fırtınalı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

fırtınalı



"fırtınalı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
fırtınalı stormy s.
General
fırtınalı nasty s.
fırtınalı inclement s.
fırtınalı dirty s.
fırtınalı ugly s.
fırtınalı boisterous s.
fırtınalı heavy s.
fırtınalı tumultuous s.
fırtınalı turbulent s.
fırtınalı gustful s.
fırtınalı windy s.
fırtınalı stark s.
fırtınalı rugged s.
fırtınalı tempestuous s.
fırtınalı intemperate s.
fırtınalı wild s.
fırtınalı rough s.
fırtınalı gusty s.
fırtınalı squally s.
fırtınalı foul s.
fırtınalı fiercest s.
fırtınalı angry s.
fırtınalı storm-racked s.
fırtınalı blashy [dialect] [uk] s.
fırtınalı mutinous s.
fırtınalı rude s.
fırtınalı blustery s.
Marine
fırtınalı greasy s.
Meteorology
fırtınalı nimbose s.
fırtınalı gusty s.
Abbreviation
fırtınalı turbt s.
Archaic
fırtınalı oragious [obsolete] s.

"fırtınalı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 45 sonuç

Türkçe İngilizce
General
fırtınalı deniz yolculuğu a stormy passage i.
fırtınalı deniz nasty sea i.
fırtınalı havalarda güvertede dolaşabilme becerisi sea legs i.
fırtınalı durum storminess i.
fırtınalı ilişki stormy relationship i.
kendi fırtınalı iç dünyası one's own stormy inner world i.
fırtınalı gece stormy night i.
fırtınalı hava stormy weather i.
fırtınalı hava tempestuous weather i.
fırtınalı olmak blow f.
fırtınalı (hava) rough s.
fırtınalı (hava) angry s.
fırtınalı (hava) inclement s.
(hava) fırtınalı angry s.
kar fırtınalı blizzardy s.
(hava) fırtınalı gurly [scotland] s.
(hava) fırtınalı coarse [dialect] s.
fırtınalı bir halde gustily zf.
fırtınalı bir şekilde tempestuously zf.
fırtınalı bir şekilde stormily zf.
fırtınalı bir şekilde (hava) inclemently zf.
Idioms
fırtınalı olmak come up a storm f.
fırtınanın/fırtınalı bir durumun ortasında in the eye of the storm expr.
fırtınalı bir sürecin ortasında in the eye of the storm expr.
Aeronautic
yengeç inişi (acil/fırtınalı durumlarda) crabwise landing i.
Marine
fırtınalı denizde rüzgara karşı seyir thrash i.
fırtınalı denizde rüzgara karşı seyir thresh i.
fırtınalı havalarda güvertede dolaşabilme kabiliyeti sea legs i.
fırtınalı hava stormy weather i.
fırtınalı deniz a heavy sea i.
(tekne) fırtınalı havada sarsılma dusting i.
fırtınalı denizde rüzgara karşı seyretmek thrash f.
fırtınalı denizde baş kıç vurmak make heavy weather f.
fırtınalı denizlerde bağlantı parçaları hafifçe gevşeyecek şekilde zorla yol almak work f.
Psychology
fırtınalı kişilik stormy personality i.
Marine Biology
fırtınalı günler stormy weather i.
Geography
fırtınalı hava rough weather i.
Meteorology
fırtınalı rüzgar thunder-gust i.
fırtınalı hava rough weather i.
fırtınalı gün day of gale i.
bulut veya fırtınalı hava getiren nimbiferous s.
fırtınalı (hava) unkindly s.
(hava) fırtınalı dusty s.
Mythology
fırtınalı havalarda ümit burnu yakınlarında göründüğü rivayet edilen hayali gemi flying dutchman i.
Archaic
fırtınalı hava distemper i.