) wouldn't (do something) again in a hurry
expr.
132
Deyim
(bir daha) asla kapımı çalma
never darken my door (again)
expr.
133
Deyim
(bir daha) asla kapıma gelme
never darken my door (again)
expr.
134
Deyim
ne olursa olsun/asla
for love nor money
expr.
135
Deyim
ne olursa olsun/asla
for love or money
expr.
136
Deyim
ne olursa olsun/asla
for quids
expr.
137
Deyim
(birine/bir şeye) asla bulaşmam/bulaşmazdım
I wouldn't touch (someone or something) with a ten-foot pole [us]
expr.
138
Deyim
(bir şeye/birine) asla bulaşmam/bulaşmazdım
I wouldn't touch (something or someone) with a barge pole [uk/australia]
expr.
139
Deyim
ona asla bulaşmam/bulaşmazdım
I wouldn't touch it with a ten-foot pole [cliché]
expr.
140
Deyim
(birine) asla güvenmem/güvenmezdim
I wouldn't trust (someone) as far as I could throw (them)
expr.
141
Deyim
(birine) asla güvenmem/güvenmezdim
I wouldn't trust (someone) farther than I could throw (them)
expr.
142
Deyim
bu asla çalışmaz/işe yaramaz
it will never fly
expr.
143
Deyim
asla olmayacak
it'll be a cold day in hell
expr.
144
Deyim
asla olmayacak
it'll be a long day in january
expr.
145
Deyim
birine/bir şeye asla bulaşmaz
wouldn't touch something/someone with a barge pole [uk]
expr.
146
Deyim
birine/bir şeye asla bulaşmaz
wouldn't touch something/someone with a ten-foot pole [us]
expr.
147
Deyim
asla bulaşmaz
wouldn't touch with a ten-foot pole
expr.
148
Deyim
asla anlatamaz
your lips are sealed
expr.
Speaking
149
Konuşma
asla asla deme
never say never
i.
150
Konuşma
asla beni yarı yolda bırakmazlar
they never let me down
i.
151
Konuşma
asla bundan daha azıyla yetinme
never settle for less than that
i.
152
Konuşma
asla geri gelme
never come back
i.
153
Konuşma
burayı böyle geç saatlerde asla arama
never call here this late
i.
154
Konuşma
asla tahmin edemezdim
never would have guessed
expr.
155
Konuşma
asla eskisi gibi olmayacak
never gonna be the same
expr.
156
Konuşma
asla vazgeçme
never quit
expr.
157
Konuşma
asla vazgeçme
never give up
expr.
158
Konuşma
asla hayal etmekten vazgeçme
never stop dreaming
expr.
159
Konuşma
asla seni incitecek bir şey yapmayacağım
I will never do anything to hurt you
expr.
160
Konuşma
asla kendimi bağışlamayacağım
I'll never forgive myself
expr.
161
Konuşma
asla unutmayacağım
I'll never forget it
expr.
162
Konuşma
anılar asla ölmez
memories never die
expr.
163
Konuşma
arkadaşlık asla sona ermez
friendship never ends
expr.
164
Konuşma
asla anlatamam
lips are sealed
expr.
165
Konuşma
asla bilemezsin
you never can tell
expr.
166
Konuşma
asla bilemezsin
you never know
expr.
167
Konuşma
asla bilemezsin
you can never know
expr.
168
Konuşma
asla büyüme
never grow up
expr.
169
Konuşma
asla geç gelmez
he never comes late
expr.
170
Konuşma
asla geçmişe pişmanlıkla/pişmanlık içinde bakma
never look back in regret
expr.
171
Konuşma
asla korkma
never fear
expr.
172
Konuşma
asla özgür olmayacaksın
you will never be free
expr.
173
Konuşma
asla pes etme
never give up
expr.
174
Konuşma
asla pişman olmayacaksın
you will never regret
expr.
175
Konuşma
asla tekrar beni hayal kırıklığına uğratma
never let me down again
expr.
176
Konuşma
asla tutamayacağın sözler verme
never make promises that you can't keep
expr.
177
Konuşma
asla tutamayacağın sözler verme
don't ever make promises you can't keep
expr.
178
Konuşma
asla vazgeçme/havlu atma
never throw in the towel
expr.
179
Konuşma
asla yalnız değilsin
you are never alone
expr.
180
Konuşma
asla yaptıklarından pişmanlık duyma/pişman olma
never look back in regret
expr.
181
Konuşma
beni asla unutma
never forget me
expr.
182
Konuşma
bu insanları asla unutmayacağım
I'll never forget these people
expr.
183
Konuşma
bir daha asla beraber olmayacağız
we are never ever getting back together
expr.
184
Konuşma
beni bir daha asla görmeye gelmedi
she/he never visited me again
expr.
185
Konuşma
benimle asla bir daha böyle konuşma
don't you ever talk to me like that
expr.
186
Konuşma
beni bir daha asla çağırmadı
she never called me again
expr.
187
Konuşma
benimle bir daha asla konuşma
never talk to me again
expr.
188
Konuşma
bu asla benim başıma gelmeyecek
that will never happen to me
expr.
189
Konuşma
bunu asla unutmayacağım
I'll never forget that
expr.
190
Konuşma
bunu asla inanmayacaksın
you'll never believe this
expr.
191
Konuşma
bunu asla istemem
I would never want this
expr.
192
Konuşma
bunu asla unutmayacağım
I'll never forget this
expr.
193
Konuşma
bir daha asla!
never again!
expr.
194
Konuşma
bir daha asla
never again
expr.
195
Konuşma
bunu asla unutmamalısın
you must never forget that
expr.
196
Konuşma
bana asla adımla hitap etme
never call me by my name
expr.
197
Konuşma
bana asla ismimle hitap etme
never call me by my name
expr.
198
Konuşma
babam asla yemek yapmaz
my father never cooks
expr.
199
Konuşma
babam asla yemek yapmaz
my dad never cooks
expr.
200
Konuşma
bu iyiliğini asla unutmayacağım
I will never forget your kindness
expr.
201
Konuşma
bu savaşı asla kazanamayacaksın
you'll never win this war
expr.
202
Konuşma
bunu asla yapmayacağım
I will never do it
expr.
203
Konuşma
benim için yaptığınız şeyi asla unutmayacağım
I'll never forget what you did for me
expr.
204
Konuşma
beni bir daha asla aramadı
she never called me again
expr.
205
Konuşma
beni bir daha asla ziyaret etmedi
she/he never visited me again
expr.
206
Konuşma
bu hızda gidersek oraya asla varamayız
we'll never get there at this rate
expr.
207
Konuşma
bu asla çalışmaz/işe yaramaz
It'll never fly
expr.
208
Konuşma
başka türlü seni asla bulamazdım
I never would have found you otherwise
expr.
209
Konuşma
benimle bir daha asla böyle konuşma
don't you ever talk to me like that
expr.
210
Konuşma
bundan bir daha asla söz etmeyeceğiz
we will never mention this again
expr.
211
Konuşma
bunu asla yapmayacağım
I will never do that
expr.
212
Konuşma
başına bir şey gelecek olursa kendimi asla affetmem
if anything ever happened to you I'd never forgive myself
expr.
213
Konuşma
bunu asla kesin olarak bilemeyeceğim
I'll never know it for sure
expr.
214
Konuşma
bir daha asla çalışmak zorunda kalmayacaksın
you'll never have to work again
expr.
215
Konuşma
bu şehirde asla çocuk büyütmeyeceğim
I will never raise kids in this city
expr.
216
Konuşma
ben seni asla incitmezdim
I would never hurt you
expr.
217
Konuşma
bunu asla bilemeyeceğiz
we'll never know that
expr.
218
Konuşma
hayatta olmaz/asla!
never in a thousand years!
expr.
219
Konuşma
gözünü asla toptan ayırma
never take your eye off the ball
expr.
220
Konuşma
hayatta olmaz/asla!
not in a thousand years!
expr.
221
Konuşma
hayatımda hiç/asla
never in my life
expr.
222
Konuşma
hayatında yeni bir başlangıç için asla çok geç değil
it's never too late for a new beginning in your life
expr.
223
Konuşma
hayatında yeni bir başlangıç yapmak için asla çok geç değil
it's never too late for a new beginning in your life
expr.
224
Konuşma
geçmişinden asla pişmanlık duyma
never look back in regret
expr.
225
Konuşma
hayal etmeyi asla bırakma
never stop dreaming
expr.
226
Konuşma
o gün ne yaptığını asla unutmayacağım
I'll never forget what you did that day
expr.
227
Konuşma
onları asla dinleme
never listen to them
expr.
228
Konuşma
o asla bu şekilde konuşmaz
she never speaks like that
expr.
229
Konuşma
ona hiç/asla elimi kaldırmadım
I never laid a hand on her
expr.
230
Konuşma
normalde bunu asla yapmazdım
normally i would never do this
expr.
231
Konuşma
kendimi asla affetmeyeceğim
I'll never forgive myself
expr.
232
Konuşma
ne kadar para kazanırsan kazan asla zengin olamayacaksın
no matter how much money you make you'll never be rich
expr.
233
Konuşma
o asla okula geç kalmaz
he is never late for school
expr.
234
Konuşma
ne zaman ihtiyaç duyacağını asla bilemezsin
you never know when you might need it
expr.
235
Konuşma
seni asla aramayacağıma söz veriyorum
I promise that I'll never call you
expr.
236
Konuşma
seni asla terk etmeyeceğim
I will never leave you
expr.
237
Konuşma
seni bu kadar özleyeceğim asla aklıma gelmezdi
I never thought I'd miss you as much as I do
expr.
238
Konuşma
seni bir daha asla görmek istemiyorum
I don't wanna see you anymore
expr.
239
Konuşma
seni asla bırakmayacağım
I will never leave you
expr.
240
Konuşma
sizi asla unutmayacağım
I will never forget you
expr.
241
Konuşma
sizi asla unutmayacağım
I will never forget you
expr.
242
Konuşma
seni asla affetmeyeceğim
I’ll never ever forgive you
expr.
243
Konuşma
seninle bir daha asla konuşmak istemiyorum
I don't want to talk to you ever again
expr.
244
Konuşma
seni asla unutmayacağım
I’ll never ever forget you
expr.
245
Konuşma
seni asla ama asla affetmeyeceğim
I'll never ever forgive you
expr.
246
Konuşma
seni asla unutmayacağım
I will never forget you
expr.
247
Konuşma
ya şimdi ya da asla
it's now or never
expr.
248
Konuşma
hayatta olmaz/asla
never in a million years
expr.
249
Konuşma
ben asla yalan söylemem
I never lie
expr.
250
Konuşma
bu şarkıyı dinlemekten asla sıkılmam
I never get bored listening to this song
expr.
251
Konuşma
okuldan önce asla futbol oynamam
I never play football before school
expr.
252
Konuşma
asla sözümü kesme
never interrupt me
expr.
253
Konuşma
asla olmaz!
no way!
exclam.
Law
254
Hukuk
asla olmayan
nul
s.
Politics
255
Siyasal
asla ait
radical
s.
Computer
256
Bilgisayar
asla belirleme
never set
i.
Physics
257
Fizik
içine konan sıvıyı asla en üst düzeye çıkarmamak üzere tasarlanmış bir kupa
tantalus's cup
i.
Literature
258
Edebiyat
kaz ana masalında duvardan düştükten sonra parçaları asla birleştirilemeyen yumurta biçimli karakter
humpty dumpty
i.
259
Edebiyat
asla uyuyan bir ejderhayı gıdıklama
draco dormiens nunquam titillandus (never tickle a sleeping dragon)
expr.
Football
260
Futbol
asla yalnız yürümeyeceksin (liverpool takımının marşı)
you'll never walk alone (ynwa)
expr.
Slang
261
Argo
asla yapılmaması gereken şey
a big no-no
i.
262
Argo
hatunlar için asla erkek arkadaşlarını satma
bros before hoes
i.
263
Argo
asla olmaz
no fucking way
expr.
264
Argo
bu asla kolay bir iş değildir
it's never an easy ride
expr.
265
Argo
asla iş arkadaşınla cinsel ya da romantik ilişkiye girme
never dip your pen into the company's ink
expr.
266
Argo
bir kez siyahını denedin mi bir daha asla vazgeçemezsin
once you go black, you never go back
expr.
267
Argo
asla şeyimde değil!
like I really give a shit! (lirgas)
exclam.
Modern Slang
268
Modern Argo
asla umudu kesme
aktf (always keep the faith)
expr.
269
Modern Argo
asla umudunu kaybetme
aktf (always keep the faith)
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of asla
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy