Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
on close
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"on close"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Computer
1
Bilgisayar
on close
expr.
kapandığında
"on close"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 130 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
close in on
f.
etrafını çevirmek
2
Genel
keep a close watch on
f.
sıkı bir gözetim altında tutmak
3
Genel
close in on
f.
kuşatmak
Phrasals
4
Öbek Fiiller
close on
f.
karşılıklı anlaşmaya varmak
5
Öbek Fiiller
close on
f.
üzerinde anlaşmak
6
Öbek Fiiller
close in on (one)
f.
etrafını sarmak
7
Öbek Fiiller
close in on (one)
f.
çember içine almak
8
Öbek Fiiller
close in on (one)
f.
çevresini sarmak
9
Öbek Fiiller
close in on (one)
f.
(duygular, düşünceler) üstüne çökmek
10
Öbek Fiiller
close in on (one)
f.
(duygular, düşünceler) çepeçevre sarmak
11
Öbek Fiiller
close in on (one)
f.
yaklaşmak
12
Öbek Fiiller
close in on (one)
f.
eli kulağında olmak
13
Öbek Fiiller
close on
f.
(genelde ev için) satış ya da alış işlemini bitirmek
14
Öbek Fiiller
close on
f.
(genelde ev için) anahtarı teslim almak
15
Öbek Fiiller
close on something
f.
(genelde ev için) satış ya da alış işlemini bitirmek
16
Öbek Fiiller
close on something
f.
(genelde ev için) anahtarı teslim almak
17
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) çevresini sarmak
18
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) ablukaya almak
19
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) etrafını çevirmek/sarmak
20
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) etrafını kuşatmak
21
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye bir his) basmak
22
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi bir his) sarmak
23
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
hızla yaklaşmak
24
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
(teslim tarihi) hızla yaklaşmak
25
Öbek Fiiller
close (on)
f.
ele geçirmek
26
Öbek Fiiller
close (on)
f.
parmaklarını sıkmak
27
Öbek Fiiller
close (on)
f.
çenesini sıkmak
Phrases
28
İfadeler
close on
zf.
neredeyse
29
İfadeler
close on
zf.
ramak kala
30
İfadeler
close on
zf.
parmak kala
31
İfadeler
close on
zf.
hemen hemen
32
İfadeler
close on
zf.
yaklaşık
33
İfadeler
close on
zf.
aşağı yukarı
Colloquial
34
Konuşma Dili
close the door on your way out
expr.
çıkarken kapıyı kapat
35
Konuşma Dili
close on one's heels
expr.
hemen peşi sıra
36
Konuşma Dili
close on one's heels
expr.
tam arkasından
Idioms
37
Deyim
close the door on (one)
f.
(firma, işletme için) kapılarını (birinin) yüzüne kapatmak
38
Deyim
close the door on (something)
f.
kapıyı (bir şeyin) üstüne kapatmak
39
Deyim
close the door on (something)
f.
kapıya sıkıştırmak
40
Deyim
close the door on (something)
f.
(bir şeye) köstek olmak
41
Deyim
close the door on (something)
f.
engel olmak
42
Deyim
close the door on (something)
f.
imkan dışı kılmak
43
Deyim
close the door on (something)
f.
(bir şeyi) tamamlamak
44
Deyim
close the door on (something)
f.
bitirmek
45
Deyim
close the door on (something)
f.
sona erdirmek
46
Deyim
close the door on
f.
engel/mani olmak
47
Deyim
close the door on
f.
ortadan kaldırmak
48
Deyim
close the door on
f.
ihtimal dışı bırakmak
49
Deyim
close the door on
f.
artık dikkate almamak
50
Deyim
close the door on
f.
değerlendirme dışı bırakmak
51
Deyim
keep close tabs on (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) izleyip durmak
52
Deyim
keep close tabs on (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) sürekli gözlem altında tutmak
53
Deyim
keep close tabs on (someone or something)
f.
gözünü üstünden ayırmamak
54
Deyim
keep close tabs on (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) yakından takip etmek
55
Deyim
keep close tabs on (someone or something)
f.
her hareketini gözlemlemek
56
Deyim
keep close tabs on (someone or something)
f.
göz hapsine almak
57
Deyim
close the door on something on a peaceful solution
f.
barışçıl bir çözümün yollarını tıkamak
58
Deyim
keep a close watch on someone
f.
birini yakın markajına almak
59
Deyim
keep a close rein on someone
f.
birini yakın markajına almak
60
Deyim
close the books on something
f.
bir işi ya da olayı sonuçlandırmak
61
Deyim
keep a close rein on someone
f.
birini sıkı markaj altına almak
62
Deyim
keep a close watch on someone
f.
birini yakın markaja almak
63
Deyim
keep a close eye on
f.
birini yakın markaja almak
64
Deyim
keep a close rein on someone
f.
birini sıkı/yakın markaja almak
65
Deyim
keep a close watch on
f.
gözetim altında tutmak
66
Deyim
close the door on something
f.
kapılarını kapamak
67
Deyim
close on something
f.
resmi olarak (satışını) sonuçlandırmak
68
Deyim
keep a close watch on
f.
sürekli izlemek
69
Deyim
keep a close eye on
f.
sıkı bir gözetim altında tutmak
70
Deyim
close the books on something
f.
.. .meselesini kapatmak
71
Deyim
keep a close watch on
f.
yakından izlemek
72
Deyim
close the door on someone or something
f.
kapıyı kapatmak
73
Deyim
close the door on someone or something
f.
kapıyı yüzüne kapatmak
74
Deyim
close the door on someone or something
f.
kapıyı birinin veya bir şeyin geçmesini engellemek için kapatmak
75
Deyim
close the door on someone or something
f.
bir şansı ortadan kaldırmak
76
Deyim
close the door on someone or something
f.
sonlandırmak
77
Deyim
close the door on someone
f.
kapıyı birinin yüzüne kapatmak
78
Deyim
close the book on
f.
bir defteri kapamak
79
Deyim
close the book on
f.
(bir şeyi) sonlandırmak
80
Deyim
close the book on
f.
(bir şeyi) sonuçlandırmak
81
Deyim
close the book on something
f.
bir şey defterini kapatmak
82
Deyim
close the book on something
f.
bir şeyi tamamen sonlandırmak
83
Deyim
close the book on something
f.
bir şeyi sonuçlandırmak
84
Deyim
close the book on something
f.
bir şeyi rafa kaldırmak
85
Deyim
close the book on something
f.
bir şey dosyasını kapatmak
86
Deyim
close the book on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) dosyasını kapatmak
87
Deyim
close the book on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) rafa kaldırmak
88
Deyim
close the book on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) seçenekler arasından çıkarmak
89
Deyim
close the books on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) dosyasını kapatmak
90
Deyim
close the books on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) rafa kaldırmak
91
Deyim
close the books on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) seçenekler arasından çıkarmak
92
Deyim
close the books on
f.
dosyasını kapatmak
93
Deyim
close the books on
f.
'-i rafa kaldırmak
94
Deyim
close the books on
f.
'-i seçenekler arasından çıkarmak
95
Deyim
keep (a) close watch on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
96
Deyim
keep (a) close watch on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakın markaja almak
97
Deyim
keep (a) close watch on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek
98
Deyim
keep (a) close watch on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak
99
Deyim
keep (a) close watch on (someone or something)
f.
gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
100
Deyim
keep (a) close watch on (someone or something)
f.
(birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
101
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
102
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakın markaja almak
103
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek
104
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak
105
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
106
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
(birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
107
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) göz kulak olmak
108
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bakar olmak
109
Deyim
keep a close eye/watch on somebody/something
f.
birini/bir şeyi yakın markajına almak
110
Deyim
keep a close eye/watch on somebody/something
f.
birini/bir şeyi yakın markaja almak
111
Deyim
keep a close eye/watch on somebody/something
f.
birini/bir şeyi yakından izlemek/takip etmek
112
Deyim
keep a close eye/watch on somebody/something
f.
birini/bir şeyi gözetim altında tutmak
113
Deyim
keep a close eye/watch on somebody/something
f.
gözü birinin ya da bir şeyin üstünde olmak
114
Deyim
keep a close eye/watch on somebody/something
f.
birine ve bir şeye karşı gözünü dört açmak
115
Deyim
keep a close rein on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) sıkı markaj altına almak
116
Deyim
keep a close rein on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
117
Deyim
keep a close rein on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) sıkı/yakın markaja almak
118
Deyim
keep a close rein on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) kontrolünü/iplerini eline almak
119
Deyim
keep a close rein on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) sürekli/yakından izlemek
120
Deyim
(as) close as stink on shit
expr.
aşırı yakın
121
Deyim
(as) close as stink on shit
expr.
çok samimi
122
Deyim
(as) close as stink on shit
expr.
etle tırnak gibi
Speaking
123
Konuşma
close the door on the way out?
expr.
çıkarken kapıyı kapatır mısın?
Computer
124
Bilgisayar
close on dial
expr.
arama sırasında kapat
125
Bilgisayar
close on exit
expr.
çıkışta kapat
126
Bilgisayar
commit on close
expr.
kapanışta kaydet
127
Bilgisayar
enable on close
expr.
kapanınca etkinleştir
Slang
128
Argo
close as stink on shit
s.
aşırı yakın
129
Argo
close as stink on shit
s.
çok samimi
130
Argo
close as stink on shit
s.
etle tırnak gibi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of on close
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy