Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | gün batımı | sunset i. | ||
The sunset clause means that the delegation of executive measures to the Commission lasts for no longer than four years. Gün batımı maddesi, yürütme tedbirlerinin Komisyon'a devredilmesinin dört yıldan fazla sürmeyeceği anlamına gelmektedir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | gün batımı | sundown i. | ||
Lincoln arrived at Gettysburg at sundown. Lincoln Gettysburg'a gün batımında vardı. More Sentences |
||||
Genel | gün batımı | twilight i. | ||
They took a romantic stroll during the enchanting twilight hours. Büyüleyici gün batımında romantik bir gezintiye çıktılar. More Sentences |
||||
Genel | gün batımı | dusk i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | gün batımı sonrası kızıllık | afterglow i. |
Genel | gün batımı sonrası kızıllık | after-glow i. |
Genel | gün batımı kızıllığı | afterglow i. |
Genel | yerel gün batımı | ls (local sunset) kısalt. |
Idioms | ||
Deyim | kızıl gün batımı, güneş ısıtır sırtımı | red sky at night, shepherd's delight expr. |
Law | ||
Hukuk | gün doğumuyla gün batımı arasındaki zaman | upsun [scotland] i. |
Computer | ||
Bilgisayar | erken gün batımı | early sunset i. |
Bilgisayar | geç gün batımı | late sunset i. |
Dyeing | ||
Boyacılık | gün batımı rengi | midnight sun i. |
Boyacılık | gün batımı rengi | chrome scarlet i. |
Boyacılık | gün batımı rengi | deep chrome orange i. |
Boyacılık | gün batımı rengi | russet orange i. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | hemen gün batımı sonrasında bulutsuz gökyüzünden çiy düşmesi | serein i. |