tasavvur - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

tasavvur



"tasavvur" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tasavvur thought i.
tasavvur plan i.
tasavvur imagination i.
tasavvur realization i.
tasavvur envisagement i.
tasavvur vision i.
tasavvur project i.
tasavvur concept i.
tasavvur realisation i.
tasavvur theory i.
tasavvur imaginary i.
Law
tasavvur intention i.
tasavvur description i.
tasavvur intent i.
Ottoman Turkish
tasavvur plan i.

"tasavvur" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 61 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tasavvur etme envisaging i.
tasavvur etme envisioning i.
tasavvur etme conceiving i.
tasavvur etme visioning i.
tasavvur eden kimse visionist i.
tasavvur etmek ideat i.
tasavvur etmek conceive f.
tasavvur etmek envisage f.
tasavvur etmek envision f.
tasavvur etmek ideate f.
tasavvur etmek fancy f.
tasavvur etmek think f.
tasavvur etmek imagine f.
tasavvur etmek shadow f.
tasavvur etmek have in view f.
yeniden tasavvur etmek reimagine f.
tasavvur etmek contemplate f.
tasavvur etmek cerebrate f.
tasavvur etmek phantasy f.
tasavvur edilemez inconceivable s.
tasavvur halinde notional s.
tasavvur edilmiş envisioned s.
tasavvur edilebilir supposable s.
tasavvur edilemez undreamed-of s.
tasavvur olunamaz inconceivable s.
tasavvur edilemez undreamed of s.
tasavvur edilemez unimaginable s.
tasavvur edilebilir devisable s.
tasavvur edilemez unseeable s.
tasavvur edilemez unsupposable s.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesine veya tanrı ile birlik içinde olmasına ait mystical s.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesinden veya tanrı ile birlik içinde olmasından kaynaklanan mystical s.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesini veya tanrı ile birlik içinde olmasını açıkça ortaya koyan mystical s.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesi veya tanrı ile birlik içinde olması ile ilişkili mystical s.
düzgün bir şekilde tasavvur edilmemiş off-base s.
tasavvur eden imaginant [obsolete] s.
tasavvur edilmeyen inopinable [obsolete] s.
tasavvur edilmeyen inopinate [obsolete] s.
Phrasals
tasavvur/hayal etmek conceive of (someone or something) as (someone or something) f.
tasavvur/hayal etmek conceive of someone or something as someone or something f.
farklı bir şekilde hayal/tasavvur etmek recast in (something) f.
belli bir şekilde hayal/tasavvur etmek recast in (something) f.
(birini/bir şeyi) bir şey olarak tasavvur/hayal etmek conceive of (someone or something) f.
olarak tasavvur/hayal etmek conceive of as f.
(birini/bir şeyi biri/bir şey) olarak tasavvur etmek envision (someone or something) as (someone or something else) f.
(birini/kendini bir şey) olarak tasavvur etmek fancy (someone or oneself) as (something) f.
birini biri/bir şey olarak tasavvur etmek fancy someone as someone or something f.
olarak tasavvur etmek fancy as f.
farklı bir şekilde hayal/tasavvur etmek recast in f.
Colloquial
tasavvur edilebilir fanciable [uk] s.
Idioms
başkası/başka bir şey olarak tasavvur etmek envision as else f.
Formal
yeniden tasavvur etmek reconceive f.
Law
tasavvur etmek calculate f.
Religious
sonsuz ateş olarak tasavvur edilen cehennem azabı ve cezası hellfire i.
nevi'im ve eski ahit'te bulunan anlatılar, tasavvur ve kehanetlerden oluşan bir kitap daniel i.
Archaic
tasavvur etme yetisini kullanarak etkilemek look f.
tasavvur etme yetisini kullanarak belirli bir duruma getirmek look f.
tasavvur etmek devise f.
tasavvur edilemez unconceivable s.
tasavvur edilemez inimaginable s.
tasavvur edilemez bir şekilde unconceivably zf.