half of

"half of" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	half of zm.	yarısı
What future can there be, however, without half of the population? Ancak nüfusun yarısı olmadan nasıl bir gelecek olabilir ki? More Sentences

"half of" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 123 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	first half of s.	ilk yarısı
The first half of the last century was the worst in the history of the world with two world wars. Geçen yüzyılın ilk yarısı, iki dünya savaşı ile dünya tarihinin en kötü dönemiydi. More Sentences
2	Genel	more than half of turks i.	türklerin yarısından fazlası
3	Genel	second half of my life i.	hayatımın ikinci yarısı
4	Genel	a glass of half empty i.	yarım bardak
5	Genel	half of people i.	insanların yarısı
6	Genel	pane of glass in the movable half of the window i.	müteharrik pencere camı
7	Genel	half-burnt piece of wood i.	öksü
8	Genel	first half of the year i.	yılın ilk yarısı
9	Genel	second half of the year i.	yılın ikinci yarısı
10	Genel	nearly half of society i.	toplumun neredeyse yarısı
11	Genel	half glass of wine i.	yarım kadeh şarap
12	Genel	nearly half of the students i.	öğrencilerin yarıya yakını
13	Genel	nearly half of the students i.	öğrencilerin neredeyse yarısı
14	Genel	the first half of the year i.	senenin ilk yarısı
15	Genel	the first half of the year i.	yılın ilk yarısı
16	Genel	the final half of the year i.	yılın son yarısı
17	Genel	half of national income i.	ulusal gelirin yarısı
18	Genel	half a cup of water i.	yarım bardak su
19	Genel	complete half of f.	yolu yarılamak
20	Genel	spend half of his/her life in the music business f.	hayatının yarısını müzik piyasasında harcamak
21	Genel	spend half of one's life in something f.	hayatının yarısını bir şeye/bir yerde harcamak
22	Genel	spend half of one's life in something f.	hayatının yarısını bir şeyle geçirmek
23	Genel	more than half of s.	yarısından çoğu
24	Genel	as much as half of ed.	-nın yarısı kadar
Phrases
25	İfadeler	more than half of the boys i.	erkek çocuklarının yarıdan fazlası
26	İfadeler	more than half of the boys i.	erkek çocuklarının yarısından fazlası
27	İfadeler	believe nothing of what you hear, and only half of what you see expr.	duyduğunun hiçbirine, gördüğünün yarısına inan.
28	İfadeler	more than half of the boys expr.	oğlanların yarıdan fazlası
29	İfadeler	more than half of the boys expr.	oğlanların yarısından fazlası
30	İfadeler	in over half of expr.	yarısından fazlasında
Proverb
31	Atasözü	believe nothing of what you hear, and only half of what you see	duyduğunun hiç birine, gördüğünün yarısına inan
32	Atasözü	believe nothing of what you hear, and only half of what you see	duyduğuna inanma, gördüğünün yarısına inan
33	Atasözü	believe nothing of what you hear, and only half of what you see	gördüğünün yarısına inan, duyduğuna inanma
34	Atasözü	one half of the world does not know how the other half lives	tok açın halinden anlamaz
35	Atasözü	one half of the world does not know how the other half lives	zengin, fakirin halinden anlamaz
36	Atasözü	one half of the world does not know how the other half lives	dünyanın yarısının diğer insanların nasıl yaşadığından haberi yok
Colloquial
37	Konuşma Dili	half now half at end of the week expr.	yarısı şimdi yarısı hafta sonu
38	Konuşma Dili	half the fun of something expr.	eğlencenin çoğu
39	Konuşma Dili	half the fun of something expr.	eğlencenin büyük bir kısmı
40	Konuşma Dili	half the fun of something expr.	asıl eğlence
41	Konuşma Dili	half the trouble of something expr.	sıkıntının çoğu
42	Konuşma Dili	half the trouble of something expr.	sıkıntının büyük bir kısmı
43	Konuşma Dili	half the trouble of something expr.	asıl sıkıntı
44	Konuşma Dili	half the trouble of (something) expr.	(bir konudaki) sıkıntının önemli bir kısmı
45	Konuşma Dili	half the trouble of (something) expr.	(bir şeyin) yorucu/zor olmasının önemli bir sebebi
46	Konuşma Dili	half of it expr.	daha işin yarısı
47	Konuşma Dili	half of it expr.	bir kısmı
48	Konuşma Dili	half of it expr.	bu daha hiçbir şey değil
49	Konuşma Dili	half of it expr.	dahası var
Idioms
50	Deyim	the half of it i.	bir şeyin yalnızca bir bölümü
51	Deyim	the half of it i.	daha işin yarısı
52	Deyim	the half of it i.	yalnızca yarısı
53	Deyim	the better half of (something) i.	(bir şeyin) büyük kısmı
54	Deyim	the better half of (something) i.	(bir şeyin) çoğunluğu
55	Deyim	the better half of (something) i.	(bir şeyin) çoğu
56	Deyim	half the fun of something i.	bir şeyin asıl eğlenceli kısmı
57	Deyim	half the fun of something i.	bir şeyin eğlencesinin çoğu/büyük bir kısmı
58	Deyim	half the fun of something i.	bir şeyin asıl eğlencesi
59	Deyim	half the trouble of something i.	bir şeyin asıl zor kısmı
60	Deyim	half the trouble of something i.	bir şeyin sıkıntısının çoğu/büyük bir kısmı
61	Deyim	half the trouble of something i.	bir şeyin asıl sıkıntısı
62	Deyim	it's six of one and half a dozen of the other expr.	al birini vur ötekine
63	Deyim	six of one and half a dozen of the other expr.	al birini vur ötekine
64	Deyim	the half of it expr.	bu daha hiçbir şey değil
65	Deyim	not the half of it expr.	bu daha hiçbir şey değil
66	Deyim	have not heard the half of it expr.	duydukların ne ki
67	Deyim	have not heard the half of it expr.	daha dur/bitmedi
68	Deyim	you don't know the half of it expr.	dahası da var
69	Deyim	you don't know the half of it expr.	duydukların ne ki
70	Deyim	you don't know the half of it expr.	daha dur/bitmedi
71	Deyim	not the half of it expr.	dahası var
72	Deyim	have not heard the half of it expr.	dahası da var
73	Deyim	not know the half of it expr.	duydukların ne ki
74	Deyim	not know the half of it expr.	daha dur/bitmedi
75	Deyim	not know the half of it expr.	dahası da var
76	Deyim	you don't know the half of it expr.	hepsi bu kadar olsa iyi
77	Deyim	not the half of it expr.	hepsi bu da değil
78	Deyim	six of one and half a dozen of the other expr.	ha bu ha o
79	Deyim	not know the half of it expr.	hepsi bu kadar olsa iyi
80	Deyim	all over hell and half of georgia expr.	her yere
81	Deyim	all over hell and half of georgia expr.	her yer
82	Deyim	have not heard the half of it expr.	hepsi bu kadar olsa iyi
83	Deyim	all over hell and half of georgia expr.	her tarafa
84	Deyim	six of one and half a dozen of the other expr.	ikisi de aynı
85	Deyim	half the fun of (something) expr.	(bir şeyin) asıl eğlenceli kısmı
86	Deyim	six of one (and) half a dozen of the other expr.	aynı bokun laciverti
87	Deyim	all over hell and half of georgia expr.	darmadağın
88	Deyim	all over hell and half of georgia expr.	karman çorman
89	Deyim	all over hell and half of georgia expr.	darmadağın
90	Deyim	all over hell and half of georgia expr.	karman çorman
91	Deyim	half a shake of a lamb's tail expr.	çok kısa bir süre
92	Deyim	half a shake of a lamb's tail expr.	göz açıp kapayıncaya kadar
93	Deyim	half a shake of a lamb's tail expr.	hemen
94	Deyim	hell and half of georgia expr.	her taraf
95	Deyim	hell and half of georgia expr.	her yer
96	Deyim	not the half of expr.	-in küçük bir kısmı
97	Deyim	not the half of expr.	'-in yarısı bile değil
98	Deyim	not the half of expr.	'-in dahası var
99	Deyim	not the half of expr.	'-in hepsi bu değil
100	Deyim	not the half of expr.	'-in dahası da var
101	Deyim	not the half of expr.	bu kadarla kalsa iyi
102	Deyim	not the half of expr.	daha bu ne ki
103	Deyim	not the half of (something) expr.	(bir şeyin) küçük bir kısmı
104	Deyim	not the half of (something) expr.	(bir şeyin) yarısı bile değil
105	Deyim	not the half of (something) expr.	(bir şeyin) dahası var
106	Deyim	not the half of (something) expr.	(bir şeyin) hepsi bu değil
107	Deyim	not the half of (something) expr.	(bir şeyin) dahası da var
108	Deyim	not the half of (something) expr.	(bir şey) sadece bu kadar değil
109	Deyim	not the half of (something) expr.	(bir şey) bu kadarla kalsa iyi
110	Deyim	not the half of (something) expr.	(bir şeyin) hepsi bu kadar olsa iyi
111	Deyim	six of one and half a dozen of the other six and two threes expr.	iki ucu boklu değnek
112	Deyim	six of one and half a dozen of the other six and two threes expr.	tüm seçeneklerin eşit olduğu durum
Speaking
113	Konuşma	It's six of one half a dozen of another expr.	aynı kapıya çıkar
Technical
114	Teknik	pane of glass in the movable half of the window i.	müteharrik pencere camı
Construction
115	İnşaat	movable upper half of the window i.	müteharrik üst pencere
Medical
116	Medikal	paralyzed in the lower half of the body i.	belden aşağısı tutmayan
117	Medikal	half of patients i.	hastaların yarısı
118	Medikal	lower half of the body i.	vücudun alt yarısı
119	Medikal	be paralyzed in the lower half of the body f.	belden aşağısı tutmamak
120	Medikal	be paralyzed in the lower half of the body f.	belden aşağısı felç olmak
121	Medikal	paralyzed in the lower half of the body s.	belden aşağısı felç
Gastronomy
122	Mutfak	half a loaf of bread i.	yarım ekmek
Literature
123	Edebiyat	in the twilight of half-surrender expr.	ölümün eşiğinde