gürültülü - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

gürültülü



"gürültülü" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
gürültülü raucous s.
gürültülü noisy s.
General
gürültülü clamourous s.
gürültülü thundering s.
gürültülü robustious s.
gürültülü disorderly s.
gürültülü boisterous s.
gürültülü clamant s.
gürültülü tumultuary s.
gürültülü riproaring s.
gürültülü riproarious s.
gürültülü louder s.
gürültülü rollicking s.
gürültülü rambunctious s.
gürültülü tumultuous s.
gürültülü rackety s.
gürültülü uproarious s.
gürültülü noisy s.
gürültülü hilarious s.
gürültülü riotous s.
gürültülü strident s.
gürültülü roaring s.
gürültülü rumbustious s.
gürültülü clangorous s.
gürültülü vociferous s.
gürültülü clamorous s.
gürültülü hurly-burly s.
gürültülü loud s.
gürültülü ranty s.
gürültülü raucid s.
gürültülü noiseful s.
gürültülü tory-rory [obsolete] s.
gürültülü knockabout s.
gürültülü barbarous s.
gürültülü voiceful s.
gürültülü vociferant s.
gürültülü blasting s.
gürültülü bobbery s.
gürültülü boistous s.
gürültülü bouncing s.
gürültülü hoiden s.
gürültülü hurly burly s.
gürültülü loudful s.
gürültülü dinsome [scotland] s.
gürültülü openmouthed s.
gürültülü open-mouthed s.
gürültülü roary [dialect] s.
gürültülü robust s.
gürültülü routish s.
gürültülü rowdydowdy s.
gürültülü rumbunctious s.
gürültülü rumbustical s.
gürültülü polyphloesboean s.
gürültülü polyphloisboian s.
gürültülü poluphloisboian s.
gürültülü polyphloisbic s.
gürültülü pandemonian s.
gürültülü strepent s.
gürültülü streperous s.
gürültülü strepitant s.
gürültülü strepitous s.
Colloquial
gürültülü rough and tumble s.
gürültülü five-by-five s.
gürültülü shouty s.
Idioms
gürültülü rip-roaring s.
gürültülü like herding frogs expr.
Technical
gürültülü loud s.
Literature
gürültülü dinful s.
Archaic
gürültülü routous s.
Slang
gürültülü razzle-dazzle s.
gürültülü bangin' s.
gürültülü banging s.
gürültülü hyphy s.
gürültülü sock s.

"gürültülü" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 359 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
gök gürültülü fırtına thunderstorm i.
gürültülü patırtılı turbulent s.
General
gürültülü kavga row i.
hoyratça ve gürültülü oyun romp i.
gürültülü tartışma rumpus i.
gürültülü propaganda ballyhoo i.
gürültülü olma clamorousness i.
gürültülü ses çıkarma jangling i.
gök gürültülü, şimşekli ve yağmurlu fırtına thundershower i.
çok gürültülü ve kargaşalı bir yer bedlam i.
gürültülü kavga fracas i.
gürültülü eğlenti roughhouse i.
gürültülü parti ya da kutlama shivoo i.
gürültülü kavga shemozzle i.
gürültülü ortam noisy environment i.
gürültülü patırtılı yer bedlam i.
gürültülü patlama blast i.
gürültülü tartışma wrangle i.
gürültülü eğlence hijinks i.
gürültülü eğlence high jinks i.
gürültülü eğlence jinks i.
gürültülü eğlence high jinx i.
gürültülü yer noisy place i.
gürültülü kavga brawl i.
gürültülü geçit töreni callathump i.
gürültülü geçit töreni callithump parade i.
gürültülü geçit töreni callithump i.
gürültülü komedi custard pie i.
gürültülü içki içen carouser i.
gürültülü içki içen wassailer i.
gürültülü/gösterişli gösteri razzmatazz i.
gürültülü kahkaha loud laughter i.
gürültülü çocuklar loud children i.
gürültülü karmaşa babeldom i.
gürültülü insan sürüsü rabble-rout i.
popüler, gürültülü, karışık grup racquette i.
gürültülü eğlence rave-up i.
gürültülü ve gösterişli gösteri razmataz i.
bol içki içilen gürültülü partiye katılan kimse celebrant i.
gürültülü ses çıkaran patlama thunge [dialect] i.
gürültülü bir şekilde yürüyen kimse tramper i.
gürültülü ve alevli konuşma tub-thumping i.
gürültülü konuşma earful i.
gürültülü müzik earful i.
ani ve gürültülü bir şekilde havlama bark i.
hayvanın ani ve gürültülü bir şekilde haykırması bark i.
kısa ve gürültülü ses bark i.
ani ve gürültülü ses bark i.
gürültülü ses çıkarma janglery i.
gürültülü ve uyumsuz ses katzenjammer i.
dizleri sırayla yukarıya çekerek yapılan gürültülü bir dans knees-up i.
gürültülü konuşan kimse bawler i.
yeni evlenen çift için tencere tavayla yapılan gürültülü kutlama belling i.
gürültülü şekilde patlayan kırmızı top şeklinde bir havai fişek cherry bomb i.
motorun yüksek hızda çıkardığı gürültülü ses vroom i.
ani ve gürültülü ses blam i.
gürültülü ve sert trompet sesi blare i.
sıkışmış havanın çıkardığı ani ve gürültülü ses blast i.
gürültülü ve zapt edilmeyen yaramazlık blaze i.
canlı ve gürültülü şenlikler whoop-de-do i.
canlı ve gürültülü şenlikler whoop-de-doo i.
gürültülü eğlence whoopee i.
gürültülü eğlence whoopee i.
gürültülü arbede maul i.
(su veya hava) gürültülü uğuldama sesi woosh i.
(su veya hava) gürültülü uğuldama sesi whoosh i.
gürültülü ve kibirli konuşma bounce [uk] i.
gürültülü kavga brabble [obsolete] i.
gürültülü tartışma brannigan i.
gürültülü tartışma brulzie [dialect] i.
gürültülü spor high jinks i.
gürültülü spor high jinx i.
gürültülü spor hijinks i.
gürültülü spor hijinks i.
gürültülü ve kontrolsüz kahkaha homeric laughter i.
yeni evlenenlere yapılan eğlenceli ve gürültülü serenat horning [us] i.
gürültülü kahkaha horse laugh i.
gürültülü kargaşa hullaballoo i.
rahatsız edici derecede gürültülü ve ısrarcı konuşmalar hullaballoo i.
enerjik ve gürültülü aktivite bustle i.
gürültülü eğlence gillravage i.
gürültülü eğlence gillravitch i.
gürültülü eğlence gilravitch i.
gürültülü eğlence gilravage i.
yeni evli çifte yapılan gürültülü serenat chivari i.
gürültülü bir ısırık alma chomp i.
gürültülü çiğneme chump i.
gürültülü çiğneme chomping i.
aniden çıkan gürültülü ses claik [scotland] i.
(üst üste) yankılanan gürültülü ses clangoring i.
at kişnemesini andıran gürültülü kahkaha hee-haw i.
gürültülü petrol kuyusu roarer i.
gürültülü ses rub-a-dub i.
gürültülü arbede ruction i.
gürültülü çatışma ruction i.
gürültülü ve telaşlı karışıklık rummage [scotland] i.
gürültülü ve coşkulu etkinlik barnsbreaking [scotland] i.
gürültülü kavga disturbance i.
gürültülü sürtüşme donnybrook i.
gürültülü toplantı dovercourt i.
pasaklı ve gürültülü kimse pandemonian i.
gürültülü yer pandemonium i.
gürültülü kimse peeper i.
gürültülü konuşmacı potgun [obsolete] i.
gürültülü eğlence powwow i.
gürültülü sunum firework i.
gürültülü sunum fireworks i.
gürültülü kavga shimozzle i.
gürültülü ve intizamsız toplantı shine [dialect] i.
gürültülü kavga shlemozzle i.
gürültülü bomba sesi crump i.
gürültülü ve ısrarcı olma frenziedness i.
burnunu gürültülü çeken kimse snuffler i.
burnunu gürültülü çekme snuffling i.
gürültülü inilti sesi spang i.
gürültülü bir şekilde dert yanan kimse squawker i.
gürültülü protestocu squawker i.
gürültülü olma squeakery i.
gürültülü olma strepitation i.
gürültülü olma stridence i.
gürültülü bir şekilde konuşmak cackle f.
ağır ve gürültülü bir şekilde vurmak thump f.
gürültülü eğlenmek roister f.
neşeli ve gürültülü bir biçimde davranmak rollick f.
indirmek (hızlı ve gürültülü bir şekilde) slam down f.
ağır ve gürültülü bir şekilde indirmek thump f.
çarpa çarpa şiddetli ve gürültülü bir şekilde koşmak crash f.
gürültülü bir şekilde kavga etmek row f.
gürültülü bir şekilde yürümek stump f.
gürültülü bir şekilde vurmak bang f.
çarpa çarpa gürültülü bir şekilde gitmek crash f.
gürültülü patırtılı bir şekilde eğlenmek whoop it up f.
bir şeyi gürültülü bir şekilde (bir yere) koyuvermek slap on f.
gürültülü yürümek walk loudly f.
gürültülü yürümek walk with heavy steps f.
gürültülü bir şekilde damlamak flump f.
gürültülü şekilde huysuzlanmak (atlar için) reast f.
gürültülü şekilde huysuzlanmak (atlar için) reest [dialect] f.
gürültülü şekilde çiğnemek chank [dialect] f.
gürültülü bir şekilde patlamak go bang f.
gürültülü bir şekilde kapanmak go bang f.
hızlı veya gürültülü bir şekilde hareket etmek bang f.
hızlı veya gürültülü bir şekilde ilerlemek bang f.
ani ve gürültülü ses çıkarmak bark f.
tencere tavayla gürültülü kutlama yapmak shivaree f.
içerek gürültülü bir biçimde kutlama yapmak make happy f.
içerek gürültülü bir biçimde kutlama yapmak make whoopie f.
gürültülü ses çıkarmak vroom f.
gürültülü ses çıkararak hareket etmek vroom f.
gürültülü bir şekilde aceleyle hareket etmek bile [dialect] f.
gürültülü ve sert bir ses çıkarmak blare (out) f.
sesi gürültülü ve sert çıkmak blart [dialect] [uk] f.
gürültülü müzik yapmak blast out f.
sert veya gürültülü ses çıkarmak blat f.
gürültülü ve aptalca konuşmak blat f.
hızlı ve gürültülü konuşmak blatter [dialect] f.
gürültülü öksürmek hack [obsolete] f.
gürültülü bir şekilde hareket etmek boil f.
ani ve gürültülü bir ses çıkarmak bounce [obsolete] f.
gürültülü bir şekilde vurmak bounce [obsolete] f.
gürültülü bir tartışmaya dahil olmak broil f.
gürültülü bir kavgaya neden olmak broil f.
(siren) gürültülü mekanik ses çıkarmak hoot f.
gürültülü şekilde kahkaha atmak horse laugh f.
gürültülü şekilde kahkaha atmak horselaugh f.
aşırı gürültülü olmak obstreperate f.
gürültülü ve cümbüşlü olmak gilravage [scotland] f.
(motorlu taşıt) gürültülü ilerlemek chortle f.
gürültülü bir şekilde ayakla çiğnemek clamp f.
gürültülü konuşmak clap f.
gürültülü bir şekilde protesto etmek declaim (against) f.
gürültülü hareket etmek goster [dialect] [uk] f.
gürültülü ve aceleyle yemek gulch [dialect] [uk] f.
gürültülü ve aceleyle içmek gulch [dialect] [uk] f.
gürültülü eğlenmek roist f.
gürültülü karışıklığa katılmak roughhouse f.
gürültülü şekilde vurmak chuff f.
gürültülü şekilde hareket etmek pound f.
gürültülü ses çıkarmak chide f.
sağır edecek kadar gürültülü olmak deafen f.
daha gürültülü olmak outnoise f.
(başkasından) daha gürültülü veya uzun bağırmak outshout f.
gürültülü kavga etmek scold [obsolete] f.
gürültülü şekilde patlamak crump f.
gürültülü davranmak slam-bang f.
gürültülü nefes almak snotter [dialect] [uk] f.
gürültülü ve şiddetli biçimde burundan solumak snuff f.
kadar gürültülü as loud as s.
gürültülü ve kavgalı rowdy s.
çok gürültülü bir şekilde konuşan vociferous s.
gök gürültülü thunderous s.
gürültülü ve neşeli hilarious s.
en gürültülü loudest s.
daha gürültülü louder s.
gürültülü biçimde reklamı yapılmış ballyhooed s.
çok gürültülü too loud s.
gürültülü yürüyen heavy-footed s.
gök gürültülü thundery s.
daha gürültülü noisier s.
çok gürültülü very loud s.
gürültülü geçit töreni ile ilgili callithumpian s.
gürültülü bir şekilde yankılanan reboant s.
gürültülü bir şekilde yansıyan reboant s.
gürültülü çiğneyen champy s.
çok gürültülü tonant s.
gürültülü ve alevli (konuşma) tub-thumping s.
gürültülü olmayan (ses) whispery s.
şiddetli ve gürültülü esen blusterous s.
çok gürültülü booming s.
aşırı gürültülü boomy s.
rahatsız edici bir şekilde gürültülü brash s.
aşırı gürültülü brawling s.
gürültülü bir şekilde broadly s.
neredeyse gürültülü loudish s.
kaba ve gürültülü gurly [scotland] s.
çok gürültülü overloud s.
gürültülü karışıklık ile ilgili roughhouse s.
(kahkaha) içten ve gürültülü side-splitting s.
gürültülü ve ısrarcı frenzical s.
gürültülü ve ısrarcı frenzied s.
gürültülü ve şiddetli slam-bang s.
oldukça gürültülü quite noisy s.
gök gürültülü sulphuric s.
gürültülü biçimde noisily zf.
gürültülü bir şekilde clamantly zf.
gürültülü bir şekilde roisterously zf.
gürültülü bir şekilde blatantly zf.
gürültülü bir şekilde uproariously zf.
gürültülü bir şekilde riotously zf.
gürültülü ve kavgacı bir şekilde rowdily zf.
gürültülü bir şekilde raucously zf.
gürültülü bir biçimde rollickingly zf.
gürültülü olarak vociferously zf.
gürültülü bir şekilde clamorously zf.
gürültülü bir şekilde tumultuously zf.
gürültülü bir şekilde jumblingly zf.
ani ve gürültülü bir faaliyette olacak şekilde off zf.
gürültülü bir şekilde roisterly zf.
gürültülü ve rahatsız edici şekilde scamblingly zf.
gürültülü bir şekilde shrill zf.
ani ve gürültülü ses blam ünl.
oda çok gürültülü the room is too noisy expr.
Phrasals
sık ve gürültülü şekilde tekrar ederek birini darlamak din into f.
daha hareketli/gürültülü bir yere gitmek go up f.
bir şeyi piyanoyla yüksek sesle/gürültülü bir şekilde çalmak pound something out f.
gürültülü müzik yapmak bang out f.
gürültülü ve anlamsızca konuşmak yap about (someone or something) f.
gürültülü bir şekilde duyurmak blat out f.
gürültülü hareket etmek bounce (around) f.
gürültülü şekilde girip çıkmak bounce (around) f.
gürültülü hareket etmek bounce (about) f.
gürültülü şekilde girip çıkmak bounce (about) f.
gürültülü hareket etmek bounce (out) f.
gürültülü şekilde girip çıkmak bounce (out) f.
gürültülü hareket etmek bounce (out of) f.
gürültülü şekilde girip çıkmak bounce (out of) f.
gürültülü hareket etmek bounce (into) f.
gürültülü şekilde girip çıkmak bounce (into) f.
şiddetli veya gürültülü bir şekilde ortaya çıkmak burst forth f.
(birine/bir şeye) gürültülü bir şekilde gülmek roar at (someone or something) f.
Colloquial
gök gürültülü fırtına thunderboomer i.
gök gürültülü sağanak thunder-boomer i.
gürültülü arbede hurly-burly i.
gürültülü münakaşa dingdong [uk] i.
gürültülü kahkaha heehaw i.
gürültülü davranış circus i.
gürültülü yer like a bear garden expr.
ölüyü uyandıracak kadar yüksek sesli/gürültülü loud enough to wake the dead expr.
aşırı gürültülü loud enough to wake the dead expr.
rahatsız edici derecede gürültülü loud enough to wake the dead expr.
Idioms
ölüyü mezardan kaldıracak kadar gürültülü (shouting) fit to wake the dead i.
gürültülü biçimde tekrarlayarak etkilemek ding (anything) in one's ears f.
çok gürültülü ve şiddetle kavga etmek be at hammer and tongs f.
çok gürültülü ve şiddetle kavga etmek go at hammer and tongs f.
çok gürültülü loud enough to wake the dead s.
kulakları sağır edecek kadar gürültülü loud enough to wake the dead s.
ölüyü diriltecek kadar gürültülü loud enough to wake the dead s.
çok gürültülü as loud as thunder expr.
çok gürültülü (shouting) fit to wake the dead expr.
Informal
gürültülü düşme sesi kerplunk i.
Speaking
burası daha gürültülü it's noisier here expr.
Trade/Economic
gürültülü biçimde reklam yapma ballyhooing i.
gürültülü biçimde reklamı yapılmış ballyhooed s.
Technical
kanal, sistem gibi unsurlarda parazitli ya da gürültülü olma koşulu noise conditions i.
aşar vergisi toplayan memurlar tarafından kilisede gürültülü kalabalığı susturmakta kullanılan uzun çubuk tithing rod i.
alçak gürültülü yükseltici low-noise amplifier i.
çift gürültülü havai fişek double banger i.
düşük gürültülü işyeri low-noise workplace i.
düşük gürültülü tasarım low-noise design i.
düşük gürültülü yükselteç low noise amplifier i.
düşük gürültülü tasarım kuralları low-noise design rules i.
gök gürültülü sağanak thunderstorm i.
gürültülü gözlem noisy observation i.
gürültülü çalışma rough running i.
gök gürültülü fırtına thunder squall i.
gök gürültülü fırtına thundersquall i.
şimşek ve gök gürültülü fırtına electric storm i.
(çanak antende) düşük gürültülü blok bağlantısı feedhorn i.
yüksek gürültülü loud s.
radyo gürültülü radio-loud s.
Computer
düşük gürültülü yükselteç low noise amplifier (lna) i.
gürültülü gözlem noisy observation i.
gürültülü ölçüm noisy measurement i.
Informatics
düşük gürültülü yükselteç low noise amplifier i.
Telecom
alçak gürültülü kablo low noise cable i.
alçak gürültülü çevirici low noise converter i.
alçak gürültülü engelleyici low-noise blocker i.
alçak gürültülü kuvvetlendirici low noise amplifier i.
alçak gürültülü yükselteç low noise amplifier i.
Automotive
gürültülü dizel vuruntusu loud diesel knocking i.
Medical
gürültülü müziğe bağlı işitme kaybı mihl (music-induced hearing loss) kısalt.
Veterinary
atta rahatsızlık oluşturan gürültülü solunum roaring i.
Astronomy
radyo gürültülü galaksi radio-loud galaxy i.
radyo gürültülü gökada radio-loud galaxy i.
radyo gürültülü kuasar radio-loud quasar i.
radyo gürültülü yılberk radio-loud quasar i.
Geography
gök gürültülü olma thunderousness i.
Meteorology
gök gürültülü fırtına thunder [dialect] i.
gök gürültülü sağanak lightning storm i.
gök gürültülü hafif yağışlı light rain with thunder i.
gök gürültülü sağnak yağışlı thundershower i.
gök gürültülü sağanak yağış thundery showers i.
gök gürültülü fırtına thunderstorm i.
gök gürültülü sağanak thunder storm i.
gök gürültülü sağanak yağış t-showers i.
gök gürültülü sağanak electrical storm i.
şimşek ve gök gürültülü fırtına electric storm i.
gök gürültülü fırtına olaylarını kaydeden alet brontometer i.
iki fırtına çarpıştığında meydana gelen gök gürültülü fırtına complex i.
yağmursuz gök gürültülü fırtına sonucu oluşan şimşek çakması dry lightning [us] i.
(fırtınadaki rüzgar) şiddetli ve gürültülü bir şekilde esmek bluster f.
gök gürültülü thundrous s.
Military
gürültülü fakat tehlikeli olmayan bir piroteknik cihaz thunderflash i.
gürültülü yanış chuffing i.
Music
gürültülü ve hareketli bir amerikan folk dansı breakdown i.
gürültülü ve hareketli bir amerikan folk dansı müziği breakdown i.
gürültülü ses ruba-dub i.
Abbreviation
gök gürültülü sağanak yağış tshwr i.
gök gürültülü fırtına tstm i.
Archaic
gürültülü kabalık varletry i.
alkışların veya gürültülü destekçi kitlesinin arasından geçip gitmek hoop f.
gürültülü üflemek hoop f.
gürültülü bir şekilde routously zf.
Ornithology
gürültülü madenci noisy miner (manorina melanocephala) i.
gürültülü şakıması ile ünlü bir kanarya türü chopper i.
Entomology
gürültülü ağustosböceği double drummer [australia] i.
Slang
gürültülü ve sert bir rock müzik tarzı hard core i.
çok gürültülü ve sert rock müzik hard core i.
gürültülü konuşma yakety-yak i.
gürültülü ve aptalca konuşma yap i.
gürültülü konuşma yap i.
gürültülü şarkı ass-kicker i.
gürültülü parti brawl i.
(özellikle kapalı alanda gerçekleşen) gürültülü karışıklık roughhouse i.
gürültülü aktivite roughhouse i.
gürültülü konuşmak yap f.
(oyunun bir bölümünü) gürültülü şekilde sergilemek horse f.
gürültülü patırtılı bangin' s.
gürültülü patırtılı banging s.