Geçmiş

lucky

"lucky" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 19 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	lucky s.	uğurlu
2	Yaygın Kullanım	lucky s.	talihli
3	Yaygın Kullanım	lucky s.	şanslı
General
4	Genel	lucky i.	şanslı olan şey
5	Genel	lucky i.	uğurlu eşya
6	Genel	lucky i.	uğur getiren şey
7	Genel	lucky s.	akyazılı
8	Genel	lucky s.	kısmeti açık
9	Genel	lucky s.	bahtı açık
10	Genel	lucky s.	şanslı
11	Genel	lucky s.	talihli
12	Genel	lucky s.	kısmetli
13	Genel	lucky s.	kutlu
14	Genel	lucky s.	uğurlu
15	Genel	lucky s.	kademli
16	Genel	lucky s.	akgünlü
17	Genel	lucky s.	bahtlı
Geography
18	Coğrafya	lucky i.	louisiana eyaletinde yerleşim yeri
Slang
19	Argo	lucky s.	ballı

"lucky" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 207 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	lucky beggar i.	köftehor
2	Genel	lucky day i.	uğurlu gün
3	Genel	lucky star i.	şans yıldızı
4	Genel	lucky charm i.	nazarlık
5	Genel	lucky number i.	uğurlu sayı
6	Genel	lucky number i.	uğurlu numara
7	Genel	lucky child i.	şanslı çocuk
8	Genel	lucky man i.	şanslı adam
9	Genel	lucky guess i.	şanslı tahmin
10	Genel	lucky luke i.	red kit
11	Genel	one's lucky day i.	şanslı günü
12	Genel	one's lucky day i.	uğurlu günü
13	Genel	a lucky name i.	uğurlu bir isim
14	Genel	lucky crucifix i.	uğurlu haç
15	Genel	lucky dip i.	bir tür çekiliş oyunu
16	Genel	lucky dip i.	tamamen şans işi
17	Genel	lucky color i.	şanslı renk
18	Genel	lucky color i.	uğurlu renk
19	Genel	lucky number i.	şanslı sayı
20	Genel	lucky bag i.	şans torbası
21	Genel	lucky bag i.	çekiliş torbası
22	Genel	lucky bag i.	farklı seçenekler
23	Genel	lucky bag i.	kapan kimseye ait hale gelen değerli şeyler topluluğu
24	Genel	lucky [scotland] i.	yaşlı kadın
25	Genel	lucky [scotland] i.	nene
26	Genel	lucky [scotland] i.	moruk
27	Genel	be born under a lucky star f.	kadir gecesi doğmak
28	Genel	make a lucky shot f.	boş atıp dolu tutmak
29	Genel	be lucky f.	şanslı olmak
30	Genel	be lucky f.	yıldızı parlamak
31	Genel	be lucky f.	şansı yaver gitmek
32	Genel	be lucky f.	talihi yaver gitmek
33	Genel	be lucky in respect of f.	yönünden şanslı olmak
34	Genel	be lucky in terms of f.	yönünden şanslı olmak
35	Genel	be lucky about f.	yönünden şanslı olmak
36	Genel	consider lucky f.	kendini şanslı saymak
37	Genel	consider oneself lucky f.	kendinin şanslı olduğunu düşünmek
38	Genel	consider oneself lucky f.	kendisinin şanslı olduğunu düşünmek
39	Genel	consider oneself lucky f.	kendini şanslı bulmak
40	Genel	consider oneself lucky f.	kendini şanslı hissetmek
41	Genel	be very lucky f.	çok şanslı olmak
42	Genel	consider oneself lucky f.	kendisini şanslı saymak
43	Genel	consider oneself lucky f.	kendini şanslı saymak
44	Genel	be a bit lucky f.	şansın yaver gitmek
45	Genel	get lucky f.	şans yüzüne gülmek
46	Genel	lucky devil s.	şanslı
47	Genel	born lucky s.	kadir gecesi doğmuş
48	Genel	lucky dog s.	şanslı
49	Genel	unusually lucky s.	ballı
50	Genel	lucky enough s.	yeterince şanslı
51	Genel	damned lucky s.	çok şanslı
52	Genel	incredibly lucky s.	çok şanslı
53	Genel	very lucky s.	çok şanslı
54	Genel	damn lucky s.	çok şanslı
55	Genel	extraordinarily lucky s.	çok şanslı
56	Genel	exceedingly lucky s.	çok şanslı
57	Genel	terribly lucky s.	çok şanslı
58	Genel	extremely lucky s.	çok şanslı
59	Genel	really lucky s.	çok şanslı
60	Genel	dead lucky s.	çok şanslı
61	Genel	remarkably lucky s.	çok şanslı
62	Genel	happy-go-lucky s.	bir şeye aldırmaz
63	Genel	happy-go-lucky s.	kaygısız
64	Genel	happy-go-lucky s.	gamsız
65	Genel	happy-go-lucky s.	tasasız
66	Genel	happy-go-lucky s.	neşeli
67	Genel	happy-go-lucky s.	vurdumduymaz
68	Genel	happy-go-lucky s.	gelişigüzel
69	Genel	happy-go-lucky s.	rastgele
70	Genel	happy-go-lucky s.	tesadüfen
71	Genel	happy-go-lucky s.	kazara
72	Genel	happy-go-lucky s.	kaygısız
73	Genel	happy-go-lucky s.	pervasız
74	Genel	lucky [scotland] s.	dolu
75	Genel	lucky [scotland] s.	tıka basa
76	Genel	lucky [scotland] s.	çok
77	Genel	lucky [scotland] s.	bol
78	Genel	lucky [scotland] s.	fazla dolu
79	Genel	lucky [scotland] zf.	cömertçe
80	Genel	lucky [scotland] zf.	ilave olarak
81	Genel	lucky [scotland] zf.	fazlaca
82	Genel	lucky [scotland] zf.	gereğinden çok
83	Genel	my lucky number expr.	uğurlu sayım
Phrases
84	İfadeler	lucky me expr.	ne mutlu bana
85	İfadeler	lucky you expr.	ne mutlu sana
86	İfadeler	lucky for you expr.	ne kadar şanslısın ki
87	İfadeler	lucky for you expr.	şükret ki
Proverb
88	Atasözü	it is better to be born lucky than rich	şanslı doğmak zengin doğmaktan daha iyidir
Colloquial
89	Konuşma Dili	a lucky couple i.	şanslı bir çift
90	Konuşma Dili	lucky guess i.	şanslı tahmin
91	Konuşma Dili	lucky duck i.	çok şanslı kimse
92	Konuşma Dili	lucky duck i.	şansı açık kimse
93	Konuşma Dili	one's lucky number comes up f.	şansı yüzüne gülmeye başlamak
94	Konuşma Dili	one's lucky number comes up f.	şansı açılmak
95	Konuşma Dili	lucky in love s.	aşkta şanslı
96	Konuşma Dili	lucky in love s.	aşkta kazanan
97	Konuşma Dili	lucky in love s.	aşkta başarılı
98	Konuşma Dili	lucky at cards, unlucky in love expr.	kumarda kazanan aşkta kaybeder
99	Konuşma Dili	unlucky at cards, lucky in love expr.	kumarda kaybeden aşkta kazanır
100	Konuşma Dili	lucky me expr.	ne ballıyım
101	Konuşma Dili	lucky me expr.	ne şanslıyım
102	Konuşma Dili	(one) will be lucky expr.	(eğer gerçekleşirse) kendini şanslı say
103	Konuşma Dili	(one) should be so lucky expr.	(eğer gerçekleşirse) kendini şanslı say
104	Konuşma Dili	(one) should be so lucky expr.	(birinin) işi şansa kalmış
105	Konuşma Dili	(one) should be so lucky expr.	olması pek mümkün değil
106	Konuşma Dili	(one) should be so lucky expr.	olması çok zor
107	Konuşma Dili	(one) will be lucky expr.	(birinin) işi şansa kalmış
108	Konuşma Dili	(one) will be lucky expr.	olması pek mümkün değil
109	Konuşma Dili	(one) will be lucky expr.	olması çok zor
110	Konuşma Dili	(one) would be lucky expr.	(birinin) işi şansa kalmış
111	Konuşma Dili	(one) would be lucky expr.	olması pek mümkün değil
112	Konuşma Dili	(one) would be lucky expr.	olması çok zor
Idioms
113	Deyim	lucky streak i.	bir dizi şanslı olay
114	Deyim	happy-go-lucky i.	dikkatsiz kimse
115	Deyim	lucky break i.	şans
116	Deyim	lucky break i.	talih
117	Deyim	lucky duckling i.	şanslı kimse
118	Deyim	lucky duckling i.	aşırı şanslı kimse
119	Deyim	lucky duckling i.	şansı yaver giden kimse
120	Deyim	make a lucky shot f.	boş atıp dolu tutmak
121	Deyim	be born under a lucky star f.	hayata 1-0 önde başlamak
122	Deyim	thank one's lucky stars f.	öpüp başına koymak
123	Deyim	bless one's lucky stars f.	öpüp başına koymak
124	Deyim	strike lucky f.	şans yüzüne gülmek
125	Deyim	thank one's lucky stars f.	şükretmek
126	Deyim	be on a lucky streak f.	şansı yaver gitmek
127	Deyim	strike lucky f.	şansı açılmak
128	Deyim	thank one's lucky stars f.	şansına dua etmek
129	Deyim	have a lucky break f.	şansı yüzüne gülmek
130	Deyim	have a lucky break f.	şans yüzüne gülmek
131	Deyim	bless one's lucky star f.	şansına duacı olmak
132	Deyim	strike it lucky f.	şansı açılmak
133	Deyim	bless one's lucky stars f.	şükretmek
134	Deyim	strike it lucky f.	şans yüzüne gülmek
135	Deyim	bless one's lucky star f.	şükretmek
136	Deyim	be born under a lucky star f.	şanslı doğmuş olmak
137	Deyim	thank one's lucky stars f.	şansına şükretmek
138	Deyim	have a lucky break f.	talih yüzüne gülmek
139	Deyim	get a lucky break f.	talihi yüzüne gülmek
140	Deyim	bless lucky star f.	şansına duacı olmak
141	Deyim	bless lucky star f.	şükretmek
142	Deyim	be born under a lucky star f.	doğuştan şanslı olmak
143	Deyim	thank lucky stars f.	öpüp başına koymak
144	Deyim	thank lucky stars f.	şansına şükretmek
145	Deyim	thank lucky stars f.	şükretmek
146	Deyim	thank lucky stars f.	şansına dua etmek
147	Deyim	happy-go-lucky s.	pervasız
148	Deyim	happy-go-lucky s.	umursamaz
149	Deyim	happy-go-lucky s.	vurdumduymaz
150	Deyim	third time lucky expr.	allah'ın hakkı üçtür
151	Deyim	happy-go-lucky expr.	düşüncesiz
152	Deyim	(one) would be lucky expr.	(olursa/gerçekleşirse) kendini şanslı say
Speaking
153	Konuşma	I was lucky to find it on such short notice expr.	bu kadar kısa sürede bulduğum için şanslıyım
154	Konuşma	some are born lucky expr.	bazıları şanslı doğar
155	Konuşma	you're so lucky expr.	çok şanslısın
156	Konuşma	you should be so lucky! expr.	çok şanslı olmalısın!
157	Konuşma	I am so lucky expr.	çok şanslıyım
158	Konuşma	you're lucky to be alive expr.	hayatta olduğun için şanslısın
159	Konuşma	if she is lucky expr.	eğer şanslıysa
160	Konuşma	I'm lucky to be alive expr.	hayatta olduğum için şanslıyım
161	Konuşma	if he is lucky expr.	eğer şanslıysa
162	Konuşma	I'd rather be lucky than good expr.	iyi olmaktansa şanslı olmayı yeğlerim
163	Konuşma	no one is that lucky expr.	kimse o kadar şanslı değildir
164	Konuşma	you don't know how lucky you are expr.	ne kadar şanslısın bilemezsin
165	Konuşma	I realize i'm very lucky expr.	oldukça şanslı olduğumun farkındayım
166	Konuşma	you're lucky you didn't lose your arm expr.	kolunu kaybetmediğin için şanslısın
167	Konuşma	I guess I got lucky expr.	sanırım şansım yaver gitti
168	Konuşma	lucky for you expr.	şansına
169	Konuşma	this must be your lucky day expr.	şanslı gününde olmalısın
170	Konuşma	your lucky color is red expr.	senin şanslı rengin kırmızı
171	Konuşma	if we're lucky expr.	şanslıysak
172	Konuşma	get lucky expr.	şansı yaver gitmek
173	Konuşma	I feel lucky to know you expr.	seni tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum
174	Konuşma	get lucky expr.	şanslı olmak
175	Konuşma	I know that I'm lucky to have you expr.	sana sahip olduğum için şanslı olduğumun farkındayım
176	Konuşma	you lucky thing! expr.	seni şanslı şey!
177	Konuşma	your lucky color is red expr.	senin şanslı rengin kırmızıdır
178	Konuşma	thank your lucky stars expr.	şansına dua et
179	Konuşma	you are very lucky there expr.	siz orada çok şanslısınız
180	Konuşma	if we're lucky expr.	şansımız yaver giderse
181	Konuşma	we haven't been lucky yet expr.	şimdilik şansımız yaver gitmedi
182	Konuşma	you're a lucky guy expr.	şanslı bir adamsın
183	Konuşma	lucky of you expr.	seni şanslı
184	Konuşma	you lucky thing! expr.	seni şanslı kerata!
185	Konuşma	what's your lucky number? expr.	şanslı numaran ne?
186	Konuşma	he's had a lucky escape expr.	verilmiş sadakası varmış
187	Konuşma	I'm lucky if i make it to 18 expr.	18 yaşına kadar yaşarsam şanslıyım demektir
188	Konuşma	he's had a lucky escape expr.	ucuz atlatmış
Marine Biology
189	Deniz Biyolojisi	lucky proach i.	fare başlı iskorpit
190	Deniz Biyolojisi	lucky proach i.	kuzeybatı avrupa ve britanya adaları kıyılarında yaşayan koyu benekli bir iskorpit balığı
Botanic
191	Botanik	lucky bean tree (erythrina lysistemon) i.	baklagiller familyasına ait, kırmızı çiçekleri ve tohumları olan küçük bir ağaç
Military
192	Askeri	lucky bag i.	kayıp eşya dolabı
Wagering
193	Bahisçilik	lucky draw i.	şanslı çekiliş
Slang
194	Argo	lucky dog i.	şanslı it
195	Argo	lucky dog i.	şanslı herif
196	Argo	lucky [uk] i.	kaçış
197	Argo	lucky [uk] i.	sıvışma
198	Argo	lucky [uk] i.	topuklama
199	Argo	lucky country [australia] i.	şanslı ülke
200	Argo	lucky country [australia] i.	(mizahi olarak) avustralya
201	Argo	get lucky f.	bir partiden sonra bir kızı eve götürmek
202	Argo	get lucky f.	özel bir eğlenceden veya partiden sonra bir kızı eve götürmek
203	Argo	you lucky bastard expr.	seni şanslı piç
Star Wars
204	Star Wars	lucky despot i.	şanslı zorba
205	Star Wars	lucky runner i.	şanslı koşucu
206	Star Wars	lucky star (mos entha) i.	şanslı yıldız (mos entha)
207	Star Wars	the lucky star i.	şanslı yıldız