Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
keşfetmek
"keşfetmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
keşfetmek
find out
f.
2
Yaygın Kullanım
keşfetmek
discover
f.
3
Yaygın Kullanım
keşfetmek
explore
f.
General
4
Genel
keşfetmek
unearth
f.
5
Genel
keşfetmek
descry
f.
6
Genel
keşfetmek
dig out
f.
7
Genel
keşfetmek
scout
f.
8
Genel
keşfetmek
find
f.
9
Genel
keşfetmek
discover
f.
10
Genel
keşfetmek
guess
f.
11
Genel
keşfetmek
hit off
f.
12
Genel
keşfetmek
search out
f.
13
Genel
keşfetmek
suss out
f.
14
Genel
keşfetmek
unkennel
f.
15
Genel
keşfetmek
come at
f.
16
Genel
keşfetmek
cipher out
f.
17
Genel
keşfetmek
study out
f.
18
Genel
keşfetmek
disclose
f.
19
Genel
keşfetmek
detect
f.
20
Genel
keşfetmek
expose
f.
21
Genel
keşfetmek
explore
f.
22
Genel
keşfetmek
reconnoiter
f.
23
Genel
keşfetmek
tell
f.
24
Genel
keşfetmek
scry
f.
25
Genel
keşfetmek
turn up
f.
26
Genel
keşfetmek
trace
f.
27
Genel
keşfetmek
invent
f.
28
Genel
keşfetmek
reconnoitre
f.
29
Genel
keşfetmek
noodle
f.
30
Genel
keşfetmek
unhide
f.
31
Genel
keşfetmek
decipher [obsolete]
f.
32
Genel
keşfetmek
descrive
f.
33
Genel
keşfetmek
develop [obsolete]
f.
34
Genel
keşfetmek
discure [obsolete]
f.
35
Genel
keşfetmek
display [obsolete]
f.
36
Genel
keşfetmek
pierce
f.
37
Genel
keşfetmek
pioneer
f.
38
Genel
keşfetmek
father
f.
39
Genel
keşfetmek
discoure [obsolete]
f.
40
Genel
keşfetmek
outsmell
f.
41
Genel
keşfetmek
spy
f.
42
Genel
keşfetmek
stamp
f.
43
Genel
keşfetmek
strike
f.
Phrasals
44
Öbek Fiiller
keşfetmek
open up
f.
45
Öbek Fiiller
keşfetmek
hit on
f.
46
Öbek Fiiller
keşfetmek
nail down
f.
Idioms
47
Deyim
keşfetmek
break new ground
f.
Military
48
Askeri
keşfetmek
reconnoiter
f.
49
Askeri
keşfetmek
reconnoitre
f.
Archaic
50
Eski Kullanım
keşfetmek
dive
f.
51
Eski Kullanım
keşfetmek
scry
f.
52
Eski Kullanım
keşfetmek
seek
f.
"keşfetmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 93 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kazanç elde etmek, altın ve maden keşfetmek amacıyla güney amerika'ya giden, köleleştirmek için yerli halkı avlayan portekiz kaşif
bandeirante
i.
2
Genel
kapalı anlamını keşfetmek
read between the lines
f.
3
Genel
yeniden keşfetmek
reinvent
f.
4
Genel
yeniden keşfetmek
discover again
f.
5
Genel
bir şeyi keşfetmek
strike on
f.
6
Genel
bir yazıdaki kapalı anlamı keşfetmek
read between the lines
f.
7
Genel
yeniden keşfetmek
rediscover
f.
8
Genel
yerini keşfetmek
locate
f.
9
Genel
bir şey keşfetmek
make a discovery
f.
10
Genel
yeteneğini keşfetmek
discover one's talent
f.
11
Genel
farklı şeyler keşfetmek
discover different things
f.
12
Genel
zamanında keşfetmek
discover in time
f.
13
Genel
yeni bir yer keşfetmek
explore a new place
f.
14
Genel
sahteciliği keşfetmek
discover the fraud
f.
15
Genel
mağaraları keşfetmek
cave
f.
16
Genel
yeniden keşfetmek
re-explore
f.
17
Genel
yeniden keşfetmek
refind
f.
18
Genel
şans eseri keşfetmek
happen
f.
19
Genel
tesadüfen keşfetmek
happen
f.
20
Genel
yokluğunu keşfetmek
miss
f.
21
Genel
itinalı bir araştırma ile keşfetmek
mouse
f.
22
Genel
(bitki veya hayvanın) taksonomik konumunu keşfetmek
determine
f.
23
Genel
dokunarak keşfetmek
feel
f.
24
Genel
birlikte keşfetmek
codiscover
f.
25
Genel
daha iyi keşfetmek
outscout
f.
26
Genel
önceden keşfetmek
prediscover
f.
27
Genel
görünenin ardındakini keşfetmek için uzun uzun bakmak
search
f.
28
Genel
ansızın keşfetmek
surprise
f.
Phrasals
29
Öbek Fiiller
beklenmedik bir şekilde keşfetmek
hit on
f.
30
Öbek Fiiller
bir şey bulmak/keşfetmek
hit upon something
f.
31
Öbek Fiiller
bir şey bulmak/keşfetmek
hit on something
f.
32
Öbek Fiiller
tesadüfen keşfetmek
fall on
f.
33
Öbek Fiiller
tesadüfen keşfetmek
fall upon
f.
34
Öbek Fiiller
biri hakkında şaşırtıcı bir şey keşfetmek
find someone out
f.
35
Öbek Fiiller
biri hakkında sarsıcı bir şey keşfetmek
find someone out
f.
36
Öbek Fiiller
biri hakkında korkunç bir şey keşfetmek
find someone out
f.
37
Öbek Fiiller
birinin iç yüzünü keşfetmek
find someone out
f.
38
Öbek Fiiller
(birinin veya bir şeyin bir yerde) olduğunu keşfetmek
place (someone or something) at (some place)
f.
39
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi keşfetmek
hit upon someone or something
f.
40
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi keşfetmek
hit on someone or something
f.
41
Öbek Fiiller
birden (bir şey) keşfetmek
strike on (something)
f.
42
Öbek Fiiller
umulmadık bir şekilde (bir şey) keşfetmek
strike on (something)
f.
43
Öbek Fiiller
rastlantı eseri/tesadüfen (bir şey) keşfetmek
strike on (something)
f.
44
Öbek Fiiller
(bir şey) keşfetmek
strike upon (something)
f.
45
Öbek Fiiller
şans eseri (bir şeyi) keşfetmek
tumble across (something)
f.
46
Öbek Fiiller
(bir şeyi) şans eseri keşfetmek
tumble on (something)
f.
47
Öbek Fiiller
(bir şey) keşfetmek
crack onto (something)
f.
48
Öbek Fiiller
kazara (bir şey) keşfetmek/bulmak
stumble onto (something)
f.
49
Öbek Fiiller
şans eseri (bir şey) keşfetmek/bulmak
stumble onto (something)
f.
50
Öbek Fiiller
tesadüfen (bir şey) keşfetmek/bulmak
stumble onto (something)
f.
51
Öbek Fiiller
(bir şey) keşfetmek
crack onto (something)
f.
52
Öbek Fiiller
bir şeyi keşfetmek
find something out
f.
53
Öbek Fiiller
'-i keşfetmek
learn of
f.
54
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) keşfetmek
learn of (someone or something)
f.
55
Öbek Fiiller
(bir şey) keşfetmek
stumble across (something)
f.
56
Öbek Fiiller
tesadüfen (bir şey) keşfetmek
stumble against (something)
f.
57
Öbek Fiiller
(bir şey) keşfetmek
stumble on (something)
f.
58
Öbek Fiiller
(bir şey) keşfetmek
stumble upon (someone or something)
f.
59
Öbek Fiiller
(bir şey) keşfetmek
tumble upon (something)
f.
60
Öbek Fiiller
şans eseri/ummadık şekilde (birini/bir şey) keşfetmek
venture on (someone or something)
f.
61
Öbek Fiiller
şans eseri/ummadık şekilde (birini/bir şey) keşfetmek
venture upon (someone or something)
f.
62
Öbek Fiiller
gizli bir şey keşfetmek
find out
f.
Colloquial
63
Konuşma Dili
(önemli bir şey) keşfetmek üzere olmak
be on to (something)
f.
Idioms
64
Deyim
önemli bir şeyi keşfetmek için incelemek
bolt to the bran
f.
65
Deyim
yeni yollar keşfetmek
break new paths
f.
66
Deyim
yapmak istediği mesleği keşfetmek
find (one's) calling
f.
67
Deyim
ilgi ve becerilerini keşfetmek
find (one's) calling
f.
68
Deyim
amerika'yı yeniden keşfetmek
reinvent the wheel
f.
69
Deyim
kendini keşfetmek
find oneself
f.
70
Deyim
(önemli bir şeyi) keşfetmek üzere olmak
be on to
f.
71
Deyim
yeni bir durum içerisindeki konumunu keşfetmek/çözmek
find/get your bearings
f.
72
Deyim
tutkularını keşfetmek
find (one's) calling
f.
73
Deyim
yeteneklerini keşfetmek
find (one's) calling
f.
74
Deyim
eğilimlerini keşfetmek
find (one's) calling
f.
75
Deyim
kendi doğasını/iç dünyasını keşfetmek
find (one's) calling
f.
76
Deyim
tanrı'yı/allah'ı keşfetmek
find god
f.
77
Deyim
adınla anılan bir şey keşfetmek/icat etmek
give your name to
f.
78
Deyim
adının verildiği bir şey keşfetmek/icat etmek
give your name to
f.
79
Deyim
kendi adını taşıyan bir şey keşfetmek/icat etmek
give your name to
f.
80
Deyim
adınla bilinen bir şey keşfetmek/icat etmek
give your name to
f.
81
Deyim
işin aslını keşfetmek
get to the bottom of it
f.
82
Deyim
işin aslını keşfetmek
get at the bottom of it
f.
Speaking
83
Konuşma
yeni yerler keşfetmek hoşuma gidiyor
I like to discover new places
expr.
84
Konuşma
yeni yerler keşfetmek hoşuma gidiyor
I like to explore new places
expr.
85
Konuşma
hayalini keşfetmek
discover your dream
expr.
Marine
86
Denizcilik
(yeni topraklar) keşfetmek
fall in with
f.
Mining
87
Maden
değerli maden damarı keşfetmek için kullanılan bir alet
wagger [obsolete]
i.
88
Maden
petrol sondajında petrol keşfetmek
oil
f.
Astronomy
89
Gökbilim
yıldız sistemlerinde bulunan hammaddeleri kullanarak galaksiyi keşfetmek üzere tasarlanmış, kendi kendini kopyalayabilen varsayımsal uzay aracı
von neumann probe
i.
Botanic
90
Botanik
botanik amaçlarla keşfetmek
herborize
f.
91
Botanik
botanik amaçlarla keşfetmek
herborise
f.
History
92
Tarih
thomas jefferson'un isteği üzerine abd'nin kuzeybatı bölgelerini keşfetmek için düzenlenen keşif gezisi
lewis and clark expedition
i.
Archaic
93
Eski Kullanım
gözlemle keşfetmek
describe
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of keşfetmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy