Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
go into
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"go into"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 42 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
go into
f.
girmek
General
2
Genel
go into
f.
incelemek
3
Genel
go into
f.
girmek (açıklamaya)
4
Genel
go into
f.
girmek (tartışmaya)
5
Genel
go into
f.
araştırmak
6
Genel
go into
f.
girmek (bir mesleğe)
7
Genel
go into
f.
atılmak
8
Genel
go into
f.
varmak
9
Genel
go into
f.
kurcalamak
10
Genel
go into
f.
girmek (araştırmaya)
11
Genel
go into
f.
tutulmak
12
Genel
go into
f.
(bir iş) için (belirli bir süre) harcanmak
13
Genel
go into
f.
girmek (konuşmaya)
14
Genel
go into
f.
-e sığmak
15
Genel
go into
f.
bir mesleğe girmek
16
Genel
go into
f.
bir iş için belirli bir süre harcanmak
17
Genel
go into
f.
mülkiyetine geçmek
Phrasals
18
Öbek Fiiller
go into
f.
etraflıca araştırmak/tartışmak
19
Öbek Fiiller
go into
f.
derinlemesine araştırmak/tartışmak
20
Öbek Fiiller
go into
f.
detaylıca araştırmak/tartışmak
21
Öbek Fiiller
go into
f.
yatırım yapılmak
22
Öbek Fiiller
go into
f.
yatırılmak
23
Öbek Fiiller
go into
f.
sarf edilmek
24
Öbek Fiiller
go into
f.
harcanmak
25
Öbek Fiiller
go into
f.
girebilmek
26
Öbek Fiiller
go into
f.
girmeyi başarmak
27
Öbek Fiiller
go into
f.
ele almak
28
Öbek Fiiller
go into
f.
araştırmak
29
Öbek Fiiller
go into
f.
söz etmek
30
Öbek Fiiller
go into
f.
değinmek
31
Öbek Fiiller
go into
f.
bir işi/çalışmayı üstlenmek
32
Öbek Fiiller
go into
f.
bir işin/çalışmanın altına girmek
33
Öbek Fiiller
go into
f.
bir sürece girmek
34
Öbek Fiiller
go into
f.
kullanıma girmek
35
Öbek Fiiller
go into
f.
işleme girmek
36
Öbek Fiiller
go into
f.
giyinmek
37
Öbek Fiiller
go into
f.
(giysilere) bürünmek
38
Öbek Fiiller
go into
f.
vurmak
39
Öbek Fiiller
go into
f.
(özellikle geçici olarak) bir yerde yaşamaya gitmek
40
Öbek Fiiller
go into
f.
(özellikle geçici olarak) bir yere kabul edilmek
41
Öbek Fiiller
go into
f.
(belirli bir duruma) girmek
Math
42
Matematik
go into
f.
bir sayı başka bir sayıyı bölmek
"go into"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 252 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
go into more depth
f.
bir şeyde derinleşmek
2
Genel
go into orbit
f.
yörüngesine oturmak
3
Genel
go into a skid
f.
araba kaymaya başlamak
4
Genel
go into liquidation
f.
kapanmak
5
Genel
go into dry dock
f.
havuza girmek
6
Genel
go into action
f.
eyleme geçmek
7
Genel
go into splinters
f.
dağılmak
8
Genel
go into a rage
f.
ifrit olmak
9
Genel
go into the army
f.
askere gitmek
10
Genel
go into a decline
f.
kuvvetten düşmek
11
Genel
go into detail
f.
detaya girmek
12
Genel
go into detail
f.
ayrıntılara girmek
13
Genel
go into action
f.
faaliyete başlamak
14
Genel
go into splinters
f.
parçalanmak
15
Genel
go into retirement
f.
işten çekilmeyi araştırmak
16
Genel
go into division
f.
ikiye ayrılmak
17
Genel
go into one's shell
f.
susup insanlarla konuşmamak
18
Genel
go into one's shell
f.
kabuğuna çekilmek
19
Genel
go into details
f.
ayrıntılara girmek
20
Genel
go into action
f.
harekete geçmek
21
Genel
go into the discard
f.
unutulmak
22
Genel
go into shock
f.
şoka girmek
23
Genel
go into politics
f.
politikaya atılmak
24
Genel
go into action
f.
faaliyete geçmek
25
Genel
go into rapture
f.
hevesli olmak
26
Genel
go into rapture
f.
heyecan duymak
27
Genel
go into a frenzy of rage
f.
afyonu başına vurmak
28
Genel
go into business
f.
bir işe başlamak
29
Genel
go into operation
f.
yürürlüğe girmek
30
Genel
go into effect
f.
yürürlüğe girmek
31
Genel
go into a partnership
f.
ortaklığa girmek
32
Genel
go into a grave crisis
f.
ağır krize girmek
33
Genel
go into a trance
f.
transa geçmek
34
Genel
go down into a hollow
f.
çukura inmek
35
Genel
go into a change
f.
değişime girmek
36
Genel
go deep into the
f.
derine inmek
37
Genel
go into depression
f.
depresyona girmek
38
Genel
go down into a pit
f.
çukura inmek
39
Genel
go down into a hole
f.
çukura inmek
40
Genel
go into depression
f.
depresyona sürüklemek
41
Genel
go into dialysis
f.
diyalize girmek
42
Genel
go into (something) wholeheartedly
f.
dört elle sarılmak
43
Genel
go into harbour
f.
limana girmek
44
Genel
go into profession
f.
meslek hayatına başlamak
45
Genel
go into a career
f.
meslek hayatına atılmak
46
Genel
go into the tunnel
f.
tünele girmek
47
Genel
go into decline
f.
inişe geçmek
48
Genel
go into production
f.
üretime geçmek
49
Genel
(ball) go into the net
f.
top ağlara gitmek
50
Genel
(for a firm) to go into liquidation
f.
tasfiyeye gitmek
51
Genel
go into partnership
f.
ortaklığa girmek
52
Genel
go into partnership
f.
ortaklığa katılmak
53
Genel
go into politics
f.
siyasete girmek
54
Genel
go into hibernation
f.
kış uykusuna yatmak
55
Genel
go into depression
f.
bunalıma girmek
56
Genel
go into panic
f.
paniğe kapılmak
57
Genel
go into detail
f.
ayrıntıya inmek
58
Genel
go into liquidation
f.
tasfiye edilmek
59
Genel
go into mass production
f.
seri üretime geçmek
60
Genel
go into hysterics
f.
sinir krizi geçirmek
61
Genel
go into competition
f.
rekabete girmek
62
Genel
go into use
f.
kullanıma girmek
63
Genel
go into hysterics
f.
isteri krizine girmek
64
Genel
go into a coma
f.
bilincini kaybetmek
65
Genel
go into service
f.
hizmete girmek
66
Genel
go into the crowd
f.
kalabalığa karışmak
67
Genel
go into the crowd
f.
kalabalığın içine karışmak
68
Genel
go into more detail
f.
daha fazla detaya girmek
69
Genel
go into more detail
f.
daha fazla teferruata girmek
70
Genel
go into the effort of
f.
çabası içine girmek
71
Genel
go into spasm
f.
spazma uğramak
72
Genel
go into orbit
f.
yörüngeye girmek
73
Genel
go into orbit
f.
yörüngesine girmek
74
Genel
go into sepsis
f.
(yarası) mikrop kapmak
75
Genel
go into the procedure
f.
ameliyata girmek
76
Genel
go into combat
f.
çatışmaya girmek
77
Genel
go into debt
f.
borca girmek
78
Genel
go into the tent
f.
çadıra girmek
79
Genel
go into mourning
f.
yas tutmak
80
Genel
go into mourning
f.
karalar bağlamak
81
Genel
go into a coma
f.
komaya girmek
82
Genel
go into higher demand
f.
talep tavan yapmak
83
Genel
go into business
f.
ticarete atılmak
84
Genel
go deeper into debt
f.
daha da/daha fazla borçlanmak
85
Genel
go into witness protection
f.
tanık koruma programına girmek
86
Genel
go into the forest
f.
ormana girmek
87
Genel
go into the woods
f.
ormana girmek
88
Genel
go into plan b
f.
b planına geçmek
89
Genel
go into labor
f.
doğumun başlaması (gebelikte)
90
Genel
go into space
f.
uzaya gitmek
91
Genel
go into space
f.
uzaya uçmak
92
Genel
go into orbit
f.
yörüngeye girmek
93
Genel
go into orbit
f.
bir gök cismi etrafında dönmeye başlamak
94
Genel
go into hospital
f.
hastaneye gitmek
95
Genel
go into hospital
f.
hastaneye yatmak
96
Genel
go (into)
f.
dahil olmak
Phrasals
97
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
(bir yere/şeye) girmek
98
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
(bir yerin/şeyin) içine girmek
99
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
(bir mesleğe/alana) girmek
100
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
(bir mesleğe/alana) giriş yapmak
101
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
(bir şeyi) derinlemesine anlatmak
102
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
(bir şeyi) uzun uzadıya anlatmak
103
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
(bir şeyi) uzunca tartışmak/ele almak
104
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
(bir şeyin) detayına girmek
105
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
bir duruma düşmek
106
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
bir durum içerisine düşmek
107
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
bir duruma girmek
108
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
bir sayının faktörü olmak (bölme işleminde)
109
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
içine sığmak
110
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
sığmak
111
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
yanlışlıkla çarpmak
112
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
yanlışlıkla dokunmak
113
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
yanlışlıkla içine girmek
114
Öbek Fiiller
go into [obsolete]
f.
aynı fikirde olmak
115
Öbek Fiiller
go into [obsolete]
f.
'-e uymak
116
Öbek Fiiller
go into (something)
f.
(bir yeri) ziyaret etmek/gezmek
Colloquial
117
Konuşma Dili
go into a huddle
f.
baş başa verip konuşmak
118
Konuşma Dili
go into one's routine
f.
bilinen şeyleri yinelemek
119
Konuşma Dili
go into a decline
f.
düşüşe geçmek
120
Konuşma Dili
go into action
f.
harekete geçmek
121
Konuşma Dili
go into hiding
f.
gizli bir yere girip beklemek
122
Konuşma Dili
go into a spin
f.
eski yaşam dengesini yitirmek
123
Konuşma Dili
go into a decline
f.
gerilemek
124
Konuşma Dili
go into a huddle
f.
kafa kafaya verip konuşmak
125
Konuşma Dili
go into a decline
f.
sağlığı bozulmak
126
Konuşma Dili
go into hiding
f.
saklanmak
127
Konuşma Dili
go into shock
f.
şoka girmek
128
Konuşma Dili
go into a decline
f.
zayıf düşmek
129
Konuşma Dili
go into a spin
f.
(uçak vb) kontrolden çıkmak
130
Konuşma Dili
go into abeyance
f.
(yasa vb) yürürlüğe girmeden önce bir süre için askıya alınmak
Idioms
131
Deyim
go into orbit
f.
aklı durmak
132
Deyim
go into the service
f.
askere gitmek
133
Deyim
go into the service
f.
askere yazılmak
134
Deyim
go into the lion's den
f.
aslanın inine girmek
135
Deyim
go into particulars
f.
ayrıntıya girmek
136
Deyim
go into a tailspin
f.
bunalıma girmek
137
Deyim
go into a nosedive
f.
burun üstü çakılmak
138
Deyim
go into hock
f.
borca girmek
139
Deyim
go into a frenzy of rage
f.
baharı başına vurmak
140
Deyim
go into a huddle
f.
baş başa gelip konuşmak
141
Deyim
go into a nose dive
f.
baş aşağı gitmek
142
Deyim
go into the red
f.
borca girmek
143
Deyim
go off into the blue
f.
buhar olmak
144
Deyim
go into raptures
f.
ballandıra ballandıra anlatmak
145
Deyim
go into heat
f.
çiftleşme dönemi gelmek
146
Deyim
go into the ins and outs
f.
derinine inmek
147
Deyim
go into particulars
f.
detaya inmek
148
Deyim
go into the ins and outs
f.
her yönüyle/bütün detaylarıyla ele almak
149
Deyim
go into rhapsodies
f.
göklere çıkarmak
150
Deyim
go into a song and dance about something
f.
hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek
151
Deyim
go into the same old song and dance about something
f.
hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek
152
Deyim
go into orbit
f.
fiyatı hızlıca yükselmek
153
Deyim
go into a nosedive
f.
hızla kötüye gitmek
154
Deyim
go into the same old song and dance about something
f.
ısrarla özür dilemek
155
Deyim
go into a song and dance about something
f.
ısrarla özür dilemek
156
Deyim
go off into the blue
f.
ortadan kaybolmak
157
Deyim
go into raptures
f.
mutluluktan havalara uçmak
158
Deyim
go into orbit
f.
kendini kaybetmek
159
Deyim
go into orbit
f.
öfkeden çılgına dönmek
160
Deyim
crawl/go/retreat/retire into your shell
f.
kabuğuna çekilmek
161
Deyim
go into one's shell
f.
kabuğuna çekilmek
162
Deyim
go into overdrive
f.
kolları sıvamak
163
Deyim
go into a rage
f.
öfkelenmek
164
Deyim
go into one's act
f.
normal haline dönmek
165
Deyim
go off into the blue
f.
kayıplara karışmak
166
Deyim
go into raptures
f.
sevinçten etekleri zil çalmak
167
Deyim
go into the red
f.
para kaybetmek
168
Deyim
go off into the blue
f.
toz olmak
169
Deyim
go into freefall
f.
(fiyatlar) düşüşe geçmek
170
Deyim
go into the wide blue yonder
f.
uzak/bilinmeyen diyarlara gitmek
171
Deyim
go out of the frying pan and into the fire
f.
yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
172
Deyim
go into heat
f.
(kedi/köpek) kızışmak
173
Deyim
go into overdrive
f.
(yoğun bir çalışma) temposuna girmek
174
Deyim
go into the wild blue yonder
f.
uzak/bilinmeyen diyarlara gitmek
175
Deyim
go into a nosedive
f.
yere çakılmak
176
Deyim
go into overdrive
f.
yoğun bir (çalışma/kampanya vs.) döneme girmek
177
Deyim
go into a tailspin
f.
(hızla) kötüye gitmek
178
Deyim
go off into the blue
f.
yok olmak
179
Deyim
go out of the frying-pan into the fire
f.
yağmurdan kaçıp doluya tutulmak
180
Deyim
go into a tailspin
f.
yere çakılmak
181
Deyim
go into freefall
f.
(kariyeri/sağlığı) hızla kötüye gitmek
182
Deyim
go into a huddle
f.
(spor takımı) bir çember oluşturmak
183
Deyim
go into a nosedive
f.
(işleri vb) tepetaklak olmak
184
Deyim
go into heat
f.
(kedi/köpek) azmak
185
Deyim
go out of the frying pan into the fire
f.
yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
186
Deyim
go into the red
f.
zarar etmek
187
Deyim
go into orbit
f.
aşırı sinirlenmek
188
Deyim
go into orbit
f.
çileden çıkmak
189
Deyim
go into orbit
f.
çok gerilmek
190
Deyim
go into orbit
f.
sinirleri zıplamak
191
Deyim
go into orbit
f.
sinirleri ayağa kalkmak
192
Deyim
go into orbit
f.
havasını bulmak
193
Deyim
go into orbit
f.
çok mutlu olmak
194
Deyim
go into orbit
f.
çok keyiflenmek/neşelenmek
195
Deyim
go into orbit
f.
çok keyif almak
196
Deyim
go into orbit
f.
keyfi yerine gelmek
197
Deyim
go into reverse
f.
geri hareket etmek
198
Deyim
go into reverse
f.
ters yöne hareket etmek
199
Deyim
go into reverse
f.
geri gitmek
200
Deyim
go into reverse
f.
ters yöne gitmek
201
Deyim
go into reverse
f.
gerilemek
202
Deyim
go into reverse
f.
tersine dönmek
203
Deyim
go into reverse
f.
tersine dönmek
204
Deyim
go into reverse
f.
tepetaklak olmak
205
Deyim
go into free fall
f.
hızla düşmek
206
Deyim
go into free fall
f.
hızla düşüşe geçmek
207
Deyim
go into raptures
f.
ballandıra ballandıra anlatmak
208
Deyim
go into raptures
f.
mutluluktan havalara uçmak
209
Deyim
go into raptures
f.
sevinçten etekleri zil çalmak
210
Deyim
go into raptures (about/over somebody/something)
f.
(biri/bir şey hakkında) hevesli olmak
211
Deyim
go into raptures (about/over somebody/something)
f.
(biriyle/bir şeyle ilgili) coşmak
212
Deyim
go into raptures (about/over somebody/something)
f.
(biriyle/bir şeyle ilgili) kendinden geçmek
213
Deyim
go into a huddle (with somebody)
f.
(biriyle) kafa kafaya verip konuşmak
214
Deyim
go into a huddle (with somebody)
f.
(biriyle) kendi aralarında konuşmak
215
Deyim
get/go into a huddle
f.
kafa kafaya verip konuşmak
216
Deyim
get/go into a huddle
f.
baş başa verip konuşmak
217
Deyim
get/go into a huddle (with somebody)
f.
(biriyle) kafa kafaya verip konuşmak
218
Deyim
get/go into a huddle (with somebody)
f.
(biriyle) baş başa verip konuşmak
219
Deyim
go into a song and dance
f.
hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek
220
Deyim
go into a song and dance
f.
ısrarla özür dilemek
221
Deyim
go into a song and dance (about something)
f.
(bir şey hakkında) bozuk plak gibi aynı şeyi yapmak
222
Deyim
go into a song and dance (about something)
f.
(bir şey hakkında) dönüp dönüp aynı tepkiyi vermek
223
Deyim
go into a song and dance (about something)
f.
(bir şey hakkında) sürekli aynı tepkiyi vermek
224
Deyim
go into a song and dance (about something)
f.
(bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak
225
Deyim
go into a song and dance (about something)
f.
(bir şey hakkında) sürekli başa sarmak
226
Deyim
go into act
f.
normal haline dönmek
227
Deyim
go into the same old song and dance (about something)
f.
(bir şey hakkında) bozuk plak gibi aynı şeyi yapmak
228
Deyim
go into the same old song and dance (about something)
f.
(bir şey hakkında) dönüp dönüp aynı tepkiyi vermek
229
Deyim
go into the same old song and dance (about something)
f.
(bir şey hakkında) sürekli aynı tepkiyi vermek
230
Deyim
go into the same old song and dance (about something)
f.
(bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak
231
Deyim
go into the same old song and dance (about something)
f.
(bir şey hakkında) sürekli başa sarmak
232
Deyim
go into overdrive
f.
yoğun bir (çalışma/kampanya) döneme girmek
233
Deyim
go into overdrive
f.
(yoğun bir çalışma) temposuna girmek
234
Deyim
go into reverse
f.
tersine dönmek
235
Deyim
go into reverse
f.
tepetaklak olmak
236
Deyim
go into reverse
f.
gerilemek
Trade/Economic
237
Ticaret/Ekonomi
go into debt
f.
borca batmak
238
Ticaret/Ekonomi
go into debt
f.
borca girmek
239
Ticaret/Ekonomi
go into operation
f.
faaliyete geçmek
240
Ticaret/Ekonomi
go into a partnership
f.
ortaklığa girmek
241
Ticaret/Ekonomi
go into a partnership
f.
ortak olmak
242
Ticaret/Ekonomi
go into a partnership
f.
ortaklık kurmak
243
Ticaret/Ekonomi
go into general circulation
f.
tedavüle girmek
244
Ticaret/Ekonomi
go into default
f.
temerrüde düşmek
245
Ticaret/Ekonomi
go into liquidation
f.
tasfiyeye gitmek
Law
246
Hukuk
go into effect
f.
meriyete girmek
247
Hukuk
go into operation
f.
yürürlüğe girmek
Politics
248
Siyasal
go into politics
f.
siyasete girmek
249
Siyasal
go into politics
f.
siyasete atılmak
Aeronautic
250
Havacılık
go into a nosedive
f.
baş aşağı düşmek
Football
251
Futbol
go into extra-time
f.
uzatmaya gitmek
252
Futbol
go into extra-time
f.
uzatmaya kalmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of go into
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy