|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
uzay-zamanda yaşanan varsayımsal bozulma |
time warp i.
|
|
2 |
Genel |
antimaddeden oluşan varsayımsal dünya veya evren |
antiworld i.
|
|
3 |
Genel |
bir madde formunun veya oluşumun başka bir forma veya oluşuma varsayımsal dönüşümü |
maturation [obsolete] i.
|
|
4 |
Genel |
kesilmek bilmeyen iştahın varsayımsal kaynağı |
maw i.
|
|
5 |
Genel |
canlılara özgü işlev ve özelliklerin atfedildiği varsayımsal güç |
life principle i.
|
|
6 |
Genel |
varsayımsal veya mevcut verilerle yapılan hızlı akıl yürütme sonucu ortaya çıkan ispat |
demonstration i.
|
|
7 |
Genel |
varsayımsal güç kavramının öğretisi |
odism i.
|
|
8 |
Genel |
varsayımsal güç kavramının incelenmesi |
odism i.
|
|
9 |
Genel |
varsayımsal güç kavramı inancı |
odism i.
|
|
10 |
Genel |
varsayımsal kuantum yoğunluk birimi |
bozon i.
|
|
11 |
Genel |
iki boyutlu varsayımsal dünya |
flatland i.
|
|
12 |
Genel |
varsayımsal nokta |
point i.
|
|
13 |
Genel |
yaşayan bir germ hücresindeki varsayımsal boşluk |
syngenesis i.
|
|
14 |
Genel |
mars gezegenine ve bu gezegenin varsayımsal sakinlerine ait |
martian s.
|
|
15 |
Genel |
mars gezegeni ve bu gezegenin varsayımsal sakinleri ile ilişkili |
martian s.
|
|
16 |
Genel |
varsayımsal bir durumla ilgili |
moot s.
|
|
17 |
Genel |
varsayımsal ticari işlemlerle hesaplanan |
paper s.
|
|
18 |
Genel |
varsayımsal olarak |
presumptively zf.
|
|
19 |
Genel |
varsayımsal bir şekilde |
conjecturally zf.
|
|
20 |
Genel |
varsayımsal olarak |
postulationally zf.
|
|
|
21 |
Genel |
varsayımsal olarak |
presumptively zf.
|
|
Colloquial |
|
22 |
Konuşma Dili |
varsayımsal soru |
what-if i.
|
|
23 |
Konuşma Dili |
bir zamanlar insansılar ile insanlar arasındaki evrimsel boşluğu açıklayacağına inanılan varsayımsal primat |
missing link i.
|
|
Idioms |
|
24 |
Deyim |
bir sorunun birinde utanç, rahatsızlık veya kızgınlık uyandırıp uyandırmadığına dair varsayımsal bir test |
red-face test i.
|
|
Trade/Economic |
|
25 |
Ticaret/Ekonomi |
ekonomi planlamalarında varsayımsal olan yeni veya geliştirilmiş ürün |
mousetrap i.
|
|
Law |
|
26 |
Hukuk |
hukuk öğrencilerinin üzerinde tartıştığı varsayımsal dava |
moot i.
|
|
27 |
Hukuk |
varsayımsal bir yasanın ihlali |
mopery [us] i.
|
|
28 |
Hukuk |
hukuk fakültesi öğrencileri olarak varsayımsal bir davayı tartışmak |
moot [obsolete] f.
|
|
Technical |
|
29 |
Teknik |
karmaşık bir varlık veya sürecin varsayımsal açıklaması |
theoretical account i.
|
|
30 |
Teknik |
karmaşık bir varlık veya sürecin varsayımsal açıklaması |
framework i.
|
|
31 |
Teknik |
karmaşık bir varlık veya sürecin varsayımsal açıklaması |
model i.
|
|
32 |
Teknik |
varsayımsal komut |
presumptive instruction i.
|
|
33 |
Teknik |
varsayımsal komut |
quasi-instruction i.
|
|
34 |
Teknik |
varsayımsal adres |
presumptive address i.
|
|
35 |
Teknik |
varsayımsal dayanak devresi |
hypothetical reference circuit i.
|
|
36 |
Teknik |
yapay zeka ve teknolojik gelişmelerin köklü değişimlere yol açacağı varsayımsal gelecek |
singularity i.
|
|
37 |
Teknik |
yapay zeka ve teknolojik gelişmelerin köklü değişimlere yol açacağı varsayımsal gelecek |
technological singularity i.
|
|
Computer |
|
38 |
Bilgisayar |
sonsuz uzunlukta hafıza bandı olan, karmaşık matematiksel işlemler yürüten varsayımsal bir makine |
turing machine i.
|
|
39 |
Bilgisayar |
varsayımsal komut |
presumptive instruction i.
|
|
40 |
Bilgisayar |
varsayımsal dayanak devresi |
hypothetical reference circuit i.
|
|
41 |
Bilgisayar |
varsayımsal adres |
presumptive address i.
|
|
Informatics |
|
42 |
Bilişim |
varsayımsal sistem |
axiomatic system i.
|
|
Marine |
|
43 |
Denizcilik |
yerkürenin varsayımsal büyük çemberi üzerinden gemi ile seyahat etme |
great circle sailing i.
|
|
Psychology |
|
44 |
Psikoloji |
insanda ikinci beden olduğuna inanılan varsayımsal madde |
astral body i.
|
|
45 |
Psikoloji |
görsel hafıza faaliyetlerinin veya imgelemin gerçekleştiği varsayımsal yer |
minds eye i.
|
|
46 |
Psikoloji |
(gestalt psikolojisinde) beyin süreciyle psikolojik tezahürünün eş olduğu varsayımsal durum |
isomorphism i.
|
|
47 |
Psikoloji |
ilettiği tüm bilgiden ve dış dünyadaki varsayımsal kaynağından arındırılmış duyu |
sense datum i.
|
|
48 |
Psikoloji |
insanda ikinci beden olduğuna inanılan varsayımsal maddeye ait veya ilgili |
astral s.
|
|
Physiology |
|
49 |
Fizyoloji |
insan ve domuz benzerliğini ima eden varsayımsal sınıflandırma ifadesi |
omnivora i.
|
|
Math |
|
50 |
Matematik |
varsayımsal veya mevcut terimlerden yol çıkarak yapılan doğrudan akıl yürütme ile doğru sonuca ulaşılan ispat |
direct demonstration i.
|
|
51 |
Matematik |
farklı varsayımsal sayı çiftleri kullanıp sonuçları karşılaştırarak problem çözme yöntemi |
double position i.
|
|
Geometry |
|
52 |
Geometri |
tüm meridyenleri aynı açıda kesen varsayımsal çizgi |
rhumb line i.
|
|
Logic |
|
53 |
Mantık |
varsayımsal bir önerinin koşullu üyesi |
antecedent i.
|
|
54 |
Mantık |
varsayımsal durum |
hypothetic i.
|
|
55 |
Mantık |
varsayımsal koşul |
hypothetic i.
|
|
56 |
Mantık |
varsayımsal senaryo |
hypothetic i.
|
|
57 |
Mantık |
varsayımsal durum |
hypothetical i.
|
|
58 |
Mantık |
varsayımsal koşul |
hypothetical i.
|
|
59 |
Mantık |
varsayımsal senaryo |
hypothetical i.
|
|
60 |
Mantık |
varsayımsal önermenin koşullu üyesinin doğru olması durumunda koşullu önermenin doğru olduğunun iddia edilebileceği kuralı |
detachment i.
|
|
|
61 |
Mantık |
oldukça varsayımsal (önerme) |
hypothetic s.
|
|
62 |
Mantık |
oldukça varsayımsal (önerme) |
hypothetical s.
|
|
Statistics |
|
63 |
İstatistik |
varsayımsal ortalama |
assumed mean i.
|
|
Physics |
|
64 |
Fizik |
belirli bir dönemde var olan insan ve olayların başka bir çağda da var olabileceğinin düşünüldüğü, zamanın varsayımsal çarpıtılması |
time warp i.
|
|
65 |
Fizik |
elektrondan 100.000 kat daha fazla kütleye sahip varsayımsal kuark |
top quark i.
|
|
66 |
Fizik |
elektrondan 100.000 kat daha fazla kütleye sahip varsayımsal kuark |
truth quark i.
|
|
67 |
Fizik |
madde ve anti maddeden oluşan varsayımsal plazma |
ambiplasma i.
|
|
68 |
Fizik |
eskiden manyetizma fenomenini açıklamak için var olduğu kabul edilen ancak günümüzde geçerliliğini yitirmiş varsayımsal bir sıvı |
magnetic fluid i.
|
|
69 |
Fizik |
sürekli girdap gibi dönen halka şekilli varsayımsal bir basit madde kütlesi |
vortex atom i.
|
|
70 |
Fizik |
(dalda mekaniği teorisinde) hareket eden elektron ve proton gibi bir temel parçacığa eşlik eden ve ona dalga özelliği kazandıran varsayımsal dalgalar dizisi |
matter waves i.
|
|
71 |
Fizik |
w bozonunun süpereşi olan varsayımsal bir parçacık |
wino i.
|
|
72 |
Fizik |
yerçekimi ve zayıf kuvvet yoluyla maddeyle etkileşime girip bazen bir galaksinin kayıp kütlesini oluşturduğu varsayılan çeşitli varsayımsal atom altı parçacıklardan biri |
wimp i.
|
|
73 |
Fizik |
sicim teorisinin varsayımsal bir bileşeni |
brane i.
|
|
74 |
Fizik |
geleneksel uzay-zaman ilişkisinin geçerli olmadığı varsayımsal bir boyut |
hyperspace i.
|
|
75 |
Fizik |
süper yerçekimi teorilerindeki gravitonla ilişkilendirilen ve karanlık maddenin bir parçası olduğunu kabul edilen varsayımsal bir fermiyon |
gravitino i.
|
|
76 |
Fizik |
eskiden birçok doğal fenomenden sorumlu olduğu düşünülen varsayımsal bir kuvvet |
od i.
|
|
77 |
Fizik |
önceden tüm doğayı kaplayıp manyetizma, büyü, kimyasal etki gibi açığa çıkan varsayımsal bir güç teorisi |
odylism i.
|
|
78 |
Fizik |
1'in ardına sonsuz sıfır yazılarak elde edilen varsayımsal büyüklük |
googolplex i.
|
|
79 |
Fizik |
düşük parlaklığı nedeniyle doğrudan gözlemlenmesi zor olan varsayımsal madde |
dim matter i.
|
|
80 |
Fizik |
varsayımsal bir atom alt parçacığı |
pentaquark i.
|
|
81 |
Fizik |
dönmeyi durdurduğunda kara deliğe dönüşen varsayımsal nötron yıldızı |
blitzar i.
|
|
82 |
Fizik |
atom çekirdeğinden büyük nötron yıldızından küçük varsayımsal bir parçacık |
strangelet i.
|
|
Chemistry |
|
83 |
Kimya |
trimetilene benzer varsayımsal bir hidrokarbon |
tetramethylene i.
|
|
84 |
Kimya |
azotun varsayımsal iki izomerik hidritinin her biri |
tetrazene i.
|
|
85 |
Kimya |
benzene benzeyen varsayımsal bir hidrokarbon |
tetrol i.
|
|
86 |
Kimya |
benzene benzeyen varsayımsal bir hidrokarbon |
tetrol phenol i.
|
|
87 |
Kimya |
varsayımsal bir asit olan tallik asidin bir tuzu |
thallate i.
|
|
88 |
Kimya |
varsayımsal bir radikal kimyevi madde |
thienyl i.
|
|
89 |
Kimya |
simyacılar tarafından bir dönem aranan varsayımsal bir evrensel solvent |
alkahest i.
|
|
90 |
Kimya |
simyacılar tarafından bir dönem aranan varsayımsal bir evrensel solvent |
universal solvent i.
|
|
91 |
Kimya |
simyacılar tarafından bir dönem aranan varsayımsal bir evrensel solvent |
alcahest i.
|
|
92 |
Kimya |
belirli valerik asit türevlerinin temel çekirdeği olarak kabul edilen varsayımsal bir radikal |
valeryl i.
|
|
93 |
Kimya |
bakır, demir, kurşun, nikel gibi metallerin karışımı olduğu düşünülen varsayımsal bir element |
vodanium i.
|
|
94 |
Kimya |
bakır, demir, kurşun, nikel gibi metallerin karışımı olduğu düşünülen varsayımsal bir element |
vodcasting i.
|
|
95 |
Kimya |
maleik asit elde edilen varsayımsal bir radikal |
maleyl i.
|
|
96 |
Kimya |
kinin ve ilgili alkaloitlerin varsayımsal kökü |
quinogen i.
|
|
97 |
Kimya |
rodizonik asitle ilgili bazı kinon türevlerinin varsayımsal kökü |
quinoxyl i.
|
|
98 |
Kimya |
mirisinin ana çökeltisi olarak kabul edilen varsayımsal bir radikal |
melissyl i.
|
|
99 |
Kimya |
mirisinin ana çökeltisi olarak kabul edilen varsayımsal bir radikal |
myricyl i.
|
|
100 |
Kimya |
metal atomlarının hidrojenle değiştirilmesiyle amonyumdan elde edilen varsayımsal bir radikal |
metalammonium i.
|
|
101 |
Kimya |
varsayımsal bir gliserin radikali |
lipyl i.
|
|
102 |
Kimya |
oktoik asidin ana tortusu olarak kabul edilen varsayımsal bir radikal |
octoyl i.
|
|
103 |
Kimya |
kloröz aside benzeyen varsayımsal bir asit |
iodous acid i.
|
|
104 |
Kimya |
doğada sadece tuzları görülebilen varsayımsal bir asit |
ferric acid i.
|
|
105 |
Kimya |
kimyasal elementlerin varsayımsal ilkel formu olduğu varsayılan ön madde |
protyl i.
|
|
106 |
Kimya |
kimyasal elementlerin varsayımsal ilkel formu olduğu varsayılan ön madde |
protyle i.
|
|
107 |
Kimya |
sülfür bileşiklerinin negatif bileşeni olarak kabul edilen varsayımsal bir radikal |
sulphion i.
|
|
108 |
Kimya |
sülfonik asitlerin tipik kalıntısı olan varsayımsal bir radikal |
sulphonic group i.
|
|
109 |
Kimya |
(varsayımsal) sülfotungstik asit tuzu |
sulphotungstate i.
|
|
110 |
Kimya |
simyacılar tarafından bir dönem aranan varsayımsal bir evrensel solvent |
alkahestic s.
|
|
111 |
Kimya |
pektinden elde edilen varsayımsal bir asitle ilgili |
metapectic s.
|
|
112 |
Kimya |
yalnızca tuzları bilinen varsayımsal bir altın sülfasidine ait veya ilgili |
sulphauric s.
|
|
113 |
Kimya |
(varsayımsal) sülfotungstik aside ait veya ilgili |
sulphotungstic s.
|
|
Biology |
|
114 |
Biyoloji |
virüse benzeyen varsayımsal bir simbiyont |
viroid i.
|
|
115 |
Biyoloji |
çeşitli türlerden fiziksel ve zihinsel özelliklere sahip varsayımsal bir bölünmez birim |
monad i.
|
|
116 |
Biyoloji |
varsayımsal bir çok hücreli hayvan atası formu |
gastraea i.
|
|
117 |
Biyoloji |
varsayımsal bir çok hücreli hayvan atası formu |
gastraeum i.
|
|
118 |
Biyoloji |
kış uykusuna yatan varsayımsal bir mantar formu |
mycoplasm i.
|
|
119 |
Biyoloji |
güncel biyoloji teorisindeki gene benzetilebilen varsayımsal biyofor kümesi |
determinant i.
|
|
120 |
Biyoloji |
gen kaynaklarındaki somatik yapıda elde edilen modifikasyonlara karşılık gelen varsayımsal değişimler |
diplogenesis i.
|
|
121 |
Biyoloji |
protoplazmanın kalıtımı kontrol eden varsayımsal partikül |
pangene i.
|
|
122 |
Biyoloji |
protoplazmanın kalıtımı kontrol eden varsayımsal partikül |
pangen i.
|
|
123 |
Biyoloji |
cansız maddelerden oluşup canlıların atası olarak kabul edilen çoğalabilir varsayımsal birim |
protogene i.
|
|
Biochemistry |
|
124 |
Biyokimya |
varsayımsal bir canlı molekül |
biomolecule i.
|
|
125 |
Biyokimya |
protein gibi büyük biyolojik moleküllerin fiziksel veya kimyasal özelliklerinin bilgiyi işlemek için depolandığı varsayımsal bir bilgisayar devresi veya depolama aygıtı |
biochip i.
|
|
126 |
Biyokimya |
protein gibi büyük biyolojik moleküllerin fiziksel veya kimyasal özelliklerinin bilgiyi işlemek için depolandığı varsayımsal bir bilgisayar devresi veya depolama aygıtı |
chip i.
|
|
Astronomy |
|
127 |
Gökbilim |
varsayımsal olarak güneşin diğer tarafında bulunduğuna inanılan gezegen |
antichthon i.
|
|
128 |
Gökbilim |
ışık saçmayan bir kütleden oluşan varsayımsal bir karanlık madde cismi |
macho i.
|
|
129 |
Gökbilim |
merkür ile güneş arasında yer alan varsayımsal bir gezegen |
vulcan i.
|
|
130 |
Gökbilim |
güneşteki taç küreye ait varsayımsal bir eleman |
coronium i.
|
|
131 |
Gökbilim |
yıldız sistemlerinde bulunan hammaddeleri kullanarak galaksiyi keşfetmek üzere tasarlanmış, kendi kendini kopyalayabilen varsayımsal uzay aracı |
von neumann probe i.
|
|
132 |
Gökbilim |
varsayımsal astronomik cisim |
hypothetical astronomical object i.
|
|
133 |
Gökbilim |
bir kara deliğin yörüngesi etrafında dönen varsayımsal ötegezegen |
blanet i.
|
|
134 |
Gökbilim |
nesiller boyu sürecek bir uzay yolculuğu için tasarlanmış varsayımsal uzay gemisi |
generation ship i.
|
|
135 |
Gökbilim |
çekirdeği olmadığı düşünülen varsayımsal gezegenler |
coreless planet i.
|
|
136 |
Gökbilim |
preonlardan oluşan varsayımsal yıldız |
preon star i.
|
|
137 |
Gökbilim |
güçsüz bir süpernova patlaması sonrası çökmekten kurtulan varsayımsal yıldızlar |
zombie star i.
|
|
138 |
Gökbilim |
yaşama dünya'dan daha elverişli olan varsayımsal ötegezegenler |
superhabitable planet i.
|
|
139 |
Gökbilim |
dev bir göz küresini andıran varsayımsal ötegezegenler |
eyeball planet i.
|
|
140 |
Gökbilim |
yüzeyleri hidroklorik asit okyanusları ile kaplı varsayımsal ötegezegenler |
chlorine planet i.
|
|
141 |
Gökbilim |
kara deliklerin yörüngesinde dönen varsayımsal ötegezegenler |
blanet i.
|
|
142 |
Gökbilim |
yüzeyi su yerine amonyaktan oluşan okyanuslarla kaplı varsayımsal ötegezegenler |
ammonia planet i.
|
|
143 |
Gökbilim |
çekirdeğinde oksijenden daha fazla miktarda karbon içeren varsayımsal gezegen türü |
carbon planet i.
|
|
144 |
Gökbilim |
üst atmosferini kaybetmiş ve sadece çekirdeği açıkta kalmış varsayımsal gaz devi gezegenler |
chthonian planet i.
|
|
145 |
Gökbilim |
bir kara deliğin içinde bulunan varsayımsal egzotik yıldız |
planck star i.
|
|
146 |
Gökbilim |
çekirdeği nötron yıldızından oluşan varsayımsal yıldız |
thorne–zytkow object i.
|
|
147 |
Gökbilim |
bozonlardan oluşan varsayımsal yıldız |
boson star i.
|
|
148 |
Gökbilim |
erken evrende oluştuğu düşünülen varsayımsal dev yıldızlar |
population iii stars i.
|
|
149 |
Gökbilim |
uzaylı üstün varlıkların kasıtlı olarak dünya'ya saldırmayıp doğal yaşamın gelişmesini uzaktan izlediklerini savunan varsayımsal açıklama |
zoo hypothesis i.
|
|
150 |
Gökbilim |
Işık hızına yakın hızlarda ilerleyerek bir hedefi yıkıcı bir güçle vurmak amacıyla tasarlanmış varsayımsal silah sistemi |
relativistic kill vehicle (rkv) i.
|
|
151 |
Gökbilim |
tümüyle garip maddeden oluşan varsayımsal gök cismi |
strange star i.
|
|
152 |
Gökbilim |
nötron yıldızlarının çekirdeğinde oluştuğu düşünülen varsayımsal madde |
strange matter i.
|
|
153 |
Gökbilim |
evrende akıllı yaşamın gelişmesinin önündeki varsayımsal bir engel |
the great filter i.
|
|
154 |
Gökbilim |
varsayımsal bir egzotik yıldız |
q star (grey hole) i.
|
|
155 |
Gökbilim |
varsayımsal bir egzotik yıldız |
proca star i.
|
|
156 |
Gökbilim |
11 milyar yıl önce genç samanyolu ile birleştiği düşünülen varsayımsal galaksi |
kraken galaxy i.
|
|
157 |
Gökbilim |
içinde hiç yıldız bulunmayan veya çok az bulunan varsayımsal galaksiler |
dark galaxy i.
|
|
158 |
Gökbilim |
yüzeyi tamamen suyla kaplı ve hidrojen bir atmosfere sahip olan varsayımsal ötegezegen türü |
hycean planet i.
|
|
159 |
Gökbilim |
çekirdeğinde ufak bir ilkel kara delik barındıran varsayımsal yıldız |
hawking star i.
|
|
Zoology |
|
160 |
Zooloji |
ortak kromozomlara dayalı olarak hayvanların (varsayımsal) sınıflandırılması |
zootype i.
|
|
161 |
Zooloji |
keseli memelere denk bir gelişme aşamasına ulaştığı varsayılan, plasentalı memelilerin atalarına ait varsayımsal bir alt grup |
metatheria i.
|
|
Botanic |
|
162 |
Botanik |
bitkinin sapı ve kökü arasındaki varsayımsal sınır |
neck i.
|
|
163 |
Botanik |
gövdedeki bir sıra yaprağı birbirine bağlayan varsayımsal dikey çizgi |
orthostichy i.
|
|
164 |
Botanik |
varsayımsal çizgiyle birbirine bağlanan yaprakların düzeni |
orthostichy i.
|
|
Linguistics |
|
165 |
Dilbilim |
tupi-guarani dilinin de dahil olduğu varsayımsal dil ailesi |
tupian i.
|
|
166 |
Dilbilim |
varsayımsal tümcecik |
hypothetical clause i.
|
|
167 |
Dilbilim |
sami dil grubunun varsayımsal ata dili |
protosemitic i.
|
|
168 |
Dilbilim |
sami dil grubunun varsayımsal ata dili |
proto-semitic i.
|
|
Philosophy |
|
169 |
Felsefe |
varsayımsal olma |
notionality i.
|
|
170 |
Felsefe |
normal bir insan gibi görünen fakat bilinçli tecrübe, kişilik ve sezgiden yoksun olan varsayımsal varlık |
philosophical zombie i.
|
|
171 |
Felsefe |
normal bir insan gibi görünen fakat bilinçli tecrübe, kişilik ve sezgiden yoksun olan varsayımsal varlık |
p-zombie i.
|
|
172 |
Felsefe |
varsayımsal veya kavramsal bir varlık |
hypostasis i.
|
|
173 |
Felsefe |
deneyimle elde edilen ve varsayımsal olan işlenmemiş bilgi |
given i.
|
|
174 |
Felsefe |
wilhelm reich'ın bulduğu ve insanlar için iyileştirici güçlere sahip olduğu iddia edilen varsayımsal bir element |
orgone energy i.
|
|
175 |
Felsefe |
varsayımsal olarak |
notionally zf.
|
|
Geography |
|
176 |
Coğrafya |
atlantik veya pasifik okyanusu'nda olduğu iddia edilen varsayımsal bir kıta |
mu i.
|
|
Military |
|
177 |
Askeri |
(bombalamada) bırakış yüksekliğinde balistik rüzgar ile gerçek rüzgar arasındaki hız farkına eşit olan varsayımsal rüzgar |
differential ballistic wind i.
|
|
Cinema |
|
178 |
Sinema |
(bilimkurguda) zamanda yolculuk sonucu ortaya çıkan varsayımsal sebep-sonuç tutarsızlığı |
paradox i.
|
|
Mythology |
|
179 |
Mitoloji |
insan hayatını yöneten, yaşam koşullarını ve süresini belirleyen varsayımsal güçler |
the destinies i.
|
|
Archaic |
|
180 |
Eski Kullanım |
varsayımsal güçle yüklemek |
odize f.
|
|
181 |
Eski Kullanım |
varsayımsal kuvvetle yüklemek |
odize f.
|
|
Ornithology |
|
182 |
Kuşbilim |
dişleri olan varsayımsal bir kuş sınıfı |
odontornithes i.
|
|
Modern Slang |
|
183 |
Modern Argo |
anarko-kapitalizm sistemiyle yönetilen varsayımsal bir bölge |
ancapistan i.
|
|