Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
gorge
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"gorge"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 43 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
gorge
i.
vadi
2
Genel
gorge
i.
oburluk
3
Genel
gorge
i.
geçit
4
Genel
gorge
i.
tiksinti
5
Genel
gorge
i.
boğaz
6
Genel
gorge
i.
gırtlak
7
Genel
gorge
i.
dar
8
Genel
gorge
i.
koyak
9
Genel
gorge
i.
şahin kursağı
10
Genel
gorge
i.
mide
11
Genel
gorge
i.
ağız
12
Genel
gorge
i.
ümük
13
Genel
gorge
i.
tam öğün
14
Genel
gorge
i.
çok miktarda yiyecek
15
Genel
gorge
i.
etrafında yalçın kayaların yükseldiği dar ve derin vadi
16
Genel
gorge
i.
yalçın ve dar kanyon
17
Genel
gorge
i.
kanyonun dik ve dar bölümü
18
Genel
gorge
i.
geçidi veya kanalı tıkayan birikmiş malzeme
19
Genel
gorge
i.
kitle
20
Genel
gorge
i.
midedekiler
21
Genel
gorge
i.
yutulan şey
22
Genel
gorge
f.
tıka basa yemek
23
Genel
gorge
f.
tıkınmak
24
Genel
gorge
f.
tıkanmak
25
Genel
gorge
f.
atıştırmak
26
Genel
gorge
f.
yemek atıştırmak
27
Genel
gorge
f.
doldurmak
28
Genel
gorge
f.
tıkamak
29
Genel
gorge
f.
(şahin) kursağı dolana kadar yemek
Colloquial
30
Konuşma Dili
gorge
f.
çok yemek yemek
31
Konuşma Dili
gorge
f.
domuz gibi yemek
32
Konuşma Dili
gorge
f.
tıkınmak
Technical
33
Teknik
gorge
i.
oluk
34
Teknik
gorge
i.
yiv
Textile
35
Tekstil
gorge
i.
mont veya ceketin önünde yakadaki kat yerinin oluşturduğu çizgi
Construction
36
İnşaat
gorge
i.
istihkam yapısının girişi
37
İnşaat
gorge
i.
bazı sütunlarda gövdenin çevresini saran şerit veya silme
38
İnşaat
gorge
i.
çukur silme
39
İnşaat
gorge
i.
oyuk pervaz
40
İnşaat
gorge
i.
suyu taşıması için harpuştanın altında yer alan küçük oluk
Medical
41
Medikal
gorge
i.
yemek borusu
Fishery
42
Balıkçılık
gorge
i.
olta kancası yerine kullanılmış ilkel bir tür alet
Slang
43
Argo
gorge
i.
iki dağ arasındaki boğaz
"gorge"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 104 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
gorge oneself on
f.
midesini bir şey ile tıka basa doldurmak
2
Genel
gorge oneself
f.
tıkınmak
3
Genel
gorge oneself with something
f.
midesini bir şey ile tıka basa doldurmak
Phrasals
4
Öbek Fiiller
gorge with (something)
f.
(bir şeyi) iştahla yemek
5
Öbek Fiiller
gorge with (something)
f.
(bir şeyi) tıka basa yemek
6
Öbek Fiiller
gorge with (something)
f.
(bir şeyden) çok fazla yemek
7
Öbek Fiiller
gorge with (something)
f.
(bir şeye) doyurmak
8
Öbek Fiiller
gorge with (something)
f.
(bir şeyi) bol miktarda sunmak/sağlamak
9
Öbek Fiiller
gorge with (something)
f.
(bir şeyle) süslemek
10
Öbek Fiiller
gorge with (something)
f.
(bir şeye) boğmak
11
Öbek Fiiller
gorge with (something)
f.
(bir şeyle) doldurmak
12
Öbek Fiiller
gorge with
f.
ile süslemek
13
Öbek Fiiller
gorge with
f.
'-e boğmak
14
Öbek Fiiller
gorge with
f.
ile doldurmak
15
Öbek Fiiller
gorge with
f.
ile şımartmak
16
Öbek Fiiller
gorge with
f.
ile memnun etmek
17
Öbek Fiiller
gorge with
f.
iştahla yemek
18
Öbek Fiiller
gorge with
f.
tıka basa yemek
19
Öbek Fiiller
gorge with
f.
çok fazla yemek
20
Öbek Fiiller
gorge oneself on something
f.
bir şeyle karnını tıka basa doyurmak
21
Öbek Fiiller
gorge oneself on something
f.
bir şeyle karnını doyurmak
22
Öbek Fiiller
gorge oneself on something
f.
bir şeyi doyana kadar yemek
23
Öbek Fiiller
gorge oneself on something
f.
bir şeyle iştahını tıkamak
24
Öbek Fiiller
gorge oneself on something
f.
midesini bir şeyle tıka basa doldurmak
25
Öbek Fiiller
gorge oneself with something
f.
bir şeyle karnını tıka basa doyurmak
26
Öbek Fiiller
gorge oneself with something
f.
bir şeyle karnını doyurmak
27
Öbek Fiiller
gorge oneself with something
f.
bir şeyi doyana kadar yemek
28
Öbek Fiiller
gorge oneself with something
f.
bir şeyle iştahını tıkamak
29
Öbek Fiiller
gorge oneself with something
f.
midesini bir şeyle tıka basa doldurmak
30
Öbek Fiiller
gorge someone or something with something
f.
birini/bir şeyi bir şeyle doyurmak
31
Öbek Fiiller
gorge someone or something with something
f.
birini/bir şeyi bir şeyle tıka basa doyurmak
32
Öbek Fiiller
gorge someone or something with something
f.
birine/bir şeye bir şeyi doyana kadar yedirmek
33
Öbek Fiiller
gorge someone or something with something
f.
birinin/bir şeyin midesini bir şeyle tıka basa doldurmak
34
Öbek Fiiller
gorge on
f.
midesini (bir şeyle) tıka basa doldurmak
35
Öbek Fiiller
gorge on
f.
ile karnını tıka basa doyurmak
36
Öbek Fiiller
gorge on
f.
ile karnını doyurmak
37
Öbek Fiiller
gorge on
f.
-'i doyana kadar yemek
38
Öbek Fiiller
gorge on
f.
ile iştahını tıkamak
39
Öbek Fiiller
gorge on
f.
-'i iştahla yemek
40
Öbek Fiiller
gorge on
f.
-'i tıka basa yemek
41
Öbek Fiiller
gorge on (something)
f.
(bir şeyle) karnını tıka basa doyurmak
42
Öbek Fiiller
gorge on (something)
f.
(bir şeyle) karnını doyurmak
43
Öbek Fiiller
gorge on (something)
f.
(bir şeyi) doyana kadar yemek
44
Öbek Fiiller
gorge on (something)
f.
(bir şeyle) iştahını tıkamak
45
Öbek Fiiller
gorge on (something)
f.
midesini (bir şeyle) tıka basa doldurmak
46
Öbek Fiiller
gorge on (something)
f.
(bir şeyi) iştahla yemek
47
Öbek Fiiller
gorge on (something)
f.
(bir şeyi) tıka basa yemek
Idioms
48
Deyim
cast the gorge at (something) [dated]
f.
yüzüne tükürmek
49
Deyim
cast the gorge at (something) [dated]
f.
iğrenerek geri çevirmek
50
Deyim
cast the gorge at (something) [dated]
f.
nefretle reddetmek
51
Deyim
cast the gorge at (something) [dated]
f.
içindekileri yüzüne kusmak
52
Deyim
make someone's gorge rise
f.
birisine rahatsızlık vermek
53
Deyim
make someone's gorge rise
f.
birini rahatsız etmek
54
Deyim
feel one's gorge rise
f.
çok sinirlenmek
55
Deyim
make someone's gorge rise
f.
hoşnutsuz etmek
56
Deyim
make someone's gorge rise
f.
öfkelendirmek
57
Deyim
make someone's gorge rise
f.
midesini kaldırmak
58
Deyim
feel one's gorge rise
f.
sinirden midesi ağrımak
59
Deyim
make someone's gorge rise
f.
sıkmak
60
Deyim
make someone's gorge rise
f.
tiksindirmek
61
Deyim
make someone's gorge rise
f.
üzmek
62
Deyim
(one's) gorge rises (at something)
f.
(bir şeyden) midesi kalkmak
63
Deyim
(one's) gorge rises (at something)
f.
(bir şeyden) midesi bulanmak
64
Deyim
cast the gorge at
f.
-i iğrenerek geri çevirmek
65
Deyim
cast the gorge at
f.
-i nefretle reddetmek
66
Deyim
cast the gorge at
f.
-e karşı içindekileri kusmak
67
Deyim
feel gorge rise
f.
çok sinirlenmek
68
Deyim
feel gorge rise
f.
sinirden midesi ağrımak
69
Deyim
make (one's) gorge rise
f.
(birinin) midesini kaldırmak
70
Deyim
make (one's) gorge rise
f.
(birini) rahatsız etmek
71
Deyim
make (one's) gorge rise
f.
(birini) tiksindirmek
72
Deyim
make gorge rise
f.
üzmek
73
Deyim
make gorge rise
f.
hoşnutsuz etmek
74
Deyim
make gorge rise
f.
tiksindirmek
75
Deyim
make gorge rise
f.
rahatsızlık vermek
76
Deyim
make gorge rise
f.
rahatsız etmek
77
Deyim
make gorge rise
f.
öfkelendirmek
78
Deyim
make gorge rise
f.
midesini kaldırmak
79
Deyim
make gorge rise
f.
sıkmak
80
Deyim
your gorge rises
f.
midesi kalkmak
81
Deyim
your gorge rises
f.
midesi bulanmak
82
Deyim
the gorge rises at it
expr.
insanın midesi kalkar
83
Deyim
the gorge rises at it
expr.
insanın midesini bulandırıyor
84
Deyim
your gorge rises
expr.
midesi kalkmış
85
Deyim
your gorge rises
expr.
midesi bulanmış
Technical
86
Teknik
ice gorge
i.
buz boğazı
Mechanic
87
Mekanik
gorge circle
i.
(dişli düzeneğinde) dairesel hiperboloidin en küçük kesitinin ana hatları
Architecture
88
Mimarlık
new river gorge bridge
i.
new river gorge köprüsü
89
Mimarlık
new river gorge bridge
i.
batı virginia'daki new river'da yer alan çelik kemer köprü
Geometry
90
Geometri
circle of the gorge
i.
dönme yüzeyinde eksene dik bir düzlemin kestiği en küçük daire
Fishery
91
Balıkçılık
gorge fishing
i.
ölü yemi yutması için balığa zaman tanınan bir olta balıkçılığı türü
92
Balıkçılık
gorge hook
i.
olta kancası yerine kullanılmış ilkel bir alet
93
Balıkçılık
gorge hook
i.
çift kancalı olta
94
Balıkçılık
gorge hook
i.
mafsallarla birleştirilmiş iki olta kancası
Geography
95
Coğrafya
olduvai gorge
i.
tanzanya'nın kuzeyinde bir dağ geçidi
96
Coğrafya
olduvai gorge
i.
tanzanya'nın kuzeyinde bir paleoantropolojik bölge
97
Coğrafya
ironbridge gorge
i.
ingiltere'de bir geçit
Military
98
Askeri
royal gorge
i.
güney-orta colorado'da bir kanyon
99
Askeri
coupe-gorge
i.
istilacı birliklerin teslim olmasını gerektiren pozisyon
100
Askeri
coupe-gorge
i.
düşmanı yok etme avantajı veren pozisyon
Slang
101
Argo
gorge [uk]
s.
muhteşem
102
Argo
gorge [uk]
s.
görkemli
Star Wars
103
Star Wars
jag crag gorge
i.
jag kayalık geçidi
104
Star Wars
stepson's gorge
i.
üvey oğul'un geçidi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of gorge
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy