Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | karşıtlık | antagonism i. | ||
Secondly, I disagree that there is a fundamental ethnic antagonism in Fiji. İkinci olarak, Fiji'de temel bir etnik karşıtlık olduğu görüşüne katılmıyorum. More Sentences |
||||
Genel | karşıtlık | opposition i. | ||
Intra-capitalist oppositions are becoming more acute. Kapitalizm içi karşıtlıklar daha da keskinleşiyor. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | karşıtlık | antagonism i. | ||
We know that there are antagonisms and conflicting interests and priorities in political life. Siyasi hayatta karşıtlıklar, çatışan çıkarlar ve öncelikler olduğunu biliyoruz. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | karşıtlık | contrast i. | ||
General | ||||
Genel | karşıtlık | adverseness i. | ||
Genel | karşıtlık | contradiction i. | ||
Genel | karşıtlık | antilogy i. | ||
Genel | karşıtlık | contrariety i. | ||
Genel | karşıtlık | hostility i. | ||
Genel | karşıtlık | animosity i. | ||
Genel | karşıtlık | interference i. | ||
Genel | karşıtlık | antinomy i. | ||
Genel | karşıtlık | enmity i. | ||
Genel | karşıtlık | contrast i. | ||
Genel | karşıtlık | contrariness i. | ||
Genel | karşıtlık | controversy i. | ||
Genel | karşıtlık | reciprocalness i. | ||
Genel | karşıtlık | unfriendship i. | ||
Genel | karşıtlık | impugnation [obsolete] i. | ||
Genel | karşıtlık | distinction i. | ||
Genel | karşıtlık | polemy i. | ||
Genel | karşıtlık | counter i. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | karşıtlık | face-off i. | ||
Technical | ||||
Teknik | karşıtlık | opposition i. | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | karşıtlık | antithesis i. | ||
Math | ||||
Matematik | karşıtlık | reciprocity i. | ||
Biochemistry | ||||
Biyokimya | karşıtlık | antagonism i. |