-ten - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

-ten



"-ten" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
Colloquial
-ten by ed.
-ten not later than expr.

"-ten" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 160 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ten skin i.
ten rengi skin color i.
General
ten complexion i.
ten body i.
bronz ten suntan i.
ten the flesh i.
ten rengi nude i.
ten rengi buff i.
ten flesh i.
yanık ten suntan i.
ten rengi color i.
ten rengi complexion i.
bronzlaşmış ten suntan i.
ten rengi colour i.
everest'ten sonra dünyanın en yüksek dağı k2 i.
ten rengi flesh color i.
yanık ten tan i.
bronz ten bronzed skin i.
bronz ten tanned skin i.
ten rengi flesh-color i.
ten rengi colouring i.
koyu ten dark skin i.
ten uyuşmazlığı sexual incompatibility i.
ten uyumu sexual compatibility i.
açık ten light skin i.
açık ten fair skin i.
ten rengi body colour i.
ten rengi skin colour i.
ten rengi skin tone i.
yanık ten tan skin i.
yanık ten olive skin i.
ten rengi coloring i.
açık ten fair complexion i.
soluk ten pale skin i.
ten rengi incarnadine i.
güneşte yanmış ten rengi tan i.
alkol oranı %14'ten az olan şarap table wine i.
ten rengi carnation [obsolete] i.
siyah ten rengi nigrescence i.
koyu ten rengi nigrescence i.
s.o.s 'ten önce kullanılan acil yardım kodu c q d i.
soluk ten anaemia i.
soluk ten anemia i.
abd ve kanada'da 2015'ten sonra yaşanan opioid bazlı uyuşturucu krizi opioid epidemic i.
abd ve kanada'da 2015'ten sonra opioid bazlı uyuşturucu kullanımının/bağımlılığının/doz aşımı vakalarının ciddi derecede artması opioid epidemic i.
yorkshire dales'ten gelen kimse dalesman i.
ten renginde kırmızımsılık rubicundity i.
ten renginde kızarıklık rubicundity i.
ten rengi rud [dialect] i.
ten rengi complection i.
esmer ten duskiness i.
eskiden isveç'ten ingiltere'ye ithal edilen kaliteli bir demir osmund i.
eskiden isveç'ten ingiltere'ye ithal edilen kaliteli bir demir osmond i.
(at/bisiklet'ten) inmek dismount f.
esmer (kişi/ten) swarthy s.
kadife gibi (ses/ten) silky s.
yanmış (ten) bronzed s.
ten rengi flesh-colored s.
(ten) soluk sallow s.
açık (ten,saç) fair s.
ten rengi flesh-coloured s.
ten rengine sahip carnationed [obsolete] s.
ten renkli carnationed [obsolete] s.
unla kaplanmışçasına soluk (ten rengi) mealy s.
açık buğday renkli ve pürüzsüz (ten) ivory s.
(ingiltere) stoke–on–trent'ten gelen stoke s.
(ten) açık fair s.
koyu ten ile birlikte anlamı veren ön ek melano- ök.
Colloquial
1970'ten sonra doğup ailelerine kıyasla daha az maddi güvenceye sahip yetişkinlerin oluşturduğu kuşak ipod generation i.
Idioms
bebeksi ten schoolgirl complexion i.
pürüzsüz ten schoolgirl complexion i.
bebeksi ten peaches and cream i.
abd ve kanada'da 2015'ten sonra yaşanan opioid bazlı uyuşturucu krizi opioid crisis i.
atlantik'ten pasifik'e coast-to-coast expr.
Speaking
8:15'ten geç olmasın no later than 8:15 expr.
Trade/Economic
1925'ten 1948'e kadar kullanılan alman para birimi reichsmark i.
transdinyester bölgesinde 1994'ten beri basılan bir para birimi ruble i.
Technical
cor-ten çeliği cor-ten steel i.
masuraları peg'ten alma tilt in cops above pegs i.
ten moisture i.
%0.15'ten az karbon içeren çelik soft-cast steel i.
Computer
disket'ten yükleme floppy install i.
ten rengi tan i.
unix'ten unix'e kopya unix-to-unix copy i.
paint'ten çıkar quits paint expr.
sohbet'ten çıkar quits chat expr.
sohbet'ten çık exit chat expr.
Informatics
internet'ten radyo internet radio i.
internet'ten eğitim internet training i.
internet'ten faks internet faxing i.
internet'ten yedekleme internet backup i.
Textile
ten rengi tayt fleshings i.
Dyeing
ten rengi cuir i.
ten rengi dorado i.
ten rengi honey beige i.
krem ila ten rengi arasındaki parşömen rengi parchment i.
ten rengi flesh i.
beyaz ten rengi flesh color i.
ten rengi flesh tint i.
soluk ten rengi veya grimsi sarı renkte olan natural s.
beyaz ten renginde olan flesh-coloured s.
Automotive
prokon-ten procon-ten i.
reo motorlu otomobil şirketi'nin 1904'ten 1936'ya kadar ürettiği araba reo i.
Medical
ten uyuşması skin numbing i.
Chemistry
atom numarası 103'ten büyük olan elementlerden transactinide s.
atom numarası 103'ten büyük olan elementlere ait transactinide s.
Marine Biology
norveç'ten ihraç edilen kurutulmuş morina balığı klipfish i.
Astronomy
samanyolu da dahil olmak üzere 24'ten fazla galaksiyi kapsayan bir gökadalar grubu local group of galaxies i.
güneş'ten bakıldığında bir dış gezegenin veya ay'ın dünya ile aynı hizada olup dünya'ya neredeyse en yakın konumunda bulunması opposition i.
Astrology
kümeleşme (3'ten fazla gezegenin bir burca toplanması) stellium i.
Botanic
amerika'ya özgü küçük yaprakları ve ten rengi çiçekleri olan bir ot marsh st. john's-wort (elodes virginica) i.
Social Sciences
ten rengi ayrımcılığı colorism i.
ten rengine dayalı ayrımcılık colorism i.
ten rengi ayrımcılığı shadeism i.
ten rengine dayalı ayrımcılık shadeism i.
ten rengi ayrımcılığı colourism i.
ten rengine dayalı ayrımcılık colourism i.
1954'ten beri her yıl melbourne'de düzenlenen bir festival moomba i.
History
özellikle argos veya argolis'ten olan antik yunanlı kimse argive i.
Religious
iznik'ten önceki erken döneme ait kilise yazarlarının yazılarıyla meydana gelmiş ekol alexandrian school i.
doğu ortodoks kilisesi'nde yüksek sesle eski ahit'ten dersler okuyan bir din adamı anagnostes i.
adını kurucuları ucke wallis'ten alan, vaftiz karşıtı hristiyan topluluklarından biri uckewallist i.
lent'ten önceki pazar quinquagesima i.
lent'ten önceki pazar quinquagesima sunday i.
kilisede komünyon sırasında yeni ahit'ten okunan pasaj gospel i.
kilisede komünyon sırasında yeni ahit'ten okunan pasaj gospel for the day i.
kilisede komünyon sırasında yeni ahit'ten okunan pasaj holy gospel i.
tanrı'nın düşüş'ten önce kimin selamete erip kimin ermeyeceğini tayin ettiğine inanan kimse supralapsarian i.
tanrı'nın düşüş'ten önce kimin selamete erip kimin ermeyeceğini tayin ettiğini öne süren dini bir öğreti supralapsarianism i.
tanrı'nın düşüş'ten önce kimin selamete erip kimin ermeyeceğini tayin ettiğine inanan kimse supralapsary i.
yafes'ten gelen japhetic s.
tanrı'nın düşüş'ten önce kimin selamete erip kimin ermeyeceğini tayin ettiğini öne süren dini öğretiye ait veya ilgili supralapsarian s.
tanrı'nın düşüş'ten önce kimin selamete erip kimin ermeyeceğini tayin ettiğini öne süren dini öğretiye ait veya ilgili supralapsary s.
Philosophy
sokrates'ten etkilenen yunan filozofu socratic i.
aristoteles'ten aristotelean s.
aristoteles'ten aristotelian s.
aristoteles'ten peripatetic s.
aristoteles'ten aristotelic s.
sokrates'ten önceki döneme ait presocratic s.
Geography
new york' ta bulunan finger lakes'ten biri canandaigua lake i.
massachusetts'ten doğup boston limanına dökülen bir nehir charles river i.
atlantik'ten pasifik'e, kuzey kanada’nın kuzey kutbu takımadaları ve alaska’nın kuzey kıyıları boyunca akan su yolu northwest passage i.
kuzey amerika'nın doğusunda bulunan, quebec'ten meksika körfezi'ne uzanan bir dağ silsilesi appalachian mountains i.
kuzey amerika'nın doğusunda bulunan, quebec'ten meksika körfezi'ne uzanan bir dağ silsilesi appalachians i.
tibet'ten doğu çin denizine kadar uzanan çin'in ve asya'nın en uzun nehri yangtze i.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri yangtze kiang i.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri chang i.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri chang jiang i.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri changjian i.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri yangtze i.
tibet'ten doğu çin denizine uzanan asya'nın en uzun nehri yangtze river i.
greenwich'ten geçen 0 meridyenindeki yerel saat ut1 i.
westhampton, hampton bays, southampton, bridgehampton ve east'ten oluşan şık yerleşim yerleri dizisi hamptons i.
atlantik'ten pasifik'e uzanan bir kanal panama canal i.
Geology
ten rengi (mineral) sarcoline s.
Music
f'ten f'e artan doğal bir diyatonik gamla çalınan otantik bir moda ait veya ilişkin lydian s.
Painting
resimdeki ten rengi tonların zarif temsili morbidezza i.
Mythology
atlantis'ten atlantean s.
Slang
(quebec'ten olan) frankofon kimse pea-souper [canada] i.
Modern Slang
aids'ten kaynaklı aids-related s.