İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | chime in f. | lafa karışmak |
Genel | chime in f. | söze karışmak |
Genel | chime in f. | burnunu sokmak |
Genel | chime in f. | salça olmak |
Genel | chime in f. | lafı kesmek |
Genel | chime in f. | maydanoz olmak |
Genel | chime in f. | araya girmek |
Genel | chime in f. | kaş yapayım derken göz çıkarmak |
Genel | chime in f. | sözü kesmek |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | chime in f. | ahenkle katılmak/eşlik etmek |
Öbek Fiiller | chime in f. | uyumlu bir şekilde katılmak/eşlik etmek |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | chime in f. | uygun düşmek |
Konuşma Dili | chime in f. | birbirini tamamlamak |
Konuşma Dili | chime in f. | cuk oturmak |
Konuşma Dili | chime in f. | uyuşmak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | chime in with f. | uymak | ||
Genel | chime in (with) f. | müzikal veya ritmik bir şekilde konuşmak | ||
Genel | chime in (with) f. | müzikal veya ritmik bir şekilde okumak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | chime in with (something) f. | (bir düşünceye, fikre) katkıda bulunmak | ||
Öbek Fiiller | chime in with (something) f. | (bir şeye) uymak | ||
Öbek Fiiller | chime in with (something) f. | (bir şeye) cuk oturmak | ||
Öbek Fiiller | chime in with (something) f. | (bir şeyle) ahenk içinde olmak | ||
Öbek Fiiller | chime in with (something) f. | (bir şeyle) uyuşmak | ||
Idioms | ||||
Deyim | chime in with f. | ile uyumlu olmak | ||
Deyim | chime in with f. | ile ahenk içinde olmak | ||
Deyim | chime in with f. | uyuşmak | ||
Deyim | chime in with f. | uyum içinde olmak | ||
Deyim | chime in with f. | uygun gitmek | ||
Deyim | chime in with f. | uymak |