Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | haberli | knowing s. |
Genel | haberli | informed s. |
Genel | haberli | having knowledge about s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | önceden haberli tesis denetimi | formerly declared facility inspection i. |
Genel | haberli olarak | informedly zf. |
Phrases | ||
İfadeler | haberli veya habersiz olarak | with or without notice expr. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | haberli alıcı ve satıcıarasında pazarlıkla varılan fiyat ya da değer | fair market i. |
Telecom | ||
Telekom | kolay ve haberli erişim | easy and informed access i. |