Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
geçip
"geçip"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
geçip
by
zf.
"geçip"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 148 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
at koşum takımında baş üstünden geçip yanlara bağlanan şerit
headpiece
i.
2
Genel
geçip gitme
miss
i.
3
Genel
yaşadığı bölgenin başka devletin egemenliğine geçmesiyle o devletin vatandaşlığına geçip geçmemeye karar verecek kimse
optant
i.
4
Genel
(alet) birbirine geçip yuvasına oturma sesi
sneck
i.
5
Genel
geçip gitmek
run
f.
6
Genel
geçip gitmek (zaman)
roll on
f.
7
Genel
geçip gitmek
flit
f.
8
Genel
hızla geçip gitmek
chase
f.
9
Genel
geçip gitmek
go by
f.
10
Genel
içine geçip yayılmak
saturate
f.
11
Genel
zaman geçip gitmek
roll on
f.
12
Genel
geçip gitmek
pass by
f.
13
Genel
geçip gitmek
roll by
f.
14
Genel
geçip gitmek
stride
f.
15
Genel
hızla geçip gitmek
rip
f.
16
Genel
geçip gitmek
slip by
f.
17
Genel
geçip gitmek (zaman)
roll by
f.
18
Genel
geçip gitmek
pass
f.
19
Genel
geçip gitmek
go-by
f.
20
Genel
geçip gitmek
overshoot
f.
21
Genel
yirmibir oyununda (eldeki kartlar toplamı) 21'i geçip yanmak/kaybetmek
bust
f.
22
Genel
havada dalışa geçip bomba bırakmak
dive-bomb
f.
23
Genel
pikeye geçip bomba bırakmak
dive-bomb
f.
24
Genel
geçip gitmek
tick
f.
25
Genel
geçip gitmek
transpass [obsolete]
f.
26
Genel
hızlıca geçip gitmek
ensweep
f.
27
Genel
(bir şeyi) yeniden geçip gitmek
repass
f.
28
Genel
(bir şeyin) yeniden geçip gitmesine yol açmak
repass
f.
29
Genel
geçip gitmek
glide by
f.
30
Genel
geçip gitmek
overfly
f.
31
Genel
geçip gitmek
overgo [dialect] [uk]
f.
32
Genel
yanından geçip gitmek
overgo [dialect] [uk]
f.
33
Genel
geçip gitmek
overstride
f.
34
Genel
geçip gitmek
cote [obsolete]
f.
35
Genel
yanından öylece geçip gitmek
fly-by
f.
36
Genel
önünden geçip gitmek
outstride
f.
37
Genel
yürüyerek geçip gitmek
outstride
f.
38
Genel
geçip gitmiş
by-past
s.
39
Genel
hedefin üzerinden geçip giden (ok)
gone
s.
40
Genel
geçip gitme
by
zf.
41
Genel
den (geçip gitmek)
by
ed.
Phrasals
42
Öbek Fiiller
yanından geçip gitmek
pass by
f.
43
Öbek Fiiller
oyalanmadan/hızla (bir yeri) geçip gitmek
breeze through (something)
f.
44
Öbek Fiiller
fark edilmeden geçip gitmek
pass someone by
f.
45
Öbek Fiiller
geçip gitmek
go by
f.
46
Öbek Fiiller
geçip gitmek
pass over
f.
47
Öbek Fiiller
geçip gitmek
pass by
f.
48
Öbek Fiiller
geçip gitmek
come and go
f.
49
Öbek Fiiller
geçip gitmek
pass on
f.
50
Öbek Fiiller
kürek yarışında rakibini geçip yarışı kazanmak
row over
f.
51
Öbek Fiiller
kürek çekerek geçip gitmek
row over
f.
52
Öbek Fiiller
önüne geçip gitmek
pull ahead of someone
f.
53
Öbek Fiiller
(yavaşça) geçip gitmek
drift off
f.
54
Öbek Fiiller
(ses vb) -den geçip doldurmak
reverberate throughout
f.
55
Öbek Fiiller
(bir şeyin) içinden geçip gitmek
crack through (something)
f.
56
Öbek Fiiller
bulunduğun alanla bağlantılı başka bir alana geçip başarılı olmak
cross over
f.
57
Öbek Fiiller
geçip gitmek
cruise by
f.
58
Öbek Fiiller
çabucak geçip gitmek
cruise by
f.
59
Öbek Fiiller
(bir şeyden) geçip gitmek
pass from (something)
f.
60
Öbek Fiiller
(birinin) vücudundan hızlıca geçip çıkmak
go through (one)
f.
61
Öbek Fiiller
bir yerden hızla/aceleyle geçip gitmek
tear through (something)
f.
62
Öbek Fiiller
bir yerden hızla/aceleyle geçip gitmek
tear through
f.
63
Öbek Fiiller
golfte çok yavaş oynadıkları için izin alarak öndeki grubu geçip oynamaya devam etmek
play through
f.
64
Öbek Fiiller
hızla geçip gitmek
zoom through (something)
f.
65
Öbek Fiiller
umursamadan geçip gitmek
bumble along
f.
66
Öbek Fiiller
hızlıca geçip gitmek
breeze along
f.
67
Öbek Fiiller
çabucak geçip gitmek
zip along
f.
68
Öbek Fiiller
delip geçip (birine/bir şeye) ulaşmak
break through (to someone or something)
f.
69
Öbek Fiiller
oyalanmadan/hızla geçip gitmek
breeze through
f.
70
Öbek Fiiller
geçip gitmek
breeze through
f.
71
Öbek Fiiller
'-den geçip girmek
filter through
f.
72
Öbek Fiiller
(bir şeyden) geçip girmek
filter through (something)
f.
73
Öbek Fiiller
biriyle irtibata geçip (bir şeyin) gidişatı/durumu hakkında bilgi almak
follow up on (something)
f.
74
Öbek Fiiller
(biriyle) irtibata geçip bir şeyin gidişatı/durumu hakkında bilgi almak
follow up with (one)
f.
75
Öbek Fiiller
(bir şeyi) geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak
go across (something) to (someone or something)
f.
76
Öbek Fiiller
(bir şeyi) boydan boya geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak
go across (something) to (someone or something)
f.
77
Öbek Fiiller
(bir şeyden) karşıya geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak
go across (something) to (someone or something)
f.
78
Öbek Fiiller
(bir şeyin) karşısına geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak
go across (something) to (someone or something)
f.
79
Öbek Fiiller
(bir şeyi) baştan başa geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak
go across (something) to (someone or something)
f.
80
Öbek Fiiller
geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak
go across to
f.
81
Öbek Fiiller
boydan boya geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak
go across to
f.
82
Öbek Fiiller
(karşıya geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak
go across to
f.
83
Öbek Fiiller
karşısına geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak
go across to
f.
84
Öbek Fiiller
baştan başa geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak
go across to
f.
85
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) yanından/önünden geçip gitmek
go by (someone or something)
f.
86
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) geçip gitmek
go by (someone or something)
f.
87
Öbek Fiiller
-den geçip gitmek
pass from
f.
88
Öbek Fiiller
arasından geçip yolunu bulmak
thread way through
f.
89
Öbek Fiiller
(birinin/bir grubun) üzerinde pek kayda değer bir etki bırakmadan geçip gitmek
wash over (someone or something)
f.
Colloquial
90
Konuşma Dili
(birisi) aldırış etmeden yanından geçip gitmek
get the go-by
f.
91
Konuşma Dili
koşarak geçip geride/arkada bırakmak
run past
f.
92
Konuşma Dili
hızla geçip gitmek
blow
f.
93
Konuşma Dili
bir alandan başka bir alana geçip ikisinde de başarılı olan
crossover
s.
Idioms
94
Deyim
geçip giden günler
bygone days
i.
95
Deyim
geçip giden günler
days gone by
i.
96
Deyim
son anda öne geçip zafer kazanama
garrison finish
i.
97
Deyim
geçip giden günler
past history
i.
98
Deyim
önüne geçip yolunu engellemek
cut in
f.
99
Deyim
okyanusu geçip derede boğulmak
not to stumble over mountains but over molehills
f.
100
Deyim
(kalabalığın) arasından geçip yolunu bulmak
thread one's way through something
f.
101
Deyim
(yardıma muhtaç biri ile ilgili) yanından geçip gitmek/oralı bile olmamak
pass by on the other side
f.
102
Deyim
birinin vücudundan hızlıca geçip çıkmak
go through one
f.
103
Deyim
birinin vücudundan hızlıca geçip çıkmak
go right through one (like a dose of salts)
f.
104
Deyim
geçip/kayıp gitmesine izin vermek
let slide by
f.
105
Deyim
(zamanın) akıp/geçip gitmesine izin vermek
let slide by
f.
106
Deyim
geçip/kayıp gitmesine izin vermek
let slip by
f.
107
Deyim
(zamanın) akıp/geçip gitmesine izin vermek
let slip by
f.
108
Deyim
bir şeyin hızla yanından geçip gitmesine izin vermek
let something slip by
f.
109
Deyim
bir şeyin hızla yanından geçip gitmesine izin vermek
let something slide by
f.
110
Deyim
geçip gitmek
march past
f.
111
Deyim
(birinin) yanından geçip gitmek
blow past (someone)
f.
112
Deyim
(birinin) yanından hızla geçip gitmek
blow past (someone)
f.
113
Deyim
(birinin/bir şeyin) yanından geçip gitmek
breeze past (someone or something)
f.
114
Deyim
(birinin/bir şeyin) yanından hızla geçip gitmek
breeze past (someone or something)
f.
115
Deyim
(birinin/bir şeyin) yanından umursamadan geçip gitmek
breeze past (someone or something)
f.
116
Deyim
sıra halinde geçip gitmek
file past
f.
117
Deyim
birinin/bir şeyin yanından geçip gitmek
go past someone or something
f.
118
Deyim
birinin vücudundan hızlıca geçip çıkmak
go right through one
f.
119
Deyim
(bir şeyin) arasından geçip yolunu bulmak
thread your way through (something)
f.
120
Deyim
vız diye geçip giden
clickety-clack
expr.
Law
121
Hukuk
(amerikan mahkemelerinde) jüri üyeleri karar vermek üzere müzakerelere çekilmeden önce, yargıcın dava özeti geçip, davayla ilgili hukuk kaidelerini jüriye anlattığı konuşma
charge
i.
Politics
122
Siyasal
başka bir devletin yaşanılan bölgeye egemen olmasıyla o devletin vatandaşlığına geçip geçmemeye karar vermek
opt
f.
Media
123
Medya
tv programlarında karakterlerin tek başlarına kamera karşısına geçip duygu ve düşüncelerini aktardıkları kısım
confessional
i.
Technical
124
Teknik
küçük uçağın dikey olarak tırmanışa geçip daha sonra durarak aşağı doğru yaptığı manevra
whipstall
i.
125
Teknik
geçip gitmek
overshoot
f.
126
Teknik
suyun geçip geçmediğini denetlemek
stanch
f.
Medical
127
Medikal
içinden geçip tesbit etmek
transfix
f.
Psychology
128
Psikoloji
geçip giden yabancı etkisi
passing stranger effect
i.
Astronomy
129
Gökbilim
gökküresinin zirveden geçip ufka dik olması ile oluşan büyük daire
vertical circle
i.
130
Gökbilim
1937 yılında dünya'nın 670.000 km yakınından geçip kaybolan küçük bir asteroit
hermes
i.
Literature
131
Edebiyat
geçip gidene bakmak
aftereye
f.
Religious
132
Dini
transa geçip ölülerle iletişime geçmek
trance
f.
Geography
133
Coğrafya
abd'nin new york kentinden geçip long island boğazı'nı güneydeki yukarı new york körfezi'ne bağlayan bir haliç
east river
i.
134
Coğrafya
güneydoğu orta avrupa'da, karpat dağları'nda doğup orta romanya'dan geçip güney macaristan'daki tisa nehri'ne dökülen bir nehir
maros
i.
Military
135
Askeri
herhangi bir büyük savaşta düşmanın savunma hatlarını geçip hava üslerine saldırılar düzenleyerek hava harekatını engellemekle görevli birlikler
breakthrough forces
i.
Sport
136
Spor
kürek çekerek geçip gitme
row-over
i.
137
Spor
kürekte rakibi geçip yarışı kazanma
row-over
i.
138
Spor
profesyonel güreş takımı müsabakasında takım arkadaşının eline dokunup yerine geçip rakiple güreşmeye devam etmek
tag in
f.
139
Spor
profesyonel güreş takımı müsabakasında yerine takım arkadaşını geçip rakiple güreşmeye devam etmesini sağlamak
tag out
f.
140
Spor
ragbide rakibin gol çizgisini geçip sayı yapmak
get over
f.
Basketball
141
Basketbol
güzel bir çalımla savunmacıyı çembere doğru geçip sayı atmak
burn
f.
Card
142
İskambil
yirmibir oyununda (eldeki kartlar toplamı) 21'i geçip kaybetmemiş
unbusted
s.
Archaic
143
Eski Kullanım
alkışların veya gürültülü destekçi kitlesinin arasından geçip gitmek
hoop
f.
144
Eski Kullanım
yanından geçip giderek
through one's sides
zf.
Engineering
145
Engineering
döşeme başlarından geçip her bir başın yüksekliğini gösteren bir gemi planındaki kavisli baş-kıç hattı
dead rising
i.
146
Engineering
döşeme başlarından geçip her bir başın yüksekliğini gösteren bir gemi planındaki kavisli baş-kıç hattı
dead rise line
i.
Slang
147
Argo
kendinden geçip uykuya dalmak
nod out
f.
Modern Slang
148
Modern Argo
küçük üniversitelerde seviyesi düşük öğrencilerin dersleri geçip mezun olabilmesi için standardın düşürülmesi
academic welfare
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of geçip
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy