Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
blood
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"blood"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 56 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
blood
i.
kan
General
2
Genel
blood
i.
kan
3
Genel
blood
i.
akrabalık
4
Genel
blood
i.
asalet
5
Genel
blood
i.
soy
6
Genel
blood
i.
yapı
7
Genel
blood
i.
kan bağı
8
Genel
blood
i.
dem
9
Genel
blood
i.
huy
10
Genel
blood
i.
mizaç
11
Genel
blood
i.
adam öldürme
12
Genel
blood
i.
abd'de yaşayan bir kızılderili kabilesinin üyesi
13
Genel
blood
i.
harekete geçirici güç
14
Genel
blood
i.
yaşama gücü
15
Genel
blood
i.
cansuyu
16
Genel
blood
i.
safkanlık
17
Genel
blood
i.
nesep
18
Genel
blood
i.
züppe
19
Genel
blood
i.
(ellerinde kan olmak ifadesindeki anlamıyla) bir kimseyi öldürme veya yaralama suçu veya sorumluluğu
20
Genel
blood
i.
insanın şehvetli yönü
21
Genel
blood
i.
insanın cinsel yönü
22
Genel
blood
i.
insan doğası
23
Genel
blood
i.
insanlık
24
Genel
blood
i.
kan kardeşliği
25
Genel
blood
i.
müsrif
26
Genel
blood
i.
çapkın
27
Genel
blood
i.
kurbanlık kanı
28
Genel
blood
i.
(kurbanlık kanı temsilen) şarap
29
Genel
blood
i.
öldürücü alışkanlık
30
Genel
blood
i.
öldürücü eylem
31
Genel
blood
i.
yeni kan
32
Genel
blood
i.
yeni çalışan
33
Genel
blood
i.
siyahi amerikalı erkek
34
Genel
blood
f.
(av köpeğine) ilk kez kan tattırmak
35
Genel
blood
f.
nahoş veya zor bir deneyime maruz bırakarak üyeliğe kabul etmek
36
Genel
blood
f.
kan lekesi bırakmak
37
Genel
blood
f.
çatışmada yeni bir silah kullanmak
38
Genel
blood
f.
kanını kaynatmak
39
Genel
blood
f.
sinirlendirmek
40
Genel
blood
f.
avcının yüzüne av kanı sürerek avcılığa kabul etmek
Colloquial
41
Konuşma Dili
blood
i.
ketçap
42
Konuşma Dili
blood
i.
kan bağı
43
Konuşma Dili
blood
i.
kardeş
44
Konuşma Dili
blood
i.
siyah arkadaş/kanka
45
Konuşma Dili
blood
i.
çete üyesi
Idioms
46
Deyim
blood
i.
en yoğun duyguları
47
Deyim
blood
i.
kanın beyne sıçraması
Medical
48
Medikal
blood
i.
test kan tahlili
Anatomy
49
Anatomi
blood
i.
kan
Zoology
50
Zooloji
blood
i.
bazı omurgasızlarda görülen kan benzeri bir sıvı
Botanic
51
Botanik
blood
i.
bitki özsuyu
52
Botanik
blood
i.
bitki suyu
Breeding
53
Hayvancılık
blood
i.
bir yün lifi inceliği ölçüsü
Military
54
Askeri
blood
f.
(askerleri) ateşe maruz bırakmak
Archaic
55
Eski Kullanım
blood
f.
kan akıtmak
56
Eski Kullanım
blood
f.
kanamak
"blood"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
cold blood
i.
soğukkanlılık
2
Yaygın Kullanım
blood pressure
i.
tansiyon
3
Yaygın Kullanım
complete blood cell count
i.
tam kan sayımı
General
4
Genel
bad blood
i.
düşmanlık
5
Genel
blood vessel
i.
damar
6
Genel
bad blood
i.
dargınlık
7
Genel
blood money
i.
adam öldürtmek için ödenen para
8
Genel
blood clot
i.
kan pıhtısı
9
Genel
flesh and blood
i.
akraba
10
Genel
fresh blood
i.
taze kan
11
Genel
full blood
i.
tam kan
12
Genel
blue blood
i.
asil kan
13
Genel
blood transfusion
i.
kan aktarımı
14
Genel
blood revenge
i.
kan davası
15
Genel
blood count
i.
kan sayımı
16
Genel
blood bath
i.
katliam
17
Genel
baptism of blood
i.
şehitlik
18
Genel
new blood
i.
taze kan
19
Genel
blood relation
i.
akraba
20
Genel
red blood cell
i.
alyuvar
21
Genel
white blood cell
i.
akyuvar
22
Genel
blue blood
i.
soyluluk
23
Genel
blood transfusion
i.
kan nakli
24
Genel
noble blood
i.
aristokrat
25
Genel
blue blood
i.
asalet
26
Genel
venous blood
i.
kirlikan
27
Genel
ill blood
i.
soğukluk
28
Genel
blood smear
i.
kan yayması
29
Genel
blood line
i.
kan hattı
30
Genel
flesh and blood
i.
insan doğası
31
Genel
blue blood
i.
aristokrat
32
Genel
blue blood
i.
asilzade
33
Genel
blood sports
i.
sürgün avı
34
Genel
blood serum
i.
serum
35
Genel
red blood cell
i.
eritrosit
36
Genel
drop of blood
i.
kan damlası
37
Genel
flesh and blood
i.
insanlık
38
Genel
ill blood
i.
dargınlık
39
Genel
blue blood
i.
asil
40
Genel
blood corpuscle
i.
kan cisimciği
41
Genel
blood coagulation
i.
kan pıhtılaşması
42
Genel
blood transfusion
i.
kan verme
43
Genel
blood line
i.
nesil
44
Genel
blood tie
i.
kan bağı
45
Genel
blood brother
i.
kan kardeşi
46
Genel
blue blood
i.
soylu kimse
47
Genel
blood clot
i.
pıhtı
48
Genel
blood analysis
i.
kan tahlili
49
Genel
flesh and blood
i.
soy
50
Genel
cold blood
i.
acımasızlık
51
Genel
flesh and blood
i.
nesil
52
Genel
blood money
i.
kiralık katillere verilen para
53
Genel
blue blood
i.
soylu
54
Genel
blood exchange
i.
kan değişimi
55
Genel
low blood pressure
i.
düşük tansiyon
56
Genel
blood relation
i.
akrabalık
57
Genel
blue blood
i.
asillik
58
Genel
blood donor
i.
kan veren kimse
59
Genel
blood donor
i.
kan bağışçısı
60
Genel
blood donation
i.
kan bağışı
61
Genel
blood feud
i.
kan davası
62
Genel
blood product
i.
kan ürünü
63
Genel
blood build up
i.
kan toplama
64
Genel
blood build up
i.
kanlanma
65
Genel
blood clotting
i.
kan pıhtılaşması
66
Genel
blood pudding
i.
bir tür domuz sosisi
67
Genel
blood sausage
i.
bir tür domuz sosisi
68
Genel
venous blood
i.
toplardamar kanı
69
Genel
open blood system
i.
açık dolaşım sistemi
70
Genel
heart's blood
i.
hayat
71
Genel
blood incompatibility test
i.
kan uyuşmazlık testi
72
Genel
blood incompatibility test
i.
kan uyuşmazlığı testi
73
Genel
blood factors
i.
kan faktörleri
74
Genel
blood relation
i.
kan bağı
75
Genel
blood orange
i.
kan portakalı
76
Genel
blood orange
i.
kan portakal
77
Genel
blood pressure rate
i.
kan basıncı oranı
78
Genel
blood-borne disease
i.
kan yoluyla bulaşan hastalık
79
Genel
blood-borne disease
i.
kan yoluyla geçen hastalık
80
Genel
half-blood
i.
ebeveynlerinden biri üvey olan çocuk
81
Genel
life-blood
i.
can damarı
82
Genel
mixed blood
i.
melez
83
Genel
martyrs' blood
i.
şehit kanı
84
Genel
blood donation campaign
i.
kan bağışı kampanyası
85
Genel
blood money
i.
kan bedeli
86
Genel
half-blood
i.
yarımkan
87
Genel
half-blood
i.
melez
88
Genel
true blood
i.
saf kan
89
Genel
blood brother
i.
ana baba bir erkek kardeş
90
Genel
blood sister
i.
ana baba bir kız kardeş
91
Genel
blood stain
i.
kan lekesi
92
Genel
a fountain of blood
i.
bir kan çeşmesi
93
Genel
human blood
i.
insan kanı
94
Genel
dog blood
i.
köpek kanı
95
Genel
blood diamond
i.
savaş bölgelerinde çıkarılan ve savaş düzenini finanse etmekte kullanılan elmas
96
Genel
red cross blood center
i.
kızılhaç kan merkezi
97
Genel
a rare blood disease
i.
nadir görülen bir kan hastalığı
98
Genel
blood trails
i.
kan izleri
99
Genel
blood sucking mite
i.
kan emici kene
100
Genel
vomiting blood
i.
kan kusma
101
Genel
blood gas
i.
kan gazı
102
Genel
baptism of blood
i.
şehit olma
103
Genel
arterial blood
i.
temiz kan
104
Genel
bad blood
i.
hastalık
105
Genel
same rare blood type
i.
aynı nadir kan grubu
106
Genel
blood-sucking demon
i.
kan emen iblis
107
Genel
blood-sucking demon
i.
kana emici iblis
108
Genel
blood-spitting
i.
kan tükürme
109
Genel
blood work
i.
kan tahlili
110
Genel
horse blood
i.
at kanı
111
Genel
owner of the blood
i.
kanın sahibi
112
Genel
blood vengeance
i.
kan davası
113
Genel
clot of blood
i.
kan pıhtısı
114
Genel
blood desire
i.
kan arzusu
115
Genel
blood donation center
i.
kan bağış merkezi
116
Genel
drawing blood
i.
kan alma (hastadan)
117
Genel
blood moon
i.
kanlı ay
118
Genel
blood-chilling brutality
i.
kan dondurucu vahşet
119
Genel
blood-chilling violence
i.
kan dondurucu vahşet
120
Genel
half-blood
i.
orta incelikte yün
121
Genel
blood [uk]
i.
kanı kaynayan genç
122
Genel
blood [obsolete]
i.
hayvani istek
123
Genel
blood [obsolete]
i.
cinsel iştah
124
Genel
blood [obsolete]
i.
şehvet
125
Genel
blood [uk]
i.
kötü ve ucuz macera
126
Genel
blood [uk]
i.
kötü ve ucuz polisiye roman
127
Genel
blood brother
i.
uyumsuz gibi görünen başka bir unsurla bağlantılı olduğu düşünülen şey
128
Genel
blood brotherhood
i.
kan kardeşliği
129
Genel
blood group
i.
akraba grubu
130
Genel
blood guilt
i.
cinayet suçu
131
Genel
blood guilt
i.
kan dökme suçu
132
Genel
blood guiltiness
i.
cinayet suçu
133
Genel
blood guiltiness
i.
kan dökme suçu
134
Genel
blood guiltiness
i.
savaş suçu
135
Genel
blood knot
i.
kan düğümü
136
Genel
blood knot
i.
kırbaç düğümü
137
Genel
blood lust
i.
kan dökme isteği
138
Genel
blood meal
i.
kan emici böceğin emdiği kan
139
Genel
blood sport
i.
kanlı spor
140
Genel
blood-letting
i.
(kan davasında) kan dökme
141
Genel
blood-lust
i.
kana susamış
142
Genel
mixed-blood
i.
ataları farklı ırktan gelen kimse
143
Genel
mixed-blood
i.
melez kimse
144
Genel
young blood
i.
taze kan
145
Genel
young blood
i.
yeni fikirler
146
Genel
young blood
i.
yeni üyeler
147
Genel
young blood
i.
grubun veya organizasyonun verimli üyeleri
148
Genel
fresh blood
i.
bir grubun veya organizasyonun yeni fikirleri, becerileri ile onu daha verimli kılan üyeleri
149
Genel
new blood
i.
grubun veya organizasyonun verimli üyeleri
150
Genel
dragon's blood
i.
turuncumsu bir kırmızı tonu
151
Genel
dragon's-blood red
i.
turuncumsu bir kırmızı tonu
152
Genel
coagulated blood
i.
pıhtılaşmış kan
153
Genel
inheritable blood
i.
varislik
154
Genel
inheritable blood
i.
kişiyi varis statüsüne yükselten kan
155
Genel
inheritable blood
i.
kişiye mirasçılık hakkı veren akrabalık
156
Genel
first blood
i.
rakibe karşı elde edilen ilk avantaj
157
Genel
first blood
i.
rakibe karşı ilk fırsat
158
Genel
flesh and blood
i.
madde ve gerçeklik
159
Genel
stranger in blood
i.
akraba olmayan kimse
160
Genel
stranger in blood
i.
kan bağı bulunmayan kimse
161
Genel
stranger in blood
i.
aileye yabancı kimse
162
Genel
take somebody's blood pressure
f.
tansiyonunu ölçmek
163
Genel
have one's blood up
f.
gaza getirmek
164
Genel
taste blood
f.
kokusunu almak
165
Genel
freeze one's blood
f.
kanını dondurmak
166
Genel
(blood pressure) go up
f.
tansiyonu yükselmek
167
Genel
taste blood
f.
sezmek
168
Genel
sweat blood
f.
endişelenmek
169
Genel
thirst for one's blood
f.
canına susamak
170
Genel
make bad blood
f.
aralarını açmak
171
Genel
make one's blood run cold
f.
dehşete düşürmek
172
Genel
make somebody's blood boil
f.
tepesini attırmak
173
Genel
make somebody's blood boil
f.
afyonunu patlatmak
174
Genel
(blood pressure) go down
f.
tansiyonu düşmek
175
Genel
shed blood
f.
kan dökmek
176
Genel
donate blood
f.
kan bağışlamak
177
Genel
measure somebody's blood pressure
f.
tansiyonunu ölçmek
178
Genel
staunch the flaw of blood
f.
kanı dindirmek
179
Genel
sweat blood
f.
ter dökmek
180
Genel
spill blood
f.
kan dökmek
181
Genel
curdle one's blood
f.
dehşete düşürmek
182
Genel
make somebody's blood boil
f.
tepesinin tasını attırmak
183
Genel
(blood pressure) drop
f.
tansiyonu düşmek
184
Genel
freeze one's blood
f.
çok korkutmak
185
Genel
get one's blood up
f.
gaza getirmek
186
Genel
shed blood
f.
kan akıtmak
187
Genel
lose blood
f.
kan kaybetmek
188
Genel
curdle one's blood
f.
tüylerini ürpertmek
189
Genel
donate blood
f.
kan vermek
190
Genel
give blood
f.
kan vermek
191
Genel
sweat blood
f.
ecel terleri dökmek
192
Genel
sweat blood
f.
kan ter içinde kalmak
193
Genel
sweat blood
f.
korkmak
194
Genel
cause bad blood
f.
aralarını bozmak
195
Genel
draw blood
f.
kan akıtmak
196
Genel
draw blood
f.
çileden çıkarmak
197
Genel
get into circulation (of blood/money/air/water currents)
f.
dolaşıma girmek
198
Genel
(the blood) to be drained
f.
kanı çekilmek
199
Genel
get blood drawn
f.
kan aldırmak
200
Genel
die of blood loss
f.
kan kaybından ölmek
201
Genel
be caked with blood
f.
üzeri kanla kaplanmış olmak
202
Genel
be caked with blood
f.
üzeri kanla kaplanmak
203
Genel
be caked in blood
f.
üzeri kanla kaplanmış olmak
204
Genel
be caked in blood
f.
üzeri kanla kaplanmak
205
Genel
blood bath
f.
kan gövdeyi götürmek
206
Genel
be drenched in blood
f.
kan revan içinde kalmak
207
Genel
be drenched in blood
f.
kanlar içinde kalmak
208
Genel
make someone's blood boil
f.
tepesini attırmak
209
Genel
make someone's blood run cold
f.
kanını dondurmak
210
Genel
make someone's blood run cold
f.
tüylerini diken diken etmek
211
Genel
have a blood-relation
f.
kan bağı olmak
212
Genel
get somebody blood up
f.
birinin kanını tepesine sıçratmak
213
Genel
dilute the blood
f.
kan sulandırmak
214
Genel
make one's blood boil
f.
çok kızdırmak
215
Genel
make one's blood boil
f.
kanına dokunmak
216
Genel
faint at the sight of blood
f.
kan görünce bayılmak
217
Genel
collect vote from the blood of martyr
f.
şehit kanından oy devşirmek
218
Genel
need new blood
f.
taze kana ihtiyaç duymak
219
Genel
lie in a pool of blood
f.
kanlar içinde yerde yatmak
220
Genel
mix with blood
f.
kana karışmak
221
Genel
suck blood
f.
kan emmek
222
Genel
let blood
f.
kanı boşaltmak
223
Genel
let blood
f.
kan akıtmak
224
Genel
draw blood
f.
canını yakmak
225
Genel
measure a person's blood pressure
f.
tansiyonunu ölçmek
226
Genel
die from the loss of blood
f.
kan kaybından ölmek
227
Genel
cannot stand seeing blood
f.
kan görmeye dayanamamak
228
Genel
blood come out of one's back and mouth
f.
sırtından ve ağzından kan gelmek
229
Genel
one's (blood) sugar (level) go up (to the roof)/increases (dramatically)
f.
şekeri yükselmek
230
Genel
one's (blood) sugar (level) go up (to the roof)/increases (dramatically)
f.
şekeri fırlamak
231
Genel
a person's blood sugar level rocket up/shoot up
f.
şekeri fırlamak
232
Genel
one's (blood) sugar (level) goes up (to the roof)/increases (dramatically)
f.
şekeri azmak
233
Genel
a person's blood sugar level rocket up/shoot up
f.
şekeri yükselmek
234
Genel
a person's blood sugar level rocket up/shoot up
f.
şekeri azmak
235
Genel
take blood
f.
kan almak
236
Genel
can't stand the sight of blood
f.
kan görmeye dayanamamak
237
Genel
white blood cell count decrease
f.
akyuvar sayısı düşmek
238
Genel
notice/see blood in one's stool
f.
dışkısında kan görmek
239
Genel
run in one's blood
f.
kanında olmak
240
Genel
have high blood pressure
f.
yüksek tansiyonu olmak
241
Genel
inspect the bedsheets to see if there was any blood
f.
çarşaflara bakarak kan olup olmadığına bakmak
242
Genel
pump blood
f.
kan pompalamak
243
Genel
inherite through blood
f.
kan yoluyla tevarüs etmek
244
Genel
inherite through blood
f.
kalıtım yoluyla birinden diğerine geçmek
245
Genel
let blood
f.
kanatmak
246
Genel
let blood
f.
kan dökmek
247
Genel
check (one's) blood pressure
f.
(birinin) tansiyonunu ölçmek
248
Genel
check (one's) blood pressure
f.
tansiyonuna bakmak
249
Genel
inspect the bedsheets to see if there was any blood
f.
kan var mı yok mu diye çarşaflara bakmak
250
Genel
vomit blood
f.
kan kusmak
251
Genel
blood related
s.
akraba
252
Genel
blood curdling
s.
kanları donduran
253
Genel
blood curdling
s.
çok korkutucu
254
Genel
blood-thirsty
s.
kana susamış
255
Genel
blood diluent
s.
kanı sulandırıcı (nitelikte)
256
Genel
blood red
s.
kan kırmızısı
257
Genel
blood red
s.
kan gibi kırmızı
258
Genel
blood-red
s.
kan kırmızısı
259
Genel
blood red
s.
kan kırmızı
260
Genel
blood-red
s.
kan kırmızı
261
Genel
blood red
s.
rengi aşırı kırmızı olan
262
Genel
blood-red
s.
kan gibi kırmızı
263
Genel
blood-red
s.
rengi aşırı kırmızı olan
264
Genel
blood curdling
s.
dehşet verici
265
Genel
blood-thirsty
s.
şiddet yanlısı
266
Genel
blood-thirsty
s.
kan dökmeye hevesli
267
Genel
blood-thirsty
s.
yırtıcı
268
Genel
blood-thirsty
s.
hunhar
269
Genel
blood-drenched
s.
kanla ıslanmış
270
Genel
blood-soaked
s.
kana bulanmış
271
Genel
blood-spattered
s.
kan sıçramış
272
Genel
in blood [obsolete]
s.
(hayvan) kanlı canlı
273
Genel
out of blood [obsolete]
s.
(hayvan) cansız
274
Genel
out of blood [obsolete]
s.
(hayvan) durgun
275
Genel
blood-boltered
s.
saçı kandan keçeleşmiş
276
Genel
blood-curdling
s.
kan donduran
277
Genel
blood-filled
s.
kanlı
278
Genel
blood-related
s.
kan bağı bulunan
279
Genel
blood-shotten
s.
alevlendirici
280
Genel
blood-shotten
s.
zorlayıcı
281
Genel
blood-shotten
s.
gergin
282
Genel
in blood
s.
(avcılık) sapasağlam ve dipdiri
283
Genel
flesh and blood
s.
canlı
284
Genel
flesh and blood
s.
yaşayan
285
Genel
flesh and blood
s.
kanlı canlı
286
Genel
flesh and blood
s.
hayatta olan
287
Genel
flesh-and-blood
s.
canlı
288
Genel
flesh-and-blood
s.
yaşayan
289
Genel
flesh-and-blood
s.
kanlı canlı
290
Genel
flesh-and-blood
s.
hayatta olan
291
Genel
blood for blood
zf.
kana kan
292
Genel
in cold blood
zf.
bile bile
293
Genel
in cold blood
zf.
merhametsizce
294
Genel
in cold blood
zf.
kılı kıpırdamadan
295
Genel
in cold blood
zf.
soğukkanlılıkla
296
Genel
in cold blood
zf.
mahsus
297
Genel
in cold blood
zf.
kılını kıpırdatmadan
298
Genel
in cold blood
zf.
acımasızca
299
Genel
from blood of the calf
zf.
sığır kanından
300
Genel
from blood of the calf
zf.
dana kanından
301
Genel
covered in someone else's blood
zf.
üstü başı başkasının kanına bulanmış
Phrases
302
İfadeler
suck the blood of
f.
kanını emmek
303
İfadeler
suck the blood of
f.
iliğini kurutmak
304
İfadeler
suck the blood of
f.
sömürmek
305
İfadeler
suck the blood of
f.
tüketmek
306
İfadeler
suck the blood of
f.
yaşam enerjisini çekmek
307
İfadeler
suck the blood of
f.
yıpratmak
308
İfadeler
suck the blood of
f.
canından bezdirmek
309
İfadeler
this stain is blood
expr.
bu kan lekesidir
310
İfadeler
blood is shed
expr.
kan dökülmesi
311
İfadeler
blood is shed
expr.
adam/insan öldürme
312
İfadeler
blood is shed
expr.
sorun veya sıkıntıların baş göstermesi
313
İfadeler
blood is spilled
expr.
kan dökülmesi
314
İfadeler
blood is spilled
expr.
adam/insan öldürme
315
İfadeler
blood is spilled
expr.
sorun veya sıkıntıların baş göstermesi
Proverb
316
Atasözü
blood is thicker than water
et tırnaktan ayrılmaz
317
Atasözü
blood is thicker than water
akrabalık arkadaşlıktan daha önemlidir
318
Atasözü
blood runs thicker than water
akrabalık arkadaşlıktan daha önemlidir
319
Atasözü
blood runs thicker than water
aile her şeyden önce gelir
320
Atasözü
blood will tell
kan çeker
321
Atasözü
blood will tell
armut dibine düşer
322
Atasözü
blood will tell
aynı bokun soyu
323
Atasözü
blood will have blood
şiddet şiddete yol açar
324
Atasözü
blood will have blood
kan kanla yıkanmaz
325
Atasözü
blood will have blood
şiddet şiddeti doğurur
326
Atasözü
blood is thicker than water
aile her şeyden önce gelir
327
Atasözü
blood is thicker than (something)
aile her şeyden önemlidir
328
Atasözü
blood is thicker than (something)
aile her şeyin üstündedir
329
Atasözü
blood is thicker than (something)
aile her şeyden önce gelir
330
Atasözü
blood is thicker than (something)
aile her şeyden ağır basar
331
Atasözü
you cannot get blood from a stone
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
332
Atasözü
you cannot get blood from a stone
yoktan yonga çıkarılmaz
333
Atasözü
you cannot get blood from a stone
ölü gözünden yaş çıkarılmaz
334
Atasözü
you cannot get blood from a turnip
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
335
Atasözü
you cannot get blood from a turnip
yoktan yonga çıkarılmaz
336
Atasözü
you cannot get blood from a turnip
ölü gözünden yaş çıkarılmaz
337
Atasözü
you can't get blood from a stone
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
338
Atasözü
you can't get blood from a stone
yoktan yonga çıkarılmaz
339
Atasözü
you can't get blood from a stone
ölü gözünden yaş çıkarılmaz
340
Atasözü
you can't get blood from a turnip
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
341
Atasözü
you can't get blood from a turnip
yoktan yonga çıkarılmaz
342
Atasözü
you can't get blood from a turnip
ölü gözünden yaş çıkarılmaz
343
Atasözü
you can't get blood out of a turnip
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
344
Atasözü
you can't get blood out of a turnip
yoktan yonga çıkarılmaz
345
Atasözü
you can't get blood out of a turnip
ölü gözünden yaş çıkarılmaz
346
Atasözü
you can't squeeze blood from a stone
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
347
Atasözü
you can't squeeze blood from a stone
yoktan yonga çıkarılmaz
348
Atasözü
you can't squeeze blood from a stone
ölü gözünden yaş çıkarılmaz
349
Atasözü
you can't squeeze blood from a turnip
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
350
Atasözü
you can't squeeze blood from a turnip
yoktan yonga çıkarılmaz
351
Atasözü
you can't squeeze blood from a turnip
ölü gözünden yaş çıkarılmaz
Colloquial
352
Konuşma Dili
blood sucker
i.
başkalarını sömüren kimse
353
Konuşma Dili
flesh and blood
i.
insanoğlu
354
Konuşma Dili
flesh and blood
i.
insan
355
Konuşma Dili
flesh and blood
i.
insanlık
356
Konuşma Dili
blood sucker
i.
kan emici
357
Konuşma Dili
blood money
i.
kanlı para
358
Konuşma Dili
blood disorder
i.
kan hastalığı
359
Konuşma Dili
sporting blood
i.
maceracı ruh
360
Konuşma Dili
sporting blood
i.
risk almaya gönüllü
361
Konuşma Dili
blood sucker
i.
şantajcı
362
Konuşma Dili
one's own flesh and blood
i.
yakın akraba
363
Konuşma Dili
have one's blood up
f.
kanını kaynatmak
364
Konuşma Dili
(blood pressure) drop precipitously
f.
(kan basıncı) hızla düşmek
365
Konuşma Dili
drenched in blood
s.
kana bulanmış
366
Konuşma Dili
one's own flesh and blood
expr.
aynı kandan
367
Konuşma Dili
whose blood is that?
expr.
bu kimin kanı?
368
Konuşma Dili
more than flesh and blood can stand
expr.
dayanılmaz
369
Konuşma Dili
more than flesh and blood can stand
expr.
çekilmez
370
Konuşma Dili
more than flesh and blood can stand
expr.
dayanılır gibi değil
371
Konuşma Dili
one's own flesh and blood
expr.
kanından
372
Konuşma Dili
once you get something in your blood
expr.
(bir şey) bir kere kanına girdi mi
Idioms
373
Deyim
blood and iron
i.
kan ve demir
374
Deyim
blood and iron
i.
(diplomasiden ziyade) askeri kuvvet
375
Deyim
blood in the water
i.
sudaki kan
376
Deyim
blood in the water
i.
kan kokusu
377
Deyim
blood in the water
i.
rakibin zaafı
378
Deyim
blood in the water
i.
rakipte hissedilen zayıflık/acizlik
379
Deyim
blood moon
i.
kanlı ay
380
Deyim
blood moon
i.
kanlı ay tutulması
381
Deyim
blood on the carpet
i.
grup içi çatışma
382
Deyim
blood on the carpet
i.
herkesin birbirine girmesi
383
Deyim
blood on the carpet
i.
herkesin birbirine düşman kesilmesi
384
Deyim
first blood
i.
ilk kan
385
Deyim
first blood
i.
ilk darbe
386
Deyim
first blood
i.
kazandıran darbe
387
Deyim
fresh blood
i.
taze kan
388
Deyim
fresh blood
i.
bir grubun ya da örgütün yeni üyeleri
389
Deyim
fresh blood
i.
yeni üye
390
Deyim
fresh blood
i.
taze soluk
391
Deyim
prince of the blood
i.
meşru prens
392
Deyim
prince of the blood
i.
doğrudan kralın soyundan gelen prens
393
Deyim
prince of the blood
i.
kan bağıyla prens
394
Deyim
prince (or princess) of the blood
i.
meşru prens (ya da prenses)
395
Deyim
prince (or princess) of the blood
i.
kan bağıyla prens (ya da prenses)
396
Deyim
prince (or princess) of the blood
i.
doğrudan kralın soyundan gelen prens (ya da prenses)
397
Deyim
blood on the carpet
i.
kan çıkma
398
Deyim
blood on the carpet
i.
kan dökülme
399
Deyim
blood on the carpet
i.
çıngar çıkma
400
Deyim
blood on the carpet
i.
çıngar kopma
401
Deyim
blood on the carpet
i.
kıyamet kopma
402
Deyim
blood on the carpet
i.
kavga çıkma
403
Deyim
blood on the carpet
i.
kavga kopma
404
Deyim
blue blood
i.
asalet
405
Deyim
blue blood
i.
asil
406
Deyim
hot blood
i.
ateşli
407
Deyim
blood sport
i.
avcılık sporu
408
Deyim
a sudden rush of blood to the head
i.
beyne kan sıçraması
409
Deyim
a rush of blood to the head
i.
beyne kan sıçraması
410
Deyim
bad blood
i.
bitmek tükenmek bilmeyen kin
411
Deyim
blood squirting out of his nose
i.
burnundan fışkıran kan
412
Deyim
hot blood
i.
çabuk sinirlenen
413
Deyim
hot blood
i.
çabuk parlayan
414
Deyim
hot blood
i.
çabuk kızan
415
Deyim
bad blood
i.
deve kini
416
Deyim
blood and thunder
i.
dehşetli
417
Deyim
bad blood
i.
düşmanlık
418
Deyim
young blood
i.
genç dimağlar
419
Deyim
young blood
i.
gençler
420
Deyim
bad blood
i.
hiddet
421
Deyim
bad blood
i.
husumet
422
Deyim
the blood bath
i.
kan gölü
423
Deyim
a blood brother
i.
kan kardeş
424
Deyim
a blood bath
i.
kan gölü
425
Deyim
bad blood
i.
kızgınlık
426
Deyim
the blood bath
i.
kıyım
427
Deyim
a blood bath
i.
kıyım
428
Deyim
blue blood
i.
mavi kan
429
Deyim
bad blood
i.
öfke
430
Deyim
blood-and-guts arguments
i.
sert tartışmalar
431
Deyim
blue blood
i.
soylu kan
432
Deyim
blue blood
i.
soylu
433
Deyim
blood and guts
i.
şiddet olayları
434
Deyim
new blood
i.
taze kan
435
Deyim
a blood bath
i.
toplu katliam
436
Deyim
the blood bath
i.
toplu katliam
437
Deyim
new blood
i.
yeni insanlar
438
Deyim
new blood
i.
yeni yüzler
439
Deyim
blood and thunder
i.
vurdulu kırdılı (hikaye)
440
Deyim
blood and guts
i.
(televizyon vb gösterilen) şiddet
441
Deyim
first blood
i.
vurucu darbe
442
Deyim
first blood
i.
ilk vurucu darbe
443
Deyim
first blood
i.
ilk başarılı darbe
444
Deyim
flesh and blood
i.
insan vücudu
445
Deyim
flesh and blood
i.
etten kemikten bir vücut
446
Deyim
flesh and blood
i.
yalnızca bir insan vücudu
447
Deyim
flesh and blood
i.
sınırları olan insan vücudu
448
Deyim
flesh and blood
i.
gücü bir yere kadar olan insan vücudu
449
Deyim
flesh and blood
i.
gerçekte karşılaşılan (insan)
450
Deyim
flesh and blood
i.
yüz yüze görüşülen/görülen (insan)
451
Deyim
flesh and blood
i.
kanından olan kimse
452
Deyim
flesh and blood
i.
kan bağı olan kimse
453
Deyim
flesh and blood
i.
kanından canından olan kimse
454
Deyim
flesh and blood
i.
etten kemikten bir varlık
455
Deyim
flesh and blood
i.
ete kemiğe bürünmüş varlık
456
Deyim
flesh and blood
i.
etten kemikten insan
457
Deyim
flesh and blood
i.
yalnızca insan
458
Deyim
flesh and blood
i.
kusurları olan insan
459
Deyim
flesh and blood
i.
herkes gibi kusurları olan insan
460
Deyim
flesh and blood
i.
mükemmel olmayan insan
461
Deyim
flesh and blood
i.
kusurlarıyla insan
462
Deyim
flesh and blood
i.
yaşayan insan vücudu
463
Deyim
flesh and blood
i.
etten kemikten bir insan vücudu
464
Deyim
flesh and blood
i.
kanlı canlı insan vücudu
465
Deyim
flesh and blood
i.
canlılık
466
Deyim
flesh and blood
i.
dirilik
467
Deyim
flesh and blood
i.
hareket
468
Deyim
flesh and blood
i.
hareketlilik
469
Deyim
flesh and blood
i.
kendi/öz akrabası
470
Deyim
flesh and blood
i.
kendi kanından kimse
471
Deyim
flesh and blood
i.
kendi kanından canından kimse
472
Deyim
flesh and blood
i.
kendiyle aynı kanı taşıyan kimse
473
Deyim
flesh and blood
i.
ailesinden olan kimse
474
Deyim
flesh and blood
i.
kendi soyundan kimse
475
Deyim
flesh and blood
i.
soydaş
476
Deyim
flesh and blood
i.
ailenin bir ferdi/üyesi
477
Deyim
flesh and blood
i.
aileden biri
478
Deyim
flesh and blood
i.
gerçekte var olan kimse
479
Deyim
flesh and blood
i.
gerçek kimse
480
Deyim
flesh and blood
i.
etten kemikten kimse
481
Deyim
blood and iron
i.
askeri müdahale
482
Deyim
blood and iron
i.
askeri hareket
483
Deyim
blood and iron
i.
askeri operasyon
484
Deyim
blood and iron
i.
askeri güç
485
Deyim
your (own) flesh and blood
i.
aynı kandan/soydan olan akrabaların
486
Deyim
a (sudden) rush of blood (to the head)
i.
(bir anda) tepesi atma
487
Deyim
a (sudden) rush of blood (to the head)
i.
(bir anda) sigortaları atma
488
Deyim
a rush of blood
i.
galeyana gelme
489
Deyim
a rush of blood
i.
gaza gelme
490
Deyim
a rush of blood to the head
i.
galeyana gelme
491
Deyim
a rush of blood to the head
i.
gaza gelme
492
Deyim
bad blood (between people) [old-fashioned]
i.
(insanlar/birileri arasında) dargınlık
493
Deyim
bad blood (between people) [old-fashioned]
i.
(insanlar/birileri arasında) düşmanlık
494
Deyim
bad blood (between people) [old-fashioned]
i.
(insanlar/birileri arasında) kin
495
Deyim
bad blood (between people) [old-fashioned]
i.
(insanlar/birileri arasında) öfke
496
Deyim
bad blood (between people) [old-fashioned]
i.
(insanlar/birileri arasında) husumet
497
Deyim
bad blood (between people) [old-fashioned]
i.
(insanlar/birileri arasında) kızgınlık
498
Deyim
bad blood (between a and b) [old-fashioned]
i.
(birileri arasında) dargınlık
499
Deyim
bad blood (between a and b) [old-fashioned]
i.
(birileri arasında) düşmanlık
500
Deyim
bad blood (between a and b) [old-fashioned]
i.
(birileri arasında) kin
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of blood
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy