Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
stall
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"stall"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 86 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
stall
i.
tuvalet yeri (umumi yerlerde bölmelerle ayrılmış)
2
Genel
stall
i.
park yeri
3
Genel
stall
i.
tezgah
4
Genel
stall
i.
hız kaybetme
5
Genel
stall
i.
düzen
6
Genel
stall
i.
tezgah (pazarda/sergide)
7
Genel
stall
i.
oyalama
8
Genel
stall
i.
ahır
9
Genel
stall
i.
duş bölmesi (umumi yerlerde bölmelerle ayrılmış)
10
Genel
stall
i.
stand
11
Genel
stall
i.
sargı (parmak)
12
Genel
stall
i.
vakit kazanmaya çalışma
13
Genel
stall
i.
koltuk
14
Genel
stall
i.
bahanelerle aldatma
15
Genel
stall
i.
bölme (ahırda tek bir büyükbaş hayvana ait)
16
Genel
stall
i.
büfe
17
Genel
stall
i.
tuvalet bölmesi
18
Genel
stall
i.
işi savsaklama (vakit kazanmak için)
19
Genel
stall
i.
oyalama (vakit kazanmak için birini)
20
Genel
stall
i.
(ingiliz şapelinde) yüksek rütbeli şövalyelere tahsis edilen oturma yeri
21
Genel
stall
i.
(yankesicinin) kurbanı etkisiz hale getiren suç ortağı
22
Genel
stall
i.
üçkağıt
23
Genel
stall
i.
hile
24
Genel
stall
i.
dalavere
25
Genel
stall
i.
numara
26
Genel
stall
i.
kurnazlık
27
Genel
stall
i.
çakallık
28
Genel
stall
i.
cin fikirlilik
29
Genel
stall
i.
orkestra
30
Genel
stall
i.
orkestra koltuklarında oturan seyirciler
31
Genel
stall
f.
ahırdaki bölmeye kapatmak (hayvanı)
32
Genel
stall
f.
savsaklamaya çalışmak
33
Genel
stall
f.
stop ettirmek
34
Genel
stall
f.
saplanmak
35
Genel
stall
f.
arızalanarak stop etmek (motor)
36
Genel
stall
f.
zaman kazanmak
37
Genel
stall
f.
arızalanıp stop etmesine yol açmak (motorun)
38
Genel
stall
f.
oyalamak
39
Genel
stall
f.
durmak (motor)
40
Genel
stall
f.
oyalamaya çalışmak
41
Genel
stall
f.
durdurmak
42
Genel
stall
f.
kaçamak yanıt vermek
43
Genel
stall
f.
hızı kesilerek düşmek
44
Genel
stall
f.
geciktirmek
45
Genel
stall
f.
hızı kesilmek
46
Genel
stall
f.
ağırdan almak
47
Genel
stall
f.
istop ettirmek
48
Genel
stall
f.
(kilise veya şapelde) göreve getirmek
49
Genel
stall
f.
(kilise veya şapelde) bir makama atamak
50
Genel
stall
f.
kara saplanmak
51
Genel
stall
f.
çamura batmak
52
Genel
stall
f.
kirlenmek
53
Genel
stall
f.
bir yan kesiciye yancılık etmek
54
Genel
stall
f.
bir yan kesicinin suç ortağı olmak
55
Genel
stall
f.
bir yan kesici ile iş birliği yapmak
Colloquial
56
Konuşma Dili
stall
f.
ayak sürümek
57
Konuşma Dili
stall
f.
oyalanmak
Trade/Economic
58
Ticaret/Ekonomi
stall
i.
satış yeri
59
Ticaret/Ekonomi
stall
i.
ufak dükkan
Technical
60
Teknik
stall
i.
sürat kaybı
61
Teknik
stall
i.
uçağın havada tutunabilme yeteneğini kaybetmesi
62
Teknik
stall
i.
cevherin pişirildiği açık alan
63
Teknik
stall
f.
stop etmek
Automotive
64
Otomotiv
stall
i.
kavrama fazı
65
Otomotiv
stall
f.
stop etmek
Railway
66
Demiryolu
stall
i.
lokomotif deposunda kompartıman
Aeronautic
67
Havacılık
stall
i.
perdövites
68
Havacılık
stall
i.
uçağın havada irtifa kaybı
69
Havacılık
stall
i.
uçağın irtifa kaybı
70
Havacılık
stall
f.
hız kaybedip düşmek (uçak)
71
Havacılık
stall
f.
(uçak veya kanadı) perdövitese sokmak
72
Havacılık
stall
f.
(uçak veya kanadının) kaldırma kuvvetini azaltmak
73
Havacılık
stall
f.
perdövitese girmek
Marine
74
Denizcilik
stall
i.
perdövites (tekne)
Mining
75
Maden
stall
i.
(maden alanında) tünel girişi
76
Maden
stall
i.
(madende) kömür çıkarılan tünel
Religious
77
Dini
stall
i.
(kilisede) protokol için ayrılmış ön sıra
78
Dini
stall
i.
kilise şanselinde sabit oturma alanı
79
Dini
stall
i.
kilise bankı
80
Dini
stall
i.
(kilisede) oturma alanı
81
Dini
stall
i.
(cermen paganistlerince hazırlanan) iç mekan sunağı
Military
82
Askeri
stall
i.
perdövites
Sport
83
Spor
stall
f.
(basketbolda rakibin sayı kazanmasını önlemek için) top ile oynamaya devam etmek
84
Spor
stall
f.
(basketbolda rakibin sayı kazanmasını önlemek için) top sahipliğini sürdürmek
Archaic
85
Eski Kullanım
stall
f.
duraklı besleme yöntemi ile şişmanlatmak
86
Eski Kullanım
stall
f.
duraklı besleme yöntemi ile kilo aldırmak
"stall"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 122 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
dealer's stall
i.
yayma
2
Genel
market stall
i.
salaş
3
Genel
meat stall
i.
et askısı
4
Genel
front-stall
i.
at başlığı
5
Genel
shower stall
i.
duş yapma yeri
6
Genel
shower stall
i.
duş teknesi
7
Genel
restroom stall
i.
tuvalet bölmesi
8
Genel
market stall
i.
pazar standı
9
Genel
food stall
i.
(yiyecek vb satan) sokak satıcısı
10
Genel
thumb stall
i.
yüksük
11
Genel
book stall
i.
kitap standı
12
Genel
book stall [uk]
i.
gazete büfesi
13
Genel
green-stall
i.
taze sebze meyve standı
14
Genel
coffee stall
i.
kahve ve yiyecek satan büfe
15
Genel
finger stall
i.
parmak eldiveni
16
Genel
finger stall
i.
parmak koruyucu
17
Genel
finger stall
i.
parmak örtüsü
18
Genel
stall [obsolete]
i.
sabit pozisyon
19
Genel
stall [obsolete]
i.
sabit duruş
20
Genel
stall [obsolete]
i.
durak
21
Genel
stall [obsolete]
i.
makam
22
Genel
stall [obsolete]
i.
mevki
23
Genel
stall [obsolete]
i.
konum
24
Genel
stall [obsolete]
i.
derece
25
Genel
stall [obsolete]
i.
kademe
26
Genel
stall [obsolete]
i.
hile
27
Genel
stall [obsolete]
i.
tuzak
28
Genel
stall [obsolete]
i.
tuzak yemi
29
Genel
stall reader
i.
(kitap tezgahında) satın almadan kitap okuyan kimse
30
Genel
stall off
f.
geciktirmek
31
Genel
stall off
f.
atlatmak
32
Genel
stall off
f.
kandırmak
33
Genel
stall off
f.
oyalamak
34
Genel
open a stall
f.
tezgah açmak
35
Genel
stall for time
f.
zaman kazanmaya çalışmak
36
Genel
stall for time
f.
vakit kazanmaya çalışmak
37
Genel
stall [dialect] [uk]
f.
(yemek yedirerek) şişirmek
38
Genel
stall [dialect] [uk]
f.
doyurmak
39
Genel
stall [dialect] [uk]
f.
tıka basa doyurmak
40
Genel
stall [dialect] [uk]
f.
tıka basa yedirmek
41
Genel
stall [obsolete]
f.
yer vermek
42
Genel
stall [obsolete]
f.
yer ayarlamak
43
Genel
stall [obsolete]
f.
yer tahsis etmek
44
Genel
stall [obsolete]
f.
ayarlamak
45
Genel
stall [obsolete]
f.
düzenlemek
46
Genel
stall [obsolete]
f.
belirlemek
47
Genel
stall [obsolete]
f.
planlamak
48
Genel
stall [obsolete]
f.
aynı yerde yaşamak
49
Genel
stall [obsolete]
f.
(rakibi kandırmak için) düşük performans sergilemek
50
Genel
stall [obsolete]
f.
(gücünü kontrol altında tutmak için) var gücü ile yarışmamak
51
Genel
stall [obsolete]
f.
(gücünü tüketmemek için) gücünü kontrollü kullanmak
Irregular Verb
52
Irregular Verb
stall-feed
f.
stall-fed - stall-fed
Phrasals
53
Öbek Fiiller
stall for (something)
f.
(bir süre) dikkatleri dağıtmak
54
Öbek Fiiller
stall for (something)
f.
(bir miktar) vakit kazanmaya çalışmak
55
Öbek Fiiller
stall for (something)
f.
(bir süre) duraklamak
56
Öbek Fiiller
stall for (something)
f.
(bir süre) yavaşlamak
57
Öbek Fiiller
stall for (something)
f.
(bir süre) ilerlememek
58
Öbek Fiiller
stall for (something)
f.
(bir süre) hızını kaybetmek
59
Öbek Fiiller
stall for (something)
f.
(bir süre) oyalamak
60
Öbek Fiiller
stall for (something)
f.
(bir süre) duraklatmak
61
Öbek Fiiller
stall for (something)
f.
(bir süre) yavaşlatmak
62
Öbek Fiiller
stall for (something)
f.
(bir süre) ilerlemesine engel olmak
63
Öbek Fiiller
stall for (something)
f.
(bir süre) hızını kaybettirmek
Colloquial
64
Konuşma Dili
stall me out
expr.
beni çimdikle bu gerçek olamaz
Idioms
65
Deyim
set out one's stall
f.
becerilerini sergilemek
66
Deyim
set out one's stall
f.
yeteneklerini göstermek
67
Deyim
set out your stall [uk]
f.
niyetini açıkça ortaya koymak
68
Deyim
set out your stall [uk]
f.
niyetini kararlı bir biçimde göstermek/belirtmek
69
Deyim
set out your stall [uk]
f.
düşüncesini açıkça belirtmek
Trade/Economic
70
Ticaret/Ekonomi
stall [obsolete]
f.
(bir borcu) takside bölmek
71
Ticaret/Ekonomi
stall [obsolete]
f.
(bir borcu) vadelendirmek
Technical
72
Teknik
stall urinal
i.
perdeli pisuvar
73
Teknik
stall-laval turbine
i.
stal-laval türbini
Construction
74
İnşaat
stall riser
i.
pencere/vitrini yer seviyesinden yüksek tutmak amacıyla inşa edilmiş duvar
75
İnşaat
stall riser
i.
vitrin ve zemin arasındaki duvar
Automotive
76
Otomotiv
anti-stall dashpot
i.
gaz kelebeği yavaşlatıcı
77
Otomotiv
stall speed
i.
kavrama devri
78
Otomotiv
stall ratio
i.
kavrama oranı
79
Otomotiv
stall test
i.
kavrama testi
80
Otomotiv
stall torque
i.
kavrama torku
81
Otomotiv
pit stall
i.
pit bölmesi
82
Otomotiv
stall recovery
i.
toparlama
Aeronautic
83
Havacılık
tip stall
i.
uçağın kanadının ucunun irtifa kaybı
84
Havacılık
deep stall
i.
aşırı pertdövites
85
Havacılık
accelerated stall
i.
ivmeli pertdovites
86
Havacılık
compressor stall
i.
kompresör pertdövitesi
87
Havacılık
stall speed
i.
motorlar durmuş haldeyken iniş hızı
88
Havacılık
hammerhead stall
i.
pertdövitesti dönüş
89
Havacılık
blade stall
i.
pala perdovitesi
90
Havacılık
compressibility stall
i.
sıkışabilirlik pertdovitesi
91
Havacılık
stall angle
i.
kritik hücum açısı
92
Havacılık
stall angle
i.
perdövites açısı
93
Havacılık
stall angle
i.
kanat kaldırma kuvveti azaldığında ortaya çıkan kanat açısı
Mining
94
Maden
post and stall
i.
maden çatısının kömür sütunu ile desteklendiği bir çalışma yöntemi
Medical
95
Medikal
finger stall
i.
parmaklık
Agriculture
96
Tarım
open stall system
i.
açık ahır sistemi
Breeding
97
Hayvancılık
box stall
i.
doğum locası (büyükbaş hayvan)
98
Hayvancılık
milking stall
i.
sağım durağı
99
Hayvancılık
tie-stall barn
i.
bağlı duraklı ahır
100
Hayvancılık
free-stall barn
i.
serbest duraklı ahır
101
Hayvancılık
free-stall
i.
serbest durak
102
Hayvancılık
tie-stall
i.
bağlı durak
103
Hayvancılık
stall-feed
f.
(hayvanı) kafeste tutarak beslemek
104
Hayvancılık
stall-feed
f.
(hayvanı) ahırda tutarak beslemek
105
Hayvancılık
stall-feed
f.
(hayvanı) duraklı besleme yöntemi ile şişmanlatmak
106
Hayvancılık
stall-feed
f.
(hayvana) duraklı besleme yöntemi ile kilo aldırmak
107
Hayvancılık
stall-fed
s.
ahırda beslenmiş
Religious
108
Dini
decanal stall
i.
koroda baş papaza ayrılan bölüm
Military
109
Askeri
stall speed
i.
perdövites
110
Askeri
stall speed
i.
tutunma hızı
Sport
111
Spor
stall bars
i.
duvar parmaklığı
112
Spor
stall bars
i.
duvar merdiveni
113
Spor
stall bar
i.
barfiksli duvar parmaklığı
114
Spor
stall bar
i.
tırmanma duvarı
115
Spor
stall bar
i.
jimnastik egzersiz merdiveni
116
Spor
starting stall
i.
yarış başlangıç noktasında yer alan portatif bariyer
117
Spor
starting stall
i.
start kapısı
118
Spor
starting stall
i.
at yarışı başlangıç bölmesi
Theatre
119
Tiyatro
stall [uk]
i.
(tiyatroda) sahne önünde yer alan koltuk
Slang
120
Argo
stall the digger [ireland]
expr.
dur
121
Argo
stall the digger [ireland]
expr.
yavaşla
Star Wars
122
Star Wars
black stall station
i.
kara ahır istasyonu
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stall
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy