kadar süre - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kadar süre



"kadar süre" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kadar süre by ed.

"kadar süre" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

Türkçe İngilizce
General
mevcut yılın başından günümüze kadar olan süre ytd (year-to-date) i.
ilk tamire kadar geçen süre time-to-first-fix i.
(mecazi anlamda) göz açıp kapayıncaya kadar geçen süre blink i.
göz açıp kapayıncaya kadar geçen süre blink of an eye i.
… gece kadar süre sleep i.
uzun süre hız yapmaktan ne kadar hızlandığını fark edemez olmak velocitize f.
uzun süre hız yapmaktan ne kadar hızlandığını fark edemez olmak velocitise f.
gün doğumundan gün batımına (kadar olan süre) sunup to sundown zf.
gün doğumundan gün batımına (kadar olan süre) sun up to sun down zf.
kısa bir süre önceye kadar until a short while ago zf.
Speaking
ne kadar süre how long expr.
ne kadar süre türkiyede kalacaksın? how long will you stay in Turkey? expr.
ne kadar süre oradaydın? how long were you there? expr.
Trade/Economic
makine veya tesisin tamir edilmez hale gelene kadar görevini düzenli olarak yaptığı süre life i.
siparişin verilmesinden teslim edilmesine kadar geçen süre delivery lead time i.
Industry
her gün belirlenen süre kadar çalışmak kaydıyla mesaiye başlama ve mesaiyi bitirme saatlerinde esneklik sağlayan çalışma sistemi glide time [new zealand] i.
Transportation
revizyonlar arasındaki aylar kadar bir süre için çeşitli malzemelerin gemide depolanması endurance loading i.
kargonun boşaltma nakliyesi ile sevk edilene kadar transit depo sahasında durduğu süre dwell time i.
Medical
indüksiyondan doğuma kadar geçen süre time from induction to delivery i.
Physiology
gebeliğin 28. haftasından doğuma kadar geçen süre third trimester i.
Breeding
süt ineklerinde doğum anıyla yeniden döllenmenin yapıldığı ana kadar gecen süre days open i.
Religious
hamursuz bayramı'nın ikinci gününden şavuot'un ilk gününe kadar sürüp bu süre boyunca evliliklerin yasaklandığı ve yas tutulduğu 49 günlük bir dini dönem omer i.
Military
nükleer savaşta, saldırının başlamasından bitimine kadar geçen süre transattack period i.
ışığın ilk olarak gözlemlendiği zamandan nükleer ateşlemenin sesinin duyulduğu ana kadar geçen süre flash-to-bang time i.
Sport
belli bir süre içerisinde yapabildiği kadar tekrar yapmaya dayalı bir antrenman türü amrap (as many rounds/repetitions as possible) i.
sayı kazanana kadar uzun süre topa vurmak (tenis, duvar tenisi, badminton vb.) rally f.
Photography
deklanşöre basılmasından itibaren fotoğrafın kayda geçmesine kadar geçen süre shutter lag i.
Modern Slang
uzun süre önce aids teşhisi aldığı için kalıcı güçsüzlüğü/engeli olan fakat sonradan çalışabilecek kadar sağlığına kavuşmuş kimse aids baby i.