dımdızlak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dımdızlak



"dımdızlak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç

Türkçe İngilizce
General
dımdızlak bald s.
dımdızlak destitute s.
dımdızlak naked as a jaybird s.
dımdızlak in the raw s.
dımdızlak raw s.
dımdızlak peeled s.
dımdızlak in the buff s.
dımdızlak bare-assed s.
dımdızlak in the altogether zf.
Colloquial
dımdızlak wearing (one's) birthday suit s.
dımdızlak in your birthday suit s.
dımdızlak wearing your birthday suit s.
dımdızlak laid to the bone [old-fashioned] s.
dımdızlak laid to the bone s.
Idioms
dımdızlak bald as a coot/billiard ball s.
dımdızlak bald as a coot ball s.
dımdızlak bald as a billiard ball s.
dımdızlak stark naked s.
dımdızlak with not a stitch of clothes (on) zf.
dımdızlak without a stitch of clothes (on) zf.
dımdızlak as bald as a coot expr.
dımdızlak as bald as a baby's backside expr.
dımdızlak (as) bald as a billiard ball expr.
dımdızlak with not a stitch of clothing (on) expr.
dımdızlak with not a stitch on expr.
dımdızlak without a stitch of clothing (on) expr.
dımdızlak without a stitch on expr.
Slang
dımdızlak silked to the bone [old-fashioned] s.
dımdızlak bare-ass s.
dımdızlak like a shag on a rock expr.

"dımdızlak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

Türkçe İngilizce
General
dımdızlak kalmak be left destitute f.
(birini) dımdızlak ortada bırakmak darken f.
dımdızlak ortada kalmış in the lurch s.
dımdızlak ortada in the lurch zf.
Phrasals
birini dımdızlak ortada bırakmak run out on f.
(birini/bir şeyi) dımdızlak ortada bırakmak run out on (someone or something) f.
dolandırarak dımdızlak ortalıkta bırakmak screw out of f.
Colloquial
dımdızlak kalmak not have a bean f.
dımdızlak kalmak lose one's shirt f.
dımdızlak ortada kalmak be down f.
Idioms
dolandırarak dımdızlak ortalıkta bırakmak screw (one) out of (something) f.
dolandırarak dımdızlak ortalıkta bırakmak screw someone out of f.
dımdızlak ortada kalmak sit like piffy on a rock cake [uk] f.
birini dımdızlak ortada bırakmak leave someone high and dry f.
dımdızlak bırakmak hang somebody out to dry f.
dımdızlak ortada bırakmak leave someone flat f.
dımdızlak bırakmak cut off with a shilling f.
dımdızlak kalmak be left out in the cold f.
dımdızlak bırakmak hang someone out to dry f.
dımdızlak ortada kalmak eat (one's) shirt f.
dımdızlak kalmak/bırakılmak be hung out to dry f.
birini dımdızlak bırakmak leave someone flat-footed f.
dımdızlak bırakılmak be left in the lurch f.
(birini) dımdızlak ortada bırakmak leave (one) high and dry f.
dımdızlak olmak be as bald as a coot f.
(birini) dımdızlak bırakmak cut (one) off with a cent f.
birini dımdızlak bırakmak hang out to dry f.
dımdızlak bırakmak hang out to dry f.
(birini) dımdızlak bırakmak leave (one) flat f.
dımdızlak ortada bırakmak leave flat f.
dımdızlak kalmak lose shirt f.
dımdızlak kalmak lose your shirt f.
dımdızlak ortada bırakmak pull the rug f.
(birini) dımdızlak ortada bırakmak pull the rug (out) from under (someone's) feet f.
birini/bir şeyi dımdızlak ortada bırakmak pull the rug from under someone/something f.
dımdızlak ortada bırakmak pull the rug out f.
(birini) dımdızlak ortada bırakmak pull the rug out (from (under) one) f.
dımdızlak ortada bırakmak pull the rug out from under f.
dımdızlak ortada kalmak sit like piffy on a rock bun [uk] f.
dımdızlak kalmış/bırakılmış left out in the cold s.
dımdızlak ortada like piffy on a rock cake [uk] zf.
Slang
(birini) dımdızlak bırakmak clear out f.