Geçmiş

pratik

"pratik" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	pratik	practice i.
2	Yaygın Kullanım	pratik	practical s.
General
3	Genel	pratik	experience i.
4	Genel	pratik	exercitation i.
5	Genel	pratik	practical experience i.
6	Genel	pratik	application i.
7	Genel	pratik	praxis i.
8	Genel	pratik	practice i.
9	Genel	pratik	run-through i.
10	Genel	pratik	practick [obsolete] i.
11	Genel	pratik	active s.
12	Genel	pratik	convenient s.
13	Genel	pratik	workable s.
14	Genel	pratik	banausic s.
15	Genel	pratik	pragmatical s.
16	Genel	pratik	workaday s.
17	Genel	pratik	functional s.
18	Genel	pratik	rough and ready s.
19	Genel	pratik	businesslike s.
20	Genel	pratik	down to earth s.
21	Genel	pratik	applied s.
22	Genel	pratik	pragmatic s.
23	Genel	pratik	no-nonsense s.
24	Genel	pratik	utilitarian s.
25	Genel	pratik	ready-made s.
26	Genel	pratik	applicatory s.
27	Genel	pratik	earthy s.
28	Genel	pratik	extensional s.
29	Genel	pratik	hands-on s.
30	Genel	pratik	hard-boiled s.
31	Genel	pratik	hardheaded s.
32	Genel	pratik	meat-and-potatoes s.
33	Genel	pratik	clever [uk] s.
34	Genel	pratik	practic s.
35	Genel	pratik	pullman s.
36	Genel	pratik	in- ök.
Trade/Economic
37	Ticaret/Ekonomi	pratik	practice i.
Industry
38	Sanayi	pratik	workaday s.
Technical
39	Teknik	pratik	handy s.
40	Teknik	pratik	practical s.
Latin
41	Latince	pratik	practica i.
42	Latince	pratik	practicus s.
43	Latince	pratik	practicum s.

"pratik" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 180 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	pratik yapmak	practise f.
2	Yaygın Kullanım	pratik olmayan	impractical s.
General
3	Genel	pratik uygulama	practical application i.
4	Genel	pratik zeka	ingenuity i.
5	Genel	teorik pratik	theoretical practice i.
6	Genel	pratik olmama	impracticality i.
7	Genel	pratik iş görme usulü	rule of thumb i.
8	Genel	pratik yapan kimse	practitioner i.
9	Genel	pratik olmama	impracticability i.
10	Genel	pratik yapma	practicing i.
11	Genel	pratik kullanım	practical use i.
12	Genel	pratik ingilizce	practical english i.
13	Genel	pratik beceri	practical skill i.
14	Genel	pratik zeka	quick-wit i.
15	Genel	pratik eğitim	hands on training i.
16	Genel	pratik amaçlı uygulama	practice implementation i.
17	Genel	uzun süreli alıştırma/pratik	long-term practice i.
18	Genel	pratik rehber	practical guide i.
19	Genel	pratik yapma	practising i.
20	Genel	pratik çalışma	practical work i.
21	Genel	pratik ipuçları	practical hints i.
22	Genel	pratik kullanım ipuçları	practical hints for use i.
23	Genel	pratik amaç	practical purpose i.
24	Genel	ideal ya da ahlaki boyutundan ziyade faydacı ve pratik yönü ağır basan	realistic i.
25	Genel	genel olarak kabul görmüş pratik kural	thumb rule i.
26	Genel	belirli bir konuda pratik bilgi sağlayan öğretici yayın	tutorial i.
27	Genel	pratik akıl	practical reason i.
28	Genel	pratik olmama	unworkability i.
29	Genel	pratik yapma	brushup i.
30	Genel	pratik süreci	brushup i.
31	Genel	pratik uzlaşma	horse trade i.
32	Genel	pratik olmayan şey	impracticability i.
33	Genel	pratik olmama	impracticableness i.
34	Genel	pratik olmayan şey	impracticality i.
35	Genel	pratik zeka	ingenie [obsolete] i.
36	Genel	pratik bilgiden ziyade spekülatif ya da teorik bilgiye dayanan bilgelik	sapience [obsolete] i.
37	Genel	ön sayfa gibi başlıca sayfalarda birincil önemdeki hikayeleri diğerlerinden ayıran pratik çizgi	fold i.
38	Genel	pratik akıl yürütme	parsimony i.
39	Genel	pratik yapma	practic i.
40	Genel	pratik olan şey	practicability i.
41	Genel	hemşirelik bakımında pratik deneyimi olup hemşirelik diploması olmayan kimse	practical nurse i.
42	Genel	pratik olma	practicalism i.
43	Genel	idealistten ziyade pratik yaklaşan kimse	pragmatic i.
44	Genel	pratik giyim ürünü	pull-on i.
45	Genel	teori ve pratik arasındaki fark	slippage i.
46	Genel	pratik tertibat	subtlety i.
47	Genel	pratik davranmamak	be impractical f.
48	Genel	pratik yapmak	dust off f.
49	Genel	gerçekçi ve pratik bir şekilde düşünmek	have both one's feet on the ground f.
50	Genel	pratik kazandırmak	give someone practice f.
51	Genel	pratik kazandırmak	enable someone to gain hands-on experience f.
52	Genel	pratik ihtiyaçlara ayak uydurmak	temporize f.
53	Genel	pratik ihtiyaçlara ayak uydurmak	temporise f.
54	Genel	pratik zeka ile uydurmak	hatch f.
55	Genel	geliştirirken pratik zekasını kullanmak	concoct f.
56	Genel	pratik veya mantıksal yollarla hesaplamak	gauge f.
57	Genel	pratik hale getirmek	practicalize f.
58	Genel	pratik hale getirmek	practicalise f.
59	Genel	pratik zekalı	ingenious s.
60	Genel	pratik olmayan	unpractical s.
61	Genel	pratik olmayan	impracticable s.
62	Genel	pratik yapmış	practiced s.
63	Genel	pratik (kimse)	practical s.
64	Genel	pratik olmayan	unworkable s.
65	Genel	pratik olmayan	non-practical s.
66	Genel	pratik yapmış	practised s.
67	Genel	beceri, maharet ve pratik zeka içeren	tactical s.
68	Genel	pratik olmayan	nonpractical s.
69	Genel	pratik olarak uygulanabilir	applicate s.
70	Genel	aşırı pratik	ultraconvenient s.
71	Genel	aşırı pratik	ultrapractical s.
72	Genel	pratik olmayan	unbusinesslike s.
73	Genel	pratik zekalı	enginous s.
74	Genel	pratik olmayan	unpracticable [obsolete] s.
75	Genel	pratik uygulaması az olan	lofty s.
76	Genel	pratik olmayan	ideal s.
77	Genel	pratik zekalı	ingenious [obsolete] s.
78	Genel	etraflıca pratik edilmiş	down pat s.
79	Genel	pratik kullanım için tasarlanmış	convenience s.
80	Genel	pratik olmayan	finespun s.
81	Genel	pratik olmayan	romantic s.
82	Genel	pratik değer taşımayan	school s.
83	Genel	pratik işlerde usta olan	prudent s.
84	Genel	(özellik) pratik olmayan	spurious s.
85	Genel	pratik bilgi sahibi	street smart s.
86	Genel	pratik bilgi sahibi	street-smart s.
87	Genel	pratik olarak	as a rule of thumb zf.
88	Genel	pratik olarak	practically zf.
89	Genel	pratik bir şekilde	practically zf.
90	Genel	pratik olarak	applicatively zf.
91	Genel	pratik anlamda	in practical terms zf.
92	Genel	pratik ihtiyaçlar doğrultusunda	temporizingly zf.
93	Genel	pratik ihtiyaçlar doğrultusunda	temporisingly zf.
94	Genel	pratik bir biçimde	applicatorily zf.
95	Genel	pratik bir şekilde	practicably zf.
96	Genel	pratik olarak	practicably zf.
Phrasals
97	Öbek Fiiller	pratik yapmak	go through f.
98	Öbek Fiiller	(bir şey) üzerinde pratik yapmak	train on (something) f.
99	Öbek Fiiller	(bir şeyde) pratik yapmak	keep up with (something) f.
100	Öbek Fiiller	(bir alanda) pratik yapmak	train in (something) f.
101	Öbek Fiiller	(bir şey) üzerinde alıştırma/pratik yapmak	work on (something) f.
Phrases
102	İfadeler	pratik anlamda	as a practical matter expr.
Proverb
103	Atasözü	pratik çözümler teoride kalan çözümlerden daha yararlıdır	an ounce of common sense is worth a pound of theory
104	Atasözü	pratik çözümler teoride kalan çözümlerden daha yararlıdır	ounce of common sense is worth a pound of theory
Colloquial
105	Konuşma Dili	pratik düşünce tarzı	a practical turn of mind i.
106	Konuşma Dili	pratik zihin	a practical turn of mind i.
107	Konuşma Dili	pratik zeka	a practical turn of mind i.
108	Konuşma Dili	pratik bakış açısı	a practical turn of mind i.
109	Konuşma Dili	pratik kafa yapısı	a practical turn of mind i.
110	Konuşma Dili	yürüyüşlere götürülen granola benzeri pratik tatlı atıştırmalık	scroggin [new zealand] i.
111	Konuşma Dili	çok pratik	superconvenient s.
112	Konuşma Dili	pratik olgunlaştırır	practice makes perfect expr.
113	Konuşma Dili	pratik mükemmelleştirir	practice makes perfect expr.
114	Konuşma Dili	pratik, pratik, pratik	practice, practice, practice expr.
115	Konuşma Dili	işin sırrı çok pratik yapmakta	practice, practice, practice expr.
116	Konuşma Dili	çok pratik yapmak	practice, practice, practice expr.
Idioms
117	Deyim	pratik yemek	short order i.
118	Deyim	pratik zeka	sharp wit i.
119	Deyim	pratik yaparak öğrenmek	pick up f.
120	Deyim	pratik zekalı olmak	have a quick mind f.
121	Deyim	bir konuda pratik sahibi olmak	get (something) down to a science f.
122	Deyim	bir konuda pratik sahibi olmak	have/get something down to a science f.
123	Deyim	bir işte uzmanlaşmak/pratik kazanmak	have something down to a T f.
124	Deyim	bir şeyi yapmada uzman olmak/deneyim sahibi olmak/pratik sahibi olmak/iyi olmak	have something down to a T f.
125	Deyim	bir konuda pratik sahibi olmak	have something down to a science f.
126	Deyim	gerçekçi ve pratik bir şekilde düşünmek	have both feet on the ground f.
127	Deyim	uzmanlaşmak/pratik kazanmak	have down to a t f.
128	Deyim	uzman olmak/deneyim sahibi olmak/pratik sahibi olmak	have down to a t f.
129	Deyim	pratik (yemekler)	short order s.
130	Deyim	pratik olmayan	in the clouds zf.
131	Deyim	hiç pratik olmayan	airy-fairy expr.
132	Deyim	mantıklı, gerçekçi ve pratik düşünen	with both feet on the ground expr.
Trade/Economic
133	Ticaret/Ekonomi	pratik uygulamalar	practical implications i.
134	Ticaret/Ekonomi	pratik kapasite	practical capacity i.
135	Ticaret/Ekonomi	pratik olmayan	impractical s.
Law
136	Hukuk	(dava) özel olarak, pratik amaçlı tartışmak	bolt f.
Politics
137	Siyasal	pratik imtihan	practical examination i.
Technical
138	Teknik	sanat ve bilimin pratik amaçlara uygulanması	technicals i.
139	Teknik	acil onarımlar için kullanılan pratik tel veya benzeri araç	number eight wire i.
140	Teknik	aydınlatmanın pratik birimi	foot-candle i.
141	Teknik	değişken akımh bir devrede pratik	volt-ampere i.
142	Teknik	pratik kapasite	practical capacity i.
143	Teknik	pratik manyetik flüks veya akı birimi	volt-second i.
144	Teknik	pratik tatbikat	practical applications i.
145	Teknik	pratik kılavuz	practical guidance i.
146	Teknik	pratik uygulamalar	practical applications i.
147	Teknik	pratik elastisite limiti	practical limit of elasticity i.
Computer
148	Bilgisayar	pratik eğitim	hands on training i.
Informatics
149	Bilişim	pratik deneyim	hands-on experience i.
Medical
150	Medikal	klinik pratik	clinical practice i.
151	Medikal	tıbbi pratik	medical practice i.
Anatomy
152	Anatomi	anatomik bilgilerin tanı ve tedaviye pratik olarak uygulanması	applied anatomy i.
153	Anatomi	anatomik bilgilerin tanı ve tedaviye pratik olarak uygulanması	clinical anatomy i.
Psychology
154	Psikoloji	oyunla pratik kazanma teorisi	practice theory of play i.
155	Psikoloji	pratik zeka	practical intelligence i.
156	Psikoloji	pratik yapma limiti	practice limit i.
157	Psikoloji	pratik yapma etkisi	practice effect i.
Logic
158	Mantık	eylemin sebebi olarak değerlendirilen pratik durum veya koşulun yorumlanması	hypothesis i.
Education
159	Eğitim	ingiltere'de matematik, fen, dil gibi alanlarda tamamlayıcı teori ve pratik çalışmalar içeren bir okul programı	nuffield teaching project i.
160	Eğitim	psikolojide pratik uygulamalar	practical applications in psychology i.
161	Eğitim	yoğun pratik {yabancı dil eğitiminde sadece öğrenilen dilde eğitim alınması}	immersion i.
162	Eğitim	pratik ve akademik çalışmaların art arda dönemlerde dönüşümlü yapıldığı ders	sandwich course i.
Religious
163	Dini	pratik teoloji	case divinity i.
Philosophy
164	Felsefe	pratik ateizm	apatheism i.
165	Felsefe	pratik ateizm	pragmatic atheism i.
166	Felsefe	pratik ateizm	practical atheism i.
167	Felsefe	pratik materyalizm	practical materialism i.
168	Felsefe	pratik aklı saf akılla birleştirerek kant sistemini mükemmelleştirmeyi amaçlayan idealist bir felsefe	fichteanism i.
169	Felsefe	pratik bilgelik	practical wisdom i.
170	Felsefe	pratik akıl yürütme	practical wisdom i.
Environment
171	Çevre	pratik başlık	quick doff hood i.
Geology
172	Jeoloji	pratik olarak ötektik oranlarda mineral içeren	anchieutectic s.
Military
173	Askeri	pratik yabancı dil talimnameleri	spoken language manuals i.
Boxing
174	Boks	boksörün kendi gölgesi ile dövüştüğü boks pratik antrenmanı	shadow boxing i.
Abbreviation
175	Kısaltma	ulusal müfredatın uygulanması hakkında kanunen zorunlu olmayan pratik öneriler	nsg (nonstatutory guidelines) i.
Archaic
176	Eski Kullanım	ofis, okul, fabrika veya laboratuvar dışındaki pratik uygulamaya ayrılmış alan	field i.
177	Eski Kullanım	pratik yapılmamış	unbreathed s.
Slang
178	Argo	günlük hayatta/pratik bilgi konusunda başarılı olan kişi	street smarts i.
Modern Slang
179	Modern Argo	afrikalı pratik zekası	african ingenuity i.
Star Wars
180	Star Wars	pratik ışın kılıcı teknikleri kitabı	book of practical lightsaber technique i.