Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | sağmak | milk f. | ||
Tom isn't the one who taught Mary how to milk a cow. Bir ineği nasıl sağacağını Mary'ye öğreten kişi Tom değildir. More Sentences |
||||
Genel | sağmak | express f. | ||
She is using a pump to express milk. Süt sağmak için pompa kullanıyor. More Sentences |
||||
Genel | sağmak | unreel f. | ||
Genel | sağmak | run off f. | ||
Genel | sağmak | emulge [obsolete] f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | sağmak | burn f. | ||
Technical | ||||
Teknik | sağmak | run off f. | ||
Teknik | sağmak | wind off f. | ||
Textile | ||||
Tekstil | sağmak | unreel f. | ||
Tekstil | sağmak | wind off f. | ||
Marine Biology | ||||
Deniz Biyolojisi | sağmak | strip f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | inek sağmak | milk the cow f. | ||
I am going to milk the cows. İnekleri sağacağım. More Sentences |
||||
Breeding | ||||
Hayvancılık | inek sağmak | milk the cow f. | ||
The life of some dairy farmers has gotten a lot easier since the introduction of robots to milk the cows. İnekleri sağmak için robotlar kullanılmaya başlandığından beri bazı mandıra çiftçilerinin hayatı çok daha kolaylaştı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | süt sağmak | milk f. | ||
Genel | sütünü iyice sağmak | strip f. | ||
Genel | süt sağmak | milk the cow f. | ||
Genel | süt sağmak | milk f. | ||
Genel | anne sütünü sağmak | express breast milk f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | birinin bir şeyini sağmak | milk someone for something f. | ||
Öbek Fiiller | birinin/bir şeyin bir şeyini sağmak | milk someone/something for something f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | (bir şeyini) sağmak | milk for f. | ||
Agriculture | ||||
Tarım | aşırı sağmak | overmilk f. | ||
Tarım | fazlaca süt sağmak | overmilk f. | ||
Breeding | ||||
Hayvancılık | koyun sağmak | milk the sheep f. | ||
Slang | ||||
Argo | sızdırmak/sağmak | milk someone for something f. |