Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
karşı çıkmak
"karşı çıkmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 83 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
karşı çıkmak
challenge
f.
2
Yaygın Kullanım
karşı çıkmak
object
f.
General
3
Genel
karşı çıkmak
interpose
f.
4
Genel
karşı çıkmak
run counter to
f.
5
Genel
karşı çıkmak
set against
f.
6
Genel
karşı çıkmak
oppose
f.
7
Genel
karşı çıkmak
object to
f.
8
Genel
karşı çıkmak
protest
f.
9
Genel
karşı çıkmak
disaffirm
f.
10
Genel
karşı çıkmak
deprecate
f.
11
Genel
karşı çıkmak
stand up to
f.
12
Genel
karşı çıkmak
antagonize
f.
13
Genel
karşı çıkmak
mind
f.
14
Genel
karşı çıkmak
object
f.
15
Genel
karşı çıkmak
go against
f.
16
Genel
karşı çıkmak
face
f.
17
Genel
karşı çıkmak
antagonise
f.
18
Genel
karşı çıkmak
protest against
f.
19
Genel
karşı çıkmak
kick against
f.
20
Genel
karşı çıkmak
be faced with
f.
21
Genel
karşı çıkmak
argue against something
f.
22
Genel
karşı çıkmak
except
f.
23
Genel
karşı çıkmak
go counter to
f.
24
Genel
karşı çıkmak
resist
f.
25
Genel
karşı çıkmak
thwart
f.
26
Genel
karşı çıkmak
contravene
f.
27
Genel
karşı çıkmak
frown upon
f.
28
Genel
karşı çıkmak
frown on
f.
29
Genel
karşı çıkmak
demur
f.
30
Genel
karşı çıkmak
remonstrate
f.
31
Genel
karşı çıkmak
expostulate
f.
32
Genel
karşı çıkmak
rise against
f.
33
Genel
karşı çıkmak
counter
f.
34
Genel
karşı çıkmak
contradict
f.
35
Genel
karşı çıkmak
turn against
f.
36
Genel
karşı çıkmak
repugnate
f.
37
Genel
karşı çıkmak
say no
f.
38
Genel
karşı çıkmak
affront [obsolete]
f.
39
Genel
karşı çıkmak
naysay
f.
40
Genel
karşı çıkmak
nayt [obsolete]
f.
41
Genel
karşı çıkmak
traverse
f.
42
Genel
karşı çıkmak
balk
f.
43
Genel
karşı çıkmak
kick
f.
44
Genel
karşı çıkmak
wither [obsolete]
f.
45
Genel
karşı çıkmak
withset
f.
46
Genel
karşı çıkmak
represent
f.
47
Genel
karşı çıkmak
gainsay
f.
48
Genel
karşı çıkmak
gainstrive [obsolete]
f.
49
Genel
karşı çıkmak
give voice (to)
f.
50
Genel
karşı çıkmak
obtend [obsolete]
f.
51
Genel
karşı çıkmak
obviate [obsolete]
f.
52
Genel
karşı çıkmak
deprecate
f.
53
Genel
karşı çıkmak
descry [obsolete]
f.
54
Genel
karşı çıkmak
gib
f.
55
Genel
karşı çıkmak
igg
f.
56
Genel
karşı çıkmak
rise
f.
57
Genel
karşı çıkmak
rummish [obsolete] [scotland]
f.
58
Genel
karşı çıkmak
impugn [obsolete]
f.
59
Genel
karşı çıkmak
pitch
f.
60
Genel
karşı çıkmak
contrair [scotland]
f.
61
Genel
karşı çıkmak
contrary [dialect]
f.
62
Genel
karşı çıkmak
discourage
f.
63
Genel
karşı çıkmak
sneap [dialect]
f.
64
Genel
karşı çıkmak
stand
f.
Phrasals
65
Öbek Fiiller
karşı çıkmak
put in
f.
66
Öbek Fiiller
karşı çıkmak
heave at
f.
67
Öbek Fiiller
karşı çıkmak
argue back
f.
68
Öbek Fiiller
karşı çıkmak
run afoul
f.
69
Öbek Fiiller
karşı çıkmak
come down upon
f.
Idioms
70
Deyim
karşı çıkmak
take issue
f.
71
Deyim
karşı çıkmak
lift the hand against
f.
72
Deyim
karşı çıkmak
take issue with
f.
73
Deyim
karşı çıkmak
come out against
f.
74
Deyim
karşı çıkmak
argue against
f.
75
Deyim
karşı çıkmak
set one's face against
f.
76
Deyim
karşı çıkmak
kick against the pricks
f.
77
Deyim
karşı çıkmak
fly in the teeth of someone
f.
78
Deyim
karşı çıkmak
take exception to
f.
79
Deyim
karşı çıkmak
fly in the face of someone
f.
Archaic
80
Eski Kullanım
karşı çıkmak
transverse
f.
Slang
81
Argo
karşı çıkmak
kick up a stink
f.
82
Argo
karşı çıkmak
kick up a row
f.
83
Argo
karşı çıkmak
kick up a fuss
f.
"karşı çıkmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 104 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
otoriteye karşı çıkmak
kick against the pricks
f.
2
Genel
öneri yerine, öneriyi yapan kişi tartışma konusu edilerek iddialara karşı çıkmak
argumentum ad hominem
f.
3
Genel
ısrarlı biçimde karşı çıkmak
set one's face against
f.
4
Genel
kanuna karşı çıkmak
contravene the law
f.
5
Genel
kanuna karşı çıkmak
oppose the law
f.
6
Genel
-e karşı çıkmak/durmak
be in opposition to
f.
7
Genel
yeniden karşı çıkmak
re-challenge
f.
8
Genel
karşı çıkmak/durmak
kick
f.
9
Genel
tekrar karşı çıkmak
reobject
f.
10
Genel
karşı çıkmak gerekçesi olarak ileri sürmek
object
f.
11
Genel
şiddetle karşı çıkmak
objurgate
f.
12
Genel
(isteklere, itirazlara) karşı baskın çıkmak
overbear
f.
Phrasals
13
Öbek Fiiller
'-e söz ve eylemleriyle karşı çıkmak
clamor against
i.
14
Öbek Fiiller
(bir şeye) söz ve eylemleriyle karşı çıkmak
clamor against (something)
f.
15
Öbek Fiiller
görüşüne, sözüne vs. karşı çıkmak
challenge (one) on (something)
f.
16
Öbek Fiiller
görüşüne, sözüne karşı çıkmak
challenge someone on something
f.
17
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye) karşı çıkmak
protest about (someone or something)
f.
18
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye) karşı çıkmak
and protest against (someone or something)
f.
19
Öbek Fiiller
(birine bir konuda) karşı çıkmak
remonstrate about (someone or something) (with one)
f.
20
Öbek Fiiller
nedenlerini sıralayarak/söyleyerek bir şeye karşı çıkmak
reason against something
f.
21
Öbek Fiiller
mantıklı bir şekilde karşı çıkmak
reason against something
f.
22
Öbek Fiiller
-e karşı çıkmak
come up against
f.
23
Öbek Fiiller
karşı çıkmak/koymak
push back
f.
24
Öbek Fiiller
'-e karşı çıkmak
kick about
f.
25
Öbek Fiiller
bir şeye karşı çıkmak
argue with something
f.
26
Öbek Fiiller
'-e karşı çıkmak
argue with
f.
27
Öbek Fiiller
bir şeye karşı çıkmak
balk at something
f.
28
Öbek Fiiller
(birine bir konuda) karşı çıkmak
call (one) on (something)
f.
29
Öbek Fiiller
görüşüne, sözüne karşı çıkmak
challenge on
f.
30
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) tamamen karşı olmak/çıkmak
come down on (someone or something)
f.
31
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
come out against (someone or something)
f.
32
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) şiddetle karşı çıkmak
crusade against (someone or something)
f.
33
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
frown at (someone or something)
f.
34
Öbek Fiiller
birine/bir şeye karşı çıkmak
frown on someone or something
f.
35
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
go up against (someone or something)
f.
36
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
object to (someone or something)
f.
37
Öbek Fiiller
-e karşı çıkmak
protest about
f.
38
Öbek Fiiller
(bir şeye) karşı çıkmak
quarrel with (something)
f.
39
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
rage against (someone or something)
f.
40
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
rail against (someone or something)
f.
41
Öbek Fiiller
nedenlerini sıralayarak/söyleyerek karşı çıkmak
reason against
f.
42
Öbek Fiiller
mantıklı bir şekilde karşı çıkmak
reason against
f.
43
Öbek Fiiller
(birine bir konuda) karşı çıkmak
remonstrate with (one) (about someone or something)
f.
44
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
rise against (someone or something)
f.
45
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
rise up against (someone or something)
f.
46
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
stand against (someone or something)
f.
47
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
stand up against (someone or something)
f.
48
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
stand up to (someone or something)
f.
Phrases
49
İfadeler
(roma katolik kilisesi'nde) görevi azizleştirme veya kutsallaştırmaya karşı çıkmak olan kilise yetkilisi
devils advocate
i.
Colloquial
50
Konuşma Dili
bir fikre veya davranışa karşı çıkmak
be down
f.
51
Konuşma Dili
bir fikre veya davranışa karşı çıkmak
be down on
f.
52
Konuşma Dili
kurulu düzene karşı çıkmak
stick it to the man
f.
53
Konuşma Dili
otoriteye karşı çıkmak
stick it to the man
f.
Idioms
54
Deyim
şiddetle karşı çıkmak
fly in the face of
f.
55
Deyim
statükoya karşı çıkmak
challenge the status quo
f.
56
Deyim
bir şeye karşı çıkmak
have one's heart set against something
f.
57
Deyim
bir şeye karşı çıkmak
have one's heart dead set against something
f.
58
Deyim
değişime karşı çıkmak
sit pat
f.
59
Deyim
değişime karşı çıkmak
stand pat
f.
60
Deyim
gücünün yettiğince karşı çıkmak
cry out against
f.
61
Deyim
şiddetle karşı çıkmak
fly in the teeth of
f.
62
Deyim
sürekli şikayet etmek/karşı çıkmak
play merry hell about
f.
63
Deyim
şiddetle karşı çıkmak
fly in the face of
f.
64
Deyim
şiddetle karşı çıkmak
argue against
f.
65
Deyim
şiddetle karşı çıkmak
set one's face against
f.
66
Deyim
şiddetle karşı çıkmak
throw up your hands/arms in despair
f.
67
Deyim
şiddetle karşı çıkmak
throw up your hands/arms in horror
f.
68
Deyim
boş yere karşı çıkmak
bark at the moon
f.
69
Deyim
boş yere karşı çıkmak
bay at the moon
f.
70
Deyim
boş yere karşı çıkmak
howl at the moon
f.
71
Deyim
birine/bir şeye karşı çıkmak
take somebody/something to the mat [us]
f.
72
Deyim
şiddetle karşı çıkmak
kick like a mule
f.
73
Deyim
öfkeyle karşı çıkmak
kick like a mule
f.
74
Deyim
şiddetle karşı çıkmak
kick like a steer
f.
75
Deyim
öfkeyle karşı çıkmak
kick like a steer
f.
76
Deyim
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
be against (someone or something)
f.
77
Deyim
sisteme karşı çıkmak
buck the system
f.
78
Deyim
birinin yaptığı/söylediği bir şeye karşı çıkmak/muhalefet etmek
cast something in someone's teeth
f.
79
Deyim
birine/bir şeye şiddetle karşı çıkmak
fly in the face of someone or something
f.
80
Deyim
birine/bir şeye şiddetle karşı çıkmak
fly in the teeth of someone or something
f.
81
Deyim
(bir şeye) şiddetle karşı çıkmak
fly in the face of (something)
f.
82
Deyim
bir şeye şiddetle karşı çıkmak
fly in the face of something
f.
83
Deyim
(birine karşı) üstün çıkmak/üstünlük sağlamak
get/have/gain the upper hand (over somebody)
f.
84
Deyim
(birine/bir şeye karşı) üstün çıkmak/üstünlük sağlamak
get the upper hand on (someone or something)
f.
85
Deyim
-e karşı çıkmak
have heart set against
f.
86
Deyim
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
make a dead set at (someone or something) [obsolete]
f.
87
Deyim
karşı koymak/çıkmak
mount resistance
f.
88
Deyim
sürekli şikayet etmek/karşı çıkmak
play hell
f.
89
Deyim
sürekli şikayet etmek/karşı çıkmak
play merry hell [uk]
f.
90
Deyim
(birine/bir şeye) karşı koymak/çıkmak
raise a voice against (someone or something)
f.
91
Deyim
(birine/bir şeye) karşı koymak/çıkmak
raise one's voice against (someone or something)
f.
92
Deyim
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
aise an objection (to someone or something)
f.
93
Deyim
-e karşı çıkmak
raise voice against
f.
94
Deyim
(bir şeye) ısrarlı biçimde karşı çıkmak
set (one's) face against (something)
f.
95
Deyim
(bir şeye) şiddetle karşı çıkmak
set (one's) face against (something)
f.
96
Deyim
-e karşı çıkmak
set heart against
f.
97
Deyim
ısrarlı biçimde karşı çıkmak
set your face against
f.
98
Deyim
şiddetle karşı çıkmak
set your face against
f.
99
Deyim
bir şeye ısrarlı biçimde karşı çıkmak
set your face against something [uk]
f.
100
Deyim
bir şeye şiddetle karşı çıkmak
set your face against something [uk]
f.
101
Deyim
(bir şeye) karşı çıkmak
stare (something) in the face
f.
Law
102
Hukuk
mahkeme kararına karşı çıkmak
abjudicate
f.
103
Hukuk
karara karşı çıkmak
loiter
f.
104
Hukuk
(ingiliz hanedan mensubu) gerekçe göstermeksizin jüri üyesine karşı çıkmak
stand by
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of karşı çıkmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy