|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
sivri uçlu çubuk |
spike i.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
sivri uçlu demir |
spike i.
|
|
General |
|
3 |
Genel |
sivri uçlu kule (kiliseye ait) |
steeple i.
|
|
4 |
Genel |
kulenin sivri uçlu tepesi |
spire i.
|
|
5 |
Genel |
sivri uçlu mızrak |
jerreed i.
|
|
6 |
Genel |
sivri uçlu silah (kılıç, bıçak vb) |
edged weapon i.
|
|
7 |
Genel |
sivri uçlu kaya |
jag i.
|
|
8 |
Genel |
sivri uçlu alet |
prong i.
|
|
9 |
Genel |
kadın ayakkabısında ince ve sivri uçlu ökçe |
stiletto heel i.
|
|
10 |
Genel |
cevizin içini çıkarmak için kullanılan sivri uçlu araç |
nutpick i.
|
|
11 |
Genel |
sivri uçlu taş/kaya |
needle i.
|
|
12 |
Genel |
sivri uçlu çekiç |
peen hammer i.
|
|
13 |
Genel |
sivri/sivri uçlu şapka |
pointed hat i.
|
|
14 |
Genel |
sivri uçlu eğri |
sharp pointed curve i.
|
|
15 |
Genel |
kabuklu yemişlerin içini çıkarmada kullanılan küçük, sivri uçlu alet |
nut pick i.
|
|
16 |
Genel |
iğneye benzeyen ince ve sivri uçlu nesne |
needle i.
|
|
17 |
Genel |
ortaçağ savaşlarında bariyer olarak kullanılan sivri uçlu döner çerçeve |
turnpike [obsolete] i.
|
|
18 |
Genel |
sivri uçlu olmama |
unpointedness i.
|
|
19 |
Genel |
sivri uçlu silah |
chib i.
|
|
20 |
Genel |
avustralyalı aborijinlerin kullandığı sivri uçlu ağır bir silah türü |
leeangle i.
|
|
21 |
Genel |
iki yayın kesişmesiyle oluşan sivri uçlu oval bir şekil |
mandorla i.
|
|
22 |
Genel |
bir veya daha fazla sayıdaki sivri uçlu oval taştan meydana gelen yüzük seti |
marquise i.
|
|
23 |
Genel |
sivri uçlu oval şeklindeki değerli taş |
marquise i.
|
|
24 |
Genel |
sivri uçlu kısa iğne |
blunt i.
|
|
25 |
Genel |
deliği sivri uçlu bir aletle genişletmek |
broach i.
|
|
26 |
Genel |
sivri uçlu nesne |
brod [dialect] [uk] i.
|
|
27 |
Genel |
sivri uçlu yazma ve işaretleme aleti |
graphium i.
|
|
28 |
Genel |
sivri uçlu kaya parçası |
rock i.
|
|
29 |
Genel |
sivri uçlu küçük çıkıntı |
barb i.
|
|
30 |
Genel |
kavramayı desteklemek için ayakkabılara takılan sivri uçlu demir araç |
crampoons i.
|
|
31 |
Genel |
ağaç dikme gibi faaliyetlerde deliklere sokulan sivri uçlu çelik çubuk |
driving iron i.
|
|
32 |
Genel |
açmak, tutmak için kullanılan sivri uçlu alet |
pick i.
|
|
33 |
Genel |
sivri uçlu alet |
pick [dialect] [uk] i.
|
|
34 |
Genel |
argacın arıştan geçirilmesi için kullanılan sivri uçlu alet |
pick-up stick i.
|
|
35 |
Genel |
sivri uçlu bir aletle vurulan darbe |
pike [dialect] i.
|
|
36 |
Genel |
sivri uçlu sakal |
pike-devant i.
|
|
|
37 |
Genel |
sivri uçlu sakal |
peak [obsolete] i.
|
|
38 |
Genel |
sivri uçlu bir kadın şapkası modeli |
pixie i.
|
|
39 |
Genel |
sivri uçlu bir kadın şapkası modeli |
pixy i.
|
|
40 |
Genel |
sivri uçlu bir silahla yapılan saldırı |
foin i.
|
|
41 |
Genel |
manikürde kullanılan sivri ve yuvarlak uçlu genellikle portakal ağacından yapılan kaleme benzeyen ince bir çubuk |
orange stick i.
|
|
42 |
Genel |
sivri uçlu aletlerle yapılan nokta |
prick i.
|
|
43 |
Genel |
sivri uçlu şamdan |
pricket i.
|
|
44 |
Genel |
dövüş horozuna takılan keskin kenarlı ve sivri uçlu çelik mahmuz |
slasher i.
|
|
45 |
Genel |
derin sulama için toprağa doğru itilen, bahçe hortumuna bağlı sivri uçlu ve delikli boru |
spiker i.
|
|
46 |
Genel |
sivri uçlu silah saplama |
stab i.
|
|
47 |
Genel |
sivri uçlu silah saldırısı |
stab i.
|
|
48 |
Genel |
köreltmek (köşeli veya sivri uçlu silah vb.) |
rebate f.
|
|
49 |
Genel |
sivri uçlu bir aletle delmek |
thrill [obsolete] f.
|
|
50 |
Genel |
deliği sivri uçlu bir aletle genişletmek |
broach f.
|
|
51 |
Genel |
sivri uçlu bir alet ile vurarak oluşturmak |
peck f.
|
|
52 |
Genel |
sivri uçlu aletle delmek |
pounce [obsolete] f.
|
|
53 |
Genel |
sivri uçlu aletle yarmak |
sax [dialect] [uk] f.
|
|
54 |
Genel |
sivri uçlu aletle kesmek |
sax [dialect] [uk] f.
|
|
55 |
Genel |
sivri uçlu bir silahla saldırmak |
foin f.
|
|
56 |
Genel |
sivri uçlu aletle sabitlemek |
prick [obsolete] f.
|
|
57 |
Genel |
iğne gibi sivri uçlu |
needlelike s.
|
|
58 |
Genel |
iğne gibi sivri uçlu |
needle-like s.
|
|
59 |
Genel |
mızrak gibi sivri uçlu |
lancelike s.
|
|
60 |
Genel |
sivri uçlu olmayan |
unpointed s.
|
|
61 |
Genel |
sert kıl gibi sivri uçlu |
bristle-pointed s.
|
|
62 |
Genel |
olta gibi sivri uçlu |
bearded s.
|
|
63 |
Genel |
sivri uçlu çubuk şeklinde |
spiciform s.
|
|
64 |
Genel |
sivri uçlu bir biçimde |
spikily zf.
|
|
65 |
Genel |
sivri uçlu anlamına gelen bir ön ek |
oxy- ök.
|
|
Industry |
|
66 |
Sanayi |
ham pamuk veya yünü açıp temizlemekte kullanılan bir dizi döner sivri uçlu tekstil makinesi |
willying machine i.
|
|
Technical |
|
67 |
Teknik |
torna tezgahında kısa ve sivri uçlu konikleri döndürmekte kullanılan bir alet |
turret angle-rack tool i.
|
|
68 |
Teknik |
keskin veya sivri uçlu nesneler |
sharp-edged objects i.
|
|
69 |
Teknik |
sivri uçlu nesneler |
pointed objects i.
|
|
70 |
Teknik |
sivri uçlu taşçı çekici |
bit i.
|
|
71 |
Teknik |
sivri uçlu alet |
prong i.
|
|
72 |
Teknik |
sivri uçlu kare rondela |
square taper washer i.
|
|
73 |
Teknik |
sivri uçlu kazık |
tapered pile i.
|
|
74 |
Teknik |
sivri uçlu yazma ve işaretleme aleti |
stylus i.
|
|
75 |
Teknik |
iki yayın kesişmesiyle oluşan sivri uçlu oval bir şekil |
vesica piscis i.
|
|
76 |
Teknik |
kaviteyi ortaya çıkarmak veya temizlemek için kullanılan sivri uçlu düz alet |
blowpipe i.
|
|
77 |
Teknik |
sivri uçlu alet |
brog [scotland] i.
|
|
78 |
Teknik |
hançer ucunu andırıp keresteleri birbirine takmak için kullanılan sivri uçlu bir metal parçası |
dag i.
|
|
79 |
Teknik |
hançer ucunu andırıp kömür kırma merdanelerinde kullanılan sivri uçlu bir metal parçası |
dag i.
|
|
80 |
Teknik |
kumaş veya kağıt tutturmada kullanılan sivri uçlu parça |
pin i.
|
|
81 |
Teknik |
elektroensefalogramda izlenen dalganın sivri uçlu kısmı |
dart i.
|
|
82 |
Teknik |
(ateşli silah havalandırma deliğini/kartuşu delmek için) sivri uçlu tel |
priming wire i.
|
|
83 |
Teknik |
toprağı döndürmek yerine parçalayıp karıştırması için sabanın ucuna takılan sivri uçlu metal levha |
plow shovel i.
|
|
84 |
Teknik |
(kalıptaki ürün tokmakla dövülürken gevşek kısımların sabitlenmesinde kullanılan) sivri uçlu çubuk |
skewer i.
|
|
85 |
Teknik |
mürekkep uygulama aparatında sivri uçlu tırtıklı metal parça |
point i.
|
|
86 |
Teknik |
(tarak gemisini demirlemek için kullanılan) dört sivri uçlu direk/kazık |
spud i.
|
|
87 |
Teknik |
sivri uçlu bir aletle delmek |
job f.
|
|
88 |
Teknik |
sivri uçlu bir ışık kaynağından iletilen (ışık) |
hard s.
|
|
Mechanic |
|
89 |
Mekanik |
torna tezgahında sivri uçlu konikleri döndüren alet |
turret taper tool i.
|
|
Textile |
|
90 |
Tekstil |
ham tekstil elyaflarını açmak ve temizlemekte kullanılan bir dizi döner sivri uçlu makine |
twilly i.
|
|
91 |
Tekstil |
kumaş veya deride delik açmak için kullanılan küçük, sivri uçlu bir alet |
bodkin i.
|
|
92 |
Tekstil |
boynu kapatan sivri uçlu bir başlık türü |
bashlik i.
|
|
93 |
Tekstil |
sivri uçlu ince iğne |
sharp i.
|
|
Architecture |
|
94 |
Mimarlık |
sivri uçlu kemer |
keel arch i.
|
|
95 |
Mimarlık |
sivri uçlu süsleme |
cuspidation i.
|
|
96 |
Mimarlık |
sivri uçlu kulenin ucu |
crown i.
|
|
Construction |
|
97 |
İnşaat |
sivri uçlu mala |
pointed trowel i.
|
|
Automotive |
|
98 |
Otomotiv |
sivri uçlu düz karkaburun |
needle-nose pliers i.
|
|
99 |
Otomotiv |
sivri uçlu eğri kargaburun |
bent needle-nose pliers i.
|
|
100 |
Otomotiv |
sivri uçlu kaporta çekici |
pick hammer i.
|
|
101 |
Otomotiv |
sivri uçlu mil eğe |
flat mill file i.
|
|
102 |
Otomotiv |
sivri uçlu yıldız tornavida |
reed and prince i.
|
|
Marine |
|
103 |
Denizcilik |
sivri uçlu kumsal yapı |
gilant cusp i.
|
|
104 |
Denizcilik |
küçük geminin güverte yapısı içerisinde bulunan ahşap sivri uçlu plak |
mast clamp i.
|
|
Mining |
|
105 |
Maden |
sivri uçlu demir |
gad i.
|
|
106 |
Maden |
maden aracının tekerleğine takılmış sivri uçlu ani fren çubuğu |
jock i.
|
|
107 |
Maden |
kömürü yukarıdan aşağıya indirmek için kullanılan sivri uçlu çubuk |
pricker [uk] i.
|
|
Medical |
|
108 |
Medikal |
aşıyla kaplı sivri uçlu kemik parçası |
vaccine point i.
|
|
109 |
Medikal |
aşıyla kaplı sivri uçlu fildişi parçası |
vaccine point i.
|
|
110 |
Medikal |
sivri uçlu veya keskin kenarlı tıbbi alet |
sharp i.
|
|
111 |
Medikal |
aşılamada kullanılan ince, sivri uçlu aşı maddesi dolu kemik |
point i.
|
|
Anatomy |
|
112 |
Anatomi |
sivri uçlu örs kemiği |
bickern i.
|
|
113 |
Anatomi |
iki sivri uçlu diş |
bicuspidate i.
|
|
114 |
Anatomi |
(böcek/kuş kanadı veya bacağında) sivri uçlu omur |
spur i.
|
|
115 |
Anatomi |
iki sivri uçlu |
bicuspidate s.
|
|
Psychology |
|
116 |
Psikoloji |
iğne gibi sivri uçlu aletlere dokunma korkusu |
aichmophobia i.
|
|
117 |
Psikoloji |
iğne gibi sivri uçlu aletlere dokunma korkusu |
belonephobia i.
|
|
118 |
Psikoloji |
sivri uçlu objelerden korkma |
enetophobia i.
|
|
Marine Biology |
|
119 |
Deniz Biyolojisi |
sivri uçlu ve kemikli bir gagası olan, alt çenesinde iki dişi olup üst çenesinde dişleri olmayan bir deniz memelisi cinsi |
xiphius i.
|
|
Astronomy |
|
120 |
Gökbilim |
güneş atmosferinin kromosferine yakın görünen ve güneşin kutuplarında en fazla sayıda meydana gelen çok küçük sivri uçlu kısa ömürlü uzantı |
spicule i.
|
|
Zoology |
|
121 |
Zooloji |
kuyruk teleklerinin bir kısmı veya tamamı uzun, ince, sivri uçlu olan |
wire-tailed s.
|
|
Botanic |
|
122 |
Botanik |
güneybatı abd ve kuzeybatı meksika'ya özgü, sivri uçlu yaprakları olan orta büyüklükteki herdem yeşil bitki |
canyon live oak (quercus chrysolepis) i.
|
|
123 |
Botanik |
güneybatı abd ve kuzeybatı meksika'ya özgü, sivri uçlu yaprakları olan orta büyüklükteki herdem yeşil bitki |
canyon oak i.
|
|
124 |
Botanik |
güneybatı abd ve kuzeybatı meksika'ya özgü, sivri uçlu yaprakları olan orta büyüklükteki herdem yeşil bitki |
maul oak i.
|
|
125 |
Botanik |
güneybatı abd ve kuzeybatı meksika'ya özgü, sivri uçlu yaprakları olan orta büyüklükteki herdem yeşil bitki |
iron oak (quercus chrysolepis) i.
|
|
126 |
Botanik |
güneydoğu abd'de yetişen, düz yuvarlak sert yaprakları ve sivri uçlu çanak yaprakları olan bir hasırotu |
needle rush (juncus roemerianus) i.
|
|
127 |
Botanik |
amerika'nın tropikal bölgelerine özgü üç yapraklı ve sivri uçlu çiçekleri olan bir ot cinsi |
tovaria i.
|
|
128 |
Botanik |
uzun ince etli yaprakları ve sivri uçlu çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
arrowgrass (triglochin palustris) i.
|
|
129 |
Botanik |
uzun ince etli yaprakları ve sivri uçlu çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
marsh arrowgrass i.
|
|
130 |
Botanik |
tazmanya'daki dağlık bölgelerde yetişen keskin sivri uçlu yapraklı herdem yeşil bir çam |
king william pine (athrotaxis selaginoides) i.
|
|
131 |
Botanik |
tazmanya'daki dağlık bölgelerde yetişen keskin sivri uçlu yapraklı herdem yeşil bir çam |
king billy pine i.
|
|
132 |
Botanik |
küçük pembe çiçekleri ve sivri uçlu yaprakları olan bir avrasya bitkisi |
easter-ledges (bistorta officinalis) i.
|
|
133 |
Botanik |
küçük pembe çiçekleri ve sivri uçlu yaprakları olan bir avrasya bitkisi |
bistort i.
|
|
134 |
Botanik |
küçük pembe çiçekleri ve sivri uçlu yaprakları olan bir avrasya bitkisi |
european bistort i.
|
|
135 |
Botanik |
küçük pembe çiçekleri ve sivri uçlu yaprakları olan bir avrasya bitkisi |
meadow bistort i.
|
|
136 |
Botanik |
küçük pembe çiçekleri ve sivri uçlu yaprakları olan bir avrasya bitkisi |
common bistort i.
|
|
137 |
Botanik |
küçük pembe çiçekleri ve sivri uçlu yaprakları olan bir avrasya bitkisi |
snake-root i.
|
|
138 |
Botanik |
sivri uçlu püsküllü bir çok yıllık çim |
pineland three–awn (aristida stricta) i.
|
|
139 |
Botanik |
sivri uçlu püsküllü uzun bir çim |
purple needlegrass (stipa pulchra) i.
|
|
140 |
Botanik |
sivri uçlu, siyahımsı kabuklu ve dayanıklı odunlu bir kuzey amerika meşe ağacı |
black oak i.
|
|
141 |
Botanik |
sivri uçlu, siyahımsı kabuklu ve dayanıklı odunlu bir kuzey amerika meşe ağacı |
quercitron oak i.
|
|
142 |
Botanik |
sivri uçlu, siyahımsı kabuklu ve dayanıklı odunlu bir kuzey amerika meşe ağacı |
yellow oak i.
|
|
143 |
Botanik |
sivri uçlu, siyahımsı kabuklu ve dayanıklı odunlu bir kuzey amerika meşe ağacı |
quercus velutina i.
|
|
144 |
Botanik |
kaliforniya ve oregon'a özgü, sivri uçlu, siyahımsı kabuklu ve dayanıklı odunlu bir meşe ağacı |
black oak (quercus kelloggii) i.
|
|
145 |
Botanik |
güneybatı abd ve kuzeybatı meksika'ya özgü, sivri uçlu yaprakları olan orta büyüklükteki herdem yeşil bitki |
quercus chrysolepis i.
|
|
146 |
Botanik |
şili'ye özgü birbirine karışık dalları, sert sivri uçlu yaprakları ve yenilebilir fındıkları olan herdem yeşil bir ağaç |
monkey puzzler i.
|
|
147 |
Botanik |
şili ve arjantin'e özgü üst üste binen sivri uçlu yapraklara sahip iğne yapraklı ve herdem yeşil bir ağaç |
monkey-puzzle (araucaria araucana) i.
|
|
148 |
Botanik |
sivri uçlu yaprakları olan |
acutifoliate s.
|
|
149 |
Botanik |
ufak sivri uçlu |
pointleted s.
|
|
Forestry |
|
150 |
Ormancılık |
kütükleri tutmada kullanılan sivri uçlu kalın levye |
dog hook i.
|
|
151 |
Ormancılık |
kütükleri tutmada kullanılan sivri uçlu kalın levye |
peavey i.
|
|
152 |
Ormancılık |
kütükleri tutmada kullanılan sivri uçlu kalın levye |
peavy i.
|
|
Fishery |
|
153 |
Balıkçılık |
sivri uçlu bir aletle balık tutmak |
broggle f.
|
|
History |
|
154 |
Tarih |
sivri uçlu bir uzantı ile tırpan biçimindeki bıçak ağzından oluşan, piyadelerin kullandığı bir orta çağ silahı |
gisarm i.
|
|
Archaeology |
|
155 |
Arkeoloji |
arkası küt ve düz olan sivri uçlu dar bıçak üretimi ile öne çıkan, avrupa'ya yayılmış üst paleolitik kültürüne ait veya ilişkin |
gravettian s.
|
|
Religious |
|
156 |
Dini |
sivri uçlu kamçı |
scorpion i.
|
|
157 |
Dini |
sivri uçlu kamçı |
scorpion i.
|
|
Geography |
|
158 |
Coğrafya |
dik yamaçları olan sivri uçlu yüksek dağ |
matterhorn i.
|
|
Geology |
|
159 |
Jeoloji |
sivri-uçlu |
acicular s.
|
|
Military |
|
160 |
Askeri |
saldırı durumunda indirilmek üzere geçidin arkasına koyulan sivri uçlu ve demirli bir dizi uzun ve kalın kereste |
orgue i.
|
|
Sport |
|
161 |
Spor |
tırmanmada kullanılan sivri uçlu çubuk |
alpenstock i.
|
|
Art |
|
162 |
Sanat |
oymacılık ve süslemede kullanılan keskin sivri uçlu metal alet |
needle i.
|
|
163 |
Sanat |
(resimdeki kusurun giderilmesi için) sivri uçlu kalemle tamamlanabilen kısım |
pick i.
|
|
Printery |
|
164 |
Matbaa |
metal üzerinde düzeltme yaparken karakterleri çıkarmak için kullanılan sivri uçlu çelik bir alet |
bodkin i.
|
|
165 |
Matbaa |
matbaacılıkta kullanılan bir tür sivri uçlu alet |
poy nette i.
|
|
Archaic |
|
166 |
Eski Kullanım |
sivri uçlu bir çubukla (top namlusunu) geçici olarak devre dışı bırakmak |
nail f.
|
|
167 |
Eski Kullanım |
sivri uçlu silahla dürtüklemek |
push f.
|
|
Ornithology |
|
168 |
Kuşbilim |
güney amerika'ya özgü, keskin ve sivri uçlu gagası olan sinekkuşu cinsi |
ramphomicron i.
|
|
169 |
Kuşbilim |
uzun ve sivri uçlu kanatları ile kısa bacakları bulunan kırlangıç |
glareole i.
|
|
170 |
Kuşbilim |
sivri uçlu kuyruğu olan |
pintailed s.
|
|
171 |
Kuşbilim |
sivri uçlu kuyruğu olan |
pin-tailed s.
|
|
Metallurgy |
|
172 |
Metallurgy |
kalıbın yarısından numune almak için kullanılan sivri uçlu çubuk |
picker i.
|
|