by - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

by

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"by" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 113 sonuç

İngilizce Türkçe
General
by i. ikincil öneme sahip şey
by i. ikincil mesele
by i. milyar yıl
by s. (yol, konum) yanda olan
by s. uzakta
by s. yolun dışında
by s. (amaç, önem açısından) kenarda olan
by s. ikincil
by s. önemsiz
by zf. yakın
by zf. geçecek biçimde
by zf. evde
by zf. eve
by zf. geçip
by zf. geçişli biçimde
by zf. -e bakarak
by zf. eskiden
by zf. geçmişte
by zf. ötesinde
by zf. geçe
by zf. yedek olarak
by zf. ihtiyaten
by zf. geçip gitme
by zf. geçme
by zf. yanında
by zf. uğramak
by ed. kadar süre
by ed. geçerek
by ed. vasıtasıyla
by ed. yanından
by ed. kenarında
by ed. itibarıyla
by ed. hakkında
by ed. bir kenara
by ed. yolundan
by ed. yoluyla
by ed. hakkı için
by ed. yakınından
by ed. aşkına
by ed. nezdinde
by ed. bir yana
by ed. yakında
by ed. boyunca
by ed. ile (ölçü ve sayılarda)
by ed. başında
by ed. göre
by ed. ile
by ed. kadar
by ed. yanında
by ed. yakınında
by ed. tarafından
by ed. -inden
by ed. -e
by ed. -sinden
by ed. -den
by ed. -e göre
by ed. -e kadar
by ed. yan tarafında
by ed. yan tarafta
by ed. vesilesiyle
by ed. seri şeklinde izleyen
by ed. seri şeklinde takip eden
by ed. dizi şeklinde izleyen
by ed. dizi şeklinde takip eden
by ed. yerine
by ed. yararına
by ed. adına
by ed. temsilen
by ed. lehine
by ed. boyutlarında
by ed. başına
by ed. her geçen (gün)
by ed. her geçen (saat vb.)
by ed. uğrama
by ed. ile (çarpmak)
by ed. (meslek) itibariyle
by ed. (meslek) olarak
by ed. (Tanrı) adına
by ed. altında
by ed. de/da
by ed. den (geçip gitmek)
by ed. den (geçme)
by ed. -den önce
by ed. den/dan
by ed. den/dan (çocuğu olma)
by ed. e göre
by ed. e kadar
by ed. lik değişim
by ed. lik fark
by ed. nın yazdığı
by ed. nın yönettiği
by ed. nın/nin
by ed. uyarınca
Colloquial
by ed. -tan önce
by ed. -den
by ed. -dan önce
by ed. -ten
Technical
by ed. yanında
by ed. yakınında
Computer
by i. yazan
by expr. aralık
by expr. kaydeden
by expr. ölçüm
by expr. ölçüt
by expr. tarih
by expr. yapan
by expr. yaratan
Card
by i. pas geçme
by f. pas geçmek
Archaic
by zf. -den fazla olarak
by zf. hem
by zf. üstelik
by zf. ayrıca

"by" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
take by surprise f. gafil avlamak
abide by f. -e uymak
learn by heart f. ezberlemek
stop by f. uğramak
affected by s. tutkun
by oneself zf. kendi kendine
by herself zf. kendi kendine
one by one zf. tek tek
one by one zf. birer birer
little by little zf. azar azar
by chance zf. tesadüfen
by itself zf. kendi kendine
by the way zf. bu arada
by himself zf. kendi kendine
by chance zf. gelişigüzel
by instalments zf. taksitle
by mistake zf. yanlışlıkla
side by side zf. yan yana
by walking zf. yürüyerek
by walking zf. yayan
by foot zf. yayan
by foot zf. yürüyerek
by the book zf. kitabına göre
by the numbers zf. kitabına göre
by way of ed. aracılığıyla
by way of ed. yolu ile
by way of ed. vasıtası ile
by way of ed. üzerinden
by way of ed. kanalıyla
by way of ed. vasıtasıyla
by accident zf. kazara
by chance zf. kazara
General
knowing someone by sight i. göz aşinalığı
military service by payment i. bedelli askerlik
area shaded by a building i. bina gölgeleme alanı
seizure by violence i. gasp
dropping by i. geçerken uğrama
knowledge acquired by listening i. kulak dolgunluğu
irrigating by sprinkling water i. yağmurlama
lay-by i. cep
east by north i. kuzeydoğu
tenancy by the entirety i. mal ortaklığı
transfer by inheritance i. intikal
revenge by the wearer of horns i. intikam yemini
payment by anticipation i. peşin ödeme
by line i. gazetecinin imzası
west by south i. güney batı
estate by elegit i. davalının arazisinin yarısı ile çift hayvanları dışında tüm menkullerinin davacının yedine teslimi
by law i. anayasa maddesi
quack who claims to cure by breathing i. üfürükçü
steal by snatching i. kapkaç
stealing by snatching i. kaptıkaçtı
learning by heart i. ezber
a thing taken by theft i. haram mal
passers by i. gelen giden
premises owned by the crown i. hükümet binası
knowledge reached by reason i. akliyat
sale of foodstuffs by a municipality so as to regulate the prices i. tanzim satışı
learning by discovery i. keşfederek öğrenme
west by north i. kuzey batı
stealing by snatching i. kapkaç
passer by i. yoldan geçen kişi
east by south i. güneydoğu
state bound by market and price mechanism i. piyasa ve fiyat mekanizmasına dayalı devlet
judgement by default i. gıyabi hüküm
exchange of positions by mutual consent i. becayiş
ten minutes by the clock i. tam on dakika
oath taken by an expert i. ehlivukufun yemini
joy felt by parents i. mürüvvet
clacking noise made by storks i. laklak
contract governed by public law i. kamu hukukuna tabi sözleşme
judgments by default i. gıyapta yargılama
management by objectives i. amaçlar doğrultusunda yönetim
knowing somebody by sight i. göz aşinalığı
concentrate by boiling i. kaynatarak koyulaştırma
payment by cheque i. çekle ödeme
damage by water i. su hasarı
lodge used by mevlevi dervishes i. mevlevihane
step by step processing i. adım adım işleme
sales by month i. aylara göre satışlar
increase by i. artırma
due by i. süre sonu
tenure by fee alms i. bağışçıların dini kuruluşlara öldükten sonra ruhlarına duacı olmaları için hibe ettiği arazilerin kullanım süresi
distribution by years i. yıllara göre dağılım
profitability by years i. yıllara göre karlılık durumu
limited by time i. zamanla sınırlı
tenure by free alms i. bağışı yapanlara ve onların ailelerine öldükten sonra ruhları icin duacı olunması karşılığında hibe edilen arazi
escorted by police (officers) i. polis nezaretinde
paying by card i. kartlı ödeme
voting by proxy i. vekaleten oy kullanma
decisions taken by i. alınan kararlar
resolutions adopted by i. alınan kararlar
by-street i. yanyol
by-street i. arka sokak
disability by accident i. kazaen maluliyet
death by accident i. kazaen vefat
land surrounded by water on its three sides i. üç tarafı denizlerle çevrili
agreement by mutual i. karşılıklı anlaşma
pay by credit card i. kredi kartı ile ödeme
word by word translation i. kelime kelime çeviri
by-product i. ikincil ürün
by-way i. yan yol
by-pass i. atlama
lay-by i. park yeri
fly-by-nighter i. kapkaççı
lay-by i. konaklama tesisi
by-catch of the fishing i. balıklarla birlikte yakalananlar
by-laws i. yönetmelikler
by-street i. yan sokak
lay-by i. anayolun kenarında araçların geçici olarak konaklamaları için yapılmış yol
by-blow i. gayrimeşru çocuk
by-road i. sapa yol
by-pass i. dolaştırma
by-pass i. yan geçit
by-way i. dolaşık yol
by-street i. ara sokak
by-election i. kısmi seçim
by-pass i. tali yol
by-way i. karanlık yol
by-pass i. çevre yolu
by-election i. ara seçim
lay-by i. arabaların kısa süreli duraklama yapabilecekleri cep
fortune-telling by throwing beans i. bakla falı
by-road i. ara yol
fly-by-night i. vurguncu
by-way i. gizli yol
fly-by-night company i. paravan şirket
by-product i. türev ürün
by-pass i. türev boru
by-line i. yazar adının verildiği satır
by-pass i. baypas
story-by-story shearing model i. kat-kat kesme modeli
stand-by i. yardım
stand-by i. güvenilir kimse
proof-by-contradiction i. açma olana indirgeme
stand-by i. yardımcı
stand-by i. hazır
proof-by-contradiction i. olmayana ergi
proof-by-contradiction i. abese irca
two-by-four i. iki birim kalınlığında tahta
stand-by i. yedek
stand-by i. destek
stand-by i. zemin döşeme
learning by doing i. yaparak öğrenme
learning by practising i. yaparak öğrenme
lay-by i. araba durağı
lay-by i. durak
lay-by i. son işlem olarak tarlayı sürüp ekme
purchase or sale by sample i. örneğe göre alış veya satış
fly-by-night i. borcunu ödemeyen kimse
breakdown by gender i. toplumsal cinsiyete göre analiz
conveyance by railway i. demiryolu ile taşıma
conveyance by railway i. demiryolu ile taşımacılık
payment of gas bill by standing order i. otomatik doğalgaz faturası ödemesi
use by date i. son kullanma tarihi
play-by-play description i. anbean betimleme
power granted by i. ... tarafından verilen yetki
breathing by mouth i. ağızdan soluma
breathing by mouth i. ağızla solunum
by-pass i. kestirme (yol)
relationship by affinity i. akrabalık bağı
relationship by affinity i. hısımlık bağı
words to live by i. güzel ve özlü sözler
surrounded on three sides by the sea i. üç tarafı denizlerle çevrili
hanging stockings by the fire i. şömine üzerine çorap asma
the town embraced by the natural beauties and the historical cities i. doğal güzellikler ve tarihi kentlerin kucakladığı belde
draw lots designation by lot i. ad çekme
designation by lot i. ad çekme
(one's card) be swallowed by atm machine i. atm'nin kartı yutması
forbidden by law i. kanunen yasak
passer-by i. gelen geçen
passers-by i. yoldan geçen kimse
by-line i. gazetecinin imzası
by-product i. yan ürün
by-line i. köşe yazarı künyesi
by-product i. ara ürün
distribution by countries i. ülkelere göre dağılım
travel by public transport i. toplu taşımayla seyahat
a place where passengers frequently stop by i. yol geçen hanı
population by age group and gender i. yaş grubu ve cinsiyete göre nüfus
line of wagons drawn by mules i. katır kervanı
fire caused by electricity i. elektrik nedenli yangın
the house by the lake i. gölün oradaki ev
the house by the lake i. göl kenarındaki ev
sorting by comments i. yorumlara göre sıralama
reasoning by elimination i. mantıksız seçenekleri eleyerek sonuç çıkarma
lay-by i. nehir veya kanallarda teknelerin durduğu veya geçtiği genişletilmiş kısım
lay-by i. (madencilik) boş vagonların park yeri
lay-by i. araba park yeri
blow-by-blow i. tek tek anlatma
hang-by i. asalak
hang-by i. beleşçi
by and by i. cennet
by and by i. öbür dünya
by and by i. öteki dünya
by-and-by i. gelecekte bir zaman
by-and-by i. gelecekte bir olay
by-blow i. dolaylı darbe
by-blow i. tesadüfi darbe
by-corner i. özel köşe
by-corner i. gizli köşe
by-corner i. uzakta köşe
by-corner i. ücra köşe
by-dependence i. eklenti
by-dependence i. aksesuar
by-end i. ikincil amaç
by-end i. çıkarcı gerekçe
by-end i. bencilce dürtü
by-end i. kısım
by-end i. bölüm
by-end i. kısa parça
by-interest i. çıkar
by-interest i. çıkarcılık
by-interest i. kişisel çıkar
by-interest i. özel avantaj
by-lane i. özel yol
by-lane i. yan yol
by-lane i. tali yol
by-line i. yardımcı faaliyet
by-liner i. yazısının altına imzasını atan yazar
by-liner i. mahlas kullanan bir gazeteci
by-name i. ikinci ad
by-name i. soyadı
by-name i. takma isim
by-passage i. farklı yol
by-passage i. yan yol
by-path i. özel yol
by-path i. ikincil yol
by-path i. dolaylı yol
by-path i. yan yol
by-place i. yoldan uzakta yer
by-place i. garip köşe
by-place i. ıssız yer
by-place i. ücra yer
by-place i. uzak yer
by-place i. gizli yer
by-place i. özel yer
by-product i. ek sonuç
by-product i. ikincil sonuç
by-product i. beklenmeyen sonuç
by-product i. istenmeyen sonuç
by-respect i. özel amaç
by-respect i. kişisel görüş
by-respect i. çıkar
by-respect i. çıkarcılık
by-respect i. kişisel çıkar
by-respect i. özel avantaj
by-room i. gizli oda
by-room i. gizli daire
by-speech i. (dolaylı) hoşbeş etme
by-speech i. (dolaylı) çene çalma
by-speech i. (dolaylı) laklak etme
by-spell i. atasözü
by-street i. özel sokak
by-street i. karanlık yol
by-stroke i. kazara vurma
by-stroke i. kurnazca vurma
by-stroke i. sinsice vurma
by-stroke i. (hedefe yönelik) zekice ve dolaylı eylem
by-turning i. gizli yol
by-turning i. ana yoldan dönen yol
by-view i. çıkarcı hedef
by-walk i. tenha yol
by-walk i. yan yol
by-walk i. gizli yol
by-wipe i. şakasına dürtme
by-wipe i. şakasına vurma
go-by i. görmezden gelme
go-by i. başından savma
descent by distaff i. anne tarafından gelen soy
good-by i. ayrılırken söylenen son söz
good-by i. veda ederken yapılan jest
good-by i. veda
good-by i. memnuniyetle uğurlama
closure by compartment i. bölme ile kapatma
drive-by i. belirli bir yere, nesneye doğru sürme
piecemeal (by) i. parça
by-dependence i. bağlı ve ilişkili parça
by-view i. şahsi görüş
by-view i. öznel görüş
by-view i. bencilce amaç
play-by-play i. dakikası dakikasına anlatım
fly-by i. karadaki gözetleme ekibinin üzerinden yapılan alçak uçuş
fly-by-night i. güvenilmez kimse
fly-by-night i. ilkesiz kimse
fly-by-night i. kaypak kimse
fly-by-night i. kısa ömürlü ve güvenilmez (şirket) oluşum
fly-by-night i. gecelere akmayı seven kimse
fly-by-night i. (kredi konusunda) risk taşıyan kimse
fly-by-night i. gece kuşu
fly-by-night i. geceleri uçan canlı
fly-by-night i. gece seyahat eden kimse
fly-by-night i. iş için sürekli seyahat eden kimse
tomorrow by together i. erkeklerken kurulu bir kpop grubu
four-by-four i. 4x4 kereste
four-by-four i. 4x4 çıta
southwest by south i. (pusulada) güneybatı yönünün güneyi
southwest by south i. güneybatının güneyi
southwest by west i. (pusulada) güneybatı yönünün batısı
southwest by west i. güneybatının batısı
stander-by i. bir yerde bulunan kimse
stander-by i. katılımcı
stander-by i. seyirci
stander-by i. tanık
stander-by i. görgü tanığı
stander-by i. yakınlarda bulunan kimse
be a sufferer by f. çekmek
be taken by f. bayılmak
be damaged by earthquake f. depremden hasar görmek
clean by sweeping f. süpürerek temizlemek
travel by f. yolculuk etmek
(somebody) be met by protests f. protestolarla karşılanmak
put something by f. bir kenara koymak
stand idle by f. eli kolu bağlı oturmak
get by f. idare etmek (geçim)
take the bull by the horns f. güçlüklere göğüs germek
let something go by the board f. fırsatı kaçırmak
be weighed by f. belini bükmek (bir görev/sorumluluk vb)
be overcome by worry f. kasavet basmak
be attacked by evil eye f. nazar değmek
put by f. kaldırmak
stop by f. uğramak
pass by f. geçip gitmek
come by f. kazanmak
keep something by one f. elinin altında bulundurmak
be disturbed by a bad smell f. burnunun direği kırılmak
happen by f. gelmek
win by default f. hükmen galip sayılmak
corrupt by sensuality f. ayartmak
lay store by f. önemsemek
stand by f. hazır beklemek
be attacked by rabies f. kudurmak
be obsessed by f. aklına takılmak
stand by f. hazır bulunmak
stick by f. sadık kalmak
profit by f. yararlanmak
meet by chance f. rastlamak
stand by somebody f. yanında olmak
act by rote f. ezbere yapmak
exchange positions by mutual consent f. becayiş etmek
spread by rumour f. ağızdan ağıza yayılmak
be enslaved by one's emotions f. duygularının esiri olmak
drop by f. geçerken uğramak
be hard done by f. haksızlığa uğramak
put by f. para biriktirmek
learn by heart f. yutmak
dye by hand f. elle boyamak
cause to learn by heart f. belletmek
abide by f. sadık kalmak
get by f. iki yakasını bir araya getirmek
be overcome by melancholy f. kasvet basmak
sell by auction f. haraç mezat satmak
disguise by camouflaging f. kamufle olarak gizlenmek
wash by machine f. makineyle yıkamak
judge by externals f. görünüşe dayanarak hükme varmak
be executed by hanging f. asılarak idam edilmek
swear by f. çok güvenmek
stand by f. seyirci kalmak
confuse by a flow of words f. ağız kalabalığına getirmek
be untroubled by f. dert etmemek
communicate by writing f. yazışarak haberleşmek
go by f. izlemek
go by f. kaçmak
elect by majority f. çoğunlukla seçmek
give somebody a headache by noise or worrying f. kafa şişirmek
go by the board f. vazgeçilmek
connect by joints f. eklemlemek
send by airmail f. uçakla göndermek
be transmitted by f. bulaşmak
show modesty by visiting f. ayağına kadar gelmek
happen by f. geçmek
do by f. davranmak
be fascinated by f. kendini kaptırmak
measure by the turkish yard f. arşınlamak
be contaminated by f. bulaşmak
pass by f. aldırmamak
perceive by touch f. dokunarak anlamak
sprinkle by blowing f. püskürmek
let something go by the board f. bir şeyden vazgeçmek
be affected by the evil eye f. göz değmek
make a bet by pulling a wishbone f. lades tutuşmak
abide by f. itaat etmek
learn by heart f. ezberlemek
launder by hand f. elle yıkamak
act by rote f. ezbere hareket etmek
pass by f. geçmek
be affected by the evil eye f. göze gelmek
clasp somebody by the throat f. boğazına sarılmak
go by the board f. suya düşmek
go by the board f. fırsat kaçırılmak
put by f. ilerisi için saklamak
take each other by the hand f. el ele tutuşmak
drive by f. arabayla önünden geçmek
supplant by f. yerini almak
overcome by languor f. rehavete kapılmak
wash by hand f. elle yıkamak
take someone by surprise f. birini gafil avlamak
be enslaved by one's feelings f. duygularının esiri olmak
come by f. ziyaret etmek
stick by f. terketmemek
be reduced by wastage f. fire vermek
take someone by surprise f. baskın yaparak birini yakalamak
be affected by f. etkilenmek
stand by f. terketmemek
meet by chance f. rastlaşmak
get the wrong sow by the ear f. yanlış anlamak
transport by airmail f. havayoluyla taşımak
stand idly by f. kayıtsız kalmak
transport by ferry f. feribotla taşımak
applaud by shouting f. bağırarak alkışlamak
get by f. geçinmek
stand idle by f. kayıtsız kalmak
lead someone by the nose f. birinin yuları elinde olmak
sell by auction f. açık artırma ile satmak
be wanted by the police f. polis tarafından aranmak
be hard by f. çok yakınında olmak
be overcome by f. kötü bir şekilde etkilenmek
be possessed by f. kapılmak
put something by f. bir kenara para koymak
compensate for one thing by another f. bir şeyi başka bir şeyle telafi etmek
be affected by the evil eye f. nazara gelmek
lead by the nose f. parmağında oynatmak
have money owed to one (by) f. alacaklanmak
change by heating f. ısıtarak değiştirmek
play something by ear f. notasız çalmak
take somebody by the scruff of the neck f. enselemek
drive by f. arabayla geçmek
be overwhelmed by f. yenik düşmek (duygulara)
create by mixing f. karıştırarak oluşturmak
go by f. bakmak
go by the board f. bırakılmak
be undaunted by f. yılmamak
go by the board f. tasarı vb suya düşmek
deliver by hand f. elden teslim etmek
set by f. hazırlamak
be prepossessed by f. kendini kaptırmak
be possessed by fear f. korkuya kapılmak
shoot by f. yıldırım hızıyla geçmek
go by the board f. yatmak
be shocked by electricity f. cereyan çarpmak
create by quilting f. yorgan yapmak
deliver something by hand f. elden vermek
be struck by an evil spirit f. cin çarpmak
happen by f. uğramak
be left all by oneself f. ortalıkta kalmak
slip by f. akıp gitmek (zaman)
call by f. geçerken uğramak
hang by a thread f. risk altında olmak
destroy by fire f. ateşle tahrip etmek
get by f. idare etmek
roll by f. geçip gitmek
set store by f. önemsemek
be distressed by evil eye f. göze gelmek
lay by f. biriktirmek
catch somebody by the tail f. kuyruğunu kısmak
get the wrong sow by the ear f. yanılmak
revert by escheat f. mahlul kalmak
pass by f. yanından geçmek
be composed by f. bestelenmek
be obsessed by f. aklına takmak
impress by f. etkilenmek (bir şeyden veya kişiden)
be wracked by f. (hastalık vb yüzünden) çok çekmek
slip by f. zaman akıp gitmek
profit by f. istifade etmek
set by f. değer biçmek
measure by the span f. karışlamak
convey by mortgage f. rehin almak (ev vb)
profit by f. faydalanmak
go by plane f. uçakla gitmek
be touched by evil eye f. göze gelmek
take the bull by the horns f. bir işe cesaretle girişmek
be hard by f. çok yakın olmak
be torn by conflicting emotions f. zıt duygular içinde olmak
be too clever by half f. zekasına çok güvenmek
transport by f. taşımak
be so blinded by anger f. gözü kararmak
replace by f. yer değiştirmek
be where everybody passes by f. ayak altında kalmak
allow oneself be led by the nose f. sakalı ele vermek
take by surprise f. baskın yapmak
learn by rote f. tekrarlaya tekrarlaya ezberlemek
be surrounded by f. etrafı çevrili olmak
be surrounded by f. içinde yüzmek
combine by multiplication f. çarparak birleştirmek
put by f. saklamak
pay for something by instalments f. taksitli alışveriş yapmak
swear by f. inanmak
learn by heart f. ezbere öğrenmek
transfer by deed f. senetle transfer etmek
seize by the collar f. yakasından tutmak
rent something by the week f. bir şeyi haftalığına kiralamak
go by f. geçip gitmek
burn by arson f. kundaklanarak yanmak
be beset by/with f. istila etmek
be shackled by f. tutsağı olmak
be affected by the evil eye f. nazar değmek
be taken by f. hoşlanmak
put store by f. önemsemek
go by the board f. gitmek
be distressed by evil eye f. nazar değmek